Mavi ışık uykudan da ömrümüzden de çalıyor
Binlerce yıldır havanın kararmasıyla uyuyup, gün ışığıyla uyanmaya alışan biyolojik saatimiz son 50 yılda bile bu alışkanlığından çok şey kaybetti. Artık daha az, kalitesiz uyuyor ve doğamıza karşı geliyoruz. Bunun sağlığımıza etkileri de oldukça fazla. Prof. Dr. Derya Uludüz yazdı
ABONE OLNormalde vücudumuzun güneşten aldığı ‘mavi ışığı’ artık yapay aydınlatmalar, elektronik aletler ile alıyoruz. Bu da beynimizde bir yanılgı yaratıyor. Hormonal düzen ve uyku-uyanıklık döngüsü bozuluyor. Çarktaki bir dişlinin bozulması da elbette ki tüm düzeni etkiliyor. Tip 2 diyabet, depresyon ve obezite her geçen gün artıyor ve bunlar da insan ömrünü kısaltan etkenler. Peki, mavi ışık bize neler yapıyor ve bu ışıktan nasıl korunuruz?
MAVİ IŞIK BEYNİ YANILTIYOR, HORMONLARI BOZUYOR
Vücut doğal akışı içinde günün belli saatlerinde hormonlar salgılar. Örneğin sabaha karşı kortizol hormonu bizi uyandırıyor. Kortizol ile metabolizma hızı ve iştah düzenlenirken, konsantrasyon ve enerji artıyor. Yine saat gece olduğunda melatonin hormonu salgılanmaya başlıyor. Bu hormon vücudumuza yorulduğumuzu ve uyumamız gerektiğini söylüyor. Ancak mavi ışık en çok da melatonin hormonuna zarar veriyor çünkü mavi ışık yüzünden beyne gece olduğu sinyali tam olarak iletilemiyor. Uykunun hem miktarı hem de kalitesi düşüyor. Melatonin hormonu kanser, depresyon, obezite, metabolik sendrom gibi birçok hastalığa karşı bizi korur. Tam da bu yüzden uyumadan en az yarım saat önce telefonla uğraşmayı bırakmamız gerekiyor. Kendimizi mavi ışığa maruz bıraktıkça bizi koruyan bu faydalı hormonu baltalıyoruz.