‘Kripto’ fezlekesinde dikkat çeken tanım: Silahsız terör örgütü
Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu dahil devletin zirvesindekilerin kullandığı kriptolu telefonları dinledikleri iddiasıyla TİB ve TÜBİTAK personeli 28 kişi hakkında hazırladığı fezlekede önemli bir ayrıntı dikkat çekti
ABONE OLFevzi ÇAKIR / ANKARA
Fezlekede, “siyasal ve askeri casusluk yapmak maksadıyla silahlı terör örgütü kurmak” suçuyla ilgili olarak, Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki örgütlerin silahlı olması zorunluluğunun aranmadığı ifade edildi.
Şüphelilere isnat edilen bu suça dayanak olarak da, “Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak amacıyla kurulmuş silahsız terör örgütü niteliğindeki Hizbut Tahrir örgütüne üye olmak” suçundan bir sanığa verilen cezayı onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararı gösterildi.
Fezlekede, “Böylelikle, terör örgütünün silahsız da olabileceği anlaşılmaktadır” denildi. Fezlekede, şüphelilere isnat edilen “hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek” suçlamasıyla ilgili ise, bu suçun oluşması için gerekli “cebir” kavramı açıklandı.
“Cebir” kavramına dayanak olarak da, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 237 sanıkla ilgili Balyoz davasında verdiği onama kararı emsal gösterildi.