Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel Ankara'da 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamaları dolu dolu!

        23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları Meclis'teki törenlerle başladı.

        TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Bahçesi'ndeki Atatürk heykeline çelenk koyarken önce saygı duruşu ardından da İstiklal Marşı okundu.

        DEVLET ERKANI ANITKABİR'DE

        Daha sonra TBMM Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bakanlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Anıtkabir'deki törenlere katıldı.

        TBMM Başkanı Şentop, Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakırken, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

        Şentop Anıtkabir Özel Defterine şu ifadeleri yazdı:

        "Aziz Atatürk; teşekkülüne öncülük ettiğiniz ve ilk başkanlığını yaptığınız Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 102. yıl dönümü vesilesiyle buradayız. Milli Mücadele'nin başkumandanı olarak, milletimizi büyük bir diriliş gayesi etrafında birleştirdiniz ve bizler için bu cennet vatanın ebedi yurdumuz olduğunu tescil ettirdiniz. Sizlerden aldığımız ilhamla milli hakimiyetten ve tam bağımsızlığımızdan ne bugün ne de gelecekte asla taviz vermeyecek bir şuurla yolumuza devam ediyoruz.

        Geçen yüz yılda milletçe çok büyük badireler atlattık ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi, büyük milletimizden aldığı güç ve destekle iradesini hakim ve amil kıldı. Yüce Meclisimiz, bu anlayışla aziz milletimize hizmet etmeye bugün de devam etmektedir.

        Dünyada başka bir meclise nasip olmadığı veçhile kurtarıcı, kurucu ve gazi sıfatlarını haiz yüce Meclisimiz, demokrasimize kastedecek dahili ve harici düşmanlara karşı, zatıaliniz ve İlk Meclisin değerli vekillerinin verdiği mücadeleden aldığı feyz ve milletimizden aldığı destekle demokrasiyi savunmaya devam edecektir. Nitekim, 15 Temmuz'da hain darbe teşebbüsü sırasında, Yüce Meclisimiz aynı ruhla mücadele etmiş ve ikinci defa gazi unvanını almıştır.

        Siz 100 yıl önce 'Meclisten önce ordu gerekir, para gerekir.' diyenlere 'Evvela meclis sonra ordu. Orduyu yapacak millet ve ona vekaleten meclistir.' demek suretiyle millet iradesini, o günkü zor şartlarda dahi her şeyin önüne koymuştunuz. Bu şiarla sağlam temeller üzerine inşa ettiğiniz Meclisimiz, orduyu da kurmuş, düşmanı da yenmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, kuruluşundan itibaren sahip olduğu bu ruhla çizdiğiniz o kutlu yolda, yılmadan yürümeye devam etmektedir.

        Emanetiniz olan Cumhuriyetimiz güvenli ellerdedir, devletimize yönelik her türlü tehdide karşı milletimiz yekvücut olarak mücadele etme azim ve kararlılığındadır. Bu vesileyle sizi ve Milli Mücadele'yi birlikte yürüttüğünüz yol arkadaşlarınızı ve ahirete intikal etmiş milletvekillerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. Ruhunuz şad olsun."

        BAKAN ÖZER VE ÇOCUKLAR ANITKABİR'DE

        Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla öğrenci ve öğretmenler ile Anıtkabir’i ziyaret etti. Yaklaşık 2 yıldır Covid-19 önlemleri çerçevesinde öğrenciler olmadan gerçekleşen törenlere bu yıl yoğun öğrenci katılımı oldu.

        Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Milli Eğitim Bakanı Özer, Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı:

        REKLAM

        "Aziz Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 102. yıl dönümünde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusu ve gururunu yaşamak için huzurunuzdayız.

        Açıldığı o kutlu andan bugüne dek Gazi Meclisimiz, bağımsızlığımızın ve beraberliğimizin en mühim simgesi olmuştur. Bu müstesna günün bir bayram olarak çocuklarımıza armağan edilmesi, milletimizin mevcudiyet ve istikbalinin gelecek kuşaklara emaneti anlamına gelmektedir. Bizler de üzerimize aldığımız sorumluluğun bilincinde, evlatlarımızı dünyadaki yaşıtlarıyla eşit bir şekilde donatmak gayesi ve gayretindeyiz. Milli mukadderatımızı aydınlık yarınlara ulaştıracak olan çocuklarımızın millî ve manevi değerlerimizi bilen; vatanını, milletini, ailesini canı gönülden seven; millî iradenin gücü ve önemine inanan nesiller olarak yetişmesi çabasındayız. İnsanımıza ve insanlığa hizmeti her zaman fazilet sayan gençlik, sizin emanetinizi taşımaya layık bir nesil olacaktır.

        Milli Eğitim Bakanlığı olarak geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimizin eğitim-öğretimlerini, kesintiye uğratmadan devam ettirmiş olmanın ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda tekrar okullarımızda yer almanın kararlılığı ve mutluluğu içindeyiz. Eğitimde fırsat eşitliği ilkemiz doğrultusunda memleketimizin her köşesindeki evlatlarımız için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Zatıalinizin tüm dünya çocuklarına armağan ettiği ve milli hakimiyetin yüce meclisimize verildiği bu anlamlı günü, büyük bir gururla kutluyoruz. Ruhunuz şad olsun."

        İKİ YIL ARADAN SONRA ÇOCUKLAR KATILDI

        Milli Eğitim Bakanı Özer başkanlığındaki Anıtkabir ziyareti heyeti bu yıl 2 yıl aradan sonra öğrencilerin de yoğun katılımı ile töreni gerçekleştirdi. Covid-19 önlemleri kapsamında yaklaşık 2 yıldır ziyaretler öğrenciler olmadan sadece resmi düzeyde yetkililerin katılımı ile gerçekleşiyordu.

        1'İNCİ MECLİS'TE TÖREN

        TBMM ve Anıtkabir'deki törenlerin ardından TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve siyasiler 1. Meclis'teki törenlere katıldı.

        TBMM Başkanı Şentop, burada yaptığı konuşmada, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk binasının abidevi oluşunun, fiziksel özelliğinden değil, tarihin en zor döneminde, milletin istiklal ve istikbal mücadelesine ev sahipliği yapmasından kaynaklandığını söyledi.

        Birinci Meclis'in, Milli Mücadele'nin ve milli iradenin tecessüm ettiği, bir büyük mananın fiziki bir mekana, bir binaya dönüştüğü yer olduğunu vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:

        "İnsanlık tarihinin en haklı mücadelesinin, üstelik en meşru şekilde yönetildiği ve dünyada bir benzeri olmayan bu mübarek mekanın ruhuyla geleceğimizin teminatı sevgili çocuklarımızı muhabbetle kucaklıyor, milletimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı en içten dileklerimle tebrik ediyorum. Şartların ne olduğuna bakmadan, zaferden başka hiçbir neticeyi kaale almadan milli mücadeleyi başlatan, bir yangın yerine döndürülmüş vatan topraklarında bu mübarek Meclisi kurma iradesini kararlılıkla göstermiş, ilk milletvekilleri hatta Meclis Başkanı bizzat cephede savaştığı için gazi sıfatını hak etmiş bir Meclis mensuplarının torunları olarak, hepsinin aziz hatırasını tazimle yad ediyorum."

        Şentop, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşları olmak üzere, istiklal uğruna canını feda eden aziz şehitlere de rahmet diledi.

        21 Nisan 1920'de, "Heyet-i Temsiliyye Reisi" sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa'nın yayınladığı genelgeye işaret eden Şentop, genelgede, Meclis'in açılışı münasebetiyle bütün şehirlerde ve Ankara'da hatimler ve Buhari-i Şerifler okunmaya başlanması, bereketinden istifade etmek amacıyla açılış için özellikle cuma gününün seçildiği, cuma namazından sonra sancak-ı şerifle beraber Hacı Bayram Camisi'nden Birinci Meclis binasına yürüneceğinin bildirildiğini hatırlattı.

        Ankara'nın manevi mimarı Hacı Bayram Veli Hazretlerinin huzurunda toplanıldığını aktaran Şentop, cuma namazından sonra açılış merasimi için heyecanla toplanan binlerce insanın sevinç gözyaşları eşliğinde ve dualar okunarak, bu binaya geldiğini ve ilk oturumun başladığını anlattı.

        Yüce Meclis'in açılışında ilk oturuma en yaşlı üye sıfatıyla başkanlık yapan Sinop mebusu Şerif Bey'in konuşmasından bir bölümü okuyan Şentop, Şerif Bey'in konuşmasının son paragrafındaki, "Milletimizin içeride ve dışarıda tam bağımsızlık anlayışı içinde mukadderatını bizzat deruhte ve idare etmeye başladığının bütün cihana ilanı" sözlerine dikkati çekti.

        MECLİS TOPLAMA KONUSUNDAKİ HASSASİYETİ, MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN SÖZLERİYLE ANLATTI

        İstanbul'un işgaliyle beraber, 700 yıldan fazla devlet olarak yaşanılan topraklarda bir hakimiyet sorunu ortaya çıktığını anlatan Şentop, yine Birinci Meclis binasında, ilk Meclis Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa'nın, şu sözlerini hatırlattı:

        "Şu halde millet bugün 700 yıldan beri şan ve şevketle muhafaza ve müdafaa ettiği istiklal ve varlığının bekası için İstanbul'un işgali hadisesinin vücuda getirdiği hukuki vaziyeti tamir etmek mecburiyetindedir ve bunda o kadar acele edilmelidir ki devam edilecek bu hakimiyet fasılasının maazallah, tam çözülmeye sebep olmak suretiyle düşmanlarımızın düşüncelerini fiilen tesis etmesine imkan kalmasın. Bundan dolayı her şeyden evvel, haklarını müdafaaya ve var olmaya kabiliyetli bir millet halinde, milletlerarası hukuk ve vazifelerine hürmet olunmasını isteyebilecek, medeni ve esaslı teşkilat ile henüz yaşamakta olduğumuzu bütün cihana bir defa daha büyük bir kuvvet ve metanetle ilan ihtiyacındayız. Bunun için de yıkılan esas teşkilatımızın yani anayasal düzenimizin bıraktığı boşluğu derhal doldurmak zaruretindeyiz."

        TBMM Başkanı Şentop, bu sözlerin, vatan toprakları işgal altındayken bir an önce ve ilk iş olarak bir Meclis toplama konusundaki hassasiyeti ve büyük gayreti anlamada en önemli kaynak olduğunu vurguladı.

        23 Nisan 1920'de, Meclis binasının dar salonuna, geniş ve çok güçlü bir mana doldurulduğuna işaret eden Şentop, "Her şeyden önce tam bağımsızlık idealiyle bir siyasi varlık, bir devlet olarak hayatta olduğumuzun ilanı, böylece milletin mukadderatına bizzat el konulduğu hususu, milli mücadelenin yönetilmesi ve inkıraz yani çökme aşamasındaki devletin inşası. Bunların hepsi bu fiziken küçük binada, çok zor şartlar ve imkansızlıklar içinde bir araya gelen, büyük ideallerin ve iddiaların, devasa cesaretlerin ve sarsılmaz kararlılıkların sahibi insanların omuzlarında yükselmiştir." diye konuştu.

        Şentop, Meclis'in ifa ettiği büyük vazifeyi ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu çatı altında şöyle dile getirdiğini aktardı:

        "23 Nisan 1920, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün cihan-ı husumete karışı kıyam eden Türkiye halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni vücuda getirmek hususunda gösterdiği harikayı ifade eder. Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin asırlar süren arayışlarının özü ve onun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı bir timsalidir. Türk milleti, mukadderatını, Büyük Meclisi'nin kifayetli ve vatanperver eline tevdi ettiği günden itibaren, karanlıkları sıyırıp kaldırmış ve ümitleri boğan felaketlerden, milletin gözlerini kamaştıran güneşler ve zaferler çıkarmıştır."

        "MİLLİ MÜCADELE'NİN İLK ESASI ŞÜPHESİZ Kİ TAM BAĞIMSIZLIK HEDEFİDİR"

        Mustafa Şentop, Milli Mücadele'nin ilk esasının şüphesiz ki "tam bağımsızlık hedefi" olduğunun altını çizerek, "İkinci büyük esas ise tam bağımsızlık yolundaki mücadeleyi mutlaka ve sadece millete dayanarak, milletten meşruiyet alarak yönetmektir. Vatanın içinde bulunduğu ateş çemberinde 'Önce ordu kurmalıyız.' diyenlere Mustafa Kemal Atatürk, 'Önce meclis' diye diretiyordu, 'Önce meşruiyet, çünkü meclis milli dertlerin şifahanesidir.' diyordu." ifadelerini kullandı.

        Şentop, "İlk Meclis binamız, bu sıralar, kürsüler çok şeye şahit oldu, ateşli konuşmalar, sert tartışmalar, uzun müzakere ve istişareler, İstiklal Marşı'nın okunması ve kabulü, kazanılan zaferlere şahitlik etmenin gururu. Bu Meclis'in havasını böyle özel bir günde teneffüs etmek, o anları anmak, zihinlerimizde canlandırmak, yüreğimizde hissetmek aslında ne denli zor ve şerefli bir vazife yaptığımızı bizlere hatırlatıyor." değerlendirmesini yaptı.

        İlk Meclis üyelerinin 115 memur ve emekli, 69 din adamı, 51 asker, 46 çiftçi, 37 tüccar, 29 avukat, 15 doktor, 6 gazeteci ve 2 mühendisten kurulu 380 milletvekilinden oluşan bir "Halk Meclisi" olduğuna dikkati çeken Şentop, şunları kaydetti:

        "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışına giden süreçte, vatanın işgal ve ilhakına karşı giderek sesini yükselten ve irili ufaklı yaklaşık 2 bin 500 toplantı ve kongreyle açıkça bu işgale karşı koyacağını bütün dünyaya ilan eden bu aziz millet, 23 Nisan 1920'de, bütün sözlerini, bütün seslerini ve bütün gücünü bu mukaddes çatı altında birleştirmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışıyla tek ses, tek yürek olduğunu bütün cihana göstermiştir. Meclis'in açılması ve Milli Mücadele'nin Meclis'imiz eliyle kazanılması, devletin yeniden Meclis eliyle inşası demokrasi tarihimiz açısından gurur verici olduğu kadar emperyalizmin boyunduruğu altında ezilen mazlum milletlere bağımsızlık ve özgürlük ilhamı vermesi bakımından da son derecede kıymetlidir."

        "MECLİS, MİLLETİN MÜCADELESİNE MEKAN OLMAYA DEVAM EDECEKTİR"

        TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bir asır önce bu milletin varlığına kasteden düşmanların, bugün artık yeni silahları, araçları, taktikleri ve propagandaları olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Milletimizin bekasına yönelik saldırı bir asır önce akamete uğratılmış olsa da bugün farklı kisve ve şekillerde yeniden ortaya çıkıyor ve şüphesiz gelecekte de ortaya çıkmaya devam edecektir. Bu sebeple, Milli Mücadele tarihin bir döneminde yapılmış ve tamamlanmış bir süreç değildir, Milli Mücadele süreklidir, kesintisiz devam etmektedir, devam edecektir. Hem ilk Meclis'imizin bu tarihi binası hem de 15 Temmuz'da bombalara maruz kalan şimdiki Meclis binamız, milli iradenin tecelligahı ve gerekirse karargahı olarak bu milletin iradesine ve büyük karakterine, mücadelesine mekan olmaya devam edecektir. Kuvayı Milliye'nin ve ilk Meclis'in, fedakarlığın ve cefakarlığın timsali yiğitlerine, serdengeçtilerine selam olsun."

        Gazi Meclis'in açılışının 102'nci yılını kutlayan Şentop, ramazanın millete, İslam dünyasına ve tüm insanlığa esenlik ve barış getirmesini diledi.

        Şentop, konuşmasını, "102'nci yılını idrak ettiğimiz Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum." sözleriyle tamamladı.

        Konuşmasının ardından Meclis Özel Defteri'ni imzalayan Şentop, 100 yıl önce asılan, bugün de camekanda sergilenen Türk bayrağı önünde beraberindekilerle fotoğraf çektirdi.

        ŞENTOP KOLTUĞUNU DEVRETTİ

        TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda koltuğunu 6. sınıf öğrencisi Havva Dilay Gülez'e devretti.

        TBMM Genel Kurulu, Meclis'in açılışının 102. yılı dolayısıyla 102 çocuğun katıldığı "Milletin Çocukları Meclis'in Çocukları" 23 Nisan çocuk özel oturumuyla toplandı.

        Meclis Başkanı Mustafa Şentop, oturumu açtıktan sonra salonda bulunanları İstiklal Marşı'na davet etti.

        Konuşmasında çocukların bayramını kutlayan Şentop, "Milletimizin evi TBMM'ye hoş geldiniz. Ne iyi ettiniz de geldiniz. Meclisimizi çocuk bahçesine çevirdiniz." dedi.

        TBMM Başkanı Şentop, şunları kaydetti:

        "Dünyanın ilk ve tek çocuk bayramının sahipleri olarak bütün dünya çocuklarına barışın, paylaşmanın ve kardeşliğin en güzel yüzü olduğunuzu bugün hatırlatma hakkına ve önceliğine sizler sahipsiniz. Sorunları savaşarak çözeceğini düşünen yetişkinlere, büyüklere, bütün çocukların barış ve kardeşlikle paylaşılan bir dünyanın daha güzel bir dünya olduğunu duyurmanın en güzel anı 23 Nisan Çocuk Bayramı'dır."

        Şentop, Millet Meclisi'nin kuruluş gününü, çocuklara bayram olarak armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, aydınlık geleceğin dimağı olacak çocuklara duyduğu sevgi ve güveni, bu bayramla gösterdiğini söyledi.

        Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, işgal edilerek topraklarına el konulan vatanı, ilk olarak 102 yıl önce Meclis kurarak kurtardığını belirten Şentop, "23 Nisan, şanlı bir geçmişe sahip büyük milletimizin, yeni Türkiye tarihinin en önemli dönemeci, başlangıcıdır." değerlendirmesinde bulundu.

        "SİZLERE ÇOK İNANIYORUM"

        Şentop, vatanı ele geçirmek isteyenlere karşı büyük mücadele verildiğine işaret ederek, "Sizler de her zaman birlik ve beraberlikle ülkemizi geleceğe taşıyacaksınız. Buna inanıyorum. İlk Meclis Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk sizlere çok inanıyordu ve bugünü sizlere emanet etti. Ben de sizlere çok inanıyorum, sizleri çok seviyorum." ifadelerini kullandı.

        Başta Mustafa Kemal olmak üzere silah arkadaşlarına ve bugüne kadar hizmet etmiş ve bu dünyadan ayrılmış milletvekillerine saygı ve şükranlarını sunduğunu belirten Şentop, "Ruhları şad olsun." dedi.

        6. SINIF ÖĞRENCİSİ GÜLEZ, ÖZEL OTURUMA BAŞKANLIK ETTİ

        Şentop, Başkanlık Divanı için seçim yapılacağını duyurduktan sonra oylamaya geçti.

        Özel oturumda Mamak Atlıoğlu Ortaokulu 6. Sınıf öğrencisi Havva Dilay Gülez, Şentop'tan başkanlık koltuğunu devraldı.

        Gülez, bugünün anlamını daha iyi kavrayabilmek için bir araya geldiklerini dile getirerek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı.

        Dünya çocuklarına bayram armağan eden ilk ve tek ülke olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşadığını anlatan Gülez, 23 Nisan'ı çocuklara bayram olarak armağan eden Atatürk'ü, saygı ve sevgiyle andığını kaydetti.

        Mustafa Şentop'a da çocukları ağırlamasından dolayı teşekkür eden Gülez, Şentop'un Meclis bahçesini çocuk bahçesine çevirdiğini söyledi. Gülez, bilimden sanata ve spora, hemen her alanda Meclis bahçesinde bir şeyler öğrendiklerini ve oyunlar oynadıklarını dile getirerek, "23 Nisan'ın anlamını, büyüdüğümüz zaman bizden sonra teslim alacak çocuklara öğreteceğimizden kuşkunuz olmasın." diye konuştu.

        "ADALETLİ DÜNYA OLUŞTURMAK İÇİN HERKESİ İŞ BAŞINA DAVET ETMELİYİZ"

        Dünyadaki tüm çocukların savaşlardan uzak, barış içinde mutlu olmalarını istediklerini kaydeden Gülez, daha sonra Ali Kuşçu İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Berat Emir Sel'i konuşma yapması için kürsüye davet etti.

        Sel, televizyondaki bütün savaş sahnelerinde ve savaş ortamlarında ailelerini kaybetmiş çocukların bulunduğuna, yaralanan, sakat kalan çocukların savaştan zarar gören önemli bir kesimi oluşturduğuna işaret etti.

        Dünyadaki bütün çocukların savaşlardan uzak, barış içinde kardeşçe yaşamalarını arzu ettiğini ifade eden Sel, "Biz bugünün çocukları, yarının büyükleri olarak bu güzel amaç için hep birlikte ve çok çalışmalıyız. Barışı ve paylaşmayı bütün herkese öğretmeli, sonra da adaletli bir dünya oluşturmak için herkesi iş başına davet etmeliyiz." dedi.

        Sel, iklim değişikleri ve küresel ısınmanın temelinde dünyayı kirletenler olduğunu, gelecek nesillerin bundan çok zarar göreceğini söyledi.

        Devletlerden bu konuya duyarlı olmalarını beklediklerini ifade eden Sel, doğal hayata ve temizliğe ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

        Sel, az tüketmeye ve sade yaşamaya herkesin özendirilmesi gerektiğini, dünyadaki bütün canlılara, ailelerine, arkadaşlarına, tanımadıkları insanlara karşı sevgi ve merhamet beslemenin insanlık görevi olduğunu kaydetti.

        Geçen yıl yaşanan orman yangınlarına da dikkati çeken Sel, büyüklerin ağaçlara iyi bakmasını istedi, çocukları da fidan dikmeye çağırdı.

        Sel, vatanı korumak için en önemli noktanın çocukları korumak olduğuna değinerek, şunları aktardı:

        "Bizleri koruyan ve bizler için doğru kararlar alan ve 102. yıl önce TBMM'yi açarak bize güzel bir ülke bırakan atalarımıza minnet duyuyorum. Barış dolu güzel bir gelecek için hep birlikte çalışacağımıza söz veriyorum. TBMM'de yaptığımız bu özel toplantının ve edindiğimiz tecrübenin bütün çocukların hak ettiği barış dolu bir dünyaya katkıda bulunacağına bütün kalbimle inanıyorum."

        ÖZEL OTURUM BİLDİRİSİ KABUL EDİLDİ

        Yapılan bu konuşma, çocuklar tarafından "Milletin Çocukları Meclis'in Çocukları" özel oturumu bildirisi olarak oylanarak kabul edildi.

        Gülez, Meclis Başkanı Mustafa Şentop'a da sunacakları metnin, TBMM'nin internet sitesinde de yayımlanacağını belirterek oturumu kapattı.

        TBMM Başkanı Şentop, daha sonra çocuklarla sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi.

        MECLİS'TE 23 NİSAN ÖZEL OTURUMU

        TBMM Genel Kurulu, Meclis'in açılışının 102'nci yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel oturumla toplandı.

        TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplanan özel oturuma Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yüksek yargı organlarının temsilcileri, kuvvet komutanları, yabancı ülke temsilcileri katıldı.

        Meclis Başkanı Şentop, TBMM'nin açılışı ve Milli Mücadele döneminin, milletin her ferdi için güncelliğini yitirmeyen tefekkür vesilesi olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

        "102 yıl önce toplanan Yüce ve Gazi Meclis'in enkaza dönmüş, işgal ve ilhak tasallutuyla kuşatılmış bir vatanda, tam bağımsızlık iddiasını yükseltmek ve tahakkuk ettirmek üzere inşa edilmiş muhkem bir hürriyet karargahı olduğunu bilmeye mecburuz. Yine bilmeye mecburuz ki bu Yüce Meclis'in Milli Mücadeleyi zaferle neticelendiren gayretinin temelinde, Kuva-yi Milliye ruhu yatmaktadır. Kuva-yi Milliye ruhu denildiğinde, belli bir zaman diliminde donmuş, şekli temsillere hapsedilmiş bir tarihi gerçekliği anlamamak gerekir. Kuva-yi Milliye ruhu, yokluğa, esarete, zillete ve kendisine yabancı telakkilere mahkum edilmeye çalışılması halinde aziz milletimizin, tarihinden ve özünden kaynaklanan bir hamleyle doğrulmasını mümkün kılan imanın, iradenin tezahürüdür. Dolayısıyla bu ruh, tarihin belli bir döneminde kalmış olmayıp, milletimizin varlığı devam ettikçe ilelebet dayanacağı iman ve iradenin adıdır. Şükür ki, bu ruh bugün de vardır, diridir ve zorlukları aşmanın yegane istikamet sağlayıcı kılavuzudur."

        "DARBELERLE MÜCADELE BAŞARIYA ULAŞTI"

        Şentop, Milli Mücadele'nin karargahı olan Meclis'in bugüne bıraktığı iki önemli miras olduğunu kaydederek, "Bunlardan ilki, bahsettiğimiz üzere, istiklal-i tam bağımsızlık uğruna pazarlıksız, korkusuz ve milletimizin şerefine yakışır bir cesaretle mücadele etme azim ve kararlılığıdır. Birinci Meclis'in sonraki nesillere bıraktığı diğer önemli miras ise, memleketin her meselesinin milletle birlikte, milletin iradesine dayanarak çözülebileceğidir. Tarihinin en zorlu ve sancılı dönemlerinde yürütülen bir mücadelede kendi iradesine başvurulması, milletimizin eriştiği siyasi merhaleyi göstermesi bakımından çok önemlidir. Milli Mücadele'nin TBMM tarafından yürütülmesi, ülkenin en hayati meselelerinde bile milletin idareye paydaş kılınma hassasiyetinin bir sonucudur. Geçen 102 yılda, zaman zaman bu hassasiyetin kesintiye uğradığı, milli iradenin zapturapt altına alındığı dönemler olduysa da demokrasimiz olgunlaşmış; darbelerle ve darbecilerle mücadele başarıya ulaşmıştır. Şüphesiz ki bu başarı, milletimizin kararlı ve ısrarlı tavrının sonucudur" diye konuştu.

        "YIKICI SALDIRILAR BOŞA ÇIKARILDI"

        Şentop, 100 yıl önce yeniden doğan Türkiye'nin bugün daha güçlü, coşkulu ve diri olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

        "Türkiye, bölgesel ve küresel düzeyde iddiasını gün geçtikçe daha somut bir biçimde ortaya koymak hususunda kararlıdır. Bu kararlılığın gereği olmak üzere Türkiye'nin terörle mücadelesi başarıyla devam etmekte, belirleyici neticeler elde edilmektedir. Bu noktada şunu belirtmek gerekir ki Türkiye çok uzun yıllar askeri darbelerle ve terörle istikrarsızlaştırılmış, içine kapanmaya mecbur bırakılmıştır. En son 15 Temmuz darbe girişiminde tanık olduğumuz bu yıkıcı saldırılar, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın kararlılığı ve liderliği, milletimizin basireti, dirayeti ve cesaretiyle boşa çıkarılmıştır. Terör de devletin bütün ilgili birimlerinin gayreti ve insanüstü mücadelesiyle bitme noktasına getirilmiştir. Bu vesileyle Irak'ın kuzeyindeki terör bölgelerine yönelik olarak yürütülen Pençe-Kilit Operasyonu'nda şehadete yükselen vatan evlatları başta olmak üzere bütün şehitlerimize rahmet, ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Gazi unvanını mübarek bir emanet, ebedi bir şuur olarak yüreğinde taşıyan bu yüce Meclis, bütün şehitlerimizin muazzez hatıraları önünde tazimle eğilmektedir."

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa