Bülent Arınç: Sınırda fiziki güvenlik sistemi kurulacaktır

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısının ardındangazetecilere açıklamalarda bulundu.

Arınç'ın açıklamalarından satır başları:

İKİ POLİSİN ŞEHİT EDİLMESİ

2 polis arkadaşımızın, birisi 1 yıllık birisi 5 yıllık, evlerinde uyuyorlarken arkadan ateş edilmek suretiyle şehit edildiklerini biliyoruz. Hem Suruç'ta hayatını kaybedenlere, hem de Adıyaman'da şehit edilen uzman askerimize hem de bugün evlerinde alçakça şehit edilen askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Polislerimizle ilgili olarak, PKK bağlantısı olduğu bilinen bir oluşum tarafından, bunun bir misilleme olduğu ve katledilmesi olayını üslendiğini biliyorsunuz.

Apocu fedai timinin, gerçekten PKK bağlantısı olup olmadığı, yoksa bireysel olarak mı bu eylemi yaptıkları, propagandaya yönelik olarak mı böyle bir duyuruda bulundukları konusu hem istihbaratımız, hem de güvenlik güçlerimiz tarafından süratle araştırılıyor ama neresinden bakarsak bakalım, bir terör örgütünün işlediği bir terör suçudur. Kan dökülmüştür. Dökülen kan, polislerimizin aziz kanıdır. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum ve mutlaka bunu yapanlar karşılığını göreceklerdir.

Bu eylemleri yapanlara acımız bir şekilde karşılığı verilecek.

SINIR GÜVENLİĞİ

Suriye sınırında yaşanan olaylara ilişkin entegre bir sınır sistemini veya sınır fiziki güvenlik sistemini bugünkü sunum içerisinde detaylı olarak, özellikle Suriye sınırımızdan sorumlu tutulan Bakanlar Kurulu Kararımızla Milli Savunma Bakanlığımız ve bazı konularda yetkilendirilmiş olan İçişleri Bakanlığımızın müşterek bir sunumu olarak dinlemiş olduk. Burada asıl önemli olan DAEŞ tehdidine karşı teröristlerin geçiş noktalarını engellemek ve bunun için fiziki engellerin alınmasıdır. Sınırda fiziki güvenlik sistemi kurulacaktır.

Kritik olan bölgeler tespit edilmiştir. Bir entegre sınır güvenlik sistemi kurulacaktır.

"DAEŞ İLE MÜCADELEDE KARARLIYIZ"

"DAEŞ'e kadar karşı yeterli mücadele yapılmıyor" alçakça bir yalan. Hiçbir noktası doğru değildir. DAEŞ, Türkiye'nin lanetlediği bir terör örgütüdür. Ülkemiz terörün her türüyle olduğu gibi bu terör örgütüyle de mücadele etmeye kararlıdır.Türkiye uluslarası koalisyondadır. Türkiye kendisine düşen kısmıyla koalisyona destek sağlamakta. DAEŞ 2 yıl önce kurul kararıyla terör örgütü listesine alındı. 1 Ocak 2015'ten bu yana şu an itibarıyla 600'e yakın kişi DAEŞ terör örgütü ile bağlantılı olabilecekleri şüphesiyle gözaltına alınmıştır. Bunlardan 102'si tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Temmuz 2015 tarihinden itibaren Suriye'de radikal tabir edilen gruplara katılım bin civarındadır. DAEŞ'e katılanları kastediyorum. PYD'ye katılanların sayısı da bin 500, 2 bin civarındadır.Türkiye'de daha konuşulmazkan terör örgütü listesine aldık.

KOALİSYON ARAYIŞLARI

Seçim sonuçları açıklandığı andan itibaren pozitif bir çalışma yürüttüğümüzü görebilirsiniz. Önceliğimiz hükümet kurmaktır. Biz maceraperest değiliz.

Bundan sonra CHP ile yapılan görüşmenin bundan sonraki aşaması şudur; biz birkaç arkadaşı daha ilave ederek her iki heyete, Sayın Koç ile tekrar bir toplantı yapacağız. Bu toplantı önümüzdeki pazartesiden itibaren olacak. Ama CHP, 'Ne zaman, şu gün, şu saatte, şu arkadaşlarla toplanalım' derse, biz burada kabul durumundayız. Bu görüşmeler devam edecek.Bütün siyasi partiler AK Parti'nin çabalarına destek olmalı.

CHP'NİN ULUSAL YAS TEKLİFİ

Bu konu Bakanlar Kurulu'nun yetkisi dahilindedir. Ulusal Yas ilan edilmemiştir. Gereken her türlü işlem yapılmıştır.Meclis tatilde, CHP'liler bunun olmayacağını bilir.

HDP'NİN OLAĞANÜSTÜ ÇAĞRISI

"Biz şahsen hükümet olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin olağanüstü toplantıya çağrılmasında bir fayda görmüyoruz. Çünkü böyle bir toplantı yapıldığı takdirde siyasi partiler arasında öylesine büyük tartışmalar yaşanabilir ki mecrasından sapar ve hiç ümit etmediğimiz bir davranışla karşı karşıya kalabiliriz.

Ben Sayın Demirtaş'a buradan tekrar bir ricada bulunmak istiyorum. Bütün bunları kapsayan çok daha olumlu bir talebi sayın Başbakanımız dile getirdi. O da parlamentoda grubu bulunan dört siyasi partinin ortak bir deklarasyonla DAEŞ de dahil olmak üzere bütün terör örgütlerini, bu örgütlerin faaliyetlerini lanetlemesi ve bu terör eylemlerine karşı yek vücut olarak karşı duracağımızı bizzat yazı ile ifade etmemiz. Bunu Sayın Başbakanımız hep tekrarlayacaktır. Biz de tekrarlayacağız. Bundan kaçmak buna uzak durmak mümkün değil. Terör eylemlerinin bir tanesine taraftar olup öbür tanesini lanetlemek doğru değildir.

SURUÇ SALDIRISI

Masumane bir amaçla geldiklerini biliyoruz. Polis ikinci arama yapmak istediğinde belediye görevlileri izin vermedi. Bu kişi kültür merkezine nasıl sızmıştır?

"HDP YÖNETİCİLERİ NEDEN BU GRUBUN İÇİNDE YOKTU?"

Kültür merkezinin kameraları 10 aydır çalışmıyorlardı.Ölenlerin içerisinde ne belediyeden bir yetkili var ne de HDP il ve ilçe yöneticilerinden bir kişi var.Türkiye'de büyük bir algı operasyonu yapılıyor. HDP yöneticileri neden bu grubun içinde yoktu?

ÇÖZÜM SÜRECİ

Kamu güvenliğinde sorun olursa süreç yürümez. Eş Başkan denilen kişi 'sırtımızı YPG'ye yaslıyoruz' diyor. Yeni dönemde süreci rasyonel biçimde ele alınmalı.

28 Şubat'taki iklim Nevruz günü değişmiştir. Seçim sürecinde HDP sözlerini tutmamıştır. Masadan kalkmıyoruz ama konunsuzluklara göz yumacak değiliz.