Av. Dr. Rezan Epözdemir'den değişen hukuk kurulları işleyişine eleştiri

Komisyon üyeleri; Türkiye Futbol Federasyonu tarafından belirlenen Nihat Özdemir, Mehmet Baykan, Hasan Y. Akıncıoğlu; Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı tarafından bildirilen Ahmet Ağaoğlu, Ali Y. Koç, Burak Elmas, TFF 1. Lig Kulüpler Birliği tarafından bildirilen Bayram Saral; TFF 2 ve 3. Lig Kulüpler Birliği tarafından bildirilen Ahmet Türkmen, Uğur Tuncan; Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu tarafından bildirilen Ali Düşmez; Profesyonel Futbolcular Derneği tarafından bildirilen Saffet Akyüz; Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği tarafından bildirilen İsmail Dilber ve Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği tarafından bildirilen Dr. Abdurrahman Arıcı.

REZAN EPÖZDEMİR AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Statü değişikliğini hazırlayan Av. Dr. Rezan Epözdemir, seçilen komisyonda sadece bir tane hukukçu olduğuna dikkat çekti. Epözdemir, hem yeni statü değişikliğinin detaylarını hem de seçilen komisyon üyeleriyle ilgili eleştirilerini şöyle anlattı:

"DEĞİŞİKLİĞE İHTİYAÇ OLDUĞUNU SÖYLEDİK"

"İnsan hakları Avrupa Mahkemesi'nin futbol hukuk kurullarının tarafsız ve bağımsız olmadığına ilişkin vermiş olduğu ihlal kararları neticesinde TFF bir statü değişikliği yaparak yemin kriteri getirmiş ve aynı zamanda Federasyon başkanının teklifi, yönetim kurulu atamasıyla gerçekleştirilen bu hukuk kurulu atamalarında TFF başkanı teklifi kriterini ortadan kaldırmayı hedefliyordu. Statü değişikliği buydu. Kulüpler Birliği ve TFF arasındaki toplantıda bunun tek başına tarafsız ve bağımsızlık sağlayamayacağını, yeminle tarafsızlığın tam anlamıyla hayata geçmeyeceğimi, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin öngördüğü çerçevenin yani bu kurulların fiziksel, ekonomik bağımsızlığının sağlamaya dair bir normatif değişikliğe ihtiyaç olduğunu söyledik."

"TFF'Yİ İKNA ETTİK, STATÜ DEĞİŞTİ"

"Orada TFF Başkanı ve yönetim kurulu üyeleriyle de bir toplantı yaptık ve onları ikna ederek statü değişikliğine dair önergelerini geri çekmelerini ve üzerinde uzlaşılan bu yeni statü değişikliğininin hazırlanması ve genel kurulun onayına sunulması konusunda mutabık kalmıştık. Statü değişikliğini benim hazırlamamı rica ettiler. Gece ikiden sabaha kadar bu değişikliği hazırlamıştım. Burada Federasyon Genel Kurulu Seçim Statüsünün 22. Maddesine göre oradaki aktörler tarafından seçilsin diyorduk ki meşruiyetini genel kuruldan alsın. Oradaki Disiplin, UÇK ve Tahkim Kurulu ekonomik olarak da tarafların ona yaptığı başvuru neticesinde ona yaptığı harç ve masraflardan huzur haklarını alsın demiştik. Şöyle bir sorun doğdu, Sayın Başkan 'Genel Kurula yüzlerce başvuru olabilir, bunun önüne nasıl geçeceğiz' diye sormuştu. Ona da şöyle açıklama yapmıştık: "Bir seçici kurul oluşturalım, 13 kişiden oluşsun. 22. maddedeki bütün futbol paydaşları yani TFF, Kulüpler Birliği Vakfı, Amatör federasyonlar, hakem ve gözlemciler derneği, profesyonel futbolcular derneği, teknik adamlar, bileşenlerin oluşturduğu 13 kişilik kurul olsun' demiştik. Bunlar Disiplin, UÇK ve Tahkim olarak 39'ar kişi seçsin, 39 kişi genel kurula gitsin ve genel kurulda en fazla oy alan başkan ve asil-yedek üyeler belirlensin, bir başkan altı asil, altı yedek şeklinde. TFF'yi ikna ettik. Sabaha kadar statüyü hazırladım ve genel kurulda sundum. 1/5 imzayla genel kurula getirip toplam delege sayısının 2/3'üyle geçirdik ve statü değişti."

ADAY KOMİSYONU NASIL OLUŞACAKTI?

"Bu statü değişilliği önümüzdeki sezon yürürlüğe girecekti, TFF ve kulüpler uzlaştılar. Aynı zamanda üç ay içinde seçici kurula ilişkin talimat yayınlanacaktı. Bu hukuk kurulları aday komisyonu nasıl oluşacaktı? TFF tarafından 3 üye, Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı tarafından 3 üye, TFF 1. Lig Kulüpler Vakfı tarafından 1 üye, TFF 2 ve 3. Lig Kulüpler Vakfı tarafından 1 üye, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu tarafından 1 üye, Profesyonel Futbolcular Derneği tarafından 1 üye, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği tarafından 1 üye ve Türkiye Faal Futbol Hakem ve Gözlemcileri Derneği tarafından 1 üye olmak üzere 13 üyeden meydana gelecekti. Bu komisyon hukuk kurulları aday komisyonuna atama yapıldığını bu vesileyle görmüş olduk."

Tarihi kararın perde arkası!

ÜYELER İÇİN ARANAN KRİTERLER

"Peki bu hukuk kurulları komisyonlarının seçeceği PFDK, UÇK ve Tahkim Kurulu üyeleri içni hangi kriterler aranıyor? UÇK ve PFDK'ya seçilecek üyeler bakımından en az 10 yıllık tecrübeye sahip hukuk fakültesi mezunu olma şartı aranıyor. Tahkim Kurulu'na adaylık için ise 15 yıllık tecrübe ve hukuk fakültesi mezuniyet şartı aranıyor. Bu önemli. Demek ki bu seçici kurul kendisine yapılan başvurulardan 39'ar aday seçecek ve genel kurula yollayacak. Genel Kurulda oylamayla birer başkan altışar asil altışar yedek üye olarak her bir kurula 13 kişi tespit edilecek. Her bir kurul için de bu komisyon 39'ar üyeyi genel kurula bildirecek. Disiplin kurullarınca altı aydan fazla ceza almamış olması aranıyor ve kasten işlenen suçlardan dolayı da iki yıldan fazla bir hapis cezasına çarptırılmaması aranıyor. Bunun dışında bu kurullarda görev yapacak kişilerin kanaatimde spor kulüpleri ve iştiraklerine üye olma, iştirak şirketlerine üye olma, derneklere üye olma, futbol kulüpleri ile ilgili de tarafsızlık ve bağımsızlıklarına halel getirecek şekilde bunlardan kaçınılması gerekmekte idi. Şimdi siz genel kurula bildirmek üzere disiplin için 39, UÇK için 39, tahkim için 39 üye seçiyorsunuz, bu seçeceğiniz üyelerin tamamı hukukçu. Neye göre seçim yapacaksınız? Size başvurular yapılacak, buna göre seçim yapacaksınız. Peki neye bakacaksınız; hukuk nosyonuna, vizyonuna altyapısına, CV'sine, belki belagatına, hitabetine, hukukçu kimliğine ve müktesebatına bakacaksınız."

"BİR TEK BAYKAN HUKUKÇU!"

"Yani siz TFF hukuk kurulları için en az 10 yıl, disiplin ve UÇK'da 15 yıl da tahkimde olmak üzere kıdemli hukukçu seçiyorsunuz ama seçici kurulunuzda gözlemlediğim kadarıyla isimler arasında bir tek Sayın Mehmet Baykan hukukçu, onun dışında hukukçu üye yok. Ben bunu tam anlamıyla bir garabet olarak görüyorum. Yani TFF hukuk kurullarını seçecek ve oradaki görev yapacak hukukçuların nosyon, vizyon, altyapısını, müktesebatını değerlendirip ona göre genel kurula gönderecek olan seçici heyetin içerisinde bir tane hukukçu var. Kanaatimce bu hukuken fiilen kabul edilemez. İçerisinde bir hukukçunun olduğu bir seçici heyet, TFF hukuk kurulları üyelerini seçip TFF genel kuruluna bildiriyor. Adayları tespit edip genel kurula bildiriyor ve biz o adaylar genel kurulda seçilince, meşruiyetini genel kuruldan alacak diyoruz, tarafsız ve bağımsız olacak diyoruz. Seçici heyette yalnızca bir hukukçu var iken bu hukuk kurullarında görev yapacak olan hakemlerin yani hukukçuların ehliyeti, liyakati, nosyonu, vizyonu, altyapısı nasıl ve kime göre muhakeme edilecek?"

"SON DERECE MANİDAR"

"TFF genel kurul tarafından seçilecek olan hukuk kurulu üyeliğine adayları tespit edecek olan 13 kişilik hukuk kurulları aday komisyonunda yalnızca 1 hukukçunun olması son derece manidar ve düşündürücü. Acaba bu seçim neye göre yapılacak, kimin iradesi tecelli edecek? Siz hukukçu adayları seçiyorsunuz. Kıdem liyakat ehliyete bakmanız lazım o hukukçuların müktesebatına bu kurullarda görev alıp alamayacaklarına ilişkin ehliyetlerine bakmanız gerekir iken sizin seçici kurulda yalnızca 1 hukukçunuz var. Bakıyoruz federasyondan gelenler sayın başkan, Kulüpler Birliği'nden sayın başkan ve başkan vekili, Kulüpler Birliği'nden gelenler, kulüplerin sayın başkanları, diğer statünün 22. maddesindeki biraz önce saydığım tek tek kurumlardan gelenler yani Kulüpler Birliği Vakfı'ndan gelen, Türkiye Antrenörler Derneği'nden gelen, Hakem ve Gözlemciler Derneği'nden gelen, Profesyonel Futbolcular Derneği'nden gelen üyeler de hep bu derneklerin başkanı."

"BAYKAN'IN TAKDİRİNE KALACAK"

"İçeride yalnızca bir tane hukukçu var. Ve biz bu hukukçuların kıdem, liyakat ve ehliyetini sorgulayacağız. O sadece Sayın Mehmet Baykan'ın takdirine kalmış olacak. Hukukçu olması hasebiyle. Başka onu değerlendirebilecek aktör yok. Bu bilinçli mi böyle oluşturuldu, bilinçsiz mi, bilemiyorum. Ama buradaki talimatın da Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda yaptığımız statü değişikliğinin de amacı ve ruhuna aykırı olarak oluşturulmuş bir komisyon görüyorum burada. Bu komisyonun işlevi itibariyle fonksiyonel çalışması mantık ve fizik kurallarına aykırı. İçerisinde bir tane hukukçu olan komisyon, hukuk kurulu üyelerinin üye adaylarını seçecek ve genel kurula yollayacak. Neye göre müktesebatlarını değerlendirecek, neye göre kıdem, ehliyet, liyakatlarına bakacak? Dolayısıyla kanaatimce son derece yanlış oluşturulmuş hukuken fiilen kabul edilemez. Burada seçici kurulda ağırlıklı hukukçuların olması lazımdır ki uzlaşma kültürü egemen olunsun. Türk futbolunun en büyük sorunu olan adalet sorunu çözüme kavuşturulsun ve artık bu kurullar İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin aradığı gibi tarafsız ve bağımsız yargılama kurulları haline gelsin. Ama siz kurul üyelerini seçecek olan genel kurula isimleri bildiren ve adayları tespit eden yüzlerce başvuru üzerinden belki de binlerce başvuru üzerinden adayları tespit edecek olan komisyona yalnızca bir tane hukukçu alıyorsunuz. Kanaatimce bu hukuken ve fiilen kabul edilemez. Son derece yanlış oluşturulmuş bir kurul yapısı. Buradan sağlıklı bir muhakeme, adil ve hakkaniyetli kurul adayları çıkmaz. Kendisi hukukçu olmayan üyeler, adayların hukuki müktesebatı, nosyonu ve vizyonu, ehliyeti, liyakatı ve hukukçu kimliği ve yeterliliğiyle ilgili bir değerlendirme yapamaz. Aksi zaten hayatın olağan akışına, mantık, fizik kurallarına aykırı olur. Son derece yanlış tespit edilmiş bir komisyon yapısı karşımızda duruyor. Bu komisyonun seçeceği adaylar tarafsız ve bağımsız yargılanma hakkını teminatını teşkil edecek futbol hukuk kurulları oluşturmaktan çok uzak olurlar."

"KİME GÖRE NASIL MUHAKEME EDİLECEK"

"Yani siz Türkiye Futbol Federasyonu hukuk kurulları için en az 10 yıl Disiplin ve UÇK'da, 15 yıl da Tahkim'de olmak üzere kıdemli hukukçu seçiyorsunuz. Ama seçici kurulunuzda gözlemlediğim kadarıyla isimler arasında bir tek Sayın Mehmet Baykan hukukçu. Onun dışında hukukçu üye yok. Ben bunu tam anlamıyla bir garabet olarak görüyorum. Yani Türkiye Futbol Federasyonu'nun hukuk kurullarını seçecek ve oradaki görev yapacak hukukçuların nosyon, vizyon, altyapısını, müktesebatını değerlendirip ona göre genel kurula gönderecek olan seçici heyetin içerisinde bir tane hukukçu var. Kanaatimce bu fiilen, hukuken kabul edilemez. İçerisinde bir hukukçunun olduğu bir seçici heyet, Türkiye Futbol Federasyonu'nun hukuk kurulu üyelerini seçip, Türkiye Futbol Federasyonu genel kuruluna bildiriyor, adayları tespit edip genel kurula bildiriyor. Ve biz o adaylar genel kurulda seçilince meşruiyetini genel kuruldan alacak diyoruz, tarafsız ve bağımsız olacak diyoruz. Seçici heyette yalnızca bir hukukçu var iken bu hukuk kurullarında görev yapacak olan hakemlerin yani hukukçuların ehliyeti, liyakatı, nosyonu, vizyonu, altyapısı nasıl ve kime göre muhakeme edilecek."

"SON DERECE YANLIŞ VE İSABETSİZ"

"Son tahlilde bazen adil olmak kadar adil görünmek de önemlidir. Hukuk kurulları aday komisyonu tespit edilirken federasyonun tahakkümü altında olmasın hukuk kurulları üyeleri diyoruz, tarafsız ve bağımsız yargılama yapsınlar, organik, ekonomik ve fiziksel anlamda federasyondan bağımsız olsunlar diyoruz. Ama komisyona bakıyoruz federasyon başkanı komisyonda, o varsa kuvvetle muhtemel komisyonun başkanı da o seçilecek. Başkanvekili de büyük ihtimalle federasyon başkanvekili seçilecek. Ben bu komisyona federasyon başkanının ve başkanvekilinin doğrudan üye olmasını, hatta kulüp başkanlarının da üye olmasını bir hukukçu olarak doğru bulmuyorum. Bu komisyonun bir statü değişikliğini yazarken, yani ben böyle bir komisyon oluşturulmasını önerirken, statü değişikliğinde o gece sabaha kadar bunu yazarken komisyonun ağırlıklı olarak hukukçulardan teşekkül etmesini arzu etmiştik. Yer yer futbolu bilen, futbolun diğer paydaşlarının temsilcileri de olabilirdi. Fakat ağırlıklı hukukçu olması gerekiyordu. Dolayısıyla burada Kulüpler Birliği Vakfı başkanlarının, spor kulüplerinin başkanlarının, Türkiye Futbol Federasyonu başkanının, bu hukuk kurulları aday komisyonunda yer alması oluşturduğu görüntünü çok adil bir görüntü değil. Bu yönüyle de bu tercih son derece yanlış ve isabetsiz olmuş."

"DEĞİŞİKLİĞİN AMACINA AYKIRI"

"Bir ay içerisinde bu komisyon ilk toplantısını yapacak. İlk toplantıda bir başkan, bir başkanvekili ve bir raportör üye seçilecek. Kuvvetle muhtemel komisyon başkanı da Türkiye Futbol Federasyonu başkanı olacak. Dolayısıyla böyle bir yapıda İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin eleştirdiği hiçbir husus da yerine getirilmemiş olacak. Bu komisyonun oluşumunun ortaya koyduğu yapıyı düşünürsek İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin betimlemiş olduğu tarafsız ve bağımsız yargılama hakkıyla ilgili hassasiyetler gözetilmemiş olacak. Bu yönüyle de bu komisyonun getiriliş amacına, statüye, statü değişikliğinin amacına ve hakkaniyetine aykırı bir oluşum söz konusu olmuş olacak."