Kemal Kılıçdaroğlu Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV Genel Müdürü Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı. CHP lideri kendisi hakkında bilinmeyenleri aktarırken, CHP'lilerin cezaevi ziyaretleri, kaset tartışması ve dokunulmazlık oylaması gibi birçok konuda açıklama yaptı
"Anayasa’ya aykırı olan dokunulmazlıklarla ilgili düzenlemeye ‘Evet’ dememiz bizim için çelişkiydi. Ama siyaset yapıyoruz. Eğer Türkiye referanduma gitseydi ayrışırdı. Sorumlusu CHP olurdu" diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıklarda asıl hedefin CHP olduğunu da ileri sürdü.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk Televizyonu’nda canlı yayınlanan “Akılda Kalan” programına katıldı, Veyis Ateş’in sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
RAPOR İDDİASI: (MİT’in vekillerle ilgili rapor hazırladığına ilişkin demeci) Seçimlerden hemen sonra Anayasa değişiklikleri konusunda, ‘Diğer partilerin milletvekillerini transfer edebilir miyiz?’ arayışına girildi. Bu çerçevede devletin bazı kurumları milletvekillerinin dosyalarını tek tek masaya yatırdı. ‘Acaba kimin açığını yakalayabiliriz?’ Böyle bir arayışa girildi. Ancak şu ana kadar bir başarı elde edilemedi. Özellikle MHP içindeki bu çalkantıdan 15-16 milletvekilinin AKP’ye transfer edileceği duyumu var. MİT milli olma vasfını yitirdi, Saray’a hizmet ediyor. Asıl amaç: ‘Başkanlığı nasıl gerçekleştirebiliriz?’
‘EVET’ ÇELİŞKİYDİ: Anayasa’ya aykırı olan dokunulmazlıklarla ilgili düzenlemeye ‘Evet’ dememiz bizim için çelişkiydi. Ama siyaset yapıyoruz. Eğer bugün Türkiye dokunulmazlıklar konusunda referanduma gitseydi ayrışırdı. Bunun sorumlusu kim olurdu? CHP olurdu. Ayrışmaya zemin hazırlamış olurduk, ret oyu kullandığımızdan. Dokunulmazlıklarda asıl hedef HDP değildi, CHP’ydi. HDP’lilerin dokunulmazlıklarını kaldırmak isteselerdi getirirlerdi Meclis’e, o gün kaç milletvekili varsa ‘Evet’ oyu kullanılırdı ve dokunulmazlıkları kalkardı. CHP’yi köşeye sıkıştırmak için Anayasa değişikliğini getirdiler. Şimdi yaptıklarından pişmanlar çünkü CHP tuzağa düşmedi.
CEZAEVİ ZİYARETLERİ: Sözde ben hastaneye PKK’lıları ziyarete gitmişim. Bu kadar yalan söylenmez. Hem suç duyurusunda bulundum hem mahkemeye verdim, gelsin savunsun? Kirli siyaset dediğimiz budur işte.
HDP İLE İTTİFAK OLMAZ: (Gelecekte bir CHP-HDP ittifakı olabilir mi?) Hayır, biz ayrı partiyiz.
KASET TARTIŞMASI: ‘Kasetle gelen genel başkan’ dendiğinde gülüyorum. Dönemin gazetelerine bakın, ortak bir görüş olarak ‘Kılıçdaroğlu başkan olsun’ diye bir baskı oldu.
ATATÜRK’E BORÇLUYUM: Kendi yetersizliklerini başka bir alanda aramak isteyenler ‘CHP elitlerin partisi’ diye suçlarlardı. Elit dediğiniz benim işte, fotoğrafları gördünüz, kuş uçmaz kervan geçmez bir köyde doğmuşum, bugün geldiğim noktayı ben Cumhuriyet’e ve Atatürk’e borçluyum
Dersimli bir köy çocuğu: Kemal Kılıçdaoğlu:
Kılıçdaroğlu'nun gençliği ve bürokraside yükseliş öyküsü:
CHP liderinin SSK Genel Müdürü olduğu yıllar ve siyasete geçişi:
Türkiye'de siyaset dizayn mı ediliyor?:
CHP dindarlara açılamadı mı?: