Kalp ritim bozukluklarına dikkat! Holter yardımıyla vücuttaki değişiklik kaydedilebiliyor
Kalp ritmindeki anormallikler, çarpıntı, bayılma, nefes darlığı, göğüste sıkıntı ve baskı hissi gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Ancak dikkat! Bazen hastalar, hiçbir belirti olmadan da kalp ritmiyle ilgili ciddi problemler yaşayabiliyor. Bu tür durumlarda holterle tespitin hayat kurtarıcı olabildiğini belirten Kardiyolog Uzm. Dr. Demet Erciyes, "Anlık çekilen EKG kaydında görülemeyen bir ritim bozukluğu, daha uzun süreli olan bu kayıt sayesinde yakalanabilir" dedi
Kalp ritim bozuklukları; kalp yetersizliği, enfarktüs sonrası ya da kalp kapak hastalıkları söz konusu olduğunda daha çok karşılaşılan bir durum. Ancak tamamen sağlıklı bir kalpte de bazı ritim bozukluklarıyla karşılaşmanın mümkün olduğunu belirten Kardiyolog Uzm. Dr. Demet Erciyes, "Kalp ritmindeki anormallikler çarpıntı, bayılma, nefes darlığı, göğüste sıkıntı ve baskı hissi gibi belirtilerle kendini gösterebilir" dedi.
KALBİN RİTMİNE DİKKAT!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Erciyes, bu ritim bozukluğunu yaratan sebeplerin kalp ritminin fizyolojik yani normal bir şekilde hızlanmasıyla olan sinuzal taşikardi şeklinde olabildiğini vurgulayarak, şunları söyledi: "Bu durum normalde hızlı yürüyünce, merdiven çıkınca ya da bir efor sarf edince kalbimizin hızlı çarptığı andaki çarpıntı hissidir. Dinlenince kendiliğinden geçer ve herhangi bir anormal ritmi işaret etmez. Bazen de özellikle eforla da tetiklenen, çay, kahve, sigara ve uykusuzlukla artabilen ekstrasistoller ya da diğer anormal şekilde kalp ritminde hızlanma görürüz. Ekstrasistollerin yani erken atımların çoğu masumdur. Özellikle kalbin kulakçıklarından kaynaklanan erken atımlar genelde hayatı tehdit etmez. Ancak karıncıklardan kaynaklanan eksrasistollerin bazılarının üzerinde durmak, sebeplerini iyi araştırılmak gerekebilir. Zira bunların bazıları diğerlerine göre daha tehlikeli olabilir. Bazen de tam tersi kalp ritminde yavaşlama hatta zaman zaman duraksamalar da olabilir. Bu duraksamalar belli bir limiti aştığı zaman kalp pili takılmasını gerektiren bu tür ritim bozuklukları EKG Holter (ritim holter) tetkiki sayesinde belgelenerek ortaya çıkarılabilir."
RİTİM BOZUKLUĞU, HOLTERLE DAHA KOLAY YAKALANABİLİYOR
Ritim holter tetkikinin, kalbin elektriksel aktivitesinin kaydı olan EKG’nin 24 saat ya da daha uzun süreli takibi olduğunu aktaran Uzm. Dr. Erciyes, "Kalp ritmindeki özellikler EKG (elektrokardiyogram) çekilerek bize anlık yansıtılırken holter sayesinde bu ritmin uzun süreli kaydı ve takibi mümkün hale gelir. Bu kayıtlar kardiyolojik değerlendirmeyi yapmak için kardiyolog açısından son derece önemlidir. Zira anlık çekilen EKG kaydında görülemeyen bir ritim bozukluğu daha uzun süreli olan bu kayıt sayesinde yakalanabilir. Böylece hangi tür ritim bozukluğu olduğu hakkında teşhis aritmi kayda alınabildiği için çok daha rahatlıkla konulabilir. Günün hangi saatinde, nabız sayısında ne değişiklik oluyor gözlenerek kalp ritim ilaçları doz ve alınış saatleri açısından da bu sonuca bakarak belirlenir. Dolayısıyla teşhis koymak açısından çok önemli olduğu gibi tedaviyi planlamak, ilacın dozu ve veriliş saatini saptamak için de değer taşır" diye konuştu.
KALP RİTMİYLE İLGİLİ SORUNLAR BELİRTİ VERMEDEN DE ORTAYA ÇIKABİLİR
Uzm. Dr. Erciyes, elektrodlar ve bağlı olduğu kablolarla kaydı gerçekleştiren cihazın avuç içine sığacak kadar küçük olduğunu kaydederek, sözlerine şöyle devam etti: "Alınan kayıt incelenerek gün içindeki hız ve ritim değişiklikleri değerlendirilir. Bu takip esnasında hasta günlük yaşantısına aynen devam eder. Amaç rutin aktivitelerde olan kalp faaliyetini görmektir. Bu tetkikte herhangi bir iğne ve bunun gibi can yakıcı özellikler olmadığı için uygulaması da son derece rahattır. Herhangi bir zarar verici özelliği yoktur. Bunun yanında verdiği bilgiler çok değerlidir. Bazen kişi hiç farkında olmadan, hiçbir belirti olmadan da kalp ritmiyle ilgili ciddi problemler yaşayabilir. Böyle bir durumda holterle tespit hayat kurtarıcı olabilir. Elde edilen ritim kaydı sayesinde kişi kendi günlük aktivitesini yaparken herhangi bir ritim problemi yaşıyor mu, yaşıyorsa da bu hangi tür bir aritmidir bunu anlamak mümkündür."
GİYİLEBİLİR HOLTER HASTAYA AVANTAJ SAĞLIYOR
Ritim holterlerin giyilebilir olmasının kullanım açısından daha kolay olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Erciyes, "Öncelikle taşıma kolaylığı olan bu cihazlar günlük hayatın devamı içinde daha rahat bir uyum sağlarken, kişinin sosyal hayatını da daha az etkileyerek holter cihazına karşı bir tür kamuflaj vazifesi görür. Bu amaçla ritim holter cihazları gittikçe daha da küçülen boyutlara ulaşmıştır. Boyuttaki bu küçülme teknolojik ilerlemeler sayesinde cihazların marifetlerinin de artmasıyla birlikte seyreder. Bu cihaz bilekte takılı saat şeklinde de olabilir. Holter gibi vücutta belirli bir süre taşınan, giyilen ve vücuttaki elektriksel sinyalleri takip eden bu ürünler üzerinde akıllı sensörler taşıyan ve topladığı bilgileri bluetootha bağlanarak ilgili web sistemine, sağlık personeline aktaran kablosuz tişörtler şeklinde de olabilir."
270 KİLOLUK EKG CİHAZINDAN KOL SAATİNE
Saat olarak da kullanılan bu cihazın ritim takibi üzerindeki etkisinin, Stanford Üniversitesinde 400 binden fazla katılımcı üzerinde yapılan bir çalışmada gösterildiğine işaret eden Uzm. Dr. Erciyes, "Cihaz FDA onayını da aldı. Bir zamanlar Prof. Einthoven’in kullandığı EKG cihazı 270 kilo ağırlığındayken, beraberinde hastanın el ve ayakları tuzlu suya sokuluyorken ve ancak bu şekilde kalp ritmi kaydedilebiliyorken bugün kolumuzdaki saat kadar hafif bir cihazla kalp ritmini tayin edip kilometrelerce uzaktaki doktora yollayabiliyoruz" dedi.
YERLİ VE MİLLİ HOLTER
Türkiye'de de bu yönde çalışmalar olduğunu belirten Uzm. Dr. Erciyes, giyilebilir holter alanında yerli ve milli olarak 2017 yılında Teknopark İstanbul’da geliştirilen cihaz hakkında şunları söyledi: "Uzun süreli ritim takibi (Tek şarjla 72 saate kadar çalışma süresi ile 42 güne kadar kayıt imkanı), GSM şebekesi üzerinden anlık alarm gönderimi imkânı, uzaktan cihaz güncelleme özelliği, gerçek zamanlı EKG analizi altyapısını sunan çok donanımlı bir cihazdır. Devlet Malzeme Ofisi Teknoloji Kataloğu’na da girmiş bu cihaz hem doktora hem de hastaya büyük imkanlar sunmaktadır. Bu teknolojinin özellikle pandemi döneminde daha çok ön plana çıktığını söylemek mümkün. Virüsün bulaşmasından korkarak hastanelere gitmek istemeyen ancak ritim problemi taşıyan hastaların takiplerinde ve tedavilerinin planlanmasında büyük avantajlar sunan teknoloji, hastanın doktoruna anında ulaşmasını ve bilgi aktarımı yapmasını da sağlıyor. Cihazın üzerindeki alarm butonuna basıldığı anın 7 saniye öncesi ve 3 saniye sonrasına ait 10 saniyelik EKG sinyalini cihaz içinde bulunan GSM veri hattı üzerinden platformuna aktarıyor. Hastanın vücudunda hissettiği değişiklikler, düğmeye basıldığı anda sisteme online veri aktarımı yaparak kayıt sağlıyor."
