FETÖ'NÜN DARBE GİRİŞİMİNİN 8. YILI - 15 Temmuz'da babası ve eşi şehit olan Gürs, şehit yakınları ve gazilerin yaralarını sarıyor

15 Temmuz'da iki kız kardeşinin de gazi olduğunu belirten Gürs, "Açıkçası çok öfkeliyiz. Bizim en çok hissettiğimiz duygu öfke. Ben bu öfkemi vakıfta hizmet ederek sarmaya çalışıyorum. Şehit yakınlarımıza ve gazilerimize temas etmek çok iyi geliyor. Kendi derdimi bir kenara bırakıp, buradan edindiğim tecrübeyle kimin ne ihtiyacı var, bir şehit çocuğu ya da bir gazi gördüğümde ne hissediyor, bunu anlayabilmeyi avantaja çevirip, burada hizmet etmeye çalışıyorum." diye konuştu.

Şehitlik ve gaziliğin Allah katında bir makam olduğunu, "şu şehit, bu şehit" diye bir sınıflandırmanın doğru olmadığını dile getiren Gürs, "Biz inançlarımız doğrultusunda şehit ve gazi diyoruz. Ben zaten gazilerimize 'yaşayan şehitler' diyorum." ifadesini kullandı.

- "Şehit çocukları hassas noktam"

Gürs, her şehit yakını ve gaziyle aynı samimiyetle iletişim kurduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Şehit çocukları ekstra hassas noktam. Bir şehit ailesine, bir gaziye, bir şehit çocuğuna siz eğer doğru temas etmiyorsanız, hassas davranmıyorsanız hiç temas etmemek çok daha doğru. Çünkü onlar çok hassas. Biz şehit yakınları olarak ayrımcılık istemiyoruz, ayrıcalık istiyoruz. Yani bizi toplumla bir tutacaklar fakat orada verdikleri değer, ufak bir bakış, bir yer ayırma olur hiç fark etmez biz şehit yakınları olarak o nüansı, kimin ne kadar samimi olduğunu hissediyoruz. O yüzden bize samimiyetle yaklaşmak lazım."

Bir radyo programına katıldığını ve orada şehit aileleri ve gazilerle kurduğu iletişimden bahsettiğini anlatan Gürs, "Programdan birkaç gün sonra görme engelli bir hanımefendi 'ben şehit yakını ve gazi değilim ama başkanınız benimle de görüşebilir mi? Onunla sohbet etmek istiyorum, çok etkilendim' diye aramış. Bunlar çok güzel şeyler. Biz elimizden geldiğince herkese ulaşmaya çalışıyoruz." diye konuştu.