Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Harvardlı profesör 'uzay gemisi' iddiasının arkasında: Meslektaşlarım açıklamaya çekiniyor
        .png
        .png

        Uzay haberlerine ilgisi olanlar için Oumuamua ismi verilen cismin Güneş Sistemi'ne girdiği yeni bir haber değil. Kesinlikle Güneş Sistemi dışarısından gelen bir cisim olarak tanımlanan Oumuamua, tarihte Güneş Sistemi'nin içinden geçen ilk sistem dışı cisim olarak kayıtlara geçmişti.

        Yeni olan ise Harvard Üniversitesi Astronomi Bölümü Başkanı Profesör Avi Loeb'in Oumuamua üzerine çalışmaları hakkında yaptığı açıklamalar. Prof. Dr. Loeb geçtiğimiz Ekim ayında öğrencisi Shmuel Bialy ile birikte 'The Astrophysical Journal Letters' isimli bilim dergisinde yayınladığı makalede, ciddi bir şekilde, Oumuamua'nın dünya dışı akıllı varlıklar tarafından keşif amaçlı gönderilen bir uzay gemisi olması ihtimalinden bahsediyordu. Son bir haftada Der Spiegel ve Haaretz'e açıklamalarda bulunan Loeb, bunun ciddi bir ihtimal olduğunu, diğer meslektaşlarının da bunu kabul ettiğini ancak halka açıklamak konusunda endişeli olduklarını söyledi.

        Güneş Sistemi'ne giren ilk yıldızlararası 'misafir' olan Oumuamua'nın, Dünya'ya 26 ışık yılı uzakta bulunan Şilyak Takımyıldızı'nın en parlak yıldızı olan Vega'nın bulunduğu yönden geldiği biliniyor. İlginç bir tesadüf olarak Vega ayrıca, 1997 yapımı Contact isimli filmde Jodie Foster'ın aldığı sinyallerin gönderildiği yıldız... 2017 yılının sonlarında Hawaii'de bulunan Pan-STARRS teleskobu tarafından keşfedilen Oumuamua, Hawaii dilinde 'uzak geçmişten gelen elçi' anlamına geliyor.

        Prof. Dr. Avi Loeb ise çarpıcı iddiasıyla ilgili olarak "İnsanların ne düşündüğünü umursamıyorum" diyor ve sadece gördüğünü yazdığını söylüyor.

        "MESLEKTAŞLARIM HALKA AÇIKLAMAK KONUSUNDA ENDİŞELİ"

        İsrail basınından Haaretz'e bir röportaj veren Loeb, "Yayınladığım makalenin bazı bölümleri, saygı duyduğum meslektaşlarımla yaptığım konuşmalar baz alınarak yazıldı. Üst düzey bilimadamları bu cismin tuhaf olduğunu kendileri de söylüyorlar ama bunu halka açıklamak konusunda endişeliler. Bunu anlayamıyorum. Nihayetinde, akademik kadro bilimadamlarına işleri konusunda endişe duymadan riskler alabilmelerine imkan tanır. Ancak birçok bilimadamı imajlarını daha çok önemsiyor. Çocukken bu dünyayla ilgili kendimize sorular sorduk, kendimize yanılma şansı tanıdık. Ego bunda rol oynamadı. Bir bilimadamı olarak da, çocukluğunuza devam edebilmenin ayrılacağını kullanmalısınız. Egonuz hakkında değil, gerçeği açığa çıkaramamak hakkında endişelenin. Özellikle kadro aldıktan sonra" ifadelerini kullandı.

        "Eğer bu doğru çıkmazsa, bir çeşit itibar intiharı gerçekleştirmiş olurum" diyen Loeb, "Diğer yandan eğer doğru olduğu ortaya çıkarsa, bu insanlık tarihinin en büyük keşiflerinden biri olur. Evreni anlama konusunda ilerleme kaydedilmemiz için güvenilir olmalıyız. Güvenilir olmanın en iyi yolu da kendini değil, gördüklerini takip etmektir. Öte yandan bu yanlış çıkarsa en fazla ne olabilir ki? Yönetimsel görevlerimden mi alınırım? Bu bilim yapmak için bana daha fazla zaman kazandırır" şeklinde konuştu.

        "GÖREVİ OLAN BİR CİSİM OLABİLİR"

        Loeb, Der Spiegel'e verdiği röportajda Oumuamua'nın bir uzay gemisi olduğunu düşündüren nedenleri anlatıyor. 56 yaşındaki bilim insanının sözleri şu şekilde:

        "Parlaklığı keskin bir şekilde değişiyor, çok garip bir keskinlik. Bir küre daima aldığı miktarda güneş ışığını yansıtır. Sadece bir disk veya sigara şeklindeki bir yapı, bazen geniş yüzeyini bazen kenarını bize doğru döner ve bu da onun ışığının titremesine neden olur. Sadece garip şekli onu bir uzay gemisi yapmaz ancak bu bu cisimle ilgili daha garip şeyler de keşfettik. Geçtiğimiz Temmuz'da Nature dergisinde Oumuamua'nın yörüngesini tanımlayan bir yazı yayınlandı. Ancak bu Güneş'in yerçekimsel gücü tarafından şekillendirilen yörüngeden tamamen farklı. Oumuamua'yı hareket ettiren başka bir güç daha olduğunu düşündüm ve aklıma gelen sadece güneş ışığının baskısı oldu. Ancak güneş radyasyonunun gücü zayıftır. Bu sadece Oumuamua çok küçük bir cisim olsaydı görünür bir etki yapardı. Şu ana kadar doğal bir açıklama yok. Elimizde sadece bunun üretilmiş bir cisim olduğu ihtimali var. Zeki varlıklar tarafından yapılmış bir hafif yelkenli"

        Bunun dünya dışında üretilmiş bir cisim olsa dahi, uzaylı medeniyetlerin bir çeşit atık veya hurdası olup olamayacağına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Loeb, "Bunun üzerinde çalıştık. Eğer Oumuamua öylesine bir cisim olsaydı, her Güneş Sistemi'nde üretilmiş milyarlarca böyle cisim olur. Eğer öylesine değilse, görevi olan bir cisim olabilir" dedi.

        Loeb, Oumuamua'nın aktif uzay soruşturması yürüten ve insanlığı gözlemleyen bir uzay gemisi olduğunu mu kastettiği sorusuna ise "Sadece bunun bir ihtimal olduğunu söylüyorum. Sherlock Holmes der ki, 'Eğer imkansızı göz ardı ederseniz, kalan şey öyle görünmese de gerçektir' Ben de bir dedektif mantığıyla hareket ediyorum. Birçok bilim insanı da Oumuamua'nın garip olduğunu kabul ediyor ancak onun yapay bir cisim olabileceğini söylemekte hala tereddüt ediyorlar" şeklinde yanıt verdi.

        Loeb ayrıca birkaç yıl içerisinde Pan-STARRS teleskobunun daha gelişmiş bir modelinin devreye gireceğini, Oumuamua uzayda sıradan bir cisimse yeni teleskopla benzer yüzlerce cisim görülebileceğini ekliyor.

        OUMUANA HAKKINDA NELER BİLİYORUZ?

        19 Ekim 2017, Oumuamua'nın ilk kez keşfeldiği tarih olmuştu. Güneş'in ötesinden gelen ilk cisim olduğu anlaşılan Oumuamua'nın kuyrukluyıldız veya asteroid olabileceği düşünüldü. Ancak tartışmaların odak noktasını değiştiren Loeb ve Bialy'nin geçtiğimi Ekim ayında yazdığı makale oldu. Bilim dünyasında ses getiren makalenin ardından dünya dışı varlıklar tartışması daha sık yapılmaya başlandı.

        Oumuamua'nın en büyük gizemi ise hızında. Güneş Sistemi'nde kaldığı süre boyunca en fazla saniyede 88 kilometre hıza ulaşan (Dünya'nın Güneş'in etrafında dönüş hızının tam 3 katı) Oumuamua'nın bu hıza nasıl ulaştığı bilinmiyor. Oumuamua'nın izlediği yol ve çizdiği hiperbolik yörüngeye bakılarak yer çekimi etkisi dışında ona hız kazandıran başka bir faktör olduğu anlaşılıyor.

        İnternette Oumuamua'nın şeklinde dair birçok illüstrasyon dolaşsa da tam olarak neye benzediği bilinmiyor. Bilim adamlarının teleskoplarından gördüğüyse yalnızca ufak bir ışık beneği. Oumuamua'nın boyu eninden 10 kat büyük dev bir sigaraya benzediği ve yaklaşık bir gökdelen boyutunda olduğu tahmin ediliyor.

        Oumuamua'nın Vega yıldızının bulunduğu yönden Güneş Sistemi'ne giriş yaptığı bilinse de tam olarak nereden geldiği bilinmiyor. Güneş Sistemi'nde saniyede 26 kilometre hızla ilerleyen Oumuamua'nın sistemimizi terk etmesinin ise 20 bin yıl süreceği belirtiliyor. Ancak bu galaktik zaman ölçeğinde göz açıp kapayıncaya kadar geçecek bir süre...

        PROFESÖR AVİ LOEB KİMDİR?

        Oumuamua ile ilgili 'uzay gemisi' ihtimalini ortaya atan isim olan Profesör Avi Loeb, Harvard Üniversitesi'nde Astronomi Bölümü Başkanı olarak görev yapıyor. 2012 yılından TIME dergisi tarafından en etkili 25 uzay bilimcisinden biri olarak gösterilen Loeb, uzay bilimleriyle ilgili 700 makale yayınlamış ve birçok ödül kazanmış bir bilim adamı.

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa