Dijital Türk Lirası Projesi geliştiriliyor
TBMM Genel Kurulu bugün önemli kanun tekliflerini görüşmek üzere çalışmalarına başlıyor. TBMM'nin görüşeceği kanun teklifleri arasında çok önemli bir düzenleme de var. Kripto varlıklara ilişkin kanun teklifine göre; kripto varlık hizmet sağlayıcıların kurulabilmesi ve faaliyete başlaması için Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (SPK) izin alınması zorunlu olacak. İzin almaksızın kripto varlık hizmet sağlayıcısı olarak faaliyet yürüttüğü tespit edilen gerçek kişiler ve tüzel kişilerin yetkililerine üç yıldan beş yıla kadar hapis ve 5 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası kesilecek. Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberi...
Her yıl platformların bir önceki yılki faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin yüzde biri SPK, yüzde biri de TÜBİTAK bütçesine ilgili yılın mayıs ayı sonuna kadar ödenip gelir olarak kaydedilecek.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyeti yürütenler, yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde faaliyet izni almak üzere gerekli başvuruları yapacaklarına veya müşteri hak ve menfaatlerini zarara uğratmadan üç ay içerisinde tasfiye kararı alacaklarına dair bir beyan sunmak zorunda olacak.
Yurt dışında yerleşik kripto varlık hizmet sağlayıcılar, Türkiye'de yerleşik kişilere yönelik faaliyetlerini kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içerisinde sonlandıracak.
ULUSAL GÜVENLİK MESELESİ OLARAK KRİPTO PARA
Kripto/dijital paralar Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde ulusal güvenlik tehditleri arasında yer alıyor. NFT (Non-Fungible Token/Değiştirilemez Jeton) olarak adlandırılan kripto paraların, denetlenmesi ve vergilendirilmesi büyük önem taşıyor.
Bu konudaki boşlukların ve güvenlik açıklarının giderilmesi için sadece yasal düzenleme yapmak yeterli değil. Bu nedenle meselenin ulusal güvenlik açısından irdelenmesinde fayda görülüyor.
FATF TAKİP EDİYOR
2008’de Bitcoin ve blok zincir teknolojisinin icadıyla ortaya çıkan kripto paralar, hem küresel finans sistemlerini etkileyebilecek bir piyasa büyüklüğüne ulaştı hem de dijitallik, merkeziyetsizlik, anonimlik ve işlem hızı gibi çeşitli özellikleri nedeniyle yasa dışı kullanım açısından cazip hale geldi.
Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force-FATF), merkezi kripto para borsalarını ve emanete dayalı cüzdan tedarikçilerini kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele çerçevesinde yükümlü tüzel kişi olarak tanımlıyor.
Kripto paraların yasa dışı kullanımı ve yol açabilecekleri finansal istikrarsızlıkla mücadele için uluslararası işbirliği şartken, uluslararası aktörlerin meseleye yaklaşımındaki farklılıklar bu işbirliğini güçleştiriyor.
CARİ AÇIĞA ETKİSİ
Başta Bitcoin olmak üzere bazı kripto paraların üretilebilmesi için ciddi miktarda enerji sarfiyatı gerekiyor. Kripto para üretimi, bazı ülkelerde enerji açısı oluşmasına ve cari açığın artmasına zemin hazırlıyor.
TÜRKİYE’DE 4 MİLYON KULLANICI
Türkiye’de 4 milyondan fazla kripto para kullanıcısı bulunuyor. Kripto paralara yönelik bu yoğun ilgiyle Merkez Bankası para politikasına duyulan güven arasında ters yönlü bir korelasyon olduğu düşünülüyor. Meclis’te bulunan kanun teklifi ile kullanıcıların uğrayabileceği kayıpların en aza indirilmesi, şirket gelirlerinin vergilendirilmesi ve FATF standartlarına uyumun sağlanması amaçlanıyor.
VERGİDEN NİÇİN VAZGEÇİLDİ?
Kullanıcıların yapacağı işlemlerden vergi alınmasının, kullanıcıların yurt dışındaki kripto para borsalarına yönelmesine ve ülkemizden ciddi bir sermaye çıkışı yaşanmasına yol açacağı değerlendiriliyor. Bunun yanı sıra kullanıcı kayıplarını en aza indirebilmek adına kripto paraların bilinçli kullanımını teşvik etmeye yönelik yayınlar yapılmasının faydalı olacağı düşünülüyor.
TERÖRÜN FİNANSMANI
New York merkezli blok zincir veri analiz şirketi olan Chainalysis, 2022’de yayımladığı Kripto Suç Raporu’nda, 14 milyar dolar değerindeki kripto paranın, küresel finans sistemi açısından çok küçük olsa da Türkiye’yi hedef alan PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütleri açısından büyük kaynaklar sağlayabilecek nitelikte olduğunu ortaya koyuyor.
Terörün kripto paralar üzerinden finansmanıyla mücadele, insan istihbaratının (Humint) yanı sıra; blok zincir veri analizi alanında da ciddi düzeyde uzmanlaşma ve kurumsallaşma gerektiriyor.
Bu gerekçeyle, ülkemizde blok zincir üzerindeki karmaşık işlemlerin takibini ve değerlendirmesini yapabilecek teknik uzmanlığa sahip bir mekanizma kurulmasına ihtiyaç duyuluyor.
SERMAYE ÇIKIŞLARI
Kripto para sisteminden ülkemize yönelik bir diğer tehdit ise yol açacağı sermaye çıkışlarıdır. Chainalysis tarafından yayımlanan 2021 Kripto Para Coğrafyası Raporu verilerine göre Türkiye, sahip olunan kripto paranın yurt dışına gönderilme oranında yüzde 92 ile dünyada birinci sırada. Kripto para benimseme oranının yıllık bazda yüzde 1500 artış gösterdiği Orta Doğu coğrafyasında bulunan Türkiye’nin kripto para işlem hacminin 2020-2021 arası dönemde 132 milyar dolar olduğu dikkate alındığında mevcut eğilim, ülkemizin finansal istikrarı adına sadece günümüz açısından değil, uzun vadeli olarak da ciddi bir tehlike arz ediyor.
Bu bağlamda, kripto paralardan kaynaklanan tehditlerle mücadelede kolluk tedbirlerinin alınmasının yanı sıra, ülkemizde makro ekonomik istikrarı sağlamaya ve finansal sisteme güveni yeniden tesis etmeye yönelik politikaların da büyük önem arz ettiği değerlendiriliyor.
MERKEZ BANKASI DİJİTAL PARALARI
Merkez Bankası Dijital Paraları (CBDC), kripto paraların ve sabit coinlerin geleneksel ödeme sistemlerine rakip olmalarının doğurabileceği istikrarsızlık kaygıları nedeniyle gündeme geldi. CBDC’ler; fiziki olmayan, elektronik ortamlarda üretilen ve elektronik cüzdanlar üzerinden doğrudan yasal bir ödeme aracı olarak kullanılan paraları ifade ediyor. Bu kapsamda CBDC’ler itibari paranın dijital versiyonu olarak tanımlanıyor. Nijerya, Bahamalar, Doğu Karayipler’de yer alan 8 ada ülkesi ve Jamaika, CBDC’leri ülkenin tamamında kullanıma sundu. Çin, Japonya, Rusya, Hindistan ve Güney Afrika’nın da içinde bulunduğu 17 ülkede pilot uygulamalar devam ediyor. Atlantik Konseyi’nin verilerine göre 2023 itibariyle küresel ekonominin yüzde 95’inden fazlasını oluşturan 119 ülke dijital para birimleri üzerinde çalışma yapıyor.
Çin’in dijital Yuanı e-CNY Nisan 2020’de dört pilot şehirde kullanıma sunuldu. Haziran 2022 itibariyle dijital Yuan, para arzı ve nakit dolaşım verileri içine dahil edildi ve e-CNY büyüklüğü 2 milyar dolara ulaştı.
2023’te e-CNY ile çevrim dışı ödeme yapılmaya başlandı. Bu para ilk defa menkul kıymet alımında kullanılmaya başlandı.
ABD’nin CBDC üzerindeki çalışmaları daha temkinli şekilde ilerliyor. Federal Rezerv Bankası (FED), dijital doların kullanıma açılmasının birkaç yıl sürebileceğini açıkladı. Dijital dolara yönelik FED’in ilk büyük çaplı testi olan Project Cedar, 2022’de tamamlandı. ABD medyası, CBDC’ler konusunda ABD’nin geri kalmasını eleştirirken, Çin’in dijital Yuan kullanımının gittikçe genişlemesi halinde doların küresel hakimiyetine tehdit oluşturabileceği yönünde uyarılarda bulunuyor. ABD’li bazı senatörler, Çin hükümetinin dijital Yuanı bilgi toplamak ve harcamaları izlemek amacıyla kullandığını savunuyor.
DİJİTAL TÜRK LİRASI GELİŞTİRME PROJESİ
Ülkemizde Merkez Bankası, HAVELSAN, ASELSAN ve TÜBİTAK BİLGEM ortaklığıyla 2021’de oluşturulan Dijital Türk Lirası Sistemi Geliştirme Projesi kapsamında çalışmalar sürüyor. Merkez Bankası, 2022’de Dijital Türk Lirası Projesi’nin birinci faz çalışmaları kapsamında Dijital Türk Lirası Ağı üzerindeki ilk ödeme işlemlerinin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini, 2023 yılı içinde seçili bankalar ve finansal teknoloji firmalarının katılımlarıyla, geniş katılımlı pilot testler gerçekleştirilerek ileri fazlara geçileceğini açıkladı.
CBDC’ler konusunda ülkemizde gerçekleştirilen çalışmaların büyük önem arz ettiği, CBDC’lerin uluslararası finans üzerinde meydana getireceği etkilerin küresel seviyedeki çalışmalar ilerledikçe daha net biçimde gözlemlenebileceği, bu kapsamda diğer ülkelerde yaşanan gelişmelerin Türkiye açısından yakın takip edilmesinin önem taşıdığı söylenebilir.
Bu kapsamda ortaya çıkabilecek tehdit ve fırsatların analiz edilmesinin faydalı olacağı değerlendiriliyor.