Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

HT MAGAZİN / Ömür SABUNCUOĞLU

BENGÜ ile yaptığımız röportajın perde arkasını size anlatmak istiyorum. Biz röportajımızı yaptığımız gün Ahmet Çakır ile olan mutlu beraberliğini büyük bir heyecanla ve detaylarıyla ilk kez anlatmıştı. Röportajdan iki gün sonra, öğle saatlerinde telefonum çaldı, arayan Bengü’ydü ve ilişkisinin bittiğini söylüyordu. Bizim sohbet bir anda tepetaklak olmuştu, tekrar buluştuk. Bu kez ayrılığı hakkında ilk kez konuştu. Umarım aradığı gerçek aşkı en kısa zamanda bulur ve o güzel gözleri yine aşkla parlamaya devam eder.

Bengü, hayat nasıl gidiyor?

Gelen baharla beraber, hayatımın en verimli dönemlerinden birini yaşıyorum. Son klibim ‘Feveran’ın başarısı beni çok mutlu ediyor. Albümün 3. videosu ve 3. şarkısı olmasına rağmen yeni çıkmış bir şarkı gibi rüzgârı oldu. Konserlerim çok yoğun, şu an mayıs ayında 14 konserim gözüküyor.

Son günlerde Instagram’da konser paylaşım rekabeti var. Sen buna pek dahil değil gibisin.

Bana yakışmıyor gibime geliyor. Zaten gittiğim yerler ve konser sayısı belli. Bununla ilgili bir yaram varmış gibi, 3 dakikada bir, bağıra çağıra göstermek açıkçası benim çok hoşuma gitmiyor. Ben o işleri aştım artık. 2 sene önce, ben de “Yaşasın 20 konserim var” falan diyordum ama artık daha olgun bir dönemdeyim ve bazı şeyleri hazmettiğimi düşünüyorum. Kendimi alkışlatmak için zorlamak yerine, bırakıyorum insanlar beni alkışlasın.

Yaşın daha küçük ama bu sözlerinle sanki daha olgun gibisin.

(Gülüyor) Herkesin bir çizgisi var. Diğer arkadaşlarım da yıllardır bu işi yapıyor ve isimlerini ispat ettilerse, demek ki çok başarılılar. Bunu tartışmaya zaten gerek yok ama herkesin karakteri, yapısı, duruşu, hayata bakış açısı ve cümleleri farklı. Herkes benim ayrıştığımı söylüyor, bu da benim hoşuma gidiyor. Kendime bilinçli, stratejik bir yol çizmiyorum, neysem oyum.

Büyümeyen küçük bir kız çocuğu gibisin. Mesela şu an kendini kaç yaşında hissediyorsun?

30’u yeni geçtim ama her sene bir yaş geride ve daha cıvıl cıvıl hissediyorum. 25’lerde gibiyim. Kendime baktığım içinde daha iyi göründüğümü düşünüyorum. 5 sene öncenin fotoğraflarını ve stylingini incelediğimde, son halim en iyi halim diyorum.

Kendime bakıyorum derken, tıbbi müdahaleler de var mı?

Çocukluğumdan beri cildimi nemlendirme deliyisiyim. Hiçbir zaman en pahalı havyarlı kremi satın almadım. Babam, sağlıkçı olduğu için, eczane ürünü kullandım. Yapay ve teknolojik hiçbir şeye henüz başvurmadım. Güneş lekem olursa lazer yaptırıyorum. Bol bol C vitamini kullanıyorum. Masum bir yüz ifadem var ve bu benim imzam gibi. Bunu sertleştirip, yapay göstermek için çok erken ama 50 yaşımda ne olur bilemem tabii.

50’li yaşlara geldiğinde nerede olmayı planlıyorsun?

Sertab Erener şu an 50 yaşında diye biliyorum ama cillop gibi git gide daha da güzelleşiyor ve harika şarkılar yapıyor. Bizim mesleğimiz, insanı o kadar yoran bir iş değil. İşimi aşkla yapıyorum ve bu aşk hiçbir zaman bitmeyecek.

"İZİN İSTEDİM ODA SAYGI DUYDU"

Ahmet Çakır ile bir birlikteliğin vardı. Fakat geçtiğimiz hafta sona erdi. Sonra bir tiwit attın. Orada ne demek istedin?

‘En azından olmayacağını anlayınca kırmadan, kırılmadan izin istiyorsun ve bitiyor’ yazdım. Yol yakınken geri dönmek istedim. Bizimki başlangıç değil, tanışma evresiydi. Görüntü vermekten kaçınmadığım için, çıktığımız yemeklerde basın mensubu arkadaşlarımız bizi görüntüledi. Güzel gideceğini düşündüğümüz bir şeye başladık fakat bazen insan inmesi gereken durağı fark edince inmek istiyor. Ben de yol yakınken en yakın durakta inmek istedim. Tanışma aşamasından sonra ‘Biziz’ aşamasına ne yazık ki geçemedik. Çok saygı duyduğum bir insan, onu da kırmadan izin istedim.

İzin kolay çıktı mı?

Uzun yıllar süren bir birliktelik olmadığı için, karşılıklı konuştuk ve ben izin istedim. O da saygı duydu.

Sanki kırılmış gibisin.

Asla! Ahmet’in hiçbir hatası yok, benim de bir hatam olduğunu düşünmüyorum. Hislerimi dinledim ve bir şeylerin eksik olduğunu gördüm. Bundan sonra yaşayacağım ilişkinin uzun soluklu olmasını istiyorum. Karnımda kelebekler pır pır etsin.

Bu birliktelikte pır pır etmedi yani.

Öyle de demeyeyim, çünkü bu söylediklerimi belki o da okuyacak. Kalbini kırmak istemem. Çünkü birlikte geçirdiğimiz, o güzel sohbetlere ve diyaloğa ayıp etmek istemem. Dört dörtlük bir insandı ama ben yine yalnızlığıma yaslandım.

İhanet mi var?

Asla yok! Ahmet pırlanta gibi bir insan.

Kıskançlık?

Hayır, ona çok saygı duyuyorum. İnşallah çok mutlu olur.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ