Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Öne Çıkanlar Ersin Korkut'un bulaşıkçılıktan oyunculuğa geçtiği o an

        Yılmaz Erdoğan, 'Otogargara'yı kapalı gişe sahneliyor, cebinden ha bire çıkardığı kelimelerle İstanbul'un kültür - eğlence hayatına damgasını vuruyordu.

        'Bir Demet Tiyatro' ise Tv'de yüksek izlenme oranlarına ulaşıyordu.

        Ersin Korkutda o sıralarda Yılmaz Erdoğan ile gurur duyuyor, bunu da bulaşıkçı olarak çalıştığı Merter'deki bir pizzacıda mesai arkadaşlarıyla yaptığı sohbetlerde 'Heytt be. İşte benim kuzenim' edasıyla dile getiriyordu.

        Arkadaşları ise "Tabii tabii Yılmaz Erdoğan senin kuzenin. Eminiz öyledir" edasıyla dalga geçiyordu.

        REKLAM

        Yıl 1995...

        Liseyi henüz bitirmişti.

        Değil Oxford, apartman dairesi üniversite bile yoktu.

        Okul bittiyse elinin ekmek tutması gerekiyordu.

        Bir gün, "Ey oğul! Artık ekmeğini kazanman gereken yaşlara geldin. Bir iş tut" dedi babasıAli Korkut.

        Dedi demesine ama Hakkari, o zamanlar 30 bin nüfuslu küçük bir il.

        Öyle adım başı bir işe rastlanmıyor ki.

        Baba yüreği işte...

        Köy Hizmetleri'nden emekli olduktan sonra birikimiyle oğluna bir taksi aldı.

        Ersin Korkut mutlu; eli ekmek tutacak, babasını - annesini gururlandıracak.

        Elinin ekmek tutması için para kazanması lazım ama nerede?

        Hakkari'nin 2019'daki nüfusu 280.991

        Hakkari'de çoğu kişi birbiriyle yakından veya uzaktan akraba. Geri kalanlar da eş - dost.

        Ersin Korkut'un taksisi maşallah arı kovanı gibi hiç boş kalmıyor.

        Birileri inip diğer birileri biniyor.

        Günleri haftalar, onu da aylar takip ediyor.

        'Oğlum, bugünün hasılatı kaç lira?' diyor babası.

        'Baba, falancalar, filancalar bindi, ayıp olmasın diye taksimetreyi açmadım, para almadım' diyor Ersin Korkut.

        İyi de Ali Korkut yıllarca çalışmış, 'Eh, hak ettim artık. Hanımı da alayım şöyle bir gezip tozayım' dememiş, 'Oğlum hayatını kazansın da gezip tozmayayım ne çıkar?" diyerek emekli ikramiyesini taksiye yatırmış.

        Sermayeyi yüklediği kedi semirmiş tam bir azman olmuştu ama para girmediği için küçüldükçe küçülen cebi kendini imha ederken bir gün, "Bu iş böyle yürümeyecek" dedi Ersin Korkut. Arkasında yılların emeği, didinmesi olan babasının birikimini heba etmeye hakkı yoktu.

        Sabah 5'te İstanbul'a hareket eden otobüsün koltuğuna oturduğu anda umuda yolculuğu başladı.

        Hem de tam bir umut yolculuğu...

        Ne kalacağı yer belli ne de ne iş yapacağı.

        Cebindeki para yolluk mahiyetinde, o kadar.

        İstanbul, büyük. Üstelik kurtlar sofrası.

        Allah muhafaza taşradan geleni bir hamlede ham yapardı.

        Ersin Korkut ile annesi Münevver Korkut.

        Kendimden de biliyorum, taşradan gelip iş arıyorsanız, kiminiz kimseniz de yoksa en kolay bulabileceğiniz meslek bulaşıkçılık.

        Üniversitedeki ilk zamanlarımda birkaç ay boyunca birçok iş başvurusunda bulunmuş, her defasında 'Elemana ihtiyacımız yok' klişesiyle karşılaşmıştım. Oysa camında 'Bulaşıkçı eleman aranıyor' ilanını görerek girdiğim bir lokantada kendimi bulaşık küvetinin başında bulmam an meselesi olmuştu.

        Ersin Korkut, pizzacıda 'Esme Seher Yeli Esme'yi mırıldanarak tabakları - çanakları yıkarken geleceğini kurmanın, babasıyla annesini gururlandırmanın planlarını yapıyordu.

        Ersin Korkut, 'Patron Mutlu Son İstiyor'da bir taksi şoförünü canlandırdı.

        Günlük yaşamda gün geçmiyordu ki sohbetlerin içinde Yılmaz Erdoğan, 'Otogargara', 'Bir Demet Tiyatro' ve'Cebimde Kelimeler' olmasın.

        'Heytt be! İşte benim kuzenim' diyordu ama inanan kim?

        Koca Yılmaz Erdoğan'ın kuzeni bulaşıkçılık mı yapardı?

        Ersin Korkut'un kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmadan akraba da olsa maddi destek istemenin üst düzeyde ayıp olarak kabul eden bir ailenin ferdi olduğunun farkında değillerdi.

        Kuzeninin başarısıyla yaşadığı gurur yeterdi.

        Image Title 1 Image Title 2
        Description

        Ersin Korkut, teyze oğluyla gururlandıkça, arkadaşlarının dalga geçme ölçüsü artıyordu.

        Bir gün canına tak etti.

        Yılmaz Erdoğan, BKM'de 'Cebimde Kelimeler'i sahneliyordu.

        Fırsat, bu fırsattı. Arkadaşlarıyla gösteriyi seyretmeye gelmek istediğini söyledi.

        'Gelin, bekliyorum' cevabından sonra arkadaşlarına "Hazırlanın, hep birlikte 'Cebimde Kelimeler'i seyretmeye gidiyoruz' dedi.

        Arkadaşları, dükkanı kapatıp cümbür cemaat gösteriye gidemeyeceklerini söyleyince Ersin Korkut, tek başına BKM'nin yolunu tuttu.

        Yılmaz Erdoğan kızdı; "Madem İstanbul'dasın. Yanıma neden gelmiyorsun? Söyle bakalım, ne iş yapıyorsun?"

        Ersin Korkut cevap verdi; "Bulaşıkçılık."

        "Bırak, istifa et. Gel benim yanımda çalış" dedi Yılmaz Erdoğan.

        BKM'nin dekor işlerinde çalışmaya başladı.

        Yıl 2003...

        Yılmaz Erdoğan, yazdığı 'Bana Bir Şeyhler Oluyor'u prova edecekti ama oyunculardan Celal Tak rahatsızlanmıştı.

        "Ersin oynar bu rolü" dedi Yılmaz Erdoğan.

        Sırf kuzeni olduğu için mi?

        Kılı kırk yaran, kolay kolay beğenmeyen Yılmaz Erdoğan, 'Bana Bir Şeyhler Oluyor' gibi bir oyunda Ersin Korkut için akraba kontenjanı açar mı?

        Yılmaz Erdoğan, BKM'nin sahne arkasında çalıştığı süreçte Ersin Korkut'un melekelerini keşfetti.

        Ersin Korkut da dekor işlerinde çalıştığı okul mahiyetindeki BKM'de gözlem becerisiyle o melekelerini geliştirerek kılı kırk yaran, zor beğenen kuzeninin güvenini kazandı.

        Ersin Korkut, 'Bir Demet Tiyatro'da da rol aldı.

        Elinin ekmek tutması için Hakkari'den geldiği İstanbul'da bulaşıkçılık yapan Ersin Korkut, günün sonunda Yılmaz Erdoğan gibi birinin yazdığı oyunda, BKM gibi bir yerde sahneye çıkarak oyunculuğa ilk adımını attı.

        Ersin Korkut'un 'O An'ı Yılmaz Erdoğan'ın "Ersin oynar bu rolü" cümlesiydi.

        Cem Yılmaz'a eşlik ettiği reklam filminde oyunculuğu ilk kez kamera önünde deneyimlerken sempatisini kazandığı geniş kitlelerin hafızasına 'Doktor bu ne?' repliğiyle kazındı.

        Reklam filminin hemen ardından Yılmaz Erdoğan imzalı 'Organize İşler' ile sinema kariyeri de başlayan Ersin Korkut, 15 yılda hanesine 13 film yazdırdı.

        6 TV dizisi ve 8 reklam filmini de...

        Arkadaşlarına Yılmaz Erdoğan'ın kuzeni olduğunu kanıtlamak için BKM'ye gitmesi, hayatını değiştirdi.

        Doğal yeteneğini ve gözlem becerisini Yılmaz Erdoğan'ın öğretmenliğinde geliştirerek bulaşıkçı Ersin, 'Ersin Korkut'a evrildi.

        PAZARTESİ: Hande Soral

        Sen de pişman olacaksın
        Haberi Görüntüle
        Güldür bizi Gazi
        Haberi Görüntüle
        Hayatı 11 bin metrede değişti
        Haberi Görüntüle
        Haberi Hazırlayan: Mehmet Çalışkan
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa