Mevlüt Erdinç: Türkiye'nin en iyi kulübü Başakşehir

Medipol Başakşehir'in sezon başında Hannover 96’dan kadrosuna kattığı mevlüt erdinç, çok doğru bir karar aldığını vurguladı. Daha önce sık sık üç büyüklerle adı anılan, Türkiye’ye 30 yaşında ayak basan Mevlüt, Gazete Habertürk'ten Ahmet Selim Kul'a konuştu. Tecrübeli futbolcu “Daha önce gelmek isterdim ama kısmet bugüneymiş. Çok mutluyum. Herkese şunu söylüyorum; bana göre Türkiye’de en iyi takım Başakşehir. şimdi ‘İyi ki Türkiye’ye önceden gelmedim ve Başakşehir’i seçtim’ diye düşünüyorum. Hocayı, bazı takım arkadaşlarımı çok iyi tanıyorum. atmosfer çok iyi, Emre abi var. Kendisi çok iyi bir kaptan. Zaten tüm bunlar sahada da belli oluyor” diye konuştu.

Mevlüt Erdinç'in açıklamaları şöyle:

TÜRKİYE'NİN EN İYİSİ BAŞAKŞEHİR

"30 yaşında Türkiye'ye geldim. Daha önce gelmek isterdim ama kısmet bugüneymiş. Aileme, arkadaşlarıma, çevremdeki herkese şunu söylüyorum: Türkiye'de Başakşehir'e geldiğim için çok mutluyum. Bana göre Türkiye'de en iyi takım Başakşehir. Şimdi 'İyi ki Türkiye'ye önceden gelmedim ve Başakşehir'e gelebildim' diye düşünüyorum. Hocayı, bazı takım arkadaşlarımı çok iyi tanıyorum. Atmosfer çok iyi, Emre abi var. Kendisi çok iyi bir kaptan. Zaten tüm bunlar sahada da belli oluyor. İyi bir başlangıç yaptık ve ligde 2.'yiz. Herkes gol atabiliyor, herkes asist yapıyor. Burada çok memnunum. Türkiye'deki diğer kulüplerin işleyişleri hakkında çok fazla bilgim yok o yüzden onlarla ilgili yorum yapmak istemem ama Başakşehir, Fransa'da, Almanya'daki kulüplerle aynı anlayışa, sisteme ve organizasyona sahip. Burada her şey çok profesyonel adeta PSG gibi. Büyük bir takım gibi yönetiliyor. Antrenmanlar, deplasman yolculukları, teknik heyetin tarzı, kulüp ilerleyişi hep akılla, sabırla şekilleniyor. Burada bir sistem var. Belki çok baskı olmamasının etkisi vardır ama yine de ortaya çok iyi bir örnek çıkarıyor Başakşehir."

"ADEBAYOR İLE REKABET ZOR VE FAYDALI"

"Ben hayatta da futbolda da her zaman iyi niyetli bir insan olmaya gayret ettim. Adebayor, Mehmet Batdal belki ilk geldiklerinde beni tanımıyorlardı. Belki onlarla mesafeli bir rekabete gireceğimi düşünebilirlerdi ama bugüne geldiğimizde ikisi de benim nasıl bir insan olduğumu gördü. Onlara da sorabilirsiniz. Adebayor ile de Batdal ile de çok iyi anlaşıyoruz. Çünkü benim isteğim bu takımın ileriye gitmesi. Tabii ki oynarsam daha mutlu olurum ama oynamasam da hep arkadaşlarımı destekliyorum. Rekabet yine de çok önemli. Oynadığımda, çok iyi bir performans göstermem gerektiğini hissediyorum çünkü Adebayor çok iyi bir futbolcu. Oyunda çok fazla katkı sağlıyor. Gol atmasa bile takımda çok önemli bir rolü var. Aynı Emre abinin rolü gibi. Bu yüzden şans bulduğumda ne iyisini yapmaya çalışıyorum. Bu da takıma yarıyor. Göztepe maçında beraber oynadık. Belki de sezonun en iyi maçını oynadık. 2 forvet olarak birbirimize çok yardımcı olduk."

"EMRE SAHADA OLMAYINCA HEMEN HİSSEDİYORUZ"

"Emre Belözoğlu'nun 10 yıldır tanıyorum zaten Milli Takım'dan. 2008'de çok başarılı bir turnuva çıkarmıştık o zaman. Ben 20 Emre de 27 yaşındaydı o zaman. Yani zaman çok çabuk geçiyor. Yaşlandık (Gülüyor) Ben o gün hiç aklımdan bile geçirmemiştim Emre ile birlikte bir gün yine aynı takımda oynacağımızı. O dönem abimizdi şimdi hala aynı noktada. Şu an gerçekten inanılmaz bir seviyede. Bunları röportajdayız diye söylemiyorum. Gerçekten çok büyük bir örnek Emre Belözoğlu. Hayat ve futbol konusunda gerçekten bir örnek. O sahada olmadığında bu durumu hemen hissediyoruz ve bize negatif yansıyor."

"BAŞKAN TAKTİĞE KARIŞMIYOR"

Başkana gelecek olursak, başkan da çok iyi gerçekten. Bu kulüpte herkes çok iyi ya (Gülüyor) Gerçekten herkes çok iyi. Başkan her zaman maçtan önce olsun, maçtan sonra olsun gelir bizle konuşur motive eder. Baskı yaratacak şekilde değil ama sadece destek olacak şekilde.Bize güvendiğini söyler, kazanırsak tebrik eder, kaybedersek teselli eder. Her zaman arkamızda ve bunu fazlasıyla hissediyoruz. Başkanımız çok akıllı bir şekilde rol alıyor. Kesinlikle hiçbir konuşmasında taktik-teknik konularına girmiyor. Hocanın alanına hiçbir şekilde müdahil olmuyor. Bizden sadece yüreğimizle oynamamızı ve zafere inanmamızı istiyor. Bunlar da gerçekten işe yarıyor.

"ABDULLAH AVCI, GUARDIOLA GİBİ"

Abdullah Avcı, Avrupai tarzda bir teknik direktör. Yönetim sistemi çok akıllıca. Bazı hocalar oyuncular üzerinde çok baskı kurar, bağırır, çağırır... Ama Abdullah hocanın mentalitesi çok gelişmiş, çok akıllıca yönetiyor bizi. Ben 18-20 yaşındayken hocalarım bana 'Sen hızlısın, yeteneklisin geleceğin futbolcusu olacaksın' derlerdi. Şimdi bizim hoca da bence geleceğin teknik direktörü olacak. Genç hocalar arasında bir yere gelecek bana göre. Fransa'da Unai Emery gibi, Guardiola gibi tarzı olan bir teknik adam. Ben öyle görüyorum."

"FRANSA İLE TÜRKİYE ÇOK BENZER LİGLER"

"Ben Fransa Ligi'nde 12-13 sene futbol oynadım. Gerçekten Türkiye Ligi'ne benziyor birçok açıdan. Orada da mücadele çok üst seviyede. Her maç çok zor geçiyor. Bence Almanya Ligi'nden daha üst seviye bir lig mesela. Oyuncular çok güçlü ve akıllı. Türkiye Ligi'ne de son yıllarda Fransa Ligi'nden inanılmaz fazla sayıda oyuncu geliyor. Geçen Malatya'ya gittik 10 tane Fransa Ligi'nde benim karşı karşıya oynadığım oyuncu vardı. (Gülüyor) Bence Türk takımlarının scoutlarının Fransa Ligi'ne yönelmesinin sebebi iki ligin benzerliğiyle alakalı. Bu yüzden çok fazla transfer oluyor oradan buraya. Çok da akıllıca bir hamle bence."

GOL İÇİN İDDİALI KONUŞTU

"Ligde bir forvet olarak zorlanıyorum gerçekten. Bunu biliyordum fakat büyük takımlara karşı oynadığımız oyunla daha net bir şekilde anladım. Beşiktaş'a, Fenerbahçe'ye karşı çok iyi bir mücadele sergiledik. Başakşehir çok iyi oynuyor bu ligde. Bu yüzden bir forvet için büyük bir şans bu. Çünkü top sürekli bizde oluyor. Daha fazla pozisyona giriyoruz. Benim de daha fazla gol atmam lazım. İnşallah atacağım da. Ben ilk geldiğimde 10-15 gol atmayı hedeflemiştim. Bence atabilirim de. Takım iyi gidiyor, kendime güveniyorum. Hoca da bize güveniyor bu yüzden hedefimi gerçekleştirebilirim bence."

HAYALLER ŞAMPİYONLUK!

"Ben Başakşehir'in geçtiğimiz sezon gibi sıkı bir şampiyonluk mücadelesi vereceğini düşünüyorum. Ama bana göre yarışta daha fazla takım olur.2, 3 hatta 4 takım şampiyonluk için yarışabilir. Şampiyonluk benim için de çok büyük bir hayal. Kariyerim de henüz şampiyonluk yok. Hele buradaki ilk senemde şampiyonluk yaşamak inanılmaz bir şey olur. Bu takımı geldiğim ilk günden bu yana gerçekten çok sevdim, şampiyonluk da yaşarsam tarif edilemez bir duygu olur benim için.Şampiyonluğu hayal ediyoruz ama kendimizi buna kaptırmıyoruz. Her maç ayrı öneme sahip ve şampiyonluğu düşünmek yerine önümüzdeki maçı kazanmayı düşünüyoruz."

"SAVUNMA OYUNCULARININ İŞİ ÇOK ZOR"

"Ligde gerçekten harika forvetler var. Bunun bir parçası olmak çok güzel. Vagner Love, Eto'o gibi oyuncuların bu yaşlarda neler yapabildiklerini görüyoruz. Ben hayran kalıyorum bunları görünce. Gomis'i iyi tanıyorum, çok kaliteli.Ligin seviyesini de arttırdı bu forvetler. Defans oyuncularına daha çok iş düşüyor. Maalesef işleri çok zor yani (Gülüyor) Mesela Fransa'dan daha fazla iyi golcü var bence burada. Fransa'da Monaco'da Falcao var, PSG'dekiler Lyon'da var ve birkaç tane daha. Buradaki kadar yok. İnanılmaz çok forvet var ve gerçekten hepsi çok kaliteli. Vagner Love, Adebayor, Eto'o, Gomis, Janssen, Cenk, Negredo, Soldado, Burak... Saymakla bitmiyor."

"ALTYAPIMIZI GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ"

"Ben Milli Takım'da iyi dönemlerde de oynadım, kötü dönemlerde de. Ben şu anki duruma gerçekten çok üzülüyorum. Ülkemizde bu kadar çok insan varken milli takım olarak daha iyi olmamız gerekiyor. Benim için milli takım çok önemli bir yere sahip. 35 yaşında gel deseler yine giderim. O yüzden mevcut duruma çok üzülüyorum. Bence daha fazla önem vermemiz gerekiyor alt yapıya. En önemli konu bu. Geliştirmemiz gerekiyor. Ben Fransa'da altyapıda 13 yaşından 18 yaşına kadar 5 yıl kaldım. Antrenmanlar inanılmaz zordu. Ne günler yaşadık orada (Gülüyor) 13-14 yaşında günde 2 antrenman yapıyorduk. Ailemden uzun süreler ayrı kaldım. Burada tam nasıl bilmiyorum ama gelişmesi gerektiği gözüküyor. Milli takımda bir başarısızlık varsa kalitemizde sorun var demektir. Eğer Hırvatistan gibi küçük bir ülke Dünya Kupası'na gidebiliyor ve biz gidemiyorsak kalitemiz yetersiz demektir. Önemli bir ligimiz var. Avrupa'nın en iyi 5-6 liginden birisi. Takip ediliyor, Fransa'da herkes bizim maçları izliyor. Bunu Milli Takım'a da yansıtmamız gerekiyor.

Lejyoner oyuncuların kendi liglerinde gösterdikleri performansı milli takımda gösteremedikleri bir gerçek ama bu neden olabilir net olarak bilmiyorum. Gurbetçi oyuncular ile diğer oyuncular arasında bir ayrım olduğunu düşünmüyorum kesinlikle. Ben bu yönden kötü niyetli bir oyuncu görmedim. Ama bir sorun var bu konuda. Uyum sorunu olabilir bu. Fark hissediliyor, ben de yaşadım bu durumu PSG'de oynarken, St.Ettienne'de oynarken, buraya da geldiğimde aynı performansı göstermek istiyordum tabii ki de ama bazen olmuyordu. Daha az süre alıyordum, çok baskı vardı. Sebebi ne tam bilmiyorum ama bu uyumsuzluk bir şekilde ortadan kaldırılmalı. Çok çabuk eleştiriliyor insanlar. Fransa'da da eleştiri var Milli Takım'a ama yine de herkes takımın arkasında. Büyük bir destek var. Bu destek çok önemli. Gelen oyuncular Hakan 22 yaşında, Yunus 22-23 yaşında hepsi genç oyuncular ve desteğe ihtiyaçları var."

"GALATASARAY'I YENMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNMÜYORUZ"

"Galatasaray ile olan maçımız çok beklenen bir maç. Ligin zirvesi karşılaşıyor. Birinci, ikinciye karşı. Biz maça kesinlikle kazanmak için çıkacağız. Galatasaray'ın kalitesini de biliyoruz. Maçın çok zor olacağını biliyoruz ama tek hedefimiz 3 puan. Galatasaray'ı yenmekten başka bir şey düşünmüyoruz. Milli arada tamamen bu maça çalışıyoruz. Bizim için çok önemli ve takımın tamamı bu maçın öneminin farkında. Bu vesileyle taraftara da bir mesaj vermek istiyorum. Taraftarlarımızı stada bekliyoruz. Takımımız gerçekten çok iyi oynuyor ve izleyenler zevk alıyor. Avrupa Kupası'nda maalesef istediğimiz oyunu oynayamadık ama gerçekten zevk alınan bir oyun koyuyoruz ortaya. Bu yüzden herkesi maça bekliyorum."