Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Öne Çıkanlar Fatih Terim'in imparatorluk öyküsü

        Fatih Terim...

        Babası; Talat Terim.

        Annesi; Nuriye Terim.

        Eşi; Fulya Terim.

        Çocukları; Merve Terim Çetin ve Buse Terim Bahçekapılı.

        4 Eylül 1953'te Adana'da yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğdu.

        Bir ayağı engelli olan babası Talat Terim, el arabasında Antep fıstığı satarak evinin geçimini sağlayıp çocuklarının geleceğini hazırlıyordu.

        Fatih Terim, babasının fıstık satmasına yardım etmek dahil çeşitli işlerde çalışarak aile bütçesine katkıda bulunuyordu.

        Bu nedenle Motor Sanat Enstitüsü'nden devamsızlıktan dolayı ayrılmak zorunda kaldı.

        Fatih Terim, kendisini Türkiye'de 'İmparator', İtalya'da 'Büyük' anlamına gelen 'Grande' yapan özelliklerini işte o yıllarda inşa etti.

        Talat Terim'in reisliğindeki ailesi, yoksul olsa da bir arada olmanın mutluluğuyla hayata hep olumlu yaklaşıyor, sahip olamadıklarına lanet okuma yerine sahip olduklarına şükrederek ayakta kalabilmek için hep ileriye bakarak didinip duruyordu.

        Fatih Terim, ebeveynlerininaşıladığı 'Elindekilerin kıymetini bilme', 'şartlar ne olursa olsun her daim ayakta kalma çabası göstererek pes etmeme', 'sabır', 'hırs' ve 'çalışkanlık' öğretilerini zekası ve vizyonuyla harmanlayarak Türk futbolunda rekor başarılara imza attı.

        O başarılardan biri, bugün kazanılmasının 20'nci yıl dönümü olan UEFA Kupası...

        TÜRKİYE'DEKİ ŞAMPİYONLUKLARI (TEKNİK DİREKTÖR)

        * 1996 - 1997

        * 1997 - 1998

        * 1998 - 1999

        * 1999 - 2000

        * 2011 - 2012

        * 2012 - 2013

        * 2017 - 2018

        * 2018 - 2019

        REKLAM

        AVRUPA'DA EN ÇOK LİG ŞAMPİYONLUĞU YAŞAYAN TEKNİK DİREKTÖRLER

        * Sir Alex Ferguson: 13

        * Mircea Lucescu: 12

        * Fatih Terim: 8

        * Jose Mourinho: 8

        * Pep Guardiola: 8

        "Fakir bir çocuktum falan demeyeceğim. Öyle geçti benim çocukluğum ama çok mutlu bir çocuktum. Benim idol aramama da gerek yok, babam benim için bu konuda çok önemli bir idoldür. Bir ayağı engelli olmasına rağmen. Bana kattığı çok şey var."

        Okuldan ayrılmak zorunda kalıp öğrenimine devam edemeyen Fatih Terim'in doğal olarak her erkek gibi futbola ilgisi vardı. Mahalle maçlarında parmakla gösterilmesiyle yeteneğini futbola kanalize etmekten başka ne bir arzusu ne de bir şansı vardı.

        Ebeveynlerininaşıladığı öğretileriyle bezediği yeteneğiniAdana Demirspor'un genç takımında gözler önüne serdi.

        Fatih Terim, iyi bir futbolcudan fazlasıydı.

        Aynı zamanda iyi bir liderdi.

        Öyle ki; o dönemler genç takımdaki futbolculara maaş verilmezken felsefesiyle ve liderliğiyle arkadaşlarından bir hayli önde olan Fatih Terim'e yönetim tarafından gizli gizli 150 TL veriliyordu.

        Yönetim, daha sonra da kaptanlık pazubentini koluna taktı.

        Çok geçmeden de as takıma geçiş yaptı.

        TÜRKİYE'DE EN ÇOK LİG ŞAMPİYONLUĞU YAŞAYAN TEKNİK DİREKTÖRLER

        * Fatih Terim: 8

        * Ahmet Suat Özyazıcı: 4

        * Christoph Daum: 3

        * Gordon Milne: 3

        * Mustafa Denizli: 3

        O gün; Adana Demirspor, Galatasaray'ı 1 - 0 yendi.

        O hafta gündemde Adana Demirspor'un Galatasaray'ı yenmesi değil, Fatih Terim'in futbol resitali vardı.

        Kendisini imparatorluğa götürecek olan Galatasaray ile kader düğümleri ilk kez o maçla atıldı.

        Galatasaray'ın dikkatini bir hayli çekmişti.

        Bir gün; Fatih Terim'in de kadrosunda olduğu milli takım, Romanya dönüşünde İstanbul'a indi.

        Galatasaraylılar, 6 yıldır Adana Demirspor'da oynayan Fatih Terim'i havaalanından alıp kulübe götürdü.

        Adana Demirspor yönetimi bu duruma müdahale etmek istese de Fatih Terim'in bir Uganda atasözünde olduğu gibi filin izini sürerken kuşlara taş atmak için durmaya niyeti yoktu.

        1 milyon 400 bin TL'ye Galatasaray'a transfer olan Fatih Terim efsanesi için ilk adım 1974'te atıldı.

        "Romanya milli maçından sonra İstanbul'a dönmüştük. Galatasaraylılar, beni havaalanından alıp kulübe götürdüler. Bu arada Adana Demirsporlular araya girmek istediler ama ben kararımı vermiştim. Galatasaray'a gönülden 'Evet' dedim."

        Fatih Terim, resitallerine her ne kadar devam etse de Galatasaray şampiyon olamıyordu.

        Kazandığının 5 mislisini veren takımlar olsa da alacağı ücretin boş bırakıldığı sözleşmelere imza atan Fatih Terim, kaptanlığını yaptığı Galatasaray'da 1985'in sezon bitimine kadar 11 yıl boyunca top koşturdu.

        REKLAM

        Babası ve annesinin donattığı diğer öğretiler sonucu Galatasaray, Fatih Terim ile; Fatih Terim, Galatasaray ile özdeşleşti.

        'Yaptığın işi sev ve özümse', 'Mesleğine saygı duy', 'Ekmek yediğin yeri koru - kolla'...

        FUTBOLCULUK KARİYERİ (KULÜP)

        1969 - 1974: Adana Demirspor

        Maç Sayısı: 83

        Gol Sayısı: 12

        1974 - 1985: Galatasaray

        Maç Sayısı: 317

        Gol Sayısı: 16

        TOPLAM MAÇ SAYISI: 400

        TOPLAM GOL SAYISI: 28

        FUTBOLCULUK KARİYERİ (MİLLİ TAKIM)

        1971:Türkiye U - 19

        Maç Sayısı:7

        Gol Sayısı:(-)

        1973 - 1975:Türkiye U-21

        Maç Sayısı:10

        Gol Sayısı:(-)

        1975 - 1985 Türkiye A Milli Takımı

        Maç Sayısı:51

        Gol Sayısı:2

        TOPLAM MAÇ SAYISI: 68

        TOPLAM GOL SAYISI: 2

        Fatih Terim, hem Galatasaray'da hem de milli takımda başarılı kariyerini 1982'de özel hayatıyla taçlandırdı.

        FulyaAksuile evlenerek iki kız babası oldu.

        O FulyaAksuki, kendisinden önce yeşil sahalarda bazı vukuatlara karışan bıçkın ve hırçın Fatih Terim'in uslanmasında ve evdeki huzurun mimarı olarak eşinin başarısında en çok paya sahip olan kişi.

        Kimilerine göre Fatih Terim ile Fulya Aksu'nun evliliği yürümeyecekti.

        Öyle ya; Fulya Aksu, Paris'te öğrenim görmüştü.

        Fatih Terim ise Adanalı bıçkın bir delikanlıdır.

        Sözüm ona arada büyük bir kültür farkı vardır.

        Fatih Terim, sevdiği kadınla kendini birbirlerine yakıştıramayanları ti'ye alarak şunları söyledi; "Ne olmuş yani? Biz de Paris 'te okuduk. Adana, Güney'in Paris'i değil mi?"

        En çok göründüğü gibi olmasından, olduğu gibi görünmesinden etkilenerek kalbinin kapılarını Fatih Terim'e açan Fulya Aksu ise sevdiği adamla kendini birbirlerine yakıştıramayanlara cevabını 'Fulya Terim' olarak verdi.

        Birlikte büyüyerek ortaya bir imparatorluk çıkardılar.

        O dönemler, uzman eşliğinde beslenme ve bilimsel antrenman gibi unsurlar olmadığı için futbolcuların meslekten ayrılma yaşı şimdiki gibi 40'lara yaklaşmıyordu.

        30 yaşını geçen futbolcuların jübile yapma zamanı gelmiş oluyordu.

        Fatih Terim, 4 Ağustos 1985'te 32 yaşındayken futbola veda etti.

        O bir Fatih Terim'di.

        Doğal olarak jübilesi standart niteliklerde olamazdı.

        Trabzonspor ile yapılan jübile maçı devam ederken Fatih Terim, santra noktasına helikopterle indirilerek onore edildi; "Formam gözüksün diye kapıyı da açacaktık. Çok korktum, yanımdakinin omzunu çürütmüşümdür herhalde. Bu arada maç devam ediyordu ama halk toplanmıştı, polis de... Biz tur atıyorduk, hiçbir şey görünmüyordu maçta. Tam helikopterle o kalabalığın üzerine geliyorduk, bir rüzgâr. Herkesin şapkası uçtu tabii. Ve böylelikle boşaldı saha içindeki kalabalık."

        REKLAM

        Jübilesini yapsa da Fatih Terim'in futboldan uzaklaşması hem kendine hem de Türk futboluna ihanet olacaktı.

        Vizyonunu, arzularını, amaçlarını, ideallerini gerçekleştirmek adına Fatih Terim gibiler için 17 yıl asla yeterli olmazdı.

        O 17 yıl, arzularını, amaçlarını, ideallerini gerçekleştirme adına aslında bir başlangıç dönemiydi.

        Fiziği, artık aktif futbol oynamaya uygun olmayabilirdi ama ruhu, arzuları, idealleri ve felsefesi dimdik ayaktaydı.

        Ayrıca, yıllarca meşakkatle inşa edilenleri bir çırpıda terk edecek, başkalarına aktarmayarak bilgi ve deneyimlerini ıslak toprağa yağan karla eş kılacak bir adam değildi.

        Ruhunun, arzularının, ideallerinin ve felsefesinin dimdik ayakta olduğunun farkına varan Ankaragücü'nün başkanı Nurettin Çarmıklı, Fatih Terim'i 1987'de görevden ayrılan Brian Birch'in yerine teknik direktör olarak takımın başına getirdi.

        27 Eylül 1987'de Zonguldakspor'a karşı oynanan maçla 34 yaşındayken ilk kez teknik direktörlük deneyimini yaşayan Fatih Terim, o maçı 1 - 0 kazansa da Ankaragücü, ilk sezonunda kümede kalma mücadelesi verip ligi 13'üncü sırada bitirdi.

        Nurettin Çarmıklı, "Bu iş böyle yürümez" diyebilirdi.

        Ne var ki Fatih Terim'in felsefesine olan inançları ve o sezon Galatasaray'ı yenerek Türkiye Kupası'nda yarı finale çıkmış olmanın referansı vardı.

        Ertesi sezon, Ankaragücü, ligi 6'ncı sırada bitirdi.

        Ankaragücü'nden ayrılan Fatih Terim, 2'nci lig takımı Göztepespor'a transfer oldu.

        Göztepespor'u birinci lige taşımak için uğraşırken federasyon tarafından milli takım antrenörlüğüne getirilen Fatih Terim ikilem içinde kaldı.

        Doğal olarak milli takım için 'Hayır' diyemezdi.

        Ne var ki şampiyonluğa oynarken Göztepespor'u da bırakamazdı.

        İki işi bir arada yapmaya çabaladıysa da tamamen milli takıma odaklanmasını isteyen federasyonun baskısıyla Göztepespor'dan istifa etti.

        Zira hem Sepp Piontek'in yardımcılığını yapıyordu hem de Türkiye 21 Yaş Altı Milli Takımı'nı çalıştırıyordu.

        Göztepespor, o sezon ikinci olarak birinci lige yükselemedi.

        REKLAM

        Fatih Terim'in Sepp Piontek'ten sonra A Mili Takımı'nın başına getirilmesiyle Türkiye'de futbol artık eskisi gibi olmayacaktı.

        Türkiye'deki futbol felsefesinde taşlar yerinden oynatılarak farklı mağlubiyetler sonrasında üretilen 'Şerefli yenilgiler' bahanesi, Fatih Terim tarafından yerle bir edilecekti.

        'Elindekilerin kıymetini bilme', 'şartlar ne olursa olsun her daim ayakta kalma çabası göstererek pes etmeme', 'sabır', 'hırs' ve 'çalışkanlık'ı aşıladığı milli takım oyuncuları Fatih Terim felsefesini kendi kariyerlerine yansıtınca 1990'lı yılların ikinci yarısından itibaren futbol anlayışı çağ atladı.

        Fatih Terim, sadece mesai saatlerinde işini yapan bir profesyonel değildi.

        Amatör ruhla çalışan bir profesyoneldi.

        Öğrencilerinin aile fertlerinin adını biliyordu, mutluluklarına ortak olup dertlerine çare arıyordu.

        Profesyonel yanı sonuna kadar teknik direktör, amatör yanı sonuna kadar ağabey...

        Futbolcular şunu iyi biliyordu; 'Bana bahşedilen yetenekleri değerlendirmeyip heba edersem beni yerden yere vuracak, canıma okuyacak. Çalışmazsam, kendimi geliştirmezsem bu meslekte aydınlık bir geleceğim olmayacak. Aksini yaparsam zafer ile gurur benim ve ülkemin olacak.'

        Futbolcuların iyi bildiği bir konu daha vardı; 'Fatih Terim, asla haksızlık etmeyecek. Hak ettiğimi verecek.'

        Fatih Terim felsefesinin ilk ürünü 1996'da alındı.

        Türkiye, tarihinde ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılma hakkı kazandı.

        Ayrıca Milli Takım, 1954'ten beri ilk kez uluslararası bir turnuvada temsil hakkı kazanmıştı. (Türkiye o yıl düzenlenen Dünya Kupası'na kurayla katılmıştı)

        1996'ya kadar olan süreçte Türkiye'nin katıldığı son uluslararası bu turnuvada Fatih Terim henüz 1 yaşındaydı.

        O çocuk, gün geldi 42 yıl sonra Türkiye'nin uluslararası turnuvalardaki deyim yerindeyse kapalı kapısının zincirlerini kırdı.

        REKLAM

        TEKNİK DİREKTÖR KARİYERİ

        1987 - 1989: Ankaragücü

        1989 - 1990: Göztepe

        1990 - 1993: Türkiye U - 21 Milli Takımı

        1993 - 1996: Türkiye A Milli Takımı

        1996 - 2000: Galatasaray

        2000 - 2001: Fiorentina (İtalya)

        2001: Milan (İtalya)

        2002 - 2004: Galatasaray

        2005 - 2009: Türkiye A Milli Takımı

        2011 - 2013: Galatasaray

        2013 - 2017: Türkiye A Milli Takımı

        2017 - : Galatasaray

        Milli takımı Avrupa Şampiyonası'na götüren Fatih Terim ışıl ışıl parlıyordu.

        O ışıltıdan gözleri kamaşan birçok kulüp vardı.

        O kulüplerden biri de Galatasaray'dı.

        Fatih Terim, doğal olarak Galatasaray'ı seçti ve mayıs 1996'da söz kesildi.

        Avrupa Şampiyonası sonrasında 43 yaşındaki Fatih Terim, tarihinde yeni bir çığır açacağı Galatasaray'ın teknik direktörü oldu.

        Ardı ardına 4 yıl şampiyon yaptığı Galatasaray'ı Türkiye'de de Avrupa'da da daha önce elde edilmemiş başarılara ulaştıran Fatih Terim'in başarısının zemininde doğal olarak yine zekası ve vizyonuyla harmanladığı felsefesi vardı.

        Kasım 1999...

        Avrupa'daki bahis şirketleri Galatasaray'ın UEFA Avrupa Kupası'nı kazanma şansını 1 / 250 olarak belirledi.

        Leeds United maçı öncesinde ise kazanma şansı 1 / 16'ya yükseltildi.

        1999 - 2000 UEFA Şampiyonlar Ligi sezonunda H grubunda mücadele eden Galatasaray, grup üçüncüsü olarak UEFA Avrupa Kupası'na katılma hakkı kazandı.

        Image Title 1 Image Title 2
        Description

        FİNAL YOLUNDAKİ MAÇLAR

        Bologna (İtalya)

        İlk Maç: 1 - 1

        İkinci Maç: 2 -1

        Borussia Dortmund (Almanya)

        İlk Maç: 0 - 2

        İkinci Maç: 0 - 0

        RCD Mallorca (İspanya)

        İlk Maç: 1 - 4

        İkinci Maç: 2 - 1

        Leeds United (İngiltere)

        İlk Maç: 2 - 0

        İkinci Maç: 2 - 2

        Galatasaray - Arsenal

        Tarih: 17 Mayıs 2000

        Stadyum: Parken Stadyumu (Kopenhag - Danimarka)

        Seyirci Sayısı: 38.919

        Hakem: Antonio López Nieto (İspanya)

        Teknik Direktörler: Fatih Terim - Arsene Wenger

        UEFA Kupası, Fatih Terim için bulunduğu kıyılardan ayrılma cesaretini göstererek yeni toprakları keşfedecek vizyonunu bir adım daha öteye taşıma adına fırsattı.

        TEKNİK DİREKTÖRLÜĞÜNDE KAÇ RESMİ MAÇA ÇIKTI?

        * SÜPER LİG

        Galatasaray: 352

        Ankaragücü: 73

        * SERİ A

        Fiorentina: 20

        Milan: 9

        * ZİRAAT TÜRKİYE KUPASI

        Galatasaray: 52

        Ankaragücü: 12

        * SÜPER KUPA

        Galatasaray:7

        * ŞAMPİYONLAR LİGİ

        Galatasaray: 37

        * AVRUPA LİGİ

        Galatasaray: 4

        Fiorentina: 2

        Milan: 4

        * MİLLİ TAKIM

        Dünya Kupası: 26

        Avrupa Kupası: 40

        TOPLAM: 638

        Fatih Terim, 2000'de İtalya'nın mor menekşeleri olan Fiorentina'ya transfer oldu.

        Fatih Terim heyecanlıydı, Fiorentina taraftarları da öyle.

        FIORENTINA KARNESİ

        Maç Sayısı: 20

        Galibiyet: 6

        Beraberlik: 9

        Mağlubiyet: 5

        Avrupa Ligi: 2 Maç (1 beraberlik, 1 mağlubiyet)

        Fiorentina, Fatih Terim ile İtalya devleriyle yaptığı maçlarda Milan'ı 4 - 0, İnter'i 2 -0 yenip Juventus ile 3 - 3 berabere kaldı.

        25 Şubat 2001'de Brescia ile berabere kalınan maçtan sonra Fatih Terim ile Fiorentina başkanı arasında yaşanan anlaşmazlık, Fatih Terim'in ilk İtalya seferinin yarıda kalmasına neden oldu.

        Oysa ki 8'inci sırada yer alan Fiorentina, önceki yıldan daha çok puan toplamıştı.

        Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmek için önlerindeki takımla puan farkı sadece 5'ti.

        Üstelik Fiorentina, ilk maçta 2 - 2 kaldığı Milan'ı ikinci maçta 2 - 0 yenerek İtalya Kupası'nda finale çıkmıştı.

        Fatih Terim, Brescia maçının ardından yaşanan gelişmelerden sonra neden istifa ettiğini şöyle anlatmıştı; "Ben çalıştığım her başkana saygı duydum, en azından mevkisine saygı duydum. Şahsına da saygı duymak zorunda değilim kimsenin eğer saygıyı hak etmiyorsa. Ama mevkisine duymak zorundayım. Eğer siz saygı bekliyorsanız önce siz saygı göstereceksiniz. Mevkinizin ne olduğu beni ilgilendirmiyor. Çünkü zaten onlar belli. Söz sahibisiniz, hocanızın işine son verebilirsiniz, beğenirsiniz, beğenmezsiniz. UEFA Şampiyonu bir teknik direktör olarak İtalya'ya geldik. Onun için kimsenin futbol adına her hangi bir yaptırımını, yanlış yaptırımını, yanlış hareketini kabul etmem mümkün değildir. Ben bunları hiçbir başarı elde etmeden kabul etmemiş bir adamım, zaten o zamandan çıkmış. Ben kendisini aşmaya çalışan, kendisiyle yarışan, kendi ile mücadele eden bir insanım. Kendi yanlışlarımı da görüp ona da kızan her gün doğrultmaya, düzeltmeye çalışan bir insanım. O zaman kime hangi opsiyonu tanıyacağım. Bu da benim işim diyorum. Ben bu işte çok iyi olduğumu iddia ediyorum ve karnemi de ortaya koyuyorum. O zaman yanlış olan bir şeyi benim kabul etmem zaten kendime olan saygımı yitirmem demektir ki bu benim için hayatımın sonu demektir. O yüzden böyle bir şey söz konusu olamaz kimse için."

        Fatih Terim ile Carlo Ancoletti, çeşitli dönemlerde karşı karşıya geldi.

        Fatih Terim, Milan'ın kapsama alanı içindeydi ama İtalya'daki kurallar gereği o sezon değil, ancak yeni sezonda başka bir takımda çalışabilirdi.

        2001 - 2002 sezonunda aynı zamanda İtalya Başbakanı olan SilvioBerlusconi'nin başkanı olduğu dünya devi Milan'ın başına geçti.

        Fatih Terim'in Milan'da ne ölçüde başarılı olacağı büyük bir merakla bekleniyordu.

        O ölçüyü hiçbir zaman öğrenemedik.

        Kulüp içinde Fatih Terim'e karşı olanlar daha ilk günden kuyuları kazmaya başladı.

        Fatih Terim'i göndermek için hazırlıkların son aşaması İnter maçı öncesinde tamamlandı.

        Hesaplara göre Milan, İnter'e farklı yenilecekti.

        Ne var ki Milan, İnter'i 4 -2 yendi.

        Yine de Milan'a Carlo Ancelotti'yi getirmek isteyenlerin sesi kesilmedi.

        Ertesi hafta Milan'ın 1 - 0'lık Torino yenilgisiyle pusuda bekleyen Fatih Terim karşıtları, hiç vakit kaybetmeden Carlo Ancelotti ile temasa geçtiler.

        Milan'ın ikinci başkanı AdrianoGalliani'nin Ancelotti ile görüşmesiyle 2004'e kadar anlaşma sağlandı.

        Fatih Terim'e görevden alındığı ise İstanbul'da olduğu gün deklere edildi.

        MILAN KARNESİ

        Maç Sayısı: 9

        Galibiyet: 4

        Beraberlik: 3

        Mağlubiyet: 2

        Avrupa Ligi: 4 Maç (4 galibiyet)

        GALİBİYETLERİ (TEKNİK DİREKTÖR)

        Süper Lig:252

        Seri A:10

        Ziraat Türkiye Kupası:38

        Süper Kupa: 5

        Şampiyonlar Ligi:11

        Avrupa Ligi:4

        Dünya Kupası:14

        Avrupa Kupası:20

        TOPLAM: 354

        REKLAM

        TÜM KUPALARI (TEKNİK DİREKTÖR)

        UEFA: 1

        Süper Lig: 8

        Türkiye Kupası: 3

        TFF Süper Kupa:5

        Cumhurbaşkanlığı Kupası: 2

        TSYD: 3

        Emirates Kupası: 1

        TOPLAM: 23

        Fatih Terim, İtalya seferinden sonra Türkiye'ye döndükten sonra günümüze kadar olan 18 yıllık süreçte iki kez Galatasaray, iki kez de milli takımın başına geçti.

        Futbolculuk döneminde hiç şampiyonluk yaşayamayan Fatih Terim, Galatasaray'ı 4 kez daha şampiyon yaparak, toplamda 8 şampiyonluğuyla Türk futbol tarihinin rekoruna sahip oldu.

        Galatasaray'ın her 2.75 şampiyonluğunda Fatih Terim'in imzası bulunuyor.

        İçinde bulunduğumuz sezonda da Galatasaray'ı şampiyonluğa oynatan Fatih Terim, 15 Mart 2020'de oynanan Galatasaray - Beşiktaş maçı sonrası koronavirüs pandemisi nedeniyle liglerin ertelenmemesini eleştirerek içimizi acıtan "Futbolcuların, top toplayıcı çocukların, bizim canımız yok mu?" şeklindeki açıklamasını yaptı.

        Ligler, bir sonraki hafta ertelendi ama korkulan oldu.

        Fatih Terim'in 24 Mart 2020'de yapılan koronavirüs testi pozitif çıktı. Terim, tedavisinin ardından koronavirüsü yenerek ailesinin arasına, görevinin başına döndü. Fatih Terim, liglerin haziranda yeniden başlanacağının açıklanmasından sonra idmanlara maskeyle katılıyor.

        REKLAM
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa