Türk bilim adamının geliştirdiği yöntem dünya literatüründe
Türk bilim adamı Prof. Dr. Erdem Tezel tarafından burun estetiğinde geliştirilen yeni teknik, Amerikan Plastik Cerrahi Dergisi "Annals Of Plastic Surgery"de yayımlanarak, dünya literatürüne girdi
Türk bilim adamı Prof. Dr. Erdem Tezel tarafından burun estetiğinde geliştirilen yeni teknik, Amerikan Plastik Cerrahi Dergisi "Annals Of Plastic Surgery"de yayımlanarak, dünya literatürüne girdi.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tezel, daha doğal bir burun estetiği için yeni teknikler üzerinde çalıştığını söyledi.
"Burun ucu öncelikli kapalı rinoplasti (tip oriented closed rinoplasty)" ismi verilen yeni operasyon tekniğinin dünya literatürüne geçtiğini belirten Tezel, "Geliştirdiğim yöntem, Amerikan plastik cerrahi dergisi Annals Of Plastic Surgery'de yayımlandı" diye konuştu.
KEMİK MÜMKÜN OLDUĞUNCA KORUNUYOR
Burun estetiğinde gelinen son noktada, artık ucunun düzeltilmesinin ön plana alındığını ifade eden Tezel, şunları kaydetti:
"Burun kemiği oyularak veya aşırı küçültülerek yapılan estetiklerde hem fonksiyonel açıdan sorunlar yaşanıyor hem de yüzün karakteristik özelliği ortadan kalkıyor. Özellikle fotoğraflarda ortaya çıkan burun kemiği yokmuşcasına sığ bir görüntü, burnun ameliyat geçirmiş, yani estetikli olduğunu ele vermekle kalmıyor, yüzün daha şişman, yuvarlak ve halk arasında tabir edilen 'ablak yüz' görünümü almasına neden oluyor. Bu nedenle burun sırtındaki düzlüğün sağlanmasında kemiğin oyulmasından çok, kemiği mümkün olduğu kadar koruyarak burun ucu yükseltilmesiyle sağlanan doğal görüntü tercih ediliyor."
"Yeni yöntemde ise burun ucu öncelikli olarak burna şekil verilmesi tanımlanıyor" diyen Tezel, "Çoğu hastanın sorunu kemiğin fazla olması değil burun ucunun aşağı ve yüksekliğinin yetersiz oluşudur. Burun ucu öncelikli yapılan rinoplastide, kemiğe hiç dokunmadan, yani kemiği kırmadan veya kemiğe çok az müdahale edilerek güzel ve doğal bir burun elde etmek mümkün oluyor" bilgisini verdi.
OPERASYON KAYNAKLI KIKIRDAK EKSİKLİĞİ DÜZELTİLEBİLİYOR
Tekniğin avantajlarına değinen Tezel, uygulamada dışarıdan hiçbir kesi yapılmadığını, bu nedenle iz kalmadığını anlattı.
Önceden geçirilen ve olumsuz sonuçlanan operasyonlardan kaynaklı burun ucundaki kıkırdak eksikliğinin de giderebildiğine dikkati çeken Tezel, "Bu durumda da yine hastanın kendi kıkırdaklarıyla, kıkırdak güçlendirilmesi yapılıyor ve defalarca ameliyat geçirmiş hastaların önceki kötü sonuçları düzeltilebiliyor" ifadesini kullandı.
Burada burundaki kıkırdaklardan yararlanıldığını belirten Tezel, şöyle devam etti:
"Burnun ana taşıyıcı kıkırdağı, içeriden alınan kıkırdakla bir puzzle gibi şekil verilip oturtularak güçlendiriliyor ve yitirilen dokular yenilenmiş oluyor. Böylece bunu taşıyan ana destek kolon yeniden oluşturuluyor. Bu yeni teknikle, birçok hekimin çoğunlukla çekindiği 3, 4 veya daha fazla ameliyat edilmiş burunların risksiz şekilde düzeltilmesi sağlanıyor. Yeni yöntemle hiç kemiğe müdahale edilmeden ameliyat tamamlanabildiği gibi çok az bir törpü ya da minimal kemik müdahalesiyle, ameliyat olduğu anlaşılmayan doğal sonuçlar elde ediliyor."
Tezel, bu teknikle yapılan operasyonlarda iyileşme hızının da çok daha kısa sürdüğünü, hastaların çok az şişlikle bir haftada denize girebilecek hale geldiğini sözlerine ekledi.
AA