Böbreğin iyiliği için 5 gram ve altında tuz tüketilmeli!

Uzmanlara göre hastalığın farkındalığının düşük olması, erken dönemde tespit edilmesinin önündeki en büyük engel. Bireylerin hastalığının farkında olmaması son dönem böbrek yetmezliğine yol açarken, yaşam kalitesi de buna bağlı olarak azalıyor.

Türk Nefroloji Derneği’nin Türkiye'de yaptığı bir tarama çalışmasında Türkiye’de her 6-7 yetişkin bireyden birinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığının olduğunu saptandı. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yapılan çalışmalar ise, hastalığın farkındalığının yüzde 10’un altında olduğunu gösteriyor. Farkındalığın düşük olması, hastalığın son dönem böbrek yetmezliği evresine ilerlemesine, kötü yaşam kalitesiyle hastanın sağlığını tehdit etmesine, engellilik ve ölüm oranlarının artmasına sebep oluyor.

ERKEN TEŞHİS HASTALIĞI ÖNLÜYOR

Böbrek hastalığı, erken fark edildiğinde önlenebilen veya en azından geciktirilebilen bir hastalık olduğundan farkındalığın artırılması oldukça büyük önem taşıyor. Böbrek sağlığı için önerilerde bulunan Sabri Ülker Vakfı tarafından şu 6 maddeye dikkat çekildi:

* Düzenli egzersiz yapmak,
* Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme ile ideal vücut ağırlığının korunması,
* Gün içerisinde sıvı ihtiyacının temelde su ile karşılanması,

* Yemeklere ilave tuz eklememek,
* Kan basıncını ve kan şekerini düzenli aralıklar ile takip etmek,
* Risk grubunda olan bireylerin düzenli olarak doktor kontrolünden geçerek, böbrekleri düzenli olarak kontrol ettirmesi,
* Tuzu azaltın, böbrek sağlığınızın ömrünü uzatın.

Tuz veya diğer adıyla sodyum klorür insan vücudunun temel fizyolojik bir bileşeni ve ihtiyacı olmakla beraber gıda veya yemeklere eklenen tuzla alınan miktardaki artış başta hipertansiyon ve böbrek hasarı olmak üzere önemli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Dünya çapında tuz alımının kaynakları incelendiğinde yüzde 68 gibi yüksek bir oranın hazır işlenmiş, tuz içeriği yüksek gıdalardan alındığı görülüyor. Tuz kısıtlaması hipertansiyon tedavisindeki yerini aldıktan sonra yapılan çalışmalar aşırı tuz tüketiminin böbrek hastalığı ve kardiyovasküler hastalık riskini artırdığını da gösteriyor.

Aşırı tuz tüketimi ayrıca böbrek taşı oluşumu, mide gibi çok farklı kanserler ve osteoporoz gelişim riskini artırıyor. Tuzun böbrek hasarına yol açması ise farklı mekanizmalarla açıklanıyor; günümüzde kronik böbrek yetmezliğinin diyabetik nefropatiden sonra en sık sebebi hipertansif böbrek hastalığı olduğundan tuz tüketiminin böbrek sağlığı için önemi oldukça yüksek.

Yüksek tuz tüketimi özellikle tuza duyarlı hastalarda hipertansiyon gelişimini daha kolay etkiliyor. Tuz kısıtlaması gerek hipertansif gerekse normotansif kişilerde kan basıncını düşürüyor.

Günümüzdeki veriler ışığında kan basıncı normal olan (normatansif) ve hipertansif bireylerde beş gram ve altında tuz alımı öneriliyor.