Fahrettin Altun: Dezenformasyona asla tevessül etmemeliyiz

'HEM BÖLGEMİZ HEM İNSANLAR İÇİN ÖNEMLİ'

Altun, ayrıca TRT Farsi'nin hakikat mücadelesinin bir eseri olduğunu da kaydederek, "TRT Farsi'nin kurulması hem ülkemiz için önemli hem bölgemiz için önemli hem de insanlık için önemli. Farsi çekimi zengin bir dilde yapılacak bir yayından bahsediyoruz. Bu zengin kültür ikliminde var olmak, yayın yapmak, içerik üretmek, kuşkusuz dünya kültürüne, insanlığa bir hizmettir. Bunun yanında bölgenin, dünyanın iki kadim halkı arasında doğrudan bir etkileşim kanalı inşa etmek, son derece hayatı bir unsurdur" ifadelerini kullandı.

'BÖLGESEL İSTİKRARI GÜÇLENDİRMEK GİBİ BİR HEDEFİ VAR'

TRT Farsi'nin Farsça konuşulan coğrafyalara bilgi akışı sağlamak üzere yola çıktığına işaret eden Altun, "Bölge ülkeleri arasındaki kültürel bağları daha da geliştirme amacı taşıyor. Ebette TRT Farsi'nin bölgesel istikrarı güçlendirmek gibi bir hedefi de var. Sahici diyalog kanalları inşa etmenin çok somut örneklerinden bir tanesi. Bilhassa Farsça konuşulan coğrafyalar için güvenilir bir medya kaynağı olarak ortaya çıkıyor. Tabii bütün bunlarla beraber burada bir başka amacımız daha var. Batılı merkezlerin dünya üzerindeki enformasyon tekelini ve dezenformasyon potansiyelini kırmak. Batılı haber merkezlerinin bütün dünyada insanlığı maruz bıraktığı bir enformasyon tekeli ve diğer taraftan da bir dezenformasyon potansiyeli var. Batılı medya kuruluşları ve onların arkasındaki güç odakları küresel adaletsizliği pekiştirmek için bütün dünyada bir hakikat krizini ortaya çıkartıyorlar. Bu hakikat krizini derinleştiriyorlar" değerlendirmesinde bulundu

'İKİ KARDEŞ ÜLKE ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ'

Öte yandan 2025 yılının Türkiye-İran Kültürel İş Birliği Yılı olduğuna dikkati çeken Altun, "TRT Farsi'nin tam da 2025 Türkiye-İran Kültürel İş Birliği Yılı arifesinde yayın hayatına başlıyor olması manidar bir durumdur. Biz ikili ilişkilerimizdeki nitelikli iş birliği ve koordinasyonu medya ve iletişim alanında da sürdürmek istiyoruz. Bu çerçevede bir adım atıyoruz. Her ne kadar feodal iletişim şebekeleri bu gayretlerimizi baltalamaya gayret etseler de biz ne olursa olsun iki kardeş ülke arasındaki ilişkileri derinleştirmeye, güçlendirmeye çabalıyoruz" dedi.

'AYRIŞTIRICI VE KUTUPLAŞTIRICI DİLDEN UZAK DURMALIYIZ'

Altun, İsrail'in son dönemdeki faaliyetlerine ilişkin, "Bakınız bugün bölgemizde İsrail eliyle bütün Müslümanları, bütün İslam dünyasını ve bana soracak olursanız aslında bütün insanlığı hedef alan işgal ve sömürü siyaseti var. Bu işgal ve sömürü siyasetine karşı ortak bir mücadele vermek zorundayız. Bunun çok farklı alanları var. İletişim ve medya alanında gerçekten bu mücadeleyi sürdürmek ve stratejik iş birlikleri ortaya koymak durumundayız" dedi.

Altun, üç önemli risk olduğunu da belirterek, "Özellikle içerik üretiminde mutlak surette bu riskleri göz önünde bulundurmak zorundayız. Her ne surette olursa olsun ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dilden uzak durmalıyız. Dezenformasyona asla tevessül etmemeliyiz. Dezenformasyon üzerinden bu coğrafyanın toplumlarına, kültürlerine çok ciddi müdahaleler yapılmaya çalışıldığının bilincinde olmalıyız. Ve asla terör propagandasına müsaade etmemeliyiz" diye konuştu.

Fotoğraf, DHA tarafından servis edilmiştir.