“Hastaneye yattı, zatürre imiş”, “Taburcu oldu, evinde dinleniyor, vaziyeti fena değil”, “Sıkıntılar tekrar nüksetti ama aklı tamamen başında”, “Maalesef pek iyi değil” deniyordu ve son haber nihayet önceki gece geldi!
Bu öyle bir kayıptı ki, on gün kadar önce girişilen uğursuz darbe teşebbüsünden buyana ilk sayfalarında teşebbüs haricinde hiçbir haber kullanmayan gazeteler, birinci sayfalarında ve hattâ sürmanşetlerinde hemen yer verdiler!
Ardında boyu kadar eser, yüzlerce ve hattâ binlerce talebe, hemen herkese ders almaları gereken çalışkanlık, heves ve metod bırakarak giden Halil İnalcık şimdi Fuad Köprülü ve Abdülbaki Gölpınarlı gibi hocalarının, ömrü boyunca araştırdığı Osman Gazi’nin, oğlu Orhan’ın, Fatih’in bulunduğu âlemde onlarla beraber...