Selülitle ilgili duyduklarınızın çoğu efsane
Maalesef çoğumuzda selülit var, hele ki biz kadınlar daha şanssızız. Ancak sellülitle ilgili her iddia da doğru değil. Mesela Victoria Secret mankenlerinde bile selülit olduğunu biliyor muydunuz? Peki selülitin erkeklerde giderek yaygınlaştığını ya da selüliti yok etmede etkili olduğunu iddia eden pek çok kozmetik kremin efsaneden ibaret olduğunu duymuş muydunuz? Gelin bu yazımızda selülit ile ilgili gerçekleri ve ne gibi önlemler alabileceğimizi konuşalım... Prof. Dr. Derya Uludüz'ün yazısı...
Maalesef çoğumuzda selülit var, hele ki biz kadınlar daha şanssızız. Ancak sellülitle ilgili her iddia da doğru değil. Mesela Victoria Secret mankenlerinde bile selülit olduğunu biliyor muydunuz? Peki selülitin erkeklerde giderek yaygınlaştığını? Ya da selüliti yok etmede etkili olduğunu iddia edenpek çok kozmetik kremin efsaneden ibaret olduğunu? Gelin bu yazımızda selülit ile ilgili gerçekleri ve ne gibi önlemler alabileceğimizi konuşalım...Prof. Dr. Derya Uludüz'ün yazısı...
Selülit nedir?
Selülit deri altında düzensiz ve aşırı yağ birikimi ile oluşur ama aslında yağ problemi olmaktan ziyade bir dolaşım bozukluğudur. Vücudumuzda dokular arasında boşlukları dolduran, iltihaplanmalara ve hasarlara karşı koruma sağlayan bağ dokular bulunur. Bağ dokuları koruyan ana madde kollajendir. Sağlıklı bir ciltte, kılcal damarlar en üst yüzeye kadar ulaşır, oradaki hücreleri besler ve atıkları temizler. Ciltte de kollajenden oluşan kalın bir nemli bağ doku var. Sağlıklı dokularda, cildin altında bulunan yağ tabakaları şişmez, kümelenmez ve birbirinden ayrık bir şekilde durur. Ancak kan dolaşımının yeterli olmadığı sağlıksız bir ciltte, bağ dokuların bulunduğu üst deri katmanı yeterince sıkı değildir, deri altındaki yağ dokuları da birikmeye ve şişmeye başlar. Bu şişen yağ dokuları, bağ dokularını ileri doğru iter ve aralarına sızar. Bu sızıntılar da portakal görünümlü bölgesel selülitlerin oluşma sebebidir.
Selülit neden oluşur?
-Selülit problemi çoğunlukla, ofislerde masa başında çalışan, bilgisayar önünde saatlerce oturan endüstriyel toplum kültürüyle yaygın hale geldi.
-Tabii selülit üzerinde genetiğinizin de rolü var. Anneniz ve büyükannenizde selülit olması, sizde de oluşma riskini artırıyor. Ama genler, selülit yapbozunun sadece küçük bir parçası; diyet, egzersiz ve sağlıklı kiloyu koruma gibi faktörlerle bu riski önemli oranda azaltabilirsiniz.
-Yaşınızın ilerlemesiyle kan dolaşımı ve bağ dokular zayıflar; vücudunuz sıkılığını ve esnekliğini kaybeder. Yağların bağ dokuya sızmasını önleyemeyen güçsüz ciltte, egzersiz ve sağlıklı bir diyet de yapmıyorsanız yaşınız ilerledikçe, selülit oluşumları başlar.
-Östrojen, insülin ve tiroid hormonları selülit oluşumunun bir parçasıdır. Bu hormonlarda meydana gelen dengesizlikler, selülit oluşumunu tetikler. Östrojen azalmaya başladığında, kan dolaşımınız zayıflar. Kan akışı zayıflayarak oksijensiz ve besinsiz kalan bölgelerde kollajen üretimi azalır. Kollajenin azalması ve cildin esnekliğini kaybetmesi ile selülit olarak bilinen yağlar, bağ doku boyunca artmaya başlar. Özellikle östrojen hormonun etkisi ile menopoz ve hamilelik döneminde selülitler belirginleşir.
-Büyükanne ve büyükbabalarımız sabahları kalorili yiyecekler yiyor, gün boyunca aktif çalışıyorlardı. Şimdi ise biz kalorili yiyecekler yiyor ve masa başında, televizyon ve bilgisayar önünde saatlerce oturuyoruz. Vücudumuzda yağ tek katman olarak birikirken, basen, kalça ve kol bölgesinde üç yağ katmanı bulunuyor. Karbonhidratlı, şekerli beslenip yağ depolanmasını artırdıkça, ister istemez bu bölgelerde yağ öbeklenmeleri çoğalıyor. Artan yağ miktarı da, bu yağların bağ dokulara baskı yaparak sızması riskini artırıyor.
-Sigara içmeniz de selülit için ayrı bir tetikleyici faktör, damarlardaki kan akışını azaltır, kolajen oluşumunu bozar ve bağ dokusunun hasar görme riskini artırır.
Selülit kimlerde görülüyor?
Selülitle ilgili bilinen en büyük yanlışlardan biri, selülitin sadece kilolu insanlarda ve kadınlarda ortaya çıktığıdır. Ama zayıf ve fit kadınlar, erkeklerin yüzde 10’luk kısmı ve daha 20’lerinin başındaki gençler de selülitten muzdarip olabilir.
Haklısınız selülit erkeklerden çok kadınlarda daha yaygın görülür, bunda cilt sıkılığı ve kollajen yoğunluğu rol oynar. Bir erkeğin cilt sıkılığı kadınlardan yaklaşık yüzde 25 oranında daha fazladır. Ayrıca, erkekler kadınlardan daha yüksek kollajen yoğunluğuna sahiptir. Dolayısıyla erkeklerde yağ dokular çok daha iyi tutulur ve selülit oluşumuna izin verilmez. Ancak sedanter yaşam tarzı ve hazır beslenme, erkeklerde selüliti yaygınlaştırıyor.
Selülit nasıl engellenir?
Selülit görünümünden hoşlanmıyoruz. Öyleyse baş etmemiz gereken üç bileşen var: Kollajen yoğunluğunu artırmak, yağı azaltmak ve kan dolaşımını güçlendirmek. Bu üç bileşene katkı sağlayacak her türlü yöntem, cildin sıkılaşmasında ve selülitin azaltılmasında etkili olacaktır.
-Beslenmenizde işlenmiş ürünlere, karbonhidrata ve şekere fazla yer vermeyin. Bolca taze meyve, sebze yiyerek ve su içerek cildinizin nemlenmesini artırın; çünkü bağ dokuda kuruluk, yağlara karşı direnci azaltır. Bol su içeren salatalık, turp, domates ve biber gibi sebzeleri tüketebilirsiniz.
-Cilt ve bağ dokusunun sürekli olarak beslenmesi gerekir. Sağlıklı ciltler için temel vitaminler C vitamini (kollajen üretimi için kritiktir) ve vücudunuzun cilt hücrelerini yenilemek ve onarmak için kullandığı beta karotendir. Turuncu, kırmızı meyve sebzelerde beta karoten bol miktarda bulunur.
-Vücudunuza fazladan kollajen almak için, kemik suyu içebilirsiniz. En iyi kemik suyu evde yapılandır. Et yemeklerinden arta kalan kemikleri 8 saat boyunca kısık ateşte suda kaynatın ve yemeklerinizde kullanın. Ayrıca biraz elma sirkesi eklerseniz alacağınız kollajen miktarı daha fazla korunur.
-Düzenli egzersiz selüliti tamamen ortadan kaldıramaz, ancak görünümünü azaltmaya yardımcı olur. Çünkü egzersizle cilt sıkılaşır, yağ miktarı azalır ve kan dolaşımı hızlanır. Aerobik egzersizlerle kan dolaşımını iyileştirebilirsiniz ama yağ miktarını azaltmak için ağırlık çalışmayı tercih edin. Kas oranı artışı, yağ miktarından daha fazla yakılmasını sağlar ve görünümü daha çok düzeltir.
-Mezoterapi; cildin orta tabakasına yağ eritici bir karışım enjekte edilir. Bu karışım öbeklenen yağ hücrelerinin parçalanıp vücudumuzda tekrar kullanılabilir yağ haline gelmesini sağlar. Mezoterapi yöntemiyle lenfatik sistem ve kan dolaşımı rahatlatılır.
-Lazer tedavisi; Selülitli bölgeler üzerine uygulanan lazer ile, şişmiş yağ hücreleri daha geçirgen bir hale getirilir ve eritilir. Daha yumuşak ve hareketli bir yapıya getirilen bu hücreler, lenfatik akım yönünde vakumlanarak ve masaj yapılarak lenf yollarına aktarılır ve vücutta kullanılabilir yağa dönüştürülür.
-Selülitli bölgelere masaj uygulamak, ovmak ve fırçalamak, kan dolaşımını hızlandırır ve lenfatik dolaşımı uyarır. Kahve, zencefil, yeşil veya siyah çay gibi uyarıcı maddeler içeren kremlerle masajlar, dolaşımın iyileştirilmesi ve yağ hücresi depolarının yıkılmasına yardımcı olabilir. Uygulanan selülit kremleri cildin nemlendirilmesinde faydalıdır ancak kullanıldıklarında alt deri bölgesine nüfuz edemediklerinden selülitle mücadele yetersiz olur.
Unutmayın selülitten kurtulmak için vücudu içerden desteklemek ve iyi beslenmek en doğru yol olacaktır.