Ankara'da "İklim Söyleşileri: Enerji Dönüşümünü Finanse Etmek" forumu düzenlendi

Bakan Yardımcısı Çelik, enerji dönüşümü ve düşük karbon ekonomiye geçişle ilgili önemli çalışmaları ilerletme çabalarını içtenlikte takdir ettiklerini belirterek, "Enerji üretme, tüketme ve anlama şeklimizi kökten değiştirme ihtiyacının acil bir zorunluluk olduğunu görüyoruz. Bu dönüşüm, özellikle gerekli finansmanın sağlanması açısından birçok zorluk barındırıyor ve bu durum birçok ülke için hala önemli bir engel teşkil ediyor. Küresel ölçekte kaydedilen önemli ilerlemelere rağmen, uzun vadeli hedeflerle fiili gerçekleşme arasında hala bir fark bulunuyor." diye konuştu.

Sürdürülebilir enerji geleceğine ilerlerken önemli kilometre taşlarına ulaşıldığının altını çizen Çelik, "Bu bağlamda, makroekonomik istikrarın bu dönüşüm için, özellikle enerji dönüşümünü ele aldıktan sonra gerekli finansmanın güvence altına alınması açısından son derece önemli olduğunu vurgulamak isterim." dedi.

Çelik, Türkiye'nin 2053'e kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma hedefini anımsatarak, "Türkiye, yenilenebilir enerji payını hızla artırmaktadır. Bu, sürdürülebilirliğe ve enerji kaynaklarında çeşitliliğe artan bir odaklanmayı yansıtmaktadır. Yenilenebilir enerji kurulu kapasitesindeki artış, küresel enerji geçiş hedefleriyle uyum sağlama çabalarımızı da vurgulamaktadır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin son 14 yılda enerji verimliliğini de önemli ölçüde artırdığına işaret eden Çelik, şunları kaydetti:

"Otomotiv endüstrisi, elektrikli araçlara yönelik sürekli ve artan bir kayışla küresel bir dönüşüm yaşıyor. 2023'te, elektrikli araçların küresel satışlardaki payı yüzde 18'e ulaştı. Türkiye'de toplam satışlar içindeki elektrikli araç payı ise 2022'de yüzde 1'iken 2023'te yüzde 10'a yükseldi ve satılan araçların yaklaşık üçte biri de yerli üretimden karşılandı."

- İklim krizi "en büyük güvenlik tehdidi"

Büyükelçi Sorg, dünya çapındaki doğal afetlere dikkati çekerek, iklim değişikliğinin finansal yükünün çok yüksek olduğunu vurguladı.

İklim krizinin dünyadaki "en büyük güvenlik tehdidi" olduğunu söyleyen Sorg, yenilenebilir enerji kapasitesini artırmanın gerekliliğinin altını çizdi.

Sorg, yeşil dönüşümün sağlanması ve "Paris İklim Anlaşması"nın gereklerinin yerine getirilmesi için büyük yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Büyükelçi Sorg, Türkiye'nin enerji sürdürülebilirliği adına attığı adımlardan övgüyle bahsederek, Almanya ve Türkiye'nin bu konudaki ortak projelerini anlattı.

SEFİA Direktörü Özenç de iklim değişikliğinin yıkıcı etkileriyle mücadele etmek için eş güdümlü çalışmanın gerekliliğini vurgulayarak, enerji dönüşümünü finanse etmenin bu sorunun çözümündeki önemli rolüne değindi.