HT MASA haftanın magazin olaylarını değerlendirdi

Diva Bülent Ersoy, Show TV’nin yeni sezondaki iddialı yapımı ‘Çukur’ için 28 yılın ardından setlere döndü. Dizideki fasıl sahnesinde şarkı söyleyen ve böylece ilk kez bir dizide rol alan Ersoy’un performansı set ekibi ve oyuncuları mest etti. Türk dizi sektörü tüm dünyada hayranları bulunan Diva’dan daha sık mı faydalanmalı acaba?

BÜLENT İPEK: Yarın akşam hepimiz Show TV’de Çukur’dayız. Merakımızı gidereceğiz. Bülent Ersoy’la Ercan Kesal’ın sahneleri bence çok izlenir. Diva’nın oyunculuğa dönüşü de çok konuşulur. Ersoy’un eskiden oynadığı filmleri vardı. 1989’dan sonra hiç oynamamış. İzlemeden bir şey diyemem ama oyunculuk adına yapacağı en güzel iş 28 yıl beklememek ve böyle şarkıcılığıyla örtüşecek sahnelerde konuk olarak rol almak olur.

ESİN ÖVET: Bence dizi sektörü bir çok insanın bilgi birikim ve tecrübelerinden faydalanmalı. O kadar çok başarılı, bu işe gönlünü vermiş oyuncu ‘Artık yaşlandı’ diye evinde oturuyor ki unutmamak gerek.

REŞAT BALCIOĞLU: Diva Çukur’a girdi. Kariyerinin zirvesinde ‘Çukur’ gibi iddialı bir dizide sanatını icra etmesi izleyicileri eminim mest edecek. Ben Diva’nın herhangi bir dizi ya da film teklifine olumlu bakacağını sanmıyorum zira daha önce kendisine yapılan teklifleri reddetti. Böyle kaliteli projelerde misafir oyunculuk tekliflerini kabul eder ancak. Umarız ilerleyen bölümlerde yine ‘Çukur’ izleyicilerinin karşısına çıkar.

OBEN BUDAK: ‘Dünya Güzellerim’in ardından Bülent Hanım’ın hayatını daha çok merak eder oldum. Keşke Kardashian’lar gibi gündelik hayatını ortaya koyan bir program yapsa. ABD’de Bette Midler bu şekilde yarı kurmaca bir dizi yapmıştı. Hatta o zaman Türkiye’de Sezen Aksu’nun böyle bir prodüksiyona gireceği söylenmişti ama Bülent Ersoy’a da yakışırmış.

KADİR KAYMAKÇI: Bülent Ersoy’un bu kadar uzun süredir film setlerinden uzak olması, bir dizide rol almaması ilginç! Sanırım ona uygun bir rol çıkmıyor... Gündelik hayatında alışverişe ya da yemeğe çıktığında bile kendi yarattığı eşsiz bir karakteri canlandırıyor gibi duran Diva’nın ‘Çukur’daki performansını çok merak ediyorum açıkçası..

İPEK DURKAL: Ne iyi olur değil mi? Hatta sinema filmlerinde de görsek yeniden kendisini.

İbrahim Kutluay’ın eşinin 8 milyon TL tazminat talebini fazla bulması üzerine Şener, evliliği süresince 16 yıl boyunca çalışmadığını ve ticari kaybının yaklaşık 32 milyon TL olduğunu iddia etti. Şener’in bu talebi makul mu? Evliliği boyunca çalışmaya devam etse 32 milyon kazanabilir miydi?

B.İ.: HT Magazin’in bu özel haberi, magazincilerin birbirinin emeğine hiç saygısı olmadığı için herkes tarafından kaynak gösterilmeden alıntıladı, yorumlandı. Haberi yaparken çok konuşup tartıştık. Yaptığımız hesaba göre 32 milyon liradan daha fazlasını kazanabilirdi. Demet Şener 16 yıl önce evlenip işi bıraktığında şöhretinin zirvesindeydi. Şimdinin en çok kazanan mankeni Özge Ulusoy’dan daha popülerdi. Şener haklı. Kutluay inattan vazgeçip anlaşma yoluna gitsin. Boşanma sürecinde Demet Şener’in yıldızı parlarken İbrahim Kutluay yıpranan taraf durumunda.

E.Ö.: Keşke çalışsaymış. Keşke işini hiç bırakmasaymış. Sonuçta işte kimse alkışlamıyor. “Ah karıcığım benim için saçını süpürge etti, çocuklarına, evine ana oldu. İşini, kariyerini bıraktı. Ben sana daha fazlasını vereyim” demiyor, demez.

R.B.: Sanmıyorum Şener’in bu parayı kazanacağını. Kendini futbolcu sanıyor galiba. 16 yıllık evililiği boyunca kocasının kaç parasını harcamış, kaç ülke gezmiş, otomobilini, evini kim almış? Yeter bu rezalet, medenice boşanmayı öğrenemediler.

O.B.: Demet Şener herhalde kocasının aldığı transfer paralarıyla modellerin kazandığı parayı karıştırmış. Türkiye’de hangi mankenin 32 milyon TL’si olmuş ki onun olsun? Kutluay’ın yaptıkları doğruysa az bile istemiş de denebilir tabii.

K.K.: 8 milyon TL’yi fazla bulan İbrahim Kutluay, yatıp kalkıp Demet Şener’e dua etsin! Gonca Akkuş gibi 40 milyon TL de isteyebilirdi...

İ.D.: Bu halde Şener evliliği süresince çalışsaymış ayda 166 bin lira civarı para kazanacakmış. Madem bu kadar para kazanacakmış neden evde oturup sosyete dergilerine ‘kraliyet ailesi’ pozları vermeyi tercih etmiş? Neden her röportajında Kutluay’ı yere göğe koyamamış, hayatının huzurunu anlatmış da bizi yanımızdaki kocamızdan-sevgilimizden tiksindirme noktasına getirmiş?

Ebru Şallı’yla yaşadığı aşkla magazinin gündemine giren Uğur Akkuş ve eşi Gonca Akkuş’un birbirine karşılıklı boşanma ve tazminat davası açtığı ortaya çıktı. Davanın gündeme geldiği gün Akkuş ve Şallı Nişantaşı’nda yemek yedi, ardından magazincilere görüntü vermemek için her yolu denedi. Şallı’nın bu ilişkiyi sürdürmesi ne kadar doğru?

B.İ.: 40 milyon liralık tazminat istemini uçuk, gerçek dışı, hatta sansasyon amaçlı buldum. Bildiğim kadarıyla Uğur Akkuş böyle milyonluk bir işadamı değil. Yazın Ebru Şallı’yla yakalandıkları tekne bile kiralık. Ebru Şallı otoparklardan kaçış planları yapmadan rahat bir ilişki yaşayacağı günleri bekliyorsa bence daha çok bekler. Ebru bu işi etraflıca düşünsün. Tahmin ediyorum ki tam boşanacakları sırada Gonca Akkuş vazgeçerek davayı yine uzatacaktır.

E.Ö.: Ortada uzun süredir devam eden bir boşanma davası var. Ebru’yla ilişki başlamadan önce açılmış ama bir türlü sonuçlanmamış. Burada önemli olan çocuklar. Çocuklar için her iki tarafın da hassas olması gerekiyor. Keşke anne-babalar çocuklarını düşünerek hareket edip ortak noktada buluşup fazla çirkinleşmeseler. İnşallah bu olay en yakın zamanda sonuçlanır.

R.B.: Şallı bu hikâyede yuva yıkan kadın rolünde. Ebru Şallı daha önce yaşadığı aşklar ve evliliklerle zaten sabıkalı. Bir kadının her aşkı mı vukuatlı olur? Türk toplumu böyle ilişkilere aşk diye bakmıyor, rezalet diye bakıyor. Üstelik Ebru Hanım’ın 2 çocuğu var ve artık büyüdüler. Hiç mi ‘Çocuklarım etkilenir’ diye düşünmüyor? Gonca Akkuş yuvasını yıktığı gerekçesiyle Şallı’ya da dava açmalı bence.

O.B.: Ortada çocuk varken, birbiri için sadakat yemini etmiş çiftlerin olayı bu noktaya getirmelerine katlanamıyorum. Ne bu hırs, bir şeylerin bittiğini kabul edip olayı intikam noktasına getirmemek daha iyi değil mi?

K.K.: Şallı’nın adının hep böyle olaylı ilişkiler içinde geçmesi bir yana, 40 milyon lira tazminat nedir arkadaş! Bakınız: Kutluay-Şener boşanması sorusu;)

İ.D.: İnsanın kendisine yaptığını başkası yapamaz. Ebru Şallı 90’lı yıllarda sıradan bir modeldi. Ozan Orhon ile evliliği ve boşanması, ardından eski eşine ‘Hormonlu Banderas’ adını takması hep magazin haberiydi. Ne zamanki Harun Tan ile evlendi, kendine başka bir kariyer planı çizdi. Kendini geliştirdi, pilates filan derken bambaşka bir kadın hatta marka oldu ya da biz öyle sandık. Son bir yıldır tuttu 90’lara döndü Şallı. Kendine yazık ediyor...

Hadise’nin, İstinye’de oturduğu siteye sızmaya çalışan takıntılı kişi yakalandı. Hadise’yle takıntılı hayranı karakolluk oldu. Hadise, olayın ardından kendisine koruma tuttu. Dünya starlarının korkulu rüyası ‘sapık hayranlar’ hususunda bizim ünlülerimiz yeterince dikkatli davranıyor mu sizce?

B.İ.: Hadise özelinde konuşmuyorum, o işin detayı henüz ortaya çıkmadı çünkü. Genel manada bizim starlarımız sosyal medya görgüsüzü. Asıl tahlike yaratan güvenlik açığı orada. Bizler gazetede ünlüleri korumak adına plakalarını gizleyip, ev adreslerini yazmazken onlar magazincilerden sakındıkları en mahrem sırlarını ve fotoğraflarını isteyerek paylaşıyor. Nerede olduklarını, nasıl yaşadıklarını daha çok beğeni hırsıyla ifşa ediyorlar. Bundan öte güvenlik zaafiyeti mi olur? Sapık hayran, Hande Yener’in evine kadar girmişti. Hazal Kaya, yıllarca kendisini taciz eden takıntılı İranlı hayranından polis marifetiyle zor kurtuldu. Dünya starlarının da var böyle belalıları. Çare korumayla gezmek değil sosyal medya detoksu.

E.Ö.: Gerçekten bu sapık mevzusu ciddi. Sosyal medyada da sapık tacizciler var. Allah herkesi korusun.

R.B.: Sırf ünlü diye bir kadına zarar verecek boyutta hayranlık duymak hastalık olsa gerek. Hadise kendisini korumasını bilir.

O.B.: Bu ara en çok duyduğum şey arabasını sürekli aynı yere park eden kadınlara bırakılan sapık notları. Ünlü olmaları gerekmiyor, kadınların çoğu bu anlamda tehlikede. İşin şarkıcıya âşık olma kısmı tabii ki daha tehlikeli. Björk’ün bir hayranı sanatçıya asit bombası yollamıştı mesela. Bomba Björk’e ulaşmadan önce fark edildi ama ya kimse anlamasaydı? Ünlüler tonlarca hayran mektubu alıyordur, bir düşünsenize...

K.K.: Bizim ünlüler henüz sapık hayran edinecek düzeyde ünlü değil bence! Bizim ‘fan’lar en fazla Instagram’da sevdiği ünlü adına hesap açıp, ünlünün her paylaşımının altına ‘şirin’ yorumlar yapıyor. Batı’da bu manyaklık bir tür psikolojik hastalık, ‘ünlüye tapınma sendromu’ gibi bir şey... Umarım bizde hayranlık o seviyelere gelmez!

İ.D.: Jennifer Aniston’un takıntılı bir hayranı kesici alet ve koli bandı ile Aniston’u takip ederken yakalanmıştı. Bu insanların çoğu şizofren ve kurbanları ile aralarında bir ilişki olduğuna inanıyor. Daha geçen hafta Helin adlı gencecik kız öldürüldü. Hadise koruma tutmakla çok yerinde bir karar almış.