Bodrum kurudu! Ahmet Aras Habertürk TV'de: Denizden arıtma kaçınılmaz

Bodrum Yarımadası'na içme suyu sağlayan önemli kaynaklardan biri olan Mumcular Barajı'nın ölü hacim seviyesine düşmesi sonucu Bodrum'a iletilen suyun kesildiğinin aktarıldığı açıklamada, Mumcular İçme Suyu Arıtma Tesisi'ne Geyik Barajı'ndan su alınması yönünde düzenleme yapıldığı ifade edildi.

BODRUM'DAKİ SU SORUNU NASIL ÇÖZÜLECEK?

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Habertürk TV Gün Ortası'nda Esra Toptaş'a Bodrum'daki su sorununa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. "Bütün gündemimiz Bodrum'da ve bölgede yaşanan su krizi" diyen Başkan Aras, şunları söyledi:

"ARTIK ORADAN SU ALAMAZ DURUMA GELDİK"

"Geçen yılki kuraklıktan sonra zaten biz bu sıkıntıyı eylül ayından itibaren yaşamıştık. Çünkü iki barajda da su seviyesi neredeyse yok denecek kadar azalmıştı. Ancak bu yıl bizim iki tane ana kaynağımız var; birisi Geyikli Barajı, diğeri Mumcular Barajı. Mumcular Barajı ölü hacmin altına düştüğü için artık oradan su alamaz duruma geldik.

FARKLI SU KAYNAKLARINA YÖNELDİK

Biz de bunu duyurduk. Ama ona da alternatif farklı su kaynaklarımıza yöneldik. Zaten Bodrum'un genel ihtiyacı 44 milyon metreküpken sadece 29 milyon metreküp verebiliyoruz. Geri kalan 15 milyon metreküpü özellikle sahil kenarındaki oteller ya da siteler, tesisler denizden arıtma yoluyla da kendileri temin ediyorlar. Bazılarında kendi yer altı kuyuları var yıllardan beri kullandıkları. Bazen de hiç su kaynağına ulaşılamıyorsa da tankerlerle besleniyor bazı bölgeler.

DENİZDEN ARITMA KAÇINILMAZ DURUMA GELDİ

Şimdi bu yıl yine bu kuraklık, hava sıcaklıkları, buharlaşmayla maalesef gördüğünüz gibi Mumcular Barajımız artık devreden çıktı. Ama bizler ekstra yeni kaynaklar için çalışıyoruz. Özellikle denizden arıtma artık kaçınılmaz duruma geldi.

ARTIK SADECE TÜRKİYE'NİN SORUNU DEĞİL

Şu anda suyun zaten ciddi bir maliyeti var. Zaten çok kıt bir kaynak olduğu için malum bir kere israfta edilmemeli. Düşünün bir litre mazotun 45-47 lira olduğu bir yerde bir ton su 30 liraya satılıyor. Artık bu sadece Türkiye'nin sorunu da değil. Özellik Batı Akdeniz'de, bölgemizde ciddi bir kuraklıkla karşı karşıyayız.

TARIMSAL SULAMADA DA SIKINTI VAR

İklim krizinin de getirdiği tabii ki tehditler var. Ve büyük bir tarımsal kuraklık var aynı zamanda. Mesela Mumcular Barajı'ndan şu anda tarımsal amaçlı üretime de su verilemiyor. Artık sadece orada da değil birçok yerde tarımsal sulamada da sıkıntı var. O yüzden suyu zaten öyle ucuz olsun da çarçur edelim, artık bugünler geçti. Eskiden bol bol kullanıyorduk hep beraber. Sonsuz bir kaynak zannediyorduk, bitmez sanıyorduk onu. Ama artık böyle bir şeyin olmadığı ortaya çıktı.

AÇILAN KUYULAR TUZLANIYOR

Şimdi ben yeni kaynak diye kuyu açtıkça kuyularım tuzlanıyor. Bu sefer tarımsal sulama geri dönülmez bir şekilde yok olup gidiyor. O yüzden bu büyük bir çevre felaketine doğru gider.

YENİ BARAJ PROJESİ

Milas bölgesinde bir baraj yapılması söz konusu. Kayadere Barajı. Orada şu anda ÇED süreçleri sürmekte. Sonrasında o devreye alınacak ama onun en az 5 ile 10 yıl arasında su tutma ve imalat süresi var tabii. Hemen, bugün, yarın çözülecek bir şey değil.

İLK YÖNELDİĞİMİZ KAYNAK DENİZ

Ama bizim zaten şu anda ilk yöneldiğimiz kaynaklar özellikle denizden arıtma dediğimiz tuzlu su arıtması. Maliyet derseniz biz ilk 10 tona kadar bir ton suyu 32 liradan satıyoruz şu anda. Zaten diğer denizden arıtmada da 1-1.5 Euro arası bir maliyeti var. Yani o da bugünün 45-50 lira arası bir rakama tekabül etmekte. Biz zaten sudan bir kar etmek niyetinde değiliz. O yüzden bu suyu yine insani ihtiyaçları ile diğer kullanımları farklı fiyatlandırarak aslında bu dengeyi de tutturabiliriz. Maliyeti yüksek bir proje tabii.

ŞU ANDA ÇOK BÜYÜK BİR KRİZ YOK

Şu anda zaten biz mevcut kaynaklarımızı yüzde 20 civarında artırdık. Mumcular kapandı ama ona alternatif 10 yer altı çalışmasıyla beraber yaptığımız sondajlardan aldığımız suyu veriyoruz. Aslına bakarsanız bugün itibariyle öyle çok büyük bir kriz yok şu anda. Bugün yok. Biz çünkü o Mumcular Barajı'nın zaten devreden çıkacağını hesaplayarak bazı önlemleri almıştık. Onun devreden çıktığı kadar bir suyu tekrar arz edebilmek için o önlemleri almıştık. Ama kesin çözüm onların da yeraltı sularının da azaldığını görüyoruz.

O ZAMANA KADAR SUYU YÖNETECEĞİZ

O yüzden bizim şu anda 2 bölgede; havaalanı bölgesinde Ekinambarı diye bir bölgemiz var. Oradan su temin edeceğiz ancak onun da arıtılması gerekiyor. 6-7 ay içerisinde bir sistem devreye alınabilir. Ben geldiğimden beri zaten hiç durmadım bunun fizibilitesini, projesini yaptım. Oraya şimdi hazırlığımızı yaptık, kısa bir zamanda imalat başlayacak. O da hemen devreye alınacak bir şey değil ama biz o zamana kadar belli bir ölçüde suyumuzu yöneteceğiz. Şu anda Bodrum çok kalabalık. Zaman zaman kesintiler yaşıyoruz.

GEÇİCİ KESİNTİLERİN SEBEBİ PATLAKLAR

Şimdi bir de patlaklardan muzdaribiz. Düşünün Güvercinlik Atık Su Arıtma Tesisi'nden bütün Bodrum'a dağıtılan su, ana ishale hatları ile gidiyor ve bunlar 1 metre, 80 santimetre çapında çok büyük borular. Bunlar patlıyor. Maalesef 2011 yılında yapılan imalatlar sorunlu ve hatalı. O imalatlar şu anda üzerinden en küçük tonajlı araç geçtiğinde, bir titreşim olduğunda veya basınçtaki bazı değişimlerden dolayı patlamaya başlıyor.

Zaten Bodrum'daki geçici su kesintilerinin sebebi daha çok bu patlaklardan kaynaklanıyor yani bizim su arzımızdan değil. O yüzden o patlakları da önlemek için ben bugün Gölköy'de 1 kilometre boru değiştiriyorum. Önümüzdeki turizm sezonundan sonra riskli olan ve boruların patladığı 10 bölgemizdeki tüm boruları değiştireceğiz.

HATLAR ÇOK ESKİ

Şimdi malum yeni seçildim. Bodrum'dan da tabii ki bunun tecrübesiyle geliyorum. Bölgede ciddi bir çalışma yapacağız. Şöyle ki sadece orada da değil problem. Dalaman'da da Ortaca, Datça, Marmaris'te birçok bölgede şu anda su ile ilgili problem yaşıyoruz. Ama bu neden? Çok eski hatlar 40 yıl önce muhtarlık dönemlerinden yapılmış, eskiden il özel idarelerinin ya da işte DSİ'nin veya zamanındaki küçük belediyelerin yaptığı su hatları. Artık onlarda inanın ekonomik ömrünü filan doldurmuş.

62.5 MİLYON EURO'LUK KREDİ İÇİN ANLAŞTIK

Şimdi ben iki gün önce yaptığım toplantıda Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile 62,5 milyon Euro'luk bir kredi konusunda şifahen anlaştık. Bu bizim için ciddi bir kaynak. Bu kredi ile patlayan ve ekonomik ömrünü doldurmuş tüm hatlar ve şebekeler yenilecek.

CUMHURBAŞKANIMIZIN ÖNÜNDE BEKLİYOR

Ama şu anda sayın Cumhurbaşkanımızın önünde bekliyor, henüz imzalanmadı. Hatta 2 senedir bekliyor. Onun imzalanması için de şu anda bazı girişimlerde bulunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza da konuyu aksettirerek biran önce imzalanıp, bu kredinin bize verilmesi lazım. Biz bunu kendi ülke kaynaklarından almıyoruz. Tamamen Avrupa Kalkınma Bankası'nın bize sağladığı bir fon. Yani ülkeye bu sıkışık dönemde 62,5 milyon Euro döviz getiriyor Muğla Büyükşehir Belediyesi ve bununla yatırım yapacak. Su yatırımı haliyle birçok da yan faydası olacak bu yatırımın o yüzden biran önce imzalanıp, yatırım planına alırınsa böylece hemen biz bu krediyi kullanabileceğiz.

BODRUM'DAKİ PROBLEM DENGESİZ NÜFUS

Verdiğimiz su miktarını yüzde 20 artırmıştım ben. Seçimin ardından hemen Güvercinlik Temiz Su Arıtma Tesisi vardır, oranın kapasitesini yüzde 20 artırarak zaten yüzde 20 su vermeye başladık. 500 bin ise nüfus, 100 bin kişilik ekstra su sağlamış oldum ben zaten Bodrum'a ama Bodrum'daki problem o değil.

Bodrum'un o dengesiz nüfus hareketleri. Şu anda Bodrum'un nüfusu 1 milyonun üzerinde. Biz de bunu kullanılan sudan veya topladığımız çöpten biliyoruz. Kış nüfusu ise zaten 400-500 bin aralığında değişir. Ama resmi nüfus 200 bin. Biz bütün kaynaklarımızı resmi nüfusa göre alıyoruz. Bu çok büyük bir problem. Tüm turizm bölgeleri bu geçerli. 1 milyon nüfusu var Muğla'nın. Biz yazın 5 milyon oluyoruz düşünün. Suyumuz 5 milyon kişilik kullanılmaya başlanıyor. Çöpü bu kadar topluyor belediyelerimiz. Yaptığımız bütün hizmetler 5'e katlanıyor ama gelirimiz 1'de kalıyor. Bizim yaşadığımız sıkıntı bu. Defalarca dile getirdik. Belediyelerin gelirlerini tekrar çeşitlendirelim, arttıralım."