Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Dünyanın ilk yapay rahim tesisi gerçeğe mi dönüşüyor?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Son yüzyılda özellikle Avrupa’da doğum oranlarının ciddi oranda düşmesi, birçok endişeyi de beraberinde getirdi. Buna çözüm olarak da bilim insanlarının son yıllarda üzerinde çalıştığı ve oldukça tartışmalı bir konu olan Yapay Rahim Teknolojisi gündemde.

        Berlin’de yaşayan Yemenli biyoteknoloji uzmanı ve film yönetmeni ve yapımcısı Hashem Al-Ghaili, ürettiği video içeriklerini bilimi insanlara daha anlaşılır şekilde aktarabilmek için kullanıyor. Al-Ghaili hazırladığı son videoda, dünyanın ilk yapay Rahim tesisi olan EctoLife’ı tanıtıyor.

        Yapay zeka destekli kurgusal bu kompleks, doğal doğuma göre daha güvenli olduğu ve ölümcül komplikasyonları ortadan kaldırdığı iddiasını savunuyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 2017 yılında yaklaşık 300.000 kadın hamilelik komplikasyonlarından dolayı öldü. Bu, her gün 808 kadın anlamına geliyor.

        REKLAM

        Al-Ghaili’ye göre, EctoLife yapay rahmi, bir annenin vücuduyla acı içinde itmesi yerine, çiftlerden kuluçkadaki çocuklarını "doğuran" bir düğmeye basmaları isteniyor. Proje, gelişmekte olan ülkelerde yaşanan düşük doğum oranları ve kanser gibi sağlık sorunları nedeniyle rahmi alınan kadınlar için de tasarlandı.

        DOĞUMUN GELECEĞİ: YAPAY RAHİM

        Birçok kişi tarafından özellikle Avrupa’da yaşanan doğum oranlarındaki düşüş; medeniyet için bir tehdit unsuru olarak görülüyor. EctoLife tesisleri ilk olarak, ciddi düşüşlerin yaşandığı bu ülkelere yerleştirilebilir. Doğum oranlarının oldukça düşük olduğu Güney Kore, Bulgaristan ve Japonya gibi ülkeler girişimi başlatmak için ideal zeminler olarak görülüyor. Bununla birlikte, tesisin yayınlanan videosu iddialı ve ütopik bir resim çizse de, gelişen teknolojiyle hiç uzak gelecek gibi görünmüyor.

        ASYA ÜLKELERİ KÜRESEL NÜFUS ARTIŞINDA İLK SIRADA

        2022 Birleşmiş Milletler raporuna göre, 2022’de en kalabalık iki bölge Asya’da. Her biri 1,4 milyardan fazla olan Çin ve Hindistan, bu iki bölgedeki nüfusun çoğunu oluşturuyor. 2023’te ise Hindistan’ın dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’i geçmesi bekleniyor.

        REKLAM

        2,3 milyar ile küresel nüfusun yüzde 29’unu Doğu ve Güneydoğu Asya oluştururken; 2,1 milyar ile yüzde 26’sını Orta ve Güney Asya oluşturuyor.

        2050 yılına kadar küresel nüfusta öngörülen artışın yarısından fazlası yalnızca sekiz ülkede yoğunlaşacak: Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mısır, Etiyopya, Hindistan, Nijerya, Pakistan, Filipinler ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti.

        AZALAN DOĞUM ORANLARI VE KISIRLIK ENDİŞESİNE ÇÖZÜM MÜ?

        Our World in Data isimli bilimsel bir çevrimiçi yayının yaptığı araştırmalarda ise, son yetmiş yılda, doğurganlık oranlarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 50 oranında azaldığına vurgu yapılıyor.

        23 ülkenin şimdiden risk altında olduğu söylenen listenin ilk sıralarında Japonya, İspanya, Portekiz, Tayland ve Güney Kore yer alıyor.

        Amerika Birleşik Devletleri ulusal halk sağlığı kurumu olan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC)’nin verilerine göre, ABD'de kısırlık istatistiklerinin endişe verici olduğu belirtiliyor. 8 Amerikalı çiftten 1'i doğurganlıkla ilgili sorunlar yaşıyor.

        REKLAM

        Dünya Sağlık Örgütü’nün yine kısırlık üzerine yaptığı çalışmada ise dünya çapında üreme çağındaki çiftlerin yüzde 15'inin kısırlıktan etkilendiği tahmin ediliyor.

        BİLİM KURGU GERÇEĞE Mİ DÖNÜŞÜYOR, YAPAY RAHİM TESİSİ NEDİR?

        Almanya’da Al-Ghail tarafından tasarlanan ve geliştirilen bu tesis, bir menüden bebeğin özelliklerini seçmenize kadar olanak tanıyan bir teknolojiye sahip. Yılda 30.000 bebek yetiştirebilen EctoLife'ın, elli yılı aşkın süredir bilimsel araştırmalara dayandığı söyleniyor.

        Bölmeler, anne rahminin gerçek yaşam koşullarını taklit edecek şekilde tasarlanmış ve kalp atışı, sıcaklık ve oksijen doygunluğu gibi bebeğin yaşamsal özelliklerini izleyen sensörler içeriyor.

        Doğal doğum söz konusu olmadığı zaman, Tüp Bebek (IVF) yoluyla tercih edilir. Bu yolla ebeveynlerin özgürce "en canlı ve genetik olarak en üstün embriyoyu seçmesine" izin vererek, bebeklerine herhangi bir biyolojik engel olmadan gelişme şansı verir. EctoLife ise, ebeveynlere embriyoyu yapay rahme yerleştirmeden önce 300'den fazla geni değiştirme özgürlüğü veren bir Elit Paket olarak sunuluyor.

        REKLAM

        Yayınlanan videoda görüldüğü gibi, EctoLife gibi bir tesis, ebeveynlerin hamile kalmadan çocuk sahibi olmalarına yardımcı olabilecek. Bu sayede çeşitli sağlık problemleri sebebiyle çocuk sahibi olamayan kişiler için de bir çözüm olabilecek. Aynı zamanda doğurganlık oranları düşmeye devam eder ve özellikle Avrupa için küresel bir nüfus krizi yaşanırsa, bu teknoloji çok geçmeden çocuk sahibi olmanın ana yolu haline gelebilir.

        Şu anda, insan embriyoları üzerinde 14 günden fazla araştırma yapılmasına izin verilmediği için 14 gün sonunda imha edildiğini dile getiren Al-Ghaili, bu etik kısıtlamalar gevşetilirse, EctoLife'ın 10 ila 15 yıl için dünya çapında yaygınlaşacağını iddia ediyor.

        Bu henüz hayata geçirilmiş gerçek bir proje olmasa da, EctoLife ile tuhaf ve imkansız gibi görünen bu teknoloji, bilimin elimizin altında olduğunu ve böyle bir geleceğin çok da uzak olmadığını gösteriyor.

        2017’DE YAPAY RAHİM İLE KUZU YETİŞTİRİLDİ

        2017'de araştırmacılar yapay bir rahim yapmak için gerekli tüm bileşenleri içeren bir BioBag yaptılar ve içinde bir bebek kuzu yetiştirdiler.

        Bilim insanları, plastik torbaya benzeyen yapay bir rahim kullanarak prematüre kuzuları haftalarca canlı tutmayı başardılar.

        Aynı şeyin insanlar için nasıl yapılabileceğini gösteren bu yeni konsept, bunu endüstriyel bir düzeye çıkarmayı ve bunun yerine insanlara uygulamayı hedefliyor.

        MUSK, DAHA ÖNCE UYARIDA BULUNMUŞTU

        Son zamanlarda Twitter’daki CEO’luk göreviyle adından çokça söz ettiren Elon Musk, nüfus çöküşü ile ilgili ara ara yaptığı açıklamalarıyla endişesini dile getiriyor. Musk, düşük doğum oranları ve nüfus çöküşü sorununu çözmek için insanların daha fazla bebek sahibi olmaya odaklanması gerektiğinden bahsetmişti. Musk’a göre, düşük doğum oranları insanlığın geleceğine yönelik en büyük tehdit.

        Bu yılın başlarında Musk, Scientific American’ın “Pandemi Bebek Artışına Değil, Düşüşüne Neden Oldu” başlıklı raporuna atıfta bulunarak, pandemi döneminde yaşanan kısıtlamalardan dolayı beklenen “bebek patlaması” yerine nasıl daha düşük doğum oranlarıyla sonuçlandığını paylaştı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa