Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Yapımcılık, senaristlik, yönetmenlik ve oyunculuğunun yanı sıra yetiştirdiği öğrencileriyle Ertem Eğilmez'den sonra ilk kez bir ekol yaratan Yılmaz Erdoğan yazdığı roman ve şiir kitaplarıyla edebiyatta da yetkin bir isim.

'Kayıp Kentin Yakışıklısı', 'Anladım', 'Sahiler Düş Düşler Sahi' ve 'Bin Aşık Yılı Uzakta' adlı şiir kitapları olan Yılmaz Erdoğan, 'Korona Günlerinde Şiir' bölümümüzün ikinci şairi.

KIZIM BERFİN'E

Berfinim,

içimin güler yüzü,

yaşanılası iklimim hoş geldin...

(adımın çapraz yazılması kimin umrunda...

denize düşen yılana öykünür biraz da...)

bir aralık sızıverdin işte

ömrümüzün en gevrek zamanı...

çıt diyor kırılıyoruz,

öfke kadar saydamız o zamanlar

ve kırılgan

bıçak kadar!

kızım demeyi öğrettiğin için

o tanrısal kokun

ve gülüşündeki baban için

ki hala zilleri çalıp kaçmak istiyorduk

yarım yamalak aşk kırıntıları

tabakta bırakılmış,yazık atılacak bir sevda

haritası,

hatta el değmemiş delilikler istiyorduk...

çocuktuk daha

büyümeye direniyorduk,

iş toplantılarında lolipop zamanlar

düşlüyorduk

ama sızıverdin işte...

bir avuç yeşil gevrek rokaydık,

mayışmamıza bir limon yetecekti...

biz garsonu bekliyorduk,

sen çıkageldin...

hoş geldin Berfinim..

kızım kızgınlığım..

bilmiyorduk daha,

objektiflerin objektif olmadığını,

ikimize yeter sanıyorduk ikimizin toplamı,

meğer doyurmak zormuş içimizdeki hayvanı...

habersiz geldin,kusura bakma

ortalık biraz dağınıktı..

şimdi hemen toplarız sanıyorduk,

olmamıştık daha...

işin zor kızım

hem büyüyecek

hem bizi büyüteceksin..

baban mı var,derdin var kızım...

hoş geldin kızım,

içimin güler yüzü, hoş geldin...

BEN SENİN BENİ SEVEBİLME İHTİMALİNİ SEVDİM

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk

Olmaktan

Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam

Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme

İhtimalini sevdim

İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında

Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman

Özlemeye başladım herkesi

Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri

Özlemeye başladım sonra

Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı

Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı

Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi

Sıralarda

Solculuk oynamaya başladık

Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar

Kontrgerilla

Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu

Pütürlü duvarlara ve

Türk dil kurumu'na inat bir Türkçeyle

Ağbilerimizden öğrendik, s harfinden orak çekiç figürleri

Türetmeyi

Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu

Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber

Bültenleri

Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben

Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim

Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik

Dikenleri saymazsak

Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu

Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu

Haber bültenleri

Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim

Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi Adım

Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece

Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama

Sen yoktun

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni

Teneffüs saatlerinde

Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman

Griliğine götürüyordu

Ben, senin benimle Tunalı Hilmi caddesi'ne gelebilme

İhtimalini seviyordum

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum

Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır

Gevrekliğini

Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez

Sürgünü

Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum

Muş ovasının yalancı maviliğini

Otobüs oluyordum bir süre

Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım

Otobüs camının garantisinde

Otobüs oluyordum

Bir ülkeden bir iç ülkeye

Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum

Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın

Listesinin

Korkuyordum

Sonra iniyordum otobüsten

Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun

Ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk

Ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum

Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk

Olmaktan

Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam

Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda

Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği

Bir yol üstü lokantasında

Ben seninle, Ağrı Dağı'na mistik ve demli bir çay kıvamında

Bakan

Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında

Ben seninle herhangi bir insan elinin

Terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim

MORNİNG GLORY

"It is morning glory," dedi adam

Biz always tatsız

As always akşam.

Hızar kere hızar kafalar

As always rutubet

Biz always akşam.

Cadde üstü hiyerarşik.

Boş pencerelerde

Nevır evır kiralık değildir,

Was always tutuldu.

Gecesi rehinse

Sabahı mahmur,

Hüzzam rakısıyla

Vakitsiz coşkular.

Esnaf lokantalarında suyuna bol ekmek banılan

Ayarsız keder,

Süleymaniye, Büyük Sinan

Ve Erzincan usulü kuru fasulye

Ve sonra çok sık makber.

"It is morning glory," dedi adam

Diyemedim ki ciğerim

Anladım da,

Biz always Çölemerik

As always Ankara.

Ünlü Alman

Ve rahmetli sosyal demokrat

Willy Brandt'ın çocuklarına bakmış Fatma teyzem

ama kendi çocukları O'na uğramaz.

Bu yüzden sabahları zinde

Ve veyahut vakur

Kalkmaz

Kaskatı bir hiçliğin ürpertisiyle

donmuş yağ içinde

zeytin tanesidir gün doğumu,

işbu bu nedenle hiçbir Fatma teyzem

Sabahları bir zafere uyanmaz.

"It is morning glory," dedi adam

Biz always acıklı

As always hüsran.

ADIN BAHARDI

Kente yalnızlık gelirdi sen uyuyunca

Yüzümde mevsim değişirdi uyandığında

Bilmezdin gizliden seni sevdiğimi

Aşkın içimde solardı adın bahardı

Eteğini koştururdun sokağımızda

Sokak sus pus olur sana bakardı

Bilmezdin gizliden izlediğimi

Gözlerim gözlerinden korkardı

Hatırlıyorum adın bahardı

Sokakta bir bayramdı durakta bekleyişin

Sanki sonsuz bir ayrılıktı okula gidişin

Bilmezdin her sabah seni yolcu ettiğimi

Yüreğim yol boyu ardından ağlardı

Hatırlıyorum adın bahardı

PAZAR: Can Yücel

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ