Esra Şaşmaz İle Masal Zamanı: Kanatlı Aslan
Bir zamanlar ormanda Leo isminde çok sevilen bir Aslan yaşarmış. Leo diğer Aslanlar gibi güçlü olmasa da, birçok arkadaşı olduğundan halinden gayet memnunmuş
Kanatlı Aslan
Günlerden bir gün, çalıların arasında bulduğu yiyeceği alarak sevinçle evine doğru giderken karşısına çıkan sırtlanlardan biri "O yiyeceği bize ver." diye kükremiş.
Leo "Hayır vermem, bu yiyecek benim." demiş.
Leo’nun güçsüz bir Aslan olduğunu bilen Sırtlanlar, kızgın bir şekilde hemen etrafını sarmışlar. Onlarla baş edemeyeceğini anlayan Leo ise yiyeceği onlara vermek zorunda kalmış.
Epey aç olan Leo dalgın bir şekilde eve doğru gittiğini zannederken evden epey bir uzaklaşmış, farkına varınca da geri dönmek istememiş.
Kendisine o geceyi geçirebileceği bir yer bakınırken karşısına çıkan bir mağaraya girmiş. Yatabileceği bir yer ayarladıktan sonra tam uzanacaktı ki içeri yaşlı bir Tilki girmiş.
Tilkiyi gören Aslan "Burası sizin eviniz galiba izinsiz girdiğim için özür dilerim, hemen gidiyorum." diyerek dışarı çıkmak istemiş.
Yaşlı Tilki "Gitme Leo, ben senin kim olduğunu ve sırtlanların sana nasıl davrandığını biliyorum. Şimdi sana öyle bir güç vereceğim ki, bu ormanın en güçlüsü sen olacaksın ve artık herkes sana Kanatlı Aslan diyecek.” demiş.
Leo duydukları karşısında çok sevinmiş. “ Bu nasıl olacak?” diye sormuş heyecanla.
Tilki elindeki sihirli asayla Leo’nun kafasına iki kez dokundurunca, birden değişivermiş. Kendisini çok güçlü hisseden Leo, Tilkiye teşekkür ettikten sonra uçarak eve doğru gitmiş.
Sabah olur olmaz evden dışarı çıkan Kanatlı Aslan kısa zamanda bir efsane haline gelmiş ve ormandaki tüm hayvanların korkulu rüyası olmuş.
Artık ormandaki herkes ona Kanatlı Aslan diye hitap ediyor ve onu uçarken gördükleri vakit kaçacak delik arıyorlarmış.
Günler bu şekilde geçip, giderken çaresiz kalan orman sakinleri, en güçlü hayvanlarla bir araya gelerek bu konuya bir çözüm bulmak istemişler.
Ama ne Aslanlar, ne Kaplanlar, ne Ayılar, ne de Kurtlar Kanatlı Aslan ile karşılaşmak istiyormuş. O yüzden hiçbir çözüm bulamadan dağılmışlar.
Kendi halinden gayet memnun olan Kanatlı Aslan ise, kendisini görenlerin korku ile kaçmasından pek hoşlanmasa da, ormanın üstünden uçmak hoşuna gidiyormuş.
Yine bir sabah evinden çıktığı gibi kükreyerek havalanan Leo, ormanın üzerinde dolaşırken, kendisini gören ceylanların kaçışını izlemeye başlamış.
Hepsi bir oraya bir buraya kaçışırken, onları ve Kanatlı Aslan’ı izleyen bir kaplumbağa hiçbir şey olmamış gibi taze otlarla karnını doyuruyormuş.
Onun kaçmaması Leo’nun dikkatini çekmişti. Hemen Kaplumbağanın yanına giderek ona "Sen benden korkmuyor musun?" demiş.
Kaplumbağa “Hayır, niye korkayım ki”
Leo “Ama ben Kanatlı Aslan’ım.” demiş.
Kaplumbağa umursamaz bir tavırla "Sen o yaşlı Tilki’nin sana iyilik yaptığını mı zannediyorsun. Beni can kulağıyla dinle.” Dedikten sonra başlamış Leo’ya ormandaki tüm canlıların kendisinden nasıl korktuğunu ve birkaç kötü sırtlan’ın yaptıkları yüzünden hiçbir arkadaşının kalmadığını anlatmış. Sonrada “Sen bu şekilde yapmaya devam edersen ömrünün sonuna kadar yalnız kalırsın.” diyerek yemek yemeye devam etmiş.
Kaplumbağa’nın sözleri üzerine düşünmeye başlayan Leo onun haklı olduğunu anlamış ve hemen yaşlı Tilki ile karşılaştığı mağaraya doğru uçmuş.
Mağaranın yanına varınca içeri girip, Yaşlı Tilki’yi beklemeye başlamış. Akşam olmak üzereyken Tilki mağaraya dönmüş.
Leo, ona “Ne olur beni eski halime döndür. Eskiden daha mutluydum.” demiş.
Kahkaha atan yaşlı Tilki sihirli çubuğuyla Leo’nun kafasına iki defa vurarak onu eski haline döndürmüş.
Eski haline dönen Aslan Leo, Tilkiye teşekkür ederek mutlu bir şekilde evine doğru koşmuş. Ve bir ömür herkes tarafından sevilen bir aslan olmuş.