2008'de iş insanını öldürüp varile koyup beton dökmüşlerdi! Cinayetin izleri böyle ortaya çıktı
Yakasına gizli kamera takan polis memuru sivil vatandaş gibi otoparka girdi. Otoparktaki bir duvarın fayansları sökülüp yeni fayans takıldığı ve boyanmaya çalıştığı görüldü. Tüm bu izler kayıp iş insanın burada öldürüldüğünü gösteriyordu. Yani katiller geride kalan tüm izleri silmeye çalışıyorlardı. Filmleri aratmayan bu gizli çalışmayla araç içinde bulunan kırmızı boya kalıntısı operasyonun düğmesine basılmasına neden oldu. Kayıp iş insanı Cevat Şahin, otoparkta korkunç şekilde öldürülüp, cesedi varile konulup üstüne beton atıldı. Kırmızı renkle boyanan varil Silivri'ye götürülüp atılmıştı. Sökülen fayanslarda iş insanın kan izleri ve aracın içinde ise kırmızı renge bürünen varilin üzerindeki boya izleri bulundu. 2008'de gündeme oturan bu cinayetin tanıklarından polis memuru Mehmet Özdemir, bilinmeyen ayrıntıları Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi...
2008 yılı Türkiye’de, siyasi gelişmeler ve yargı kararlarının çok konuşulduğu bir yıl olmuştu. İstanbul’da işlenen birçok cinayet, bu gelişmelerin gölgesi altında kalıyordu. Ancak o yıl işlenen korkunç bir cinayet bu gelişmeleri geride bıraktı.
“OĞLUM KAYIP” TELEFONU
Takvim yaprakları 12 Temmuz’u gösteriyordu. İstanbul sıcak günlerinden birini yaşıyordu. Gayrettepe’deki Cinayet Büro Amirliği’nde çalışan polis memuru Mehmet Özdemir’in telefonu çaldı. Arayan kişi, iş insanı Hakverdi Şahin’di. İş insanı oğlunun kaybolduğunu söyleyerek, oğlunun arkadaşı ile birlikte şubeye doğru geldiklerini ve ne yapmaları gerektiğini söyledi. Polis memuru Özdemir, arayan iş insanını tanıyordu. Tanıdık olduğu için de iş insanı, Özdemir’den yardım istemişti.
KAYIP BAŞVURUSU YAPILDI
Cinayet Büro Amirliği’nde çalışan polis memuru Mehmet ÖzdemirÖzdemir, baba Şahin ve oğlunun arkadaşını şubenin giriş kapısında karşıladı. Emekli polis memuru Mehmet Özdemir, korkunç bir cinayete uzanacak bu görüşmeyi şöyle anlattı:
"Ne oldu Şahin baba' dedim. 'Oğlum Cevat’tan haber alamıyorum' dedi. Yanında biriyle gelmişti. 'Bu da oğlumun iş arkadaşı oğlum kadar sevdiğim Abdülkadir. Bana yardımcı olmaya çalışıyor' dedi. Telefonu kapalıymış ulaşamamışlar oğluna. Bunu Kayıplar Büro’ya götürdüm. Çok üzgündü. Orada başvurularını aldı."
DOSYAYI GASP BÜRO ALDI
Kayıp başvurusu yapılan kişi 28 yaşındaki Cevat Şahin’di. Mimardı ve 45 günlük evliydi. Eyüpsultan’daki mobilyacılar çarşısında işyeri vardı. Baba oğlunun kaçırılmasından şüpheleniyordu.
Emekli polis memuru Özdemir “Baba oğlunun kaçırılmasından şüphelenince, dosya direk Gasp Büro'ya gitti. Direkt cinayet olsa biz bakardık. Ama kaçırma veya fidye işlerinde gasp masası çalışma yapıyordu. Ben de tanıdık olduğu için tüm bu süreçte yardımcı olmaya çalışıyordum" diye anlattı.
EN SON GÖRÜŞTÜĞÜ KİŞİ SÜRPRİZ İSİM ÇIKTI
Gasp ekipleri harekete geçti. İş insanı Cevat Şahin, en son Güngören’de görülmüş ve bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Birkaç gün sonra olaya bakan gasp büronun acar komiseri, polis memuru Mehmet Özdemir’i çağırdı.
Özdemir, komiserin yanına gittiğinde şok ayrıntıyla karşılaştığını söyleyerek, "'Mehmet' dedi komiser, 'Bu babayla gelen Abdülkadir’i tanıyor musun' dedi bana, 'Yok komiserim' dedim. Sonra 'Babaya yardımcı olmak için onunla gelmişti' dedim. Komiser de bana 'Cevat’ın en son görüştüğü kişi bu adam' dedi. Bu kim, nasıl biri, bağlantısı ne bir araştıralım' dedi" diye konuştu.
TAKİP BAŞLADI
Daha sonra kayıp iş insanın babasını çağırdığını söyleyen Özdemir, "Bu seninle gelen kişi, ne iş' dedim. Bilgileri aldım. Bu kişi, onların dükkanlarında kiracıymış. Ve baba, onu da oğlu gibi seviyordu. Ve aynı zamanda karşılıklı işler yapıyorlardı. Kaybolan Cevat'ı da iyi tanıyordu. Bu kişinin de işyeri Güngören’deydi. Babanın bize anlattığına göre; oğluna ulaşamayınca bunu arıyor, bu da 'Baba Cevatla görüştük gitti Eyüpsultan’a işyerine' diyor. Sonra ulaşamayınca sözde babanın yanına gelerek ona yardım etmeye başlamış. Biz, babaya 'sakın Abdülkadir’e, bize geldiğini ve bu tür konuşmalar yaptığımızı anlatma. Kimseye bir şey anlatma' dedik" diye anlattı.
"KARDEŞİM KADAR SEVİYORUM"
Tüm bu gelişmeler üzerine polis Abdülkadir E.’nin de bilgisine başvurdu. Amaçları bu kişinin beden dilini öğrenmekti. Abdülkadir E. de iş insanıydı. Çin’den ithal ettiği elektronik ürünleri Türkiye’de pazarlayan genç işadamı, Cevat’ı kardeşi kadar çok sevdiğini ve kimseyle husumetinin olmadığını söyledi. Polise göre Abdülkadir E. beden diline göre yalan söylüyordu.
Bu görüşmeden sonra Abdülkadir H. takibe başlandı.
VARİLDE CESET BULUNDU
Ekipler iş insanın fidye için kaçırılmış olabileceği ihtimali üzerinde de çalışırken, bir bekçi Silivri Gümüşyaka Jandarma ekiplerine 'kimyasal atık varili' ihbarında bulundu. Gümüşyaka'da boş bir araziye atılmış olarak bulunan ve kırmızı renkle boyanan varil, kimyasal atık uzmanları tarafından incelendi. İçerisi betonla doldurulan varili kesen ekipler, vahşice işlenen bir cinayeti ortaya çıkardı. Yapılan araştırmada, cesedin kayıp iş insanı Cevat Şahin'e ait olduğu belirlendi. Ortaya çıkan detaylar ise korkunçtu.
GİZLİ KAMERAYLA TAKİP
Cesedin, Silivri’de tarlaya atılan varilin içinde bulunmasıyla soruşturmanın derinleştiğini anlatan Özdemir "Bu bir fidye işi değildi. Direkt adamı öldürüp varile koyarak, götürüp atmışlar. Cinayet muhtemelen başka yerde işlenmişti. Ve cesedi yok etmek için götürüp atmışlardı. O şüphelinin Güngören’deki işyeri gizil kamerayla takibe alındı" diye daha sonra yaşanan gelişmeleri aktardı.
FAYANSLAR SÖKÜLÜYORDU
İşyerinin otoparkında hareketlilik vardı. Orada neler yapıldığı kaydedilmeliydi veya öğrenilmeliydi. Bunun için de polis bir plan yaptı. Gizli bir kamera, bir polis memuruna takıldı ve o polis memuru, bir sivil vatandaş kılığında otoparka girdi. Ardından otoparkta karşılaştığı manzara ürperticiydi.
Otoparkın bir bölümündeki duvarda bulunan eski fayanslar sökülüp, yeni fayans takılıyordu. Ve bazı yerler de kırmızı renge boyanmaya başlanmıştı. Tüm bu hareketlilik saniye saniye gizli kamerayla kaydedildi. Fayansların sökülmesi, boyanması şüpheleri artırdı.
OTOPARKTA CİNAYET İŞLENDİ
Polise göre, bu şunu gösteriyordu; Cevat Şahin fayansların söküldüğü yerde öldürülmüştü. Muhtemelen bu öldürüldüğü yerde kan damlaları fayansa sıçramıştı ve bu kan damlalarını yok etmek için fayanslar sökülüp yeni fayanslar takılıyordu. Ve öldürme işi bittikten sonra cesedi varile burada koymuşlardı.
Özdemir "Arkadaşlarımız aynen öyle düşünüyorlardı. Delilleri yok etmeye çalışıyorlardı. Görünen oydu. Delilleri yok edilmesini engellemek için harekete geçmek lazımdı" dedi.
TELEFON KONUŞMASI POLİSE DÜŞTÜ
Teknik takip de başlamıştı. Şüpheli görülen Abdülkadir E.’nin telefonları dinlenmeye alınmıştı. Polis için artık şüpheli Abdülkadir E.’ydi. Ekipler muhtarlığa giderek kayıtlarını aldı.
Polis ekipleri muhtarlıktan ayrıldıktan kısa bir süre sonra muhtarlık çalışanı Rüken T., Abdülkadir E.’yi telefonla arayarak "Polisler senin ve ailenin kayıtlarını inceledi. Vermek zorunda kaldım. Bir şeyler mi yaptınız, sorun nedir?" diye sordu.
Abdülkadir E. ise, "Hiçbir sorun yok. Kayıtları neden istediklerini bilmiyorum” karşılığını verdi. Abdülkadir E. daha sonra aradığı adamına, Doblo marka aracın bir an önce yıkanmasını istedi. Polis tarafından dinlenen bu telefon konuşması çok önemliydi.
ARAÇTAKİ BOYA İZLERİ ALINDI
Bu telefon görüşmesinden sonra çalışmanın derinleştirildiğini anlatan Özdemir, “Arkadaşlarımız hemen bu temizlenmesi istenen aracı takibe aldı. Şahıs aracı bıraktıktan sonra bizimkiler hemen oraya giderek, temizletmeden aracı Olay Yeri İnceleme ekiplerine incelettiyor. İncelemede aracın bagaj kısmında kırmızı boya kalıntısı buldu. Bu kalıntılar alınıp işlemler tamamlandı. Ve temizlik görevlilerine araç sahibine öyle bir çalışmanın yapıldığına dair bir bilgi vermemesini istiyorlar. Tabi mahkeme kararı ile bu araç incelendi" diye gelişmeleri anlattı.
BOYA İZLERİ, AYNI BOYA ÇIKTI
Cesedin bulunduğu varil de kırmızı renk boya ile boyanmıştı. Aracın bagajında bulunan kırmızı renkteki boya ile o varil üzerinde bulunan kırmızı boya parçaları ile karşılaştırma yapıldı. Yapılan incelemede iki boya parçası eşleşti.
LUMİNOL ÇALIŞMA KAN İZLERİNİ BULDU
Bu boyanın eşleşmenin üzerine savcılık talimatıyla ekipler otoparkı incelenmek üzere operasyon başlattı. Orada bulunan 7 kişiyi gözaltına aldıklarını anlatan Özdemir, "Bu arada Abdülkadir ise ortalardan kaybolmuştu. Arkadaşlarımız hemen Olay Yeri İnceleme ekiplerini çağırdı. Sökülen fayanslar üzerinde de Luminol çalışma yapıldı. Özel kimyasal maddeyle fayanslar üzerinde ve temizledikleri araçta da kan izleri bulundu. Bu kan izleri daha sonra Cevat’ın DNA’sıyla uyuştu" dedi.
TÜYLER ÜRPERTEN İFADELER
Katil Abdulkadir E.Gasp Büro Amirliği’ne götürülen şüpheliler sorguya alındı. Sorguda tüyler ürperten ifadeler ortaya çıktı. Suçlarını kabul eden şüpheliler ifadelerinde, cinayeti ayrıntısıyla anlattı.
Şüpheliler "Abdülkadir, Cevat’ın babası Hakverdi Şahin ile yıllardır birlikte Çin'den ithalat yaparak iş yapmak istiyordu. Ama bu işe Cevat Şahin karşı çıkıyordu. Bunun üzerine Cevat Şahin'i ortadan kaldırmak istedik. Abdülkadir, olay günü Cevat'ı bir kafeye çağırdı. Buradan kaçırıp otoparka götürdük. Otoparkta 2 saat boyunca işkence yaptık. Öldürdükten sonra, atık varilinde betona gömdük. Ardından araçla götürüp Gümüşyaka'da boş araziye attık" diye iddialarda bulundu.
POLİS NE YAPIYOR ÖĞRENMEK İSTİYORMUŞ
Olayı organize ettiği iddia edilen Abdülkadir E.’nin de babayla polise niye geldiği ortaya çıkıyordu. Özdemir “Tabi bunun amacı, polis ne çalışma yapıyor babadan öğrenmek. Hani izler ona ulaşıyor mu, ne oluyor? Ona göre hareket edecekti. Zaten polisin çözdüğünü duyar duymaz kaçmış" dedi.
EN YÜKSEK VİLLAYI KİRALAMIŞ
Cinayeti çözen polis, olayı azmettirdiği iddia edilen Abdülkadir E.'nin peşine düştü. Kayıplara karışan şüphelinin izi İzmir'de tespit edildi. Gasp masasındaki komiser ve ekibi hemen İzmir’e gitti. Ancak şüpheli hiçbir telefon kullanmıyordu. Bundan dolayı da kız arkadaşı ve kuzeni takibe alındı.
Yapılan çalışmalarda bu izler Bodrum’a kadar uzandı. Bodrum’da bir villa kiralanmıştı. Şüphelinin kaldığı villa tespit edildi. Ancak bir sorun vardı. Villa diğer evlere göre en yüksek yerde ve iki yoldan gelen tüm araçları gören noktaydı. Yani şüpheli evdeyse polisin geldiğini görüp arka taraftan kaçabilirdi. Şüpheli bu yüksek villayı özellikle kiralamıştı.
FİLM SAHNESİ GİBİ YAKALANDI
Bunun üzerine şöyle bir plan yapıldı. Villa takibe alınacak. Şüpheli ne zaman dışarı çıkarsa, o zaman operasyon yapılacak. Tüm bu çalışmalar gizlilik içinde yapılıyordu. Saatler sonra şüpheli yanında kız arkadaşı ve kadın kuzeni ile birlikte aracıyla dışarı çıktı. Kısa bir süre sonra aracı hem önden hem arkadan polis ekipleri tarafından durduruldu. Gasp ekipleri silahlarla seri bir şekilde şüpheliyi ve iki kadını araçtan indirip, hemen araçlarına bindirdi. Aranan şüpheli yakalanmıştı.
"ADAM KAÇIRILIYOR" DENİLDİ
Gasp ekipleri sivil kıyafetli olduğu için olayı gören diğer villadaki insanlar, "Eşkıya adam kaçırdı" diye hem polise hem de Jandarma’ya ihbarda bulundu. Bu ihbar üzerine gasp ekiplerinin aracı 500 metre ilerde Bodrum İlçe Emniyet ekipleri tarafından durduruldu. Yine bir film sahnesini andırdı.
Resmi kıyafetli polisler silahlarla polis olduklarını bilmediği iki aracı durdurdu. Elleri havada araçtan çıkan komiser "Ben İstanbul Gasp Masası’ndanım, operasyonumuz vardı" dedi. Kimlikler kontrol edildi. Olay anlaşılınca gasp ekipleri oradan ayrıldı.
BU KEZ JANDARMA ÇEVİRDİ
Bir süre sonra bu kez jandarma ekipleri gasp ekiplerini çevirdi. Aynı sahne bir kez daha yaşandı. Jandarma da işin aslını öğrenince ekipleri bıraktı. Ve başarılı operasyonun ardından şüpheli İstanbul Gasp Masası’na getirildi. Şüpheli suçlamaları kabul etmedi. Üzerinde kardeşinin kimliği çıkan şüpheli ile birlikte 5 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.