Büyük şehirler hastalığın hızla yayıldığı yerler! Peki nelere dikkat etmeliyiz?
Bulaşma hızı çok yüksek olan bir virüs ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyen Toplum Sağlığı-Genombilim Uzmanı Dr. Serdar Savaş, Türkiye'de önlemlerin alındığını ama hala yapılabilecekler olduğunu söyledi. Dr. Savaş, "Hala sosyal iletişim yeterince önlenebilmiş değil. Büyük şehirler şu an kendi içlerinde hastalığın hızla yayıldığı yerler. O yüzden başından beri söylediğim şey, kontrollü sokağa çıkma yasağının gelmesi" dedi. Koronavirüsten korunmada maskenin önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Celalettin Kocatürk ise vatandaşların hangi tip maske takması ve maske kullanırken nelere dikkat etmesi gerektiğini anlattı
Koronavirüs, damlacık yoluyla insandan insana bulaşıyor. ABD'li uzmanlar, Beyaz Saray'a gönderdikleri bir mektupta, yeni tip koronavirüsün yalnızca kişinin hapşırması veya öksürmesi yoluyla değil; konuşma ve nefes alıp vermeyle de bulaşabileceğinibelirtmişti.
KORONAVİRÜSÜN BULAŞMA HIZI ÇOK YÜKSEK
Toplum Sağlığı-Genombilim Uzmanı Dr. Serdar Savaş, "Bu, yeni bir şey değil. Grip de tüberküloz da bu şekilde yani damlacık yoluyla bulaşır. Konuşma da dahil tükürük, hapşırma yoluyla kişiye bulaşabilir. Ancak bulaşma hızı çok yüksek olan bir virüs ile karşı karşıyayız. Bu virüs gençleri yakaladığında öldürmüyor, bağışıklık sistemi zayıf olan insanları öldürüyor. Virüsün tek olumsuz özelliği çok hızlı bulaşması" dedi.
"BÜYÜK ŞEHİRLER KENDİ İÇLERİNDE HASTALIĞIN HIZLA YAYILDIĞI YERLER"
Güney Kore'nin koronavirüs salgınını kontrol altına aldığını kaydeden Dr. Savaş, "Güney Kore, sorunu hemen hemen çözdü. Fransa ve İngiltere çözmeye çalışıyor. İran pik (tepe) noktasına ulaştı. Kötü gidiyor. Bundan sonra azalarak kötü gidecek. İtalya, İspanya da kötü gitti. Biraz daha kötü gidip azalmaya başlayacak. Amerika şu an kötü gidiyor ve vaka sayısı gittikçe artıyor" açıklamasında bulundu.
Türkiye'de önlemlerin alındığını ama hala yapılabilecekler olduğunu vurgulayan Dr. Serdar Savaş, "Hala sosyal iletişim yeterince önlenebilmiş değil. Büyük şehirler şu an kendi içlerinde hastalığın hızla yayıldığı yerler. O yüzden başından beri söylediğim şey, kontrollü sokağa çıkma yasağının gelmesi. Bu adım adım yapılıyor. Önce 65 yaş üstü, şimdi 20 yaş altı deniliyor. Bunlar yavaş yavaş yapılmamalı, bunların etkili bir şekilde yapılması lazım ki sonuç alabilelim. Yani baştan beri söylediğim sokağa çıkma yasağı, evde kalma, evlerde vaka taraması ve test yapmakla bu iş önlenir" diye konuştu.
"ÖNERİLERİM SON DERECE BASİT"
Koronavirüse karşı önerilerde bulunan Dr. Serdar Savaş, "İnsanlara önerilerim son derece net.Evden çıkmayın, aranıza iki metre mesafe koyun, maske takın, elinizi yıkayın, panik yapmayın. Bunlar dışında başka bir önlem almanıza gerek yok. Basit şeyleri yapalım ama bunları etkili bir şekilde yapalım"açıklamasında bulundu.
.pngMASKE TAKMAK NEDEN ÖNEMLİ?
Koronavirüsten korunmak için maske takılması gerekiyor.Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk,Uzak Doğu ülkelerinde yaşayan kişilerin daha önceden de maske takma alışkanlığı edindiklerini belirterek, "2002 yılından beri takıyorlar. Bu, o zamanki SARS hastalığından kalma bir alışkanlık. Hastalık olmadığında da sürekli maske takmayı adet edinmişlerdir. Şimdi de yine Uzak Doğu'da özellikle Singapur, Hong Kong ve Güney Kore'deki kişilerin hastalıktan korunmak için maske takmaları işe yaramış gibi görünüyor ama bu başarıyı sadece maskeye bağlayamayız. Onların aldığı aksiyonlar bizden biraz daha farklıydı" diye konuştu.
O MASKELERİ 2-3 KAT TAKIN
Maskelerin kabaca ikiye ayrıldığını vurgulayan Prof. Dr. Kocatürk, "Bunların biri tıbbi ya da cerrahi maske diğeri de N95 diye isimlendirdiğimiz maskedir. Bunları filtreli ve filtresiz diye ayırabiliriz. Filtresiz olan maskeler basit, cerrahi veya tıbbi maskelerdir. Burada önemli olan şey, bu maskelerin tek katlı olmaması ve mümkünse iki veya üç katlı olmasıdır.
Piyasada standartlara uygun olmayan çok sayıda maske gözlemliyorum, bu maskelerin koruyuculuğu fazla değildir. Eğer elinizde bu maskelerden varsa iki veya üç kat maske üst üste takılmalıdır. Halkımızın da bu maskeleri kullanmalarını öneriyoruz çünkü filtreli maskelerin kullanımı sadece tıbbi personel tarafından olmalıdır. Vatandaşın tıbbi maske takması yeterlidir" şeklinde konuştu.
MASKEMİZİ NE ZAMAN DEĞİŞTİRMELİYİZ?
Maskenin doğru kullanılmasının önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kocatürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maskelerin yanlış kullanımı zarar verebilir. Eğer biz maskeyi ıslandığı halde kullanıyorsak bunun bir koruyucu özelliği olmaz hatta geçirgenliği artar. Elimizi sürekli maskenin ön tarafına götürüyorsak, bağcıklarını çözüp boynumuzda tutuyorsak bu da yanlıştır çünkü maskenin ön tarafına bulaşmış olan virüsü elimize, yüzümüze, boynumuza ya da kıyafetlerimize bulaştırmış oluruz. Ayrıca bir maskenin 4 saatten daha uzun süre kullanılması önerilmez. Maskeyi çıkaracaksak asla ortada bırakmamalıyız, bir yere temas etmeden onu atmalıyız. Dolayısıyla yanımıza ekstra maske almalıyız. Maske ıslandığı, kirlendiği ya da deforme olduğu zaman mutlaka değiştirmeliyiz."