Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Mircalol Husanov, iki ülke arasındaki ilişkilerde kopukluklar olduğunu,

her iki tarafın da yaş sebze meyve ihracatı konusunda adım atması

gerektiğini söyledi.

Tarım Ajansı tarafından Antalya Ticaret Borsası Salonu'nda düzenlenen

''Yaş Meyve Sebze İhracatında Rusya Pazarı'' konulu ''Tarımsal Forum''a

konuşmacı olarak katılan Rusya Federasyonu Antalya Başkonsolosu Mircalol

Husanov, Türkiye ile Rusya arasında ilişkilerin sanat, kültür ve

ekonomik alanda iyi olduğuna dikkati çekti. Husanov, şunları söyledi:

''Rusya'nın Türkiye'den 5 ürüne ithalat yasağı getirme sorununun

çözüleceğine eminim. Üreticilerin ve sorumluların soruna yaklaşımları

çok iyi. Bu olayın iki boyutu var. Birincisi ürünlerdeki ilaç kalıntısı

sorunudur. Bu sorun gereken adımlar atılarak çözülür. İkinci boyutu ise

ilişkiler arasında yaşanan kopukluklardır. İki ülke arasındaki

ilişkilerde kopukluklar var. Her iki taraf da bu konuda adım atmalı.''

Rusya'nın analiz sonuçlarını 6 ay sonra bildirmesine de değinen Husanov,

''Rusya 6 ay sonra analiz sonuçlarını Türkiye'ye bildirdiyse ihracat 6

ay boyunca devam etti demek. O zaman ürünlerde ilaç kalıntısı varsa 6 ay

boyunca ilaçlı domatesleri yedik demektir. Sonuçların geç verilmesi iyi

değil'' diye konuştu.

Türkiye'de üretilen ürünlerin ihracatından hem ihracatçının hem

ithalatçının kazandığını anlatan Husanov, sorun yaşanmaması için doğru

ihracatçı ile doğru ithalatçının buluşması gerektiğini, yaş meyve

sebzede standartlar yükseldikçe herkesin kazanacağını belirtti.

''Rusya ile Türkiye sadece ihracatı ithalatı düşünmemeli, ortak üretimi

de düşünmeli'' diyen Husanov, Türkiye ile Rusya'nın sadece dost iki ülke

değil, binlerce aile birleşmesiyle akraba da olmaya başladıklarını, iki

ülke arasındaki sorunun diyalogla çözüleceğini, Rusya'dan Ankara'ya

gelecek heyetle sorunların görüşülmesi gerektiğini kaydetti.

Husanov, Rusya basınından öğrendiği kadarıyla ithalattan sorumlu

kişinin, ithal edilen ürünler hakkında Türkiye'ye 80 kez uyarı yaptığını

ama bu uyarıların dikkate alınmadığını iddia etti.

-HER ÜRÜN ANALİZ EDİLİYOR-

Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri Başkanı Mustafa Satıcı ise

2007 yılında Türkiye'nin 1,5 milyar dolarlık yaş meyve sebze ihraç

ettiğini, bu ihracatın yüzde 34'ünün, yani 517 milyon dolarlık kısmının

Rusya'ya yapıldığını ifade etti.

Satıcı, Rusya'nın en çok ihraç edilen beş kalem mala ihraç yasağı

getirdiğini anımsatarak, şunları söyledi:

''Rusya, domates, patlıcan, patates, limon ve üzüme yasak getirdi.

Rusya'nın gıda değerleri normal değerlerin çok altında. Bu nedenle

Rusya, Avrupa'dan ithal ettiği 2 bin ton yaş meyve sebzenin bin tonunu

standart dışı kabul etti. Rusya'nın istediği standartlardaki ürün ancak

organik üründür. Onun da fiyatı yüksektir. Rusya'ya ihraç edilen her

ürün analiz ediliyor. Ancak, onların analiz değerleri çok düşük olduğu

için o değerlere ulaşmak zor. Rusya'nın istediği, ürünün

izlenebilirliğidir. Bu da üreticinin barkod uygulamasına geçmesiyle

mümkün olacaktır. Barkod sistemi ile artık bütün ürünler izlenebilecek.

2008 yılı Rusya'da Türkiye yılı ilan edildi. Umarım bu sıkıntı son

sıkıntı olur.''

Satıcı, Rusya'dan gelen tüm yazılara anında cevap verildiğini ancak,

ilişki kurmakta zorlandıklarını, Türkiye'den giden ürünlerin Rusya'da

ürünlerin ucuzlamasına neden olduğunu vurguladı.

-BORSA BAŞKANI KAPLAN-

Antalya Ticaret Borsası Başkanı İlhami Kaplan ise Antalya'da

ihracatçının Rusya'nın beş ana ürüne yasak getirmesi nedeniyle endişe

içinde olduğuna değindi. Kaplan, ''Rusya'nın koyduğu yasak nedeniyle Rus

tüketicisi de zor duruma düştü. Rusya sebzeyi 9 ay, meyveyi 12 ay ithal

ediyor. Türkiye'de ürünler zaman zaman iyi tahlil edilemediği için

sorunlar yaşanabiliyor. İhracatımızın büyük kısmını Rusya'ya yapıyoruz.

Rusya gözden çıkarabileceğimiz bir pazar değil'' diye konuştu.

-''ANALİZ SONUCUNA GÖRE HAPİS CEZASI''-

Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin ise, Rusya ile son iki yıldır sorun

yaşanmadığını, bu dönemde Rusya'nın kendi laboratuvarlarını kurduklarını

anlattı. Erçin şöyle konuştu:

''Rusya, laboratuvarlarını kurunca yaş meyve sebzede daha hassas olmaya

başladı. Domates, patates, patlıcan, limon ve üzüme yasak getirdi.

Patates ve patlıcana bugüne kadar yasak yoktu. İki ülke arasında üst

düzey görüşmeler devam ediyor. Bu beş ürün dışında yasak yok. Rusya'nın

dışında Türkiye'nin başka hiçbir ülke ile sorunu yok. Bakanlığımız

üreticiden yüzde yüz izlenebilirliğini sağlayabildiği bir ürün istiyor.

Bunu sadece Rusya için değil bütün ülkeler ve iç pazar için de

istemektedir. Bakanlığımız Türkiye genelinde 4 bin 500, Antalya'da ise

860 numune alıp analizini yapıyor. Analiz sonuçları olumsuz çıkan

üreticiye artık hapis cezası var. Bugüne kadar hep para cezası

uygulandı. 2008 yılından itibaren hapisler başlıyor. İhraç edilen üründe

üreticiden ihracatçıya kadar herkes sorumludur.''

-''KALINTI YOK DEMEK İNANDIRICI DEĞİL''-

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Vahap Tuncer ise

Rusya'ya yapılan ihracatta üretimde sorun yoksa, sorunun hükümetler

arasında, üst düzeyde çözülmesi gerektiğini belirtti. Tuncer, tarımsal

kalıntının İspanya'da da, İtalya'da da, Rusya'da da çıktığını, (tarımsal

kalıntı yok) demenin inandırıcı olmayacağını ifade etti.

Antalya İl Kontrol Laboratuvarı Müdürlüğü sorumlusu Ayşe Taşlı ise

Antalya Kontrol Laboratuvarının 2006 yılından bu yana uluslararası

standartlarda hizmet verdiğini, AB ülkelerinde uygulanan metotların

Antalya'daki laboratuvarda uygulandığını, analizlerin tam olarak

yapıldığını bildirdi.

Taşlı, Rusya'nın analizlerde hangi metodu uyguladığını, hangi cihazları

kullandıklarını bilmediklerini, kendilerine sistemlerini anlattıkları ya

da sattıkları taktirde analizlerde aynı değerleri yaş sebze meyvede

uygulayabileceklerini ifade etti.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ