Köpeği silahla vurarak öldürdü!
İstanbul Sarıyer ilçesinde A.E. adlı kişi, 'Nero' isimli köpeği silahla vurarak öldürdü. Olayı ve Habertürk tarafından ulaşılan görüntüleri hukukçular Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Dr. Rezan Epözdemir, Av. Görkem Gökçe ve Av. Özgecan Sırma değerlendirdi. Nero'nun sahibi Can Özula ve köpeği öldüren A.E. de Habertürk'e özel konuştu...
Habetürk’ten Emrah Doğru’nun haberine göre, Olay, dün (25.07.2020) saat 18.00 sıralarında Sarıyer Yeniköy Özgürlük Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, Can Özula'nın ait 'Nero' isimli köpeği Ş.E.'yi sol diz kapağından ısırdı.
Olay yerinde bulunan Ş.E’nin eşi A.E., eşini ısırdığını iddia ettiği komşusunun köpeği Nero'yu yanındaki silahla vurarak öldürdü. A.E. daha sonra eşi Ş.E.'yi alarak hastaneye götürürken, köpeğin sahipleri ise yaşanan olayı polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen polis incelemelerde bulundu. Köpeği öldüren A.E. hastanede gözaltına alındı. Ekiplerin yaptığı incelemenin ardından köpek kliniğe kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma sürüyor.
''KÖPEĞİMİ EVİMİN BAHÇESİNDE ÖLDÜRDÜ''
Köpeğin sahibi Can Özula, A.E.'nin eşi Ş.E.'nin evlerinin bahçesinin kapısını zorlayarak girdiğini belirtip olayı şöyle anlattı: “Bizim köpeklerimizi gezdiren bir kızcağız var, köpeği gezdirmiş eve geliyor. Evin içine girerken kız köpeğin tasmasını çıkarıp, kapıyı açıyor 'Hadi gir oğlum içeri' diyor, köpek içeri giriyor. Sonra kız kapıyı kapatıyor bahçemizin içindeler ve her yer kapalı. Adam geliyor kıza küfür ediyor ve 'Sen o köpeği niye serbest bıraktın?' diyor. Kız da 'Ben köpeği serbest bırakmadım, yürüyüşten geldik içeriye girsin diye tasmasını açtım köpek de içeriye girdi zaten şu anda içeride. Kimseye de zararı olan bir köpek değil. Kendi alanında, kendi mülkünde şu anda, siz bana ne hakla küfür ediyorsunuz' diyor. Bu sefer karısı koşa koşa geliyor bizim bahçemizin kapısını zorluyor ve içeriye giriyor. İçeriye girip ve kızın üstüne yürüyünce, adam da kıza silah doğrultunca, köpek de bunlara havlamaya başlıyor bizim arazimizde. Adam da benim bahçemin içerisinde köpeğe ateş ediyor ve öldürüyor. Havlıyor diye ateş ediyor. Benim bahçeme girmişsin, ne yapıcak köpeğin işi o zaten.“
''EŞİMİN BACAĞINA SEKİZ DİKİŞ ATILDI''
Köpeği öldüren A.E ise kendilerinin mağdur olduklarını söyleyip devam etti: “Maalesef çok üzüntülüyüz, eşimi köpek ısırdı ve bebeğimizi baya korkuttu çok kötü işler başımıza geldi. Eşimin bacağında sekiz on tane dikiş var. On santim bir bacakta bir yara var, kesik var. Bebeği olan herkes bizi anlar, eşi olan bizim durumumuzu muhakkak anlar. Biz de hayvan severiz bu arada onu da söyleyim bizim de iki tane köpeğimiz var ama hiçbir şekilde bağlamadan sokakta köpek gezdirmiyoruz maalesef. Olayın geneli bu, yani biz mağduruz. İnsanlar başka türlü anlatıyor olabilir ama biz tamamen mağduruz."
HABERTÜRK TARAFLARIN İDDİALARINI VE ORTAYA ÇIKAN GÖRÜNTÜLERİ HUKUKÇULARA SORDU
Dr. REZAN EPÖZDEMİR: “Birincisi bizim iç hukukumuzda biliyorsunuz hayvanlar ne yazık ki can değil de mal olarak kabul ediliyor; Türk Ceza Kanunu bakımından. Kanun koyucu yalnızca sahipli hayvanı koruyor, sahipsiz hayvanların bedensel bütünlüğünün ihlaline ilişkin eylemler 5199 sayılı Hayvanları Korkuma Kanunu kapsamında korunuyor ve yalnızca bir kabahat olarak nitelendiriliyor. Eğer hayvan sahipliyse yani bir aidiyeti, bir kimliği varsa bu durumda onun bedensel bütünlüğünün ihlaline yönelik bir eylem söz konusu olursa da Türk Ceza Kanununun 151. maddesindeki 'mala zarar verme suçu' kapsamında düzenlemiş kanun koyucu ve 151. Madde 2. fıkrası uyarınca burada bedensel bütünlüğü ihlal edilen hayvan mal olarak kabul ediliyor. Öteden beri yazılı ve görsel basında, panel ve seminerlerde, yaptığımız bütün değerlendirme ve mülakatlarda; hayvanlar mal değil, can olarak kabul edilsin, hem sahipli hayvanlar hem de sahipsiz hayvanlar korunsun diyoruz."
"4 AYDAN 3 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENEBİLİR"
"Bu Türk Ceza Kanunu bakımından ciddi bir eksiklik. Hayvanın bedensel bütünlüğünün ihlaline ilişkin eylemler mala zarar verme kapsamında düzenlenmiştir bu birincisi. İkincisi ise burada bir tipik 'mala zarar verme suçu' söz konusu olur 151/2 uyarınca. Meşru savunma Türk Ceza Kanununu anlamında burada saldırıya ilişkin şartlar, savunmaya ilişkin şartlar sübut etmediğinden ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak uygulanamaz. Burada fail Türk Ceza Kanunun 151/2 uyarınca mala zarar verme suçundan sorumlu olur. Türk Ceza Kanununun 151. Cezası da; 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suçtur. Yani burada hayvanın saldırdığı mağdur özel alana, konuta girmek üzere hareket ettiğinden onun ilk hareketi haksız harekettir yani dolayısıyla köpeği öldüren fail bir haksız tahrik indiriminden de faydalanamaz. Meşru savunmanın da Türk Ceza Kanunun 25. maddesinin koşulları yok. Burada Türk Ceza Kanunun 151. Maddesi uyarınca ne yazık ki can değil de mal olarak kabul edilince sahipli hayvan, sahipli hayvanın ölümü nedeniyle 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezasının istendiği bir yargılama söz konusu olur ve fail mala zarar verme suçundan sorumlu olur.”
"BURADA MALA ZARAR VERME SUÇU İŞLENMİŞ"
AVUKAT GÖRKEM GÖKÇE: “Bizim hukukumuzda başkasına ait sahipli bir hayvanın öldürülmesi TCK m.151/2de düzenlenen mala zarar verme suçunu oluşturur. Olayda fail, köpek eşine saldırdığı için vurduğunu iddia etmektedir. Bu açıdan hadise zorunluluk hali kapsamına girmekte midir ona bakmak gerekir."
"FAİL TEHLİKEYE BİLEREK SEBEBİYET VERMİŞ"
"Zorunluluk halinin düzenlendiği TCKnın 25/2 maddesine göre 'Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.' Eğer fiil bu madde kapsamında kalırsa faile ceza verilmeyecektir. Ancak dikkat edilirse zorunluluk halinin söz konusu olabilmesi için failin 'bilerek neden olmadığı' bir tehlike söz konusu olmalıdır. Oysa olay görüntülerine baktığımızda failin eşiyle birlikte köpeğin sahibinin bahçesine girmeye çalışınca köpeğin reaksiyon gösterdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla fail, tehlikeye bilerek sebebiyet vermiştir. Ayrıca burada tehlikenin, örneğin havaya ateş açılarak köpeğin korkutulması gibi başka suretle giderilmesi de mümkün gözükmektedir. Bu nedenle bizce burada zorunluluk halinin koşulları oluşmamıştır. Failin köpeği öldürmekten dolayı TCK m 151 gereğince cezai sorumluluğu söz konusudur.”
"HAYVAN HAKLARI YASASI TANZİM EDİLMELİDİR"
AVUKAT ÖZGECAN SIRMA: “Görüntülere göre hukuki değerlendirme yapmak gerekecek olursa takdir mahkemenin olmak kaydı ile yapılacak yargılamaya esas konu olayın zorunluluk hali çerçevesinde olup olmadığı bu kapsamda değerlendirilmez ise konut dokunulmazlığının ihlali karşılıklı tahrik hususları ve mala zarar verme ile özen yükümlülüğünü ihlal değerlendirmesi içinde taksirle yaralama olacaktır."
"Hayvanlar sahipli olmaları halinde verdikleri zararlar sahibinin sorumluluğunda olduğu gibi hayvana verilen zararlar yine mala zarar verme niteliğinde olur. Hukukta sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı söz konusu sahipli olmaması halinde hayvana karşı işlenen suçlar maalesef kabahatler kanunu sahipli ise TCK mala zarar verme suçu kapsamındadır. Hakkaniyetli bir yargılama olması suç ve ceza dengesi sağlanması adına en önemlisi ise hayvanların canı olduğu acı ve mutluluk hislerine sahip oldukları İçin kamuoyu tarafından talep edildiği gibi derhal bir hayvan hakları yasası tanzim edilmelidir.”
"HAYVAN KORUMA KANUNU YOK"
PROF. DR. ERSAN ŞEN: ”Şimdi görüntüler eğer doğruysa yani kesilmemişse herhangi bir ekleme çıkarma yoksa, taraflar arasında dışarıda bir münakaşa oluyor. Fakat köpeğin orada bulunan hiç kimseye herhangi bir saldırısı yok, son derece uysal hatta kendisini gezdiren sahibi veya bakıcısının talimatıyla içeriye giriyor ve o kişi kapıyı kapatıyor, sonlandırıyor meseleyi. Artık kendi alanına girmiş oluyor, bahçesine. Fakat görüntülerden anlaşıldığı üzere içerde köpeğin bakıcısı olduğu söylenen şahıs ile dışarıda kucağında bebek olan kadınla münakaşa devam ediyor. Adam burada hatta daha sonra bir adam daha geliyor. Bu münakaşa tabi bu kadın içerdeyken, diğerleri dışardayken devam ediyor. Yine köpeğin herhangi bir tepkisi yok. Fakat daha sonra aniden dışarıda duran kadın, kucağında çocuk olan kadın içeride bulunan kadınla ne konuşuyorsa bir anda çocuğu yere bırakıyor ve şiddetle koşmaya başlıyor ve kapıya yükleniyor. Kapıya yüklenince içeriye girmeye çalışıyor. Anladığım kadarıyla kadına saldıracak köpekle bir sıkıntısı yok."
"MÜNAKAŞA MÜNAKAŞA OLARAK KALMALI"
"Köpekle ilgili bir sıkıntı yok iki kadın arasında münakaşa var. Bunun üzerine köpek de bir saldırı olduğunu düşünerek havlamaya başlıyor. Çünkü kadın kapıyla, kapının o demir parmaklıklarıyla köpeğe dokunuyor. Yani herhalde diğer kadına saldıracak, hızını alamayıp koşturuyor. Dolayısıyla burada köpekten sokakta durup dururken tasmasız dolaştığı için başlayan bir saldırı yok, bir yaralama yok. İçeriye girmiş kendi özel alanında köpek ve kadın da aynı şekilde. Haksız olan durum bizlere göre eğer bu görüntüler doğruysa, dışarda çocuğu bırakıp içeriye saldıran. Çünkü niye? Münakaşa münakaşa olarak kalmalı. Hakaret varsa, tehdit varsa ama kadın çocuğu hışımla bırakıp yüklenince kapıya, hızla, hışımla sözlü olarak ve şiddetle devam edince köpek de kendisine ve yanında bulunan kadına saldırı olduğunu düşünerek tepki veriyor."
"BURADA MEŞRU SAVUNMA YOK"
"Ve o sırada yanında bulunan kimse o adam da silahı hazır vaziyette ateş ediyor. Yani ateş ettiğini tam göremesek de herhalde o uzakta elinde siyah bir neyse o tam net olarak gözükmüyor o tam ateş etme anı o. Dolayısı ile başlayan bir haraket haksız. Yani kim haksız dışardan gelenler haksız. Haksız olunca meşru müdafaa da haksız bir saldırıyla def etmek mecburiyetinde olmak lazım. Eğer siz haksızsanız o haksızlığından yararlanamazsınız. Yani hani başta sizin haklı pozisyonda olup ona karşı sizin veya yanınızda bulunan kişinin korunmasını için cevap vermek lazım. Burada görüntülerden anladığımız kadarıyla, kadın münakaşadan kurtulmaya çalışıyor yanında köpekle birlikte. Köpek son derece uysal. Hiçbir şey yapmıyor. İçeriye gir diyor giriyor hatta birinci kapıyı kapatmıyor diğerine doğru yönelirken dışarıdaki kadınla münakaşada ne söylendiyse o dayanamayıp çocuğu hırsla bırakıyor. Hatta diğer adam alıyor çocuğu. Yükleniyor kapıya tabi o sözlü ve fiziki müdahalede bulununca köpek de haklı olarak bir koruma iç güdüsü ile havlıyor, belki orada bir ısırma hadisesi oluyor bilemiyorum. Ama bu haksız ateş edeni haklı konumuna getirmez. Burada meşru savunma yok."
"KÖPEKTEN KAYNAKLANAN BİR SALDIRI YOK"
"Burada olan şu: görüntüler eğer dediğim gibi başka bir şey yoksa başka bir sözlü görüntü yoksa, köpek kendi hanesinde bakıcısı olduğu söylenen kişi kendi hanesinde, artık dışarıdan tartışmayı yürütenlerin sonlandırması ve orayı terk etmeleri lazım. Bir şikayetleri varsa karakola veya savcılığa bildirecekler. Fakat gördüğüm kadarıyla onlar münakaşayı devam ettiriyorlar iki erkek bir kadın. Ve kadında çocuk var. Anladığımız kadarıyla köpeğin tasmasız dolaşmasından şikayetçiler yani çocuk korktu, hanım korktu. Yani ben onu anlayamadım ne olduğunu ama bir şikayetleri var. Fakat bunu dile getirmeleri gereken yer orası değil. Artık bitmiş, haneye girmiş köpekten kaynaklanan bir saldırı yok, tecavüz yok bitmiş. Onlar oradan çekip gitmesi lazım. Yani varsa gidersin şikayet edersin ama ne oluyor? Yapmıyor. Bir anda kadın hırslanıyor çocuğunu aniden yere bırakıp doğrudan hücum ediyor. Bir başka şahsın mülküne. Ve burada şu haliyle her şekilde tehdit olabilir, hakaret olabilir, haneye tecavüz teşebbüs olabilir. Çünkü başkasının hanesine girmeye çalışıyorsun ve orada yaralama değil tasmasız şekilde köpek sokakta yaralamıyor ki kimseyi. Sen saldırıyorsun..."
"GÖRÜNTÜLERE GÖRE KADINDA YARA YOK"
"KöpeK orada sahipli köpek, hatta def etme hakkı bile var yani feci şekilde koruma iç güdüsü ile. Sen bilerek saldırıyorsun yani köpek içerde biliyorsan, tasmasız ve başkasının hanesine girmeyi deniyorsun. Ama şimdi sen hırsına yenilerek neticede benim gördüğüm anladığım görüntülerden, bir meşru savunma şartların oluştuğunda bahsedebilmek bu şekilde mümkün değil. Tekrar söylüyorum başka delil olabilir, konuşma olabilir, görüntü olabilir bilemiyorum. O görüntülere göre çocuklu olan kadın o sırada bacağında bir yara yok bere yok son derece sağlıklı. Anladığım kadarıyla bacakta yaralanma olduysa bile kendisinin kapıya hücum ettiği sırada oldu. Kapı da vuruyor yüzüne köpeğin ve o kadına hücum etmeye çalışıyor. Şimdi böyle bir durumda siz o saldırıyı yapmakla haksız duruma düşüyorsunuz. Yani haklıyken haksız duruma düşebilirsiniz. Ve buradan bir meşru savunma çıkmaz. Buradan çıkacak dediğim gibi tehdit var bir kadınla arasında bir münakaşa var. Esas olarak köpeğe saldırı yok. Tamam bak saldırı üzerine dediğin zaman dışarıda kadın hücum ediyor, kapıya yüklenip kapıyla taktaklamaya çalışıyor. Kapıyı itiyor hem o kadına hem de köpeğe vurmaya çalışıyor."
"KÖPEĞİN HİÇ SALDIRDIĞI YOK"
"O sırada oraya en küçük köpeği koysan koruma iç güdüsü ile havlar, saldırır. Sen saldırmasan, bak şöyle düşün kadın yani çocuğunu bırakan, dışarıdan gelen kadın saldırmasa köpek bunu yapar mı? Köpek uysal orada gidiyor, bitmiş kendi hanesine girmiş. Şimdi sana şunu söyleyeyim, soru şu; çocuğu hışımla yere bırakan kadın koşarak hücum etmese o köpek bir şey yapar mı? Asla! Ama sen bugün hangi sokaktaki köpeğe böyle koşsan sana saldır. Saldırdığı yer neresi? Şey kapı kapanmış demir kapı. Yani bir başkasının hanesine tecavüz ediyor. Sen polis misin bekçi misin? Varsa bir şikayetin gideceksin karakola, polise, savcıya... Öyle silah çekebilir misin? Silahı çektin ateş ettin yanında öbür bakıcı kadın var onu vursan ne olacak? Allah’ın garibi, mazlum köpek gidiyor sen geliyor onu vuruyorsun, saldırıyorsun, sataşıyorsun. Saldırırsan bunun sonucuna katlanacaksın. Emrah Bey, bende de var silah. Evin kapısı kapanmış, içeriye girmiş böyle bir durumda silah çekilir mi? Köpek korkuyor da ona öyle karşılık veriyor. Çünkü kadın öyle bir hücumla koşuyor ki. Kusura bakma, koskoca Alman kurdunun üstüne gidiyorsun yani köpek ne yapacak? Niye çünkü kocasına güveniyor. Ya işte! Çok üzüldüm ya! Boş işler boş... Gidiyorsun orda köpeğe silah çekiyorsun öldürüyorsun... Ben de görüntüleri izlemeden köpek öyle bir saldırmış ki altına almış kadını öyle silah çekilmiş diye düşünüyordum. Böyle iş yok ki. Birinci kapıdan sonra ikinci kapıya geçiyor köpek. Hücum edince dönüyor. Çünkü niye bakıcı da yöneliyor oraya. Köpek de gariban ona gidiyor. Köpeğin hiç saldırdığı yok. Sokak köpeği olsa, yani sahipsiz olsa sokakta dolaşsa ne yani 'eşimi, çocuğumu korkuttu' diye bir başında vurma hakkı olabilir mi, bu önemli”