Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar Kültür Sanat

Bankası hiçbir zaman şu ya da bu partinin politikasıyla bağdaşık bir

tavır izlemedi'' dedi.

Özince, İş Bankası'nın Kayseri Hilton Otel'de düzenlediği ''Küresel

Eğilimlerin Türkiye'de Yarattığı Dönüşüm İhtiyacı'' konulu ''İş'le

Buluşmalar'' toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, bu yıl

dördüncüsünü düzenledikleri toplantılarla ülkenin iş hayatında öne çıkan

insanlarını bir araya getirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Rekabet ortamı ve hızlı değişim koşullarının dinamik yapısıyla iş

dünyasını ve bireyleri zorladığını ifade eden Özince, bu küreselleşmenin

etkisinin yönlendirmeden uzak, doğanın kanunları gibi geliştiğini

vurguladı.

Son dönemde yaşanan küresel finansal krizin Türkiye'yi de etkilediğini

anımsatan Özince, ''Bundan etkilenmememiz için Çin seti gibi duvar

örecek halimiz yok. Devlet olmanın en önemli yönlerinden biri, iktisadi

devlet olmaktır. Türkiye'nin bütün bunlardan gerekli dersleri çıkararak,

en iyi rotayı tutturması lazım'' dedi.

-İŞ BANKASI KİMİN?-

Zaman zaman ''İş Bankası kimin?'' diye sorulduğunu dile getiren Özince,

İş Bankası'nı Atatürk'ün kurduğunu, ilk genel müdürünün de Celal Bayar

olduğunu anlattı.

Özince, şöyle konuştu:

''(İş Bankası, Kurtuluş Savaşı'ndan kalan parayla kuruldu) deniyor.

'Bunun içinde bugünkü Pakistan, Hint Müslümanlarının gönderdiği para da

var' deniliyor, doğru. Nitekim İttihat ve Terakki döneminden başlayarak

Hint Müslümanları ve birçok başka ülke de Türkiye'ye yardımcı oldu. İş

Bankası'nın 1 milyon liralık kuruluş sermayesinin 750 bin liralık

bölümü, Türkiye'nin her yöresinden kuruculara, şahıslara ait. İş

Bankası, dörtte üçü Anadolu'nun esnafına, önde gelen bürokratına ait

hisse taahhüdüyle sermaye ödenerek kurulmuştur. 'Atatürk'ün hisseleri

temsili nedeniyle, CHP'nin oyu var mıdır?' deniyor. CHP'nin temsili,

Atatürk 1938'de öldüğünden bu yana 70 yıldır var. Ama İş Bankası hiçbir

zaman şu ya da bu partinin politikasıyla bağdaşık bir tavır izlemedi.''

Salondakilere İş Bankası'nın kumbarasını gösteren Özince, ''Türkiye

Cumhuriyeti, yokluk zamanında bunun içinde sermaye biriktirmiştir. Bugün

yabancı sermayeye de ihtiyaç var. Onu da kullanalım. Bir yandan

kumbaraya ağırlık verelim, bir yandan da finansal piyasalarımızı

derinleştirelim'' diye konuştu.

İş Bankası'nın özellikle yöreyle bütünleşmeye önem verdiğine değinen

Özince, 1928 yılında açılan Kayseri şubesinin, Genel Müdürlüğe

gönderdiği yazıda, esnafın salı günü tatil yaptığını, bankayı hafta sonu

açmak istediklerini yazdığını, buna olumlu yanıt alındığını anlattı.

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşadıkça İş Bankası'nın da hizmet etmeyi

sürdüreceğini belirten Özince, şunları söyledi:

''İş Bankası, Menkul Kıymetler Borsası'na kayıtlı Türk bandıralı bir

şirket. Bugün Doğu Avrupa'dan Basra Körfezine kadar bizden daha büyük

sermayeli şirket yok. Demek ki, yerli sermayeyle dünya çapında şirket

kurulabiliyormuş. Bugün bizim 200 binin üzerinde sermayedarımız var.

Grup genelinde 500 binin üzerinde sermayedarımız var. Bu sermaye

modellerini, Türkiye'nin yarınlardaki büyümesinde mutlaka kullanmamız

lazım. Sermaye piyasalarımızı geliştirerek, borsalara kayıtlı sermaye

şirketleriyle büyümeye başlamamız lazım. Üretim ve verimliliğimizi

büyütmenin yanında, sermaye politikalarımızda da değişikliklere

ihtiyacımız var.''

Özince, 2007 sonu itibariyle henüz il il banka kredi ve mevduatlarının

ilan edilmediğini, 2006 yılı sonu itibariyle Kayseri'de 2 milyar 143

milyon YTL kredi kullanıldığını belirterek, bunun yüzde 15'i İş

Bankası'nın verdiğini kaydetti.

-KAYSO BAŞKANI BOYDAK-

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak da bir ülkede

ekonomik anlamda hareketlenme yaşanması için o ülkenin ön görülebilir

olması gerektiğini, Türkiye'nin bu özelliği taşıdığını söyledi.

İş adamlarının bir ülkede iş yapmak için ekonomik istikrar aradığını,

Türkiye'de daha önce yüzde 60-70 olan enflasyonun bugün tek haneli

rakamlara indiğini kaydeden Boydak, şöyle konuştu:

''Ekonomik anlamda daha da zenginleşmemiz lazım. Halkımızın

zenginleşmesini, sermayenin tabana yayılmasını, kişisel gelirlerin

büyümesini istiyoruz. Ekonominin iyiye gitmesinin bir şartı da

demokratik standartların gelişiyor olması. Ülkemizde bu da var. Sermaye

birikimimizi, eğitimimizi ve milli gelirimizi artırmalıyız. Bu, reel

sektörün, hizmet üreten kurum ve kuruluşların, finansal sektörün güçlü

olmasıyla sağlanabilir. Bir ülkede bankacılık sistemi güçlü değilse,

burada ekonomik istikrardan bahsetmek mümkün olmaz.''

Bankacılık sektörünün bir zamanlar ''Bu bankacılık sistemi kanımızı

emiyor, çok yüksek faiz alıyorlar'' diye eleştirildiğini anımsatan

Boydak, 2001'den sonra Türk bankacılık sisteminin geldiği noktanın

herkesin göğsünü kabarttığını anlattı.

-KTO BAŞKANI KİLCİ-

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Hasan Ali Kilci ise küreselleşmenin

ekonomideki birçok alt sektörü zayıflattığını, bu sorunu aşacak bir

politikaya ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

Küreselleşmenin yeniden yapılandırmayı gerekli kıldığına vurgu yapan

Kilci, ''Yeniden yapılandırma için reformlar sürdürülmelidir. Ekonominin

kurumsal altyapısı sağlamlaştırılmalıdır. Yargı, vergi ve kamu

yönetiminde yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Türk sanayi politikası,

dünyadaki gelişmeler dikkate alınarak inşa edilmelidir. Siyasi

istikrarın devamlılığı mutlaka sağlanmalıdır. Ülkenin gündemi ekonomiye

odaklanmalıdır'' dedi.

Açılış konuşmalarının ardından ''Küresel Eğilimlerin Türkiye'de

Yarattığı Dönüşüm İhtiyacı'' konulu panelde, Saray Halı A.Ş. Yönetim

Kurulu Başkanı Necati Kurmel ''Tarım ve Hayvancılık'', İşbir Holding

A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Kantur ''Küreselleşme Bizler İçin

Kriz mi Fırsat mı?'', Dünya Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan

Danışmanı Rüştü Bozkurt da ''İşletmelerde Dönüşüm Nasıl Yönetilmeli?''

konularında bilgi verdiler.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ