Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

IŞIL CİNMEN

icinmen@haberturk.com

HABERTURK.COM

Fotoğraflar: Özge Mine Sarıçam

Bir pozuyla herkesi büyüledi.

“Vay be! Irina Shayk’tan güzel kız varmış

Hem de Rusya’da değil buradaymış!”çılar her tarafı sardı.

İlk şoku atlattıktan sonra gözler yandaki yamuk çizgilere kaydı.

Bu sefer, “Aa fotoşopmuş! Zaten kaşları çok kalın, burnu da büyük”çüler alandaydı.

2014 Türkiye’sinin en güzel kızı Amine Gülşe ise gözlerime bakıp, “O fotoğrafta fotoşop varsa bile bakın ben karşınızda fotoşopsuz oturuyorum” dedi.

Evet çok güzel.

Dünya güzellik yarışmasında dereceye de girer.

Siz diyorsunuz Irina Shayk, ben diyeyim Beren Saat.

(Şaşırtıcı ama gerçekten ikisine de benziyor.)

Kültür konusunda da bir eksik yok.

İsveç’te doğmuş, büyümüş.

İyi okulların sıralarından geçmiş.

Dört dil biliyor.

Annesiyle birlikte dünyayı dolaşmış.

Sesi çok iyi.

Her şey tamam gibi…

Şimdi ufak bir “ama” geliyor.

Zaman zaman 21 yaşında muhteşem bir genç kadınla mı konuşuyordum,

yoksa Sosyal Politikalar Bakanı’yla mı karıştırdım.

First lady ağırlığında, the ultimate “Hanım kız” düzgünlüğündeydi.

Seçilmiş kelimelerle, kendinin olmayan cümlelerle konuştu.

Bakışları 20, oturuşu 50 yaşındaydı.

Oysa kim yaşının enerjisinden güzel olabilir ki bu dünyada?

Amine Gülşe bile olamaz.

Ama “kendi gibi” olmayı bir başarabilirse, işte o zaman dünyanın en güzel kızları dahi onu geçemez.

Irina Shayk’a çok benzetildiğin o fotoğrafta fotoşop olduğu söyleniyor. Var mı böyle bir şey?

Fotoğrafçı ben değilim, bilmiyorum. Fotoşop olabilir, bu normal. Varsa bile, bakın ben karşınızda fotoşopsuz oturuyorum. Diğer fotoğraflarım da var, onlara da bakabilirler. Zaten Miss Turkey seçildikten sonra, “O fotoğraf fotoşopluysa bile kız hakikaten güzel” dediler

Peki. Kimsin sen? Türkiye’nin en güzel kızı kim?

İsveç'de doğdum, orada büyüdüm. Babam Irak Kerküklü bir Türkmen, annem de İzmirli. Babam sporcu, disk atıcı. İsveç’e transfer olunca ben ve abim orada doğmuşuz. 9 ay önce de annemle Bergama'ya, onun doğduğu yere taşındık.

Neden? Yarışma için mi?

Hayır. O hikaye ayrı, çok tesadüfen oldu. Annemle gelmemizin nedeni benim tarihe olan merakım. Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Annemle dünyayı dolaştık; yeni kültürler, yeni insanlar, farklı ülkelerin tarihi yerlerini görmek çok hoşuma gidiyor. Doğduğumdan beri de Türkiye'ye çok sık geldik ama hep turistik yerlere…

JÜRİ OLSA SIRALAMA BÖYLE OLURDU

Bu yüzden mi Türkiye’ye döndünüz? Meraktan?

Evet. Türkiye'miz aslında çok güzel bir yer, çok tarihi eser var. O yüzden dedim ki; “Annecim bu sefer dünyayı dolaşacağımıza Türkiye'mizi dolaşalım.” O da benim bu isteğimi kırmadı, sağolsun. Zaten Bergama çok tarihi bir yer o yüzden oradan başlamak istedim. Yavaş yavaş açılmaya başlayalım derken… Miss Turkey'in reklamlarına denk geldim.

Hiç aklında yok muydu yarışmaya katılmak?

Hiç yoktu.

O an reklamlara denk gelmeseydin…

O an reklamı görmeseydim muhtemelen bunlar kısmet olmayacaktı, “Allah’ın işi” demek doğru olur. Reklamı görünce o heyecanı yaşamak istedim. Anneme dedim ki: "Annecim ben o heyecanı yaşayamadım." O da dedi ki: “Kızım tamam, yaşa.” Zaten geç bir tarihti, başvurumun değerlendirilmeyeceğini bile düşündüm. Fakat sonra “Top 250” İstanbul’a çağırıldı ve aralarında ben de vardım!

Sen jüri olsan ilk 4 kim olurdu?

Birinci sıraya kendimi koyabilir miyim?

Elbette.

Hayalim birinci olmaktı ve birinci oldum. O yüzden sıralama şöyle:

1. Ben

2. Gizem (Koçak)

3. Dilan (Çiçek Deniz)

4. Dilek (Boz)

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ