İpek Durkal: Kim Talat Bulut'u ekranda görmek ister?

YASEMİN Allen, Rus ajanı rolüyle ABD-İngiltere ortak yapımı ‘Strike Back’ dizisinin ana kadrosuna katıldı. Rusça dersleri de alan Allen, kariyerinde aradığı çıkışı yakalayabilir mi?

Oben Budak: Yurtdışında tanıdık vasıtasıyla ya da kaşınıza, gözünüze bakılarak seçilmiyorsunuz. Gerçekten iyi oyuncu olmanız gerekiyor ki kadroya alınasınız. Yasemin’in İngilizce’si de anadili gibi olduğundan her şey onun yanında. Çok güzel haberlerini alacağımıza inanıyorum.

İpek Durkal: Allen’in kariyeri zaten pek çok oyuncunun hayali. İyi bir oyuncu olmasa ‘Strike Back’te rol alabilir mi?

Kadir Kaymakçı: Yasemin Allen, küçük takımın büyük futbolcusu olmayı değil, büyük takımın orta karar futbolcusu olmayı tercih etmiş. Cesur bir karar vermiş bence. ABD’de bir dizinin ana kadrosuna kabul edilmek bizim sektörde başrol oynamaktan çok daha zor bir şey. Dil problemi de yok... Gelecekte çok daha iyi projeler neden olmasın...

Reşat Balcıoğlu: Türkiye’de aradığı neydi anlamadım. Güzel projelerde yer aldı. Her an zirvede olacaksın diye bir kaide yok. Umarım başarılı olup kariyerinde iyi bir ivme yakalar.

Bülent İpek: Böyle bir dizide başrol kapması takdire değer bir başarı. Türkiye’de istikrarlı bir dizinin baş kadın karakterini oynamıyor olması kötü oyuncu olduğu anlamına gelmez. Türkiye’nin kendine özgü, yapımcı, menajer, oyuncu ilişkileri var ve yurtdışında yetiş- miş olan Allen bu düzene tam olarak ayak uyduramamış olabilir.

"KİM TALAT BULUT'U EKRANDA GÖRMEK İSTER?"

Talat Bulut’un ‘Yasak Elma’ dizisinin setinde kostüm asistanı Ö.Ş.’ye taciz uyguladığı yönündeki iddialar gündeme bomba gibi düştü. Bulut, “Bütün kostümcülere sorun, hepsine sarılır yanaklarından öperim. Meşhur olduktan sonra yargıya gidiyor” dedi. Habertürk’e konuşan Ö.Ş. ise, “Derdim şöhret değil, ceza alsın istiyorum” dedi. Yaşananları nasıl yorumluyorsunuz?

E.Ö.: Tabii ki Ö.Ş. sesini çıkarmalı. Hatta bağırmalı. Kimse artık böyle bir olaya cesaret edememeli. Ama beni en çok tacize uğradığını söyleyenlerin reklam yaptığının düşünülmesi rahatsız ediyor. Bu komik algıdan çıkmalıyız. Bu düşünüldükçe bir adım yol alınamayacak ve herkes istediğini yapacak.

O.B.: Hande Ataizi’nin de aynı yönde açıklamaları olduğu için taciz olayına inanmak daha kolay tabii. Fakat buradaki çizgi çok ince, bu tip olaylar yaygınlaşırsa ufacık bir dokunmadan bile dava açmaya hazırlanacak bir sürü kişi çıkacak. Diğer yandan ortada bir taciz varsa sonuna kadar mücadele edilmeli. Devir yenilenme dönemiyken herkes tarafından bilinen tacizciler de ortaya çıksa ne güzel olur.

İ.D.: Ö.Ş.’yi tebrik ederim. Pek çok kadının ‘adım çıkmasın’, ‘işimden olmayayım’ vs gibi gerekçelerle işyerinde tacize sessiz kaldığı erkek egemen bir dünyada, aslanlar gibi çıkıp hakkını savundu. Talat Bulut “Benim de kızım var”, “Dudağından değil yanağından öptüm”, “Bu kızın adı çıktı, şimdi onunla kim evlenecek?” gibi kendini iyice yok eden açıklamalarla durumu kurtarmaya çalışıyor. Battıkça batıyor, farkında değil. Ö.Ş. gibi namusuna, bedenine, kişiliğine sahip çıkan bir genç kızla herkes gurur duyar ve evlenmek ister. Ancak bu saatten sonra kim Talat Bulut’un olduğu bir sette çalışmak ister? Kim Talat Bulut’u ekranda görmek ister? Kim kendisine yakın durur? Bence kafayı Ö.Ş. ile evlenecek adama değil, bunlara taksın!

K.K.: Talat Bulut, “Daha önce sarılıp öptüğümde tepki vermeyen bir insan” demiş. Kostümcüleri öpermiş, onlar da durup dururken “Sen ne güzel adamsın” dermiş ama kendisi hiçbirine karşılık vermezmiş! Bu nasıl açıklama! Sanki sette çalışma arkadaşlarını öpmek çok normalmiş gibi... Ö.Ş., birçok ünlü ismin cesaret edemediği şeyi yapmış, yaşadıklarını cesurca anlatmış. Hollywood’daki taciz skandalları patladığında herkes “Bizde kimse yok mu?” diye soruyordu. Cesur bir kadın çıkıp konuştu işte. Şimdi susmayıp ona destek olmak gerek...

R.B.: Talat Bulut olayı reddetti. Ancak magazin müdürümüz Bülent İpek tacize uğradığını iddia eden kostüm asistanı Ö.Ş. ve sevgilisiyle konuşarak olayın gerçek boyutunu gözler önüne serdi. Ö.Ş. geri adım atmayacağını söylediğine göre ortada bir taciz skandalı var. ABD’de olduğu gibi bizim sanat camiasından da başına taciz olayları gelmiş ünlüler seslerini çıkarmalı.

B.İ.: İddia sahibi Ö.Ş. ile bire bir konuşan biri olarak anlattıklarını ve tavrını yeterince inandırıcı buldum. Çekingen ve yalnız bir genç kız. Bir cesaretle çıkıp ortaya bunları anlattı. Tacize uğrayanlar sesini çıkarmalı, mücadeleyi sonuna kadar götürmeli ve herkes de destek olmalı.

"EVCİLİK OYNAMAKTAN SIKILDILAR"

TUBA Ünsal ile Mirgün Cabas 5 yıl önce nikâh masasına oturmuştu. İlişkileri üzerinde kara bulutlar dolaşan Ünsal ile Cabas boşandı. İkili, “Birbirimizi sonsuza kadar sevmeye devam edeceğiz” dedi. Bekleniyordu bu boşanma, öyle değil mi?

E.Ö.: Hayırlısı olsun. Beklenen son gerçekleşti.

O.B.: Aşk bu, biter. Önemli olan aile hissi! Birbirini besleyen çiftlerden oldukları için Tuba’nın söyledikleri beni şaşırtmadı. Birbirlerine destek olmaya devam edeceklerdir.

İ.D.: Açıkçası büyük zorlukların üstesinden gelip evlendikleri için ayrılıkları beni şaşırttı. Yolları açık olsun.

K.K.: Gayet güzel bir şekilde bitirmişler ilişkilerini. Sanat dünyasında ne ayrılıklar biliyoruz tarafların birbirlerinin her şeyini ortaya döktüğü. Her ikisine de yeni hayatlarında mutluluklar diliyorum.

R.B.: Görünen köy kılavuz istemez. İkili uzun süredir evliliklerini bir dargın bir barışık sürdürüyordu. Benim bildiğim kadarıyla da tam 1 yıldır herkes kendi hayatını yaşıyor. Evcilik oynamaktan sıkılmış olacaklar ki yasal olarak boşandılar.

B.İ.: Son yılların en şaşırtmayan boşanmasıydı. Bunun nedeni davetlere, barlara ayrı ayrı gitmeleri değil. Bu, olabilir. Son 1 yıldır ayrı yaşıyorlardı ve bunu açıklamışlardı. Deneyip kurtaramamışlar demek ki. En azından kavganın ortaya dökülmemesiyle örnek oldular.

ÖZAY, BİLİRKİŞİ Mİ?

TUĞBA Özay, Hande Erçel ve Dilan Çiçek Deniz için “Onlar oyuncu değil, güzelliklerinin ekmeğini yiyorlar” dedi. Özay’ın söylediklerinde haklılık payı var mı?

O.B.: Tuğba da güzelliğinin ekmeğini yemedi mi yıllarca, bu konuda en fazla anlayış göstermesi gereken kişiyken bu çıkışın sebebini anlamadım. Şarkılarını o ‘billur’ sesi yüzünden dinlemedi insanlar ya da rol aldığı diziler göz yaşartıcı oyunculuğu yüzünden izlenmedi. Bu durumun farkındadır herhalde.

İ.D.: Tuğba Özay ne zaman oyunculuk konusunda bilirkişi oldu? Ayarsızlık had safhada.

K.K.: Tuğba Özay, çok büyük şair olduğu için mi şiir kitabı çıkardı? Geçelim bu konuşmuş olmak için söylenmiş boş lafları...

R.B.: Tuğba Özay oyunculuk konusunda otorite midir? Bu ülkenin en büyük sorunu herkesin her şeyi bilmesi maalesef. Herkes haddini bilmeli.

B.İ.: Güzel olmak suç değil. Tuğba Özay manken kökenli oyuncu olarak şansını denedi, devam edemedi. Her güzeli kendisi gibi sanmasın. Dilan Çiçek Deniz’in başarısı kıskançlık yaratmış olmalı.

"GÖBEĞE, TAKILMAYALIM"

BODRUM’DA sevgilisi Defne Samyeli’yle birlikte tatil yapan Cem Yılmaz’ın göbeği dikkat çekti. Halbuki Yılmaz 2 hafta önce poz verdiği dergide daha fit görünüyordu. Fotoğ- raflarla oynandığı iddia edildi. Böyle bir şey olabilir mi?

E.Ö.: Öyle ya da böyle. Eskiye oranla gayet iyi gözüküyor.

O.B.: Ben ortada bir hile görmüyorum. Cem daha önce de fit görünüme sahip olmuştu, yani çatısı var. Spor salonunda henüz taze kasları şişirmişken çekiliyor o fotoğ- raflar. 4-5 saat sonra da sönmeye başlıyor. Belki öyle bir etki olmuştur. Cem’in oturup da göbeğini photoshop’latacağını sanmıyorum.

İ.D.: Spor salonunda çekilmiş fotoğrafla teknedeki bir olur mu? Spor yaparken kaslarını çalıştı- rıyorsun tatilde salıyorsun. Ben ortada bir hile görmüyorum.

K.K.: Cem Yılmaz’ın göbeğini unutsak artık! Aslında herkesin göbeğini, selülitlerini filan bıraksak artık. Her yaz aynı muhabbet “Onun göbeği çıkmış, bunun selüliti var...” Instagram’a koyduğu fotoğraflarında kullanmadık efekt bırakmayan insanlar ünlülerin photoshop’lu fotoğraflarına laf söylüyor. Geçelim bunları, herkes nasıl mutluysa öyle olsun...

R.B.: Cem Yılmaz hem yemek yemeyi seviyor hem de güzel kadınlarla birlikte olmayı. Sonuçta vücuduyla değil, zekâsı ve yeteneğiyle para kazanıyor. Göbeğe fazla takılmayalım.

B.İ.: Dergi çekimi için o kadarcık oynanma mazur görülebilir. Zaten kendine çok güvenseydi tişörtle poz vermez, baklavalarını gösterirdi. Cem, ‘yeni ilişkisi için zayıflamış’ izlenimi verdi.

"SULAR DURULMAZ"

MESAM’a dönen Arif Sağ ve ekibi ilk toplantısını yaptı. Başkan yardımcısı seçilen Cahit Berkay, Fuat Güner ve ekibini kastederek “Avuçlarını yaladılar!” dedi. Eski kayyum Coş- kun Sabah ise, “Gün ola harman ola” diye konuştu. MESAM’ı neler bekliyor?

O.B.: Adı geçen isimlerin hepsi yıllardır bu piyasaya bir şekilde hizmet vermiş ve ona göre de egoları şişmiş kişiler. Böyle büyük konuşmalar yapılmasında yılların verdiği birikim de rol oynuyor.

İ.D.: Sular durulmaz. Bu kocaman sanatçılara bu ağız dalaşı hiç yakışmıyor.

K.K.: Koca koca sanatçılar birbirlerine “Avuçlarını yaladılar!” diye laf atıp yılların dostluklarını bir kalemde siliyorlar. Çok yazık!

R.B.: Sandıktan çıkan iradeye saygılı olmak lazım. Coş- kun Sabah ve Orhan Gencebay cephesi hâlâ neyin peşinde anlayamıyorum.

B.İ.: Koca koca sanatçıların para, pul, dernek kavgalarıyla zaman geçirmeleri çok üzücü. Meslek kuruluşları yönetimlerini profesyonel yöneticilere bırakmalılar. Sanatçılar da oturup yeni besteler yapmalı ve şarkılar yazmalı.