Küçüklere masallar: Böcek Olga
Bir varmış bir yokmuş. Bir zamanlar Olga adında bir böcek varmış... Esra Şaşmaz'ın sesinden Böcek Olga masalı...
BÖCEK OLGA
Bir zamanlar Olga adında bir böcek vardı. Olga annesi ve babasıyla büyük bir evde yaşıyordu. Pek çok güzel ve süslü böcek elbisesi, pek çok güzel Barbie bebeği ve böcek oyuncakları vardı.
Büyük bir evde, kendisini seven anne babasıyla oturan ve pek çok elbisesi ve oyuncağı olan birinin mutlu olacağını düşünürsünüz değil mi? Fakat Olga hiç mutlu değildi; tersine çok üzgündü. Üzgün olmasının sebebi de çok çirkin olduğunu düşünmesiydi.
Annesi “Olga hiç çirkin değilsin, çok güzelsin” derdi. Babası da “Olga çok güzelsin, güzellik kraliçesi gibisin.” derdi. Fakat onlara Olga onlara inanmıyordu. “Bu doğru değil, ailem olduğunuz için güzel olduğumu düşünüyorsunuz.” Diyordu. Kim ne söylerse söylesin Olga’yı çirkin olmadığına ikna edemiyordu.
Üst kata yatak odasına çıkar ve aynaya bakıp şöyle derdi: “Ay halime bak çok çirkinim! Saçlarım kıvır kıvır ve karman çorman, başımın her yerinden çıkıyorlar. Kirpiklerim kısa ve güdük. Ağzım minik. Bana bir bakın, çok kısayım, kısa olmaktan nefret ediyorum. Uzun olmak istiyorum.”
Bir gün Olga bir güzellik salonunun önünden geçerken “Bahse girerim burada beni güzelleştirecek bir şeyler vardır.” Diye düşündü. İçeri girdi ve ihtiyacı olan şeyi bulmuştu. Kendine güzel bir peruk aldı. Uzun, siyah ve kıvırcıktı. Fakat kirpikleri hala kısa ve güdüktü, ağzı hala minikti, kendisi de hala kısaydı. Sonra güzellik salonunda gördüğü bir şeyi anımsadı. “Tam bana lazım olan bir şey” diye düşündü.
Ertesi gün tekrar güzellik salonuna gitti ve takma kirpik aldı. Sonra da onları taktı. Şahaneydiler. Öyle uzundular ki başına doğru kıvrılıyorlardı. Olga takma kirpiklerini kırpıştırdı, şimdi kendini çok iyi hissediyordu.
Bir gün Olga, odasında dergisine bakıyordu, bir güzellik dergisiydi. Sayfaları çevirirken bir reklama rastladı, tam ona lazım olan bir şeydi. Tüm parasını bir araya getirdi ve kendine kırmızı bir ruj aldı. Dudaklarını boyadı ve çok güzel görünüyordu. Olga kendini çok iyi hissediyordu.
Eve yürürken peruğu okşayıp kabarttı, takma kirpiklerini kırpıştırdı, büyük kırmızı dudaklarıyla etrafa öpücükler saçtı. Fakat hala kısaydı.
Birkaç hafta sonra böcek Olga bir partiye davet edildi. Olga büyük bir mağazaya gitti kendine süslü bir elbise aldı. Ardından tam aradığı şeyi bulmuştu, topuklu ayakkabılar! Olga’nın kısa boyu uzamıştı. Olga artık çok güzel görünüyordu.
Partiye gittiğinde herkese öpücükler, gülücükler saçıp “Merhaba, Merhaba” diye seslendi. Ve Olga kendini çok güzel hissettiği için herkes onun çok güzel olduğunu düşünüyordu.
Yürürken caddenin aşağısında Kedi ile karşılaştı. Kedi, Olga’ya şöyle bir baktı “Miyav, Olga çok güzelsin benimle arkadaş olur musun?” diye sordu.
Olga, “Bakalım, bana bir şarkı söyle eğer beğenirsem seninle arkadaş olurum.” Diye yanıtladı.
Kedi, bir şarkı tutturdu ancak sesi dayanılacak gibi değildi. Olga “Off sesin berbat!” dedi ve oradan uzaklaştı.
Olga, güzelliğinden halinden çok memnundu, yolun aşağısına geldiğinde Kurt ile karşılaştı.
Olga’nın güzelliğinden etkilenen Kurt “Merhaba Olga çok güzelsin benimle arkadaş olur musun?” diye sordu.
Olga ise “Bana bir şarkı söyle eğer beğenirsem seninle arkadaş olurum.” Dedi.
Kurt, Olga’ya göz kırptı, sonra ağzını açıp şarkı söylemeye başladı. Uludu öyle kötü sesi vardı ki Olga, bu sese dayanamadı, Kurt’u öylece bırakıp uzaklaştı.
Olga kendini dünyanın kraliçesi gibi hissediyordu. Güzel görünüyordu ve herkes onunla arkadaş olmak istiyordu. Kendinden memnun bir şekilde yürürken utangaç Fare ile karşılaştı. Sessizce Olga’ya yaklaştı ve “Olga benimle arkadaş olabilir misin?” dedi.
Olga “Bakalım bana bir şarkı söyle, beğenirsem arkadaş olabiliriz” dedi. Küçük Fare gülümsedi ve gitarını çıkardı. Sesi öyle güzeldi ki, Olga adeta büyülendi. Böylece Olga ve Fare arkadaş oldular. Birlikte şarkılar söylediler, yemek yaptılar, eğlendiler.
Böcek Olga, er ya da geç Fare’nin onun makyajsız, peruksuz, kostümsüz halini göreceğini biliyordu. Bir gün derin bir nefes alıp en doğal haliyle Fare’nin karşısına çıktı. Fare “Hmm” dedi. “Biliyor musun Olga seni ilk gördüğümde çok güzel olduğunu düşünmüştüm. Ama bugün çok farklı görünüyorsun, her ne yaptıysan çok daha güzel olmuşsun. “ dedi.
Olga çok mutlu oldu, biliyordu ki Fare onu gözleriyle değil, kalbiyle seviyordu.
DİĞER MASALLARI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Youtube HT ÇOCUK