Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Hangi hastalık hangi belirtiyle geliyor?

        Vücudumuzda küçük veya büyük her aksaklık bir sağlık sorununa işaret ediyor olabilir. Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre; bubelirtilerin asla görmezden gelinmemesi gerektiğine dikkat çekenYeditepe Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Küçükardalı, hayat kurtaran açıklamalarda bulundu.Prof. Dr. Küçükardalı, her birşikayeti, olası hastalıklarla açıkladı.

        Bu şikayetler, illa hasta olduğunuz anlamına gelmiyor ancak belirtileri gözden kaçırmamak ve tıbbi destek almak hayati önem taşıyor.

        BU BELİRTİLERE DİKKAT!

        * Başın ön bölgesinde basınç hissi

        Genellikle sinüziti akla getirir. Ancak göz tansiyonu, kafa içinde ön kısımda yer işgal eden lezyon, bazı migren çeşitlerinde de bu his olabilir.

        * Ensede ağrı ve basınç

        Öncelikle tansiyon yüksekliği, sonra boyun omurgalarında kireçlenme, sinir basıları, kas spazmları gibi patolojileri düşündürür.

        * Şakaklarda ağrı ve basınç duygusu

        Gerilim tipi baş ağrıları, çene ekleminde kireçlenme olması, kulak önündeki tükürük bezinin hastalıkları, şakak bölgesindeki damarın mikropsuz iltihaplanması en sık rastlanılan sebeplerdir.

        REKLAM

        * Başta basınç hissiyle beraber görmede bulanıklık

        Göz tansiyonu, gözün arka tabakalarında kanama, yırtılma olması.

        * Görmede bulanıklık

        Katarakt, gözün optik sisteminde bozukluk (miyop, hipermetrop, astigma) olması, şeker ve tansiyon hastalığına bağlı göz damarlarında hasarlanma olması, göz sinirinin hastalıkları, gözün saydam tabakasının (kornea) hastalıkları, kafa içinde görme merkezinin hastalığı durumlarındaki yakınmadır.

        * Göz kararması

        Tansiyon düşmesi veya yükselmesi, kan şekerinin düşmesi veya yükselmesi, tuz dengesinin bozulması.

        * Cisimleri bir perdenin ardında görüyormuş hissi

        Katarakt, miyop, hipermetrop, astigma gibi optik sistem ile ilgili hastalıklar.

        * Görüntüye odaklanamama

        Mercek sisteminde olan bozukluklar, görme sinirinin hastalıkları.

        * Baş dönmesi

        REKLAM

        Tansiyon yükselmesi veya düşmesi, iç kulaktaki denge organının hastalıkları, sıvı noksanlığı, kansızlık, tuz dengesi bozuklukları, vitamin noksanlıkları, kafa içinde basınç artışı olması, görme bozuklukları, beyin sapının hastalıkları gibi durumlarda olur.

        * Burun kanaması

        Pıhtılaşma sistemi hastalıkları, kandaki pulcukların (trombosit) sayısının ve fonksiyonunun az olması, tansiyon yüksekliği, kan sulandırıcı ilaçların yan etkisi, burun içinde kılcal damar yumağının olması, ileri dönem karaciğer ve böbrek hastalığı olması, burun içinde infeksiyon olması.

        * Burun tıkanıklığı

        Gribal infeksiyonlar, burun allerjisi olması, burunda deviasyon, polip olması.

        * Baş dönmesiyle beraber görülen burun kanaması

        İlk akla gelmesi gereken tansiyon yüksekliğidir.

        * Ani işitme kaybı

        Kulak zarında travma ya da infeksiyona bağlı delinme olması, işitme sinirine toksik etkisi olan ilaçların kullanılması (aminoglikozit grubu antibiyotikler, aspirinin yüksek dozda kullanılması), yüksek desibelde sese maruz kalma (ses travması), Multipl Skleroz (MS) denilen hastalığın işitme sinirine zarar vermesi, işitme sinirinin tümör ya da başka nedenlere bağlı basıya maruz kalması gibi durumlar düşünülmelidir.

        REKLAM

        * Kulak çınlaması

        İç kulakta bulunan kemikçiklerin kireçlenmesi, kalbin hızlı veya düzensiz çalışması, tansiyon yüksekliği, menier hastalığı durumlarında olabilir. Bazen de bütün araştırmalara rağmen nedeni ortaya konamayabilir.

        * Diş eti kanaması

        Ağız hijyeninin kötü olması, diş eti infeksiyonları, diş taşları, vitamin noksanlıkları (özellikle C ve K vitamini), pıhtılaşma sistemi hastalıkları, pıhtılaşma hücrelerinin sayısının veya fonksiyonunun az olması, karaciğer ve böbrek hastalıkları, nadiren kan kanserine bağlı pıhtılaşma sisteminin bozulması, kan sulandırıcı ilaçların yan etkisi.

        * Ağız içinde aft

        Ağız içi infeksiyonlar, dişlerde bakteri plaklarının olması, vitamin noksanlığı, demir noksanlığı, mantar infeksiyonları, lupus hastalığı gibi bağışıklık sistemi hastalıkları akla gelir. Göz, cilt damar iltihabı da eşlik ediyorsa Behçet hastalığı olabilir.

        REKLAM

        * Yutkunma zorluğu

        Farenjit, tonsillit gibi ağız içi infeksiyonları, dil hareketlerini sağlayan sinirin hastalıkları (kafa içinde yutma sinirini etkileyen damar kanaması, tıkanması, tümör) ağız arka kısmında tümör olması, bademciklerin fazla büyük olması, yemek borusunun üst kısmını içten veya dıştan daraltan ur olması, iç guatr olması, yemek borusunda cep-divertikül olması.

        * Bademciklerde ağrı

        Tonsillit denilen bademcik iltihaplanması. Virüs ya da bakteri infeksiyonları ile olabilir. Lenf sisteminin hastalığına bağlı olarak bademciğin büyümesi.

        * Ses kısıklığı (Gecici ve sürekli)

        Larenjit denilen boğaz infeksiyonuna veya allerjiye bağlı ses tellerinde ödem olması, ses tellerinde nodül, ses tellerini yöneten sinirin felci (vokal kord paralizisi), guatra bağlı olarak ses telleri sinirinin basıya maruz kalması, ses tellerinin aşırı kullanımı, guatr ameliyatlarında ses telleri sinirinin zarar görmesi, özellikle fazla sigara içenlerde larenks kanseri.

        REKLAM

        * Boyun ağrısı

        Boynun ön tarafının ağrılarında lenf bezi hastalıkları, tiroid bezinin mikroplu yada mikropsuz hastalıkları, boğaz infeksiyonları, tükrük bezi hastalıkları akla gelir. Boynun arka kısmının hastalıklarında kireçlenme, tansiyon yüksekliği, boyun fıtığı, gerilim tipi baş ağrıları, kemik erimesi öncelikle akla gelmelidir.

        * Boynu sağa ve sola doğru çevirirken zorlanma duygusu

        Boyun omurgalarında kireçlenme olması, tortikolis denilen boyun kaslarında spazm olması, boyun kaslarını yönetin sinirlerin hastalıkları, doğuştan ya da sonradan olan boyun kası hastalıkları.

        * Eklem ağrıları

        Hareket etme ile artan eklem ağrıları genellikle kireçlenme, kıkırdak hasarı, eklem bağlarında hasar gibi mekanik nedenlere bağlıdır. İstirahatte eklem ağrıları oluyorsa ve buna şişme, ısı artışı, kızarıklık eşlik ediyorsa mikroplu ya da mikrosuz iltihaba bağlı olan ağrılardır. Mikroplu olana septik artrit denir. Mikropsuz olanlar; romatoid artrit, gut, lupus, akdeniz ateşi artriti, infeksiyon sonrasında olan reaktif artrit, sedef hastalığı artriti, iltihaplı barsak hastalığı artriti gibi hastalıklara bağlı gelişir.

        REKLAM

        * Kaslarda meydana gelen ani çekilmeler

        Bunlar çok küçük kas liflerini içeren hafif seyirmeler tarzında olabildiği gibi kasın tamamını ilgilendiren kasılmalar tarzında da olabilir ve kol ya da bacağın istem dışı hareketine yol açabilir. Beyinden kaynaklanan istem dışı uyarılara bağlı olabileceği gibi eletrolit bozukluklarına, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulmaya bağlı da olabilir.

        * El ve bacaklarda hissizlik ve uyuşma

        Sinir dokusunu ilgilendiren mekanik ya da metabolik nedenlere bağlı ortaya çıkan bir yakınmadır. Bir kol veya bacakta bu yakınma varsa ve genellikle ağrı, kuvvet azalması gibi yakınmalar eşlik ediyorsa öncelikle sinir dokusunun omurilikten çıktığı yerden itibaren geçtiği yerlerde basıya maruz kalmış olabileceği düşünülür. Ancak kollar ve bacaklarda yaygın olarak varsa heryeri etkileyen şeker hastalığı, üre yüksekliği, vitamin noksanlıkları, sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum gibi elektrolitlerin eksiklik ya da fazlalık halleri akla gelmelidir. Daha nadir olarak beyin içinde tümör ya da sinir dokusunun ilgilendiren bağışıklık sistemi hastalıkları olabileceği akla getirilmelidir.

        REKLAM

        * Sabahları parmak eklemlerinin açılmasında zorlanma

        Romatoid artrit denilen iltihaplı romatizmanın en önemli belirtilerindendir. İstirahat ağrısı olması ve birkaç saat sonra ellerin hareket etmesi ile birlikte hareket kısıtlılığı ve ağrının azalması önemli bir belirtitir. Romatoid artrit gibi başka bazı romatolojik hastalıklarda da benzer yakınmalar olabilir.

        * Dizlerde gıcırdama

        Dizde kireçlenmenin en önemli bulgularındandır. Genellikle 50'li yaşlarda olması beklenir. Dizlerin hareket etmesi ile birlikte hem ağrı oluşur hem de kulağımızı yaklaştırıp dinlediğimizde sanki kar üzerine bastığımızda çıkan sese benzeyen bir ses duyulur.

        * Bacak ve ayaklarda ve karıncalanma hissi

        Bu yakınma hem sinir dokusuna zarar veren fıtık, sıkışma gibi durumlarda hem de yukarıda söylediğimiz metabolik nedenlere bağlı olabilir. Karıncalanma yakınması ayrıca özellikle toplardamarları ilgilendiren iç ya da dış varis durumlarında olabilir. Kan dolaşımını zorlaştıran, kan koyulaşmasına neden olan (sıvı noksanlığı, kanda hücre sayısının fazla olması şekerin ve kan yağlarının çok yüksek olması) durumlarda, vitamin noksanlıklarında da olabilir.

        REKLAM

        * Bacaklarda ağrı

        Kas, damar, kemik ve sinir dokusu kaynaklı olabilir. Tedavi yaklaşımları farklı olduğu için bunun ayırımını yapmak gerekir. Kas ağrıları iltihaplanma, kası ilgilendiren yumuşak doku romatizmasında, bazı ilaçların kaslara zarar vermesi , enerji üretim sistemlerinde yetersizlik olması durumlarında olur. Kemik ağrıları özellikle D vitamini yetersizliğinde, kemik erimesinde ve kemik tümörlerinde olur. Damar ağrıları özellikle atardamarlarda tıkanma olması durumda olur. Yol yürüyünce ağrı nedeniyle durup dinlenme ihtiyacı olur. Bacaklar soğuk ve soluktur.

        * Soğuk havada eller ve ayaklarda morarma ve ağrı olması

        Reyno hastalığında olur. Damarların duvarında bulunan ve çevre ısısına göre damarların daralması ve genişlemesini yöneten sinirlerin çalışma düzeninin bozulması söz konusudur. Bu sinirlerin doğrudan kendilerinin hasta olmasına bağlı olabileceği gibi kol ve bacaklardaki romatizma hastalıklarına da bağlı olabilir.

        REKLAM

        * Kürek kemiğine yansıyan tutulma ve ağrılar

        Safra kesesi, mide, pankreas gibi sindirim sistemi hastalıklarında kürek kemiği bölgesine yansıyan ağrılar olur. Bu durumda genellikle karın ağrısı, bulantı gibi yakınmalar da eşlik eder. Omurganın sırt bölgesini tutan hastalıklarda (kemik erimesi, kireçlenme, metastaz, omurga arasındaki disk iltihabı, disk fıtığı, omurga romatizması), bazen akciğer hastalıklarında ve kalp kastalıklarında kürek bölgesine yansıyan ağrılar olabilir.

        * Sabahları mide bulantısı ve öğürme hissi

        Mide barsak sistemindeki iltihaplar, safra kesesi hatalıkları (taş, safra çamuru, safra kesesi iltibabı) reflü hastalığı, karaciğer ve böbrek yoluyla vücuttan uzaklaştırıla toksik maddelerin atılamaması (üre, kreatinin, amonyak), kafa içinde basınç artışı yapan (tümör, iltihap) durumlar, bazen de organik bir sebep olmaksızın psikolojik nedenler bulantı ve öğürma yapabilir. Hamileliğin ilk dönemlerini de hatırda tutmak gerekir.

        REKLAM

        * Mide yanması ve ağrısı

        Gastrit, ülser gibi hastalıklarda olur. Mide asidinin fazla olması ve mide duvarına zarar vermesi ile oluşur. Bazı ilaçların mide duvarında erozyon oluşturması durumunda normal asit miktarında da ağrı ve yanma olabilir. Helikobakter pylori denilen mide mikrobunun mide duvarınının korunma sistemlerini bozması nedeni ile de bu yakınmalar olabilir. Yemeğin hızlı ve fazla yenmesi halinde sindirim yükü artacağından dolayı mide ağrıları olabilir. Bazı gıdalara karşı sindirim sistemi enzimlerinde doğuştan yetersizllik olabilir. Bu gıdaların yenmesi durumnda mide ağrıları olabilir (Laktoz intoleransı).

        * Ağza acı su gelmesi

        Yemek borusu ile mide arasındaki sibop sisteminin gevşek olması nedeniyle gelişen reflü hastalığında olur. Normalde mideden yemek borusuna geçmeyen asit, yemek borusuna geçer, ağza kadar gelebilir ve yanma hissine yol açar. Göğüs orta bölgesinde de yanma olabilir. Daha ziyade yemekten sonra ve yattıktan sonra olur.

        REKLAM

        * Yorgun uyanma

        En önemli nedeni gece sağlıklı uyku uyumamaktır. Değişik nedenler ile vücudun biyolojik ritminin bozulmasıdır, yani geceyi gece, gündüzü gündüz gibi yaşamamaktır. Uykuda kısa süreli solunum durması (uyku apnesi), huzursuz bacak sendromu olması, gece yatmadan önce yemek, yatma saatine yakın fazla çay kahve içmek, kronik hastalıkların uygun tedavi edilmemesi nedeniyle oluşan bedensel rahatsızlıkların uyku kalitesini bozması.

        * Gün boyu halsiz ve bitkin hissetme

        Akut ve kronik infeksiyonlar, kansızlık, tiroid hastalıkları, uygun tedavi edilmeyen şeker hastalığı, böbrek üstü bezi yetersizlikleri, vitamin eksiklikleri, bağışıklık sistemi hastalıkları kasları ilgilendiren nörolojik hastalıklar, kas romatizması gibi durumlarda olur. Ancak bu tip yorgunlukların, tükenmişlik hissinin %50 nedeni duygu durum bozuklukları, aşikar ya da maskeli depresyondur.

        REKLAM

        * Aşırı terleme

        Devamlı terleme varsa tiroidin hızlı çalışması akla gelir. Ayrıca brusella, tuberküloz, böbrek iltihabı, safra yolları iltihabı, apse, sepsis gibi infeksiyon hastalıklarında, lenfoma , böbrek üstü bezinin orta kısmının fazla adrenalin salgılaması, kan şekerinin düşmesi, ter bezlerinin başka bir hastalık olmaksızın hızlı çalışması, menopoz da terlemeye yol açar.

        * Hiç terlememe

        Bölgesel ya da yaygın olarak ter bezlerinin çalışmaması ya da doğuştan ter bezlerinin olmamasıdır. Genellikle cildin doğuştan yada kazanılmış bazı hastalıklarında olur. Bu kişiler kolaylıkla sıcak çarpmasına maruz kalabilir.

        * Çarpıntı

        Gerçekte kalbin dakika atım sayısı artmaksızın çarpıntı hissi olması genellikle duygu durum bozukluklarına (panik atak , stress, endişe, kaygı ) bağlıdır. Kalp hızının düzensiz olarak arttığı çarpıntı halleri kalbin ritim iletim sistemi ile ilgili hastalıklarında olur. Kalp hızının düzenli arttığı çarpıntı, kalp kastalıkları, tiroidin hızlı çalışması, kan şekeri düşmesi, adrenalin salınımı fazla olması, kansızlık, ateş, değişik nedenlere bağlı tansiyon düşmesi, aşırı kahve, nikotin, alkol tüketimi, oksijen yetersizliği.

        REKLAM

        * Nefes almada zorluk

        Hava yollarını dışarıdan ya da içeriden daraltan patolojilerin olması, beyinden solunum dürtüsünün yetersiz olması, göğüs kafesi ve kaslarının hastalığına bağlı olarak göğsün soluk alıp verme işini (pompa) yeterince yapamaması, hava keseciklerinin iltihap, ödem ile dolu olması (pnömoni, kalp yetmezliği), akciğer damarlarında tıkanıklık olması (akciğer embolisi), kansızlık.

        * Günlük rutin hareketleri yaparken zorlanma (merdiven çıkma, işe yürüme vb)

        Kansızlık, kas hastalıkları, eklem hastalıkları (romatizma, kireçlenme), kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, ileri derece demans, beslenme yetersizliği, ileri evre böbrek ve karaciğer hastalığı, kaslara çalışma emrini götüren sinir sisteminin hastalıkları (felçler), periferik sinir sistemi hastalıkları.

        * Bayılma

        Kol ve bacaklarda kasılma ile birlikte olan bayılmalar sara hastalığında (epilepsi) olmaktadır. Yığılıp kalma şeklinde olan bayılmalar genellikle tansiyon düşmesine bağlı olur. Bunların dışında ileri derece kansızlık, kan şekeri düşmesi, beyin tümörleri, oksijensizlik, vücutta karbondioksit gazının birikmesi, beyinde dolaşım yetersizliği, beyin damarlarında tıkanma, beyin kanaması, tuz dengesi bozuklukları, kalpte ritim bozukluğu , beyin infeksiyonu, kan dolaşımı infeksiyonu, ileri derecede ateş, sıcak çarpması.

        REKLAM

        * Kabızlık

        Haftada 3 defa ya da daha az dışkılama olmasıdır. Karın ağrısı, şişkinlik ile birlikte olup, kilo kaybı , ateş, kanama , kansızlık gibi belirtilerin olmaması ve kolonoskopinin normal olması durumunda barsak sinirlerinin düzenli çalışmaması sorumlu tutulmaktadır. Barsakların içten ya da dıştan tıkanması ya da daralması (tümör, polip, yapışıklık, barsak dönmesi) uzun barsak, tiroid tembelliği, potasyum eksiklikleri, barsak sinirlerinin felç olması, omurilik yaralanmaları, hareketsizlik, yetersiz sıvı ve lif alınması, bazı ilaçların yan etkisi (idrar söktürücüler, sakinleştirici ilaçlar, allerji ilaçları).

        * İshal

        Günde üç defa veya daha fazla sulu dışkılama olması ishal olarak tanımlanır. Barsak sinirlerinin düzensiz çalışması sonucunda huzursuz barsak sendromunun bir komponenti olabilir. Ateş, karın ağrısı, bulantı kusma ile birlikte oluyorsa genellikle barsak infeksiyonları, gıda zehirlenmeleri akla gelmelidir. Tiroid bezinin hızlı çalışması, barsaklardan bazı hormonların fazla salgılanması, barsakların mikropsuz iltihabi hastalıkları, fazla antibiyotik kullanımına bağlı barsak florasının bozulması.

        REKLAM

        * Dışkının çok koyu renk olması

        Eğer birey demir ilacı kullanmıyorsa mide kanaması akla gelmelidir.Midedeki kan proteinlerinin asit ile sindirilmesi ile bu renk oluşmaktadır, katrana benzer ve pis kokuludur. Hemen kan sayımı ve dışkıda kan testi yapılıp doğrulanmalıdır.

        * Çok yememeye rağmen aşırı gaz ve şişkinlik

        Genellikle barsak bakteri florasının bozulması sonucunda bu bakterilerin barsak içeriği ile temasa geçmesi ile metan gazının oluşmasıdır. Sindirim enzimlerinin yetersiz olması, barsak kasılmalarının az ve kuvvetsiz olması ile ilerletme fonksiyonunun yavaş olması, anüste dışkılama kontrolü yatan kasların aşırı spazmı.

        * Çok susama

        Yetersiz sıvı alımı, kontrolsuz şeker hastalığına bağlı çok idrara çıkma sonucu sıvı açığı olması, böbreklerde suyu tutan ADH hormonunun yetersiz ya da etkisiz olması sonucu çok idrara çıkma sıvı açığı olması (şekersiz şeker hastalığı), beyindeki susama merkezinin dengesinin bozulması, uzun süren ateşli hastalık, tükrük bezlerinin az çalışması ile ağız kuruluğu olması.

        REKLAM

        * Çok idrara çıkma

        Günde 3 litrenin üzerinde idrar çıkarılması durumudur. İdrar yolu infeksiyonları, kontrolsuz şeker hastalığı, şekersiz şeker hastalığı,böbrek tüplerinin hastalıkları, prostat büyümesi, kalp yetmezliği, idrar kesesinin düzenli çalışmaması, idrar kontrolü yapan kasların düzenli çalışmaması, idrar söktürücü ilaçların kullanılması, kalsiyum seviyesinin yüksekliği.

        * Çok acıkma

        Özellikle karbonhidrat içeriği fazla olan yemekler yendikten sonra normalden fazla insulin salgılanması olur dolayısıyla yarım saat , bir saat sonra fazla salınan insulin bağlı kan şekeri düşmesi olur ve tekrar erken açlık hissi oluşur. Birey hemen tatlı yeme ihtiyacı hisseder bu kısır döngü bu şekilde devem eder. Kan şekeri düzeyinde tepeler ve vadiler olması çok acıkmanın en sık nedenidir.

        * Ani kilo kaybı (Yeme düzeninde değişiklik olmamasına rağmen)

        REKLAM

        İştah normal ise kontrolsüz şeker hastalığı ve tiroidin hızlı çalışması, barsaklarda emilim bozukluğu düşünülmelidir. İştahsızlıkda varsa infeksiyonlar, kanser, romatizmal ve bağışıklık sistemi hastalıklarının alevlenmesidir.

        * Yenmemesine ve diyet yapılmasına rağmen kilo verememe hali

        Tiroid tembelliği metabolizmayı yavaşlatarak kilo vermeyi zorlaştırmaktadır. Ayrıca aşırı kalori kısıtlaması insulin, leptin grelin gibi hormonların işleyişini bozmakta, iştahı arttırmakta ve metabolizmayı yavaşlatmaktadır.

        * Tuvalet alışkanlığında ani değişiklikler

        Huzursuz barsak sendromu denilen fonksiyonel barsak hastalığı, tuz dengesinde bozukluklar, tiroidin yavaş ya da hızlı çalışması, hemoroid olması, barsak içinde mikroplu ya da mikropsuz iltihap olması, barsakta tümör olması en sık görülen nedenlerdir.

        * Dışkılama sırasında kanama

        Anüste çatlak olması, iç ya da dış hemoroid, kılcal damar çatlaması, pıhtılaşma sistemindeki bozukluklar, barsak içinde ülserler olması, barsak tümörleri en sık görülen sebeplerdir.

        REKLAM

        * 2 haftayı geçen öksürük

        Reflü hastalığı kronik bronşit, akciğer kanserleri, tüberküloz, geniz akıntıları, ilaca bağlı öksürükler, boğaz allerjisi, arkaya doğru büyüyen nodiler guatr.

        * Kuru öksürük

        Allerjik astım, reflü hastalığı, bazı tansiyon ilaçlarının yan etkisi, akciğer kanserleri, sarkoidoz, ileri dönem kalp yetmezliği.

        * Geceleri artan öksürük

        Reflü, geniz akıntıları, kalp yetmezliği.

        * Balgamlı öksürük

        Akut ve kronik bronşit, pnomöni, bronşektazi, amfizem hastalıklarında, akut ve kronik sinüsitte.

        Haberi Hazırlayan: Demet Demirkır
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa