Rıdvan Dilmen'den Belhanda yorumu

Andone'yi çok beğendim. Galatasaray, ne yapıp edip bonservisini alsın. İlk maçta da çok beğenmiştim, çok değerli bir oyuncu. Galatasaray'a yakışır bir oyuncu diye düşünüyorum.

Ayrıca ülkemizde gol krallığına aday olacağını düşünüyorum. N'Zonzi ile oynamak zordur ama Falcao döndüğünde çift santrfora dönülmek zorunda kalınabilir. Andone bence ligimizin iyi santrforlarından bir tanesi.

Real Madrid'le oynadığınız zaman 15 tane pozisyona girecek haliniz yok. PSG maçından sonra mı mutluydu Galatasaray yoksa Real Madrid maçından sonra mı? Bir tarafta yarım pozisyonla bitirdiğiniz, rakibe 4 pozisyon verdiğiniz bir maç var. Bir tarafta da 20 küsür şut yediğiniz ancak kendi adınıza da 4 tane pozisyona girdiğiniz maç var.

Evet, Real Madrid'e karşı 4 tane pozisyon bulundu. Hem de aynı pozisyonun devamı değil, ayrı ayrı bulundu bu pozisyonlar. Bence olması gereken şey, ikişer devrede üçer pozisyona 15 dakikada bir girmek. O zaman rakibi daha fazla tehdit edersiniz. Bu 1,5 dakikada 3 pozisyonu yediniz, Real Madrid tedbirini aldı ve bir daha da pozisyon vermedi.

Eski bir futbolcu olarak hep Belhanda'nınki gibi konulara canım sıkılır benim, üzülürüm. Bu olay, sadece bugüne ait değildir. Tarihi boyunca futbolun doğasında vardır, özellikle de ülkemizde vardır.

Burada problem şu; artık kulüplerimizde 6-7 yıl oynayan oyuncular olmuyor pek. Sürekli sirkülasyonlar var. Her takımda var bu. Ömer Bayram, Emre Mor 1 yıl ıslıklanmazlar. Ancak üçüncü yıldan itibaren ıslıklanırlar. Tıpkı Necip Uysal gibi, tıpkı geçen seneki Mehmet Topal gibi... Bir ıslıklama falan derken kulüpten ayrılmak zorunda kalıyorsunuz. Yüzünüz eskidikçe problem yaşarsınız.

Belhanda'yı ben beğenmedim maçta. Ancak olaya iki türlü bakmamız gerekiyor; Galatasaray taraftarının da Belhanda'nın da hatası var. Belhanda şöyle düşünmüş olabilir; "Burada üçüncü yılımdayım, ikisinde şampiyon oldum." Taraftar öyle görmeyebilir eski oyuncu olmasına rağmen. Belhanda'nın tavrı tabii ki hoş değil, kötü. Zaten taraftar grupları da gerekli açıklamaları yapmış. Önemli olan bundan sonrası.

Kim kaybeder Belhanda olmazsa? Galatasaray kaybeder. Önemli olan Galatasaray olduğu için, bu tür olayları fazla bir şekilde büyütmeden, camia içerisinde Belhanda'nın çözmesi gerekiyor. Teknik direktör ve yönetimin işini kolaylaştırmak için bunu yapması gerekiyor. Kaybetmek kolay olanı. Davranış olarak doğru yapmamıştır, kafasını çevirip gitmesi gereklidir. Ancak en nihayetinde insandır.

Taraftar ve teknik ekip eliyle bu iş düzeltilmelidir. Mutlaka transfer döneminde değerlendirilecektir. Çünkü taraftarla oyuncu arasında kopukluk olduğu zaman toparlamak zor oluyor. Herkes Galatasaray'ı düşünüyorsa bu olayı küçük bir travma olarak görüp, kapatıp, devam etmeleri gerekmektedir.

Belhanda yerine, eskiyen oyunculardan bir tanesi daha çıksa aynı tepkiyi görürdü. Bir de Belhanda çok tartışılan bir oyuncu. Biraz da large bir görüntüsü var diye anlatılıyor sürekli. Füze, maalesef Belhanda'ya sabitlenmişti, Mehmet Topal gibi, Necip gibi. Bu oyunculara sahip çıkmak gerekiyor. Yaptığı davranış doğru değildir. Keşke özür dilese Belhanda, o zaman Galatasaray taraftarı elini uzatacaktır. Uzatmazsa da kulüp kaybedecektir.

Bu kadar tepkiyi bence Fatih Terim de beklemiyordu. Geleceğini bilse de çıkarmazdı. Kendisi de basın toplantısında söyledi zaten.

Maçtan önceki basın toplantısında Fatih Terim'in ilk kez bu kadar teknik konuşmalar yaptığını gördüm. Pek kullanmadığı bir kelime var; plan. Bir plan doğrultusunda en az 3-4 gündür çalıştıklarını gördüm.

Bir güç farkı var Real Madrid ile aralarında, PSG ile de var. Galatasaray geçen hafta Sivas'la oynarken, Rıza Çalımbay'ın Galatasaray'a hazırlanışıyla, Fatih Terim'in Sivas'a hazırlanışı farklı. Mutlaka Galatasaray, Sivas'ı nasıl açacağını ve nasıl kontra yemeyeceğini düşünürken, Rıza Çalımbay ya da herhangi bir Anadolu takımı, büyük kulüplere çok detaylı çalışırlar. Rakibine göre oyuncu, taktik anlayışı geliştirirler.

Fatih Terim'in, Rıza Çalımbay'ın Galatasaray'a hazırlandığı gibi Real Madrid'e hazırlandığını gördük. Bunu söylemlerinde de icraatlarında da gördük. İcraatında hücumda üçlü, top rakipteyken beşli savunmada olan bir Galatasaray gördük. Başarılı oldu mu ilk yarı itibariyle? Skor olarak alamasa da oyun ve çok pozisyona girerek aldı. Baktığımız zaman Galatasaray doğru hazırlanmıştı Real Madrid'e karşı.

Skora aldanmayalım. İlk yarı 1-0 bitti ama ikinci yarı 6-1 biterdi. Ne oldu devrede? Plandan vazgeçildi, Türkiye Ligi'ndeki Sivas maçı formatına dönüldü. Bence plandan vazgeçmemeliydi Fatih Terim. Vazgeçeceği bölümler, oyunu 70. dakikaya kadar 1-0'da taşıdığı bölümler olmalıydı. Plandan vazgeçtiğinde de Terim'in çekindiği oyun planı ortaya çıktı, Muslera izin vermedi.

Seri, yenilen golde topu kaybetmekle kalmadı sadece. Kroos'un vurduğu topu muhtemelen Muslera çıkaracaktı, Seri geldi topun önüne yattı, hatasını süsledi gol oldu. Hem topu kaybetti, hem de ne olur ne olmaz diye geldi topa yattı çarptı gol oldu.

Maç yine de 1-1'e gelebilirdi. Hep Andone'yi konuştuk ama N'Zonzi'nin uzatma anlarında altı pastan auta vurduğu bir kafa var. Onu atsa 1-1 bitebilirdi.