‘2010’daki KPSS’de emek hırsızlığı yapıldığı aşikâr’
İddianamede, "FETÖ'nün, devlet sistemine kendi mensuplarını haksız-hukuksuz şekilde yerleştirerek emek hırsızlığı yaptığı aşikârdır" deniliyor
Cemal DOĞAN/Fevzi ÇAKIR/GAZETE HABERTÜRK
2010’da Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sorularının “paralel yapı” tarafından sızdırıldığı iddialarıyla ilgili soruşturmanın 1500 sayfalık iddianamesi, çarpıcı ayrıntı- lar içeriyor. Şüpheliler arasında yer alan eski Ölçme Seçme ve Yerleş- tirme Merkezi (ÖSYM) başkanları Ünal Yarımağan’ın 27, Ali Demir’in ise 7.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Yarımağan, “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, göreve ilişkin sırları açıklamak ve resmi belgede sahtecilikle”; Demir ise “suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmekle” suçlanıyor.
Suçlanan isimler arasında Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği Genel Sekreteri Mehmet Hanifi Sözen, Samanyolu Kolejleri’nin eski genel müdürü Cemil Koca, Körfez Dershaneleri’nin sahibi Yusuf Rodoplu, Turgut Özal Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Bülent Sırtaş, Maltepe Dershaneleri Şube Müdürü Nebil Ekiz, Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Şerif Ali Tekalan, Gençlik ve Spor Bakanlığı Proje ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü görevlisi Ramazan Gözel gibi isimler var.
Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği çalışanı Berat Koşucu’nun soruları gönderdiği öne sürü- len ve ifadeleriyle soruşturmanın derinleşmesini sağlayan Baki Saçı’nın, etkin pişmanlıktan yararlandırılması talep ediliyor.
‘ÖRGÜTE BAĞLI KADROLAR’
“FETÖ”nün, Fethullah Gülen’in belirlediği hareket tarzları, stratejileri ve talimatları doğrultusunda tek merkezden hiyerarşik bir yapı içerisinde yönetildiği” savunulan iddianamede, “Örgütün, tam bir gizlilik ve iş bölümü içerisinde, amacına ulaşmak için her yolu mübah sayan bir strateji izleyerek yurtiçi ve yurtdışında dershane, okul, üniversite, hazırlık kursları ve şirketler aracılığıyla örgüte bağlı kadrolar yetiştirdiği görülmektedir” deniliyor.
"BULUŞUP ÇALIŞTILAR"
İddianamede, 120 sorudan 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 adaydan büyük bölümü- nün, sınavdan 3 gün önce gr
uplar halinde, bulundukları illerde veya yakın illerde bir araya geldiklerine dair kuvvetli şüphe oluştuğu da vurgulanıyor. Örgüt yöneticileri ve üyeleri arasında işadamı, şirket yetkilisi, kamu görevlisi gibi kişilerin yer aldığı anlatılan iddianamede, “bu sayede, iz ve delillerin bir kısmının yok edildiği, bir kısmının da değiştirildiği” belirtiliyor.
2010’daki KPSS’de yaşanan sürecin “hayatın olağan akışına aykırı olduğu” kaydedilen iddianamede, şu ifadeler de yer alıyor: “En yüksek başarı gösterenlerin telefon, işyeri (SGK kaydı), mali (himmet-para transferleri), karı- koca, akrabalık, adres irtibatlı olmalarının izahının bulunmadığı, bu eylemlerin örgütlü bir yapı olmaksızın gerçekleştirilemeyeceği anlaşılmıştır.
Söz konusu örgütün, devlet sistemine kendi mensuplarını haksız-hukuksuz bir şekilde yerleştirdiği, emek hırsızlığı yaptığı aşikârdır. 2010 Temmuz ayında yapılan ve 294 bin 909 adayın katıldığı Eğitim Bilimleri sınavının usulsüzlükler nedeniyle tekrar edilmesiyle devlet 9 milyon 111 bin 138 TL zarara uğratılmıştır.”
