7 kişiyi öldüren canilerden birini serbest bırakıp takip ettiler! Vahşeti adım adım çözdüler!
İçeri girildiğinde tüyler ürperten seri cinayetlerle karşılaşıldı. Biri 3 yaşında olmak üzere 4 kişilik bir aile katledilmişti. Cinayetler, silah sesi duyulmasın diye susturucu silahla işlenmişti. Ailenin 3 ferdi de kayıptı. Bir süre sonra 3 kardeşin de öldürülüp, cesetlerinin bir aracın bagajında bulunması tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Türkiye'yi sarsan bu seri cinayetler, deneyimli cinayet dedektifleri tarafından Hollywood filmlerini aratmayan bir çalışmayla çözüldü. Olayı çözen ekipte yer alan cinayet uzmanı emekli polis memuru Hikmet Yeşilmurat, bilinmeyen detayları anlattı. Habertürk'ten Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi..
Tarih yaprakları 3 Ocak 2005'i gösteriyordu. O gün Türkiye günlerce ağlayacak ve yıllarca konuşulacak bir olaya tanıklık edecekti. Tüyler ürperten bir vahşetin ihbarı sabah erken saatlerde geldi.
Gelen ihbarda Sarıyer’de bulunan bir evde tam bir vahşet yaşandığı belirtiliyordu. Haber merkezi, olay yerine sadece ilçe ekiplerini göndermedi. İstanbul Emniyeti'nin telsiz kanalında yoğun bir muhabere görüşmeleri yaşanmaya başlandı.
DEHŞET SAÇAN GÖRÜNTÜ
Olağan bir durum yaşandığı düşünüldüğü için haber merkezi hemen 45 22 kodlu ekibi anons etti. Bu ekip İstanbul’un B Bölgesi’nde nöbetçi olan cinayet masasının önemli ekiplerinden biriydi. Ekip, cinayet uzmanları Hikmet Yeşilmurat, Ufuk Demirer, Bülent Arpacı ve Sami Avcı’dan oluşuyordu. Verilen adrese hızla giden ekip içeri girdiğinde dehşet saçan bir görüntüyle karşılaştı. İçeride biri çocuk olmak üzere 4 kişi öldürülmüştü. Bir aile katledilmişti.
ÇOCUĞUN GÖRÜNTÜSÜ İÇİMİZİ PARÇALADI
O gün dosyaya bakan cinayet uzmanı emekli polis memuru Hikmet Yeşilmurat, içeri girdiklerinde bir vahşetle karşılaştıklarını belirterek “Tabi önce olay yeri inceleme ekipleri çalışmasını yaptı. Biz içeri girdiğimizde, 4 kişilik bir aile katledilmişti. Ailenin anne ve babası ile kızı salonda bir yerde öldürülmüştü. Evde küçük bir çocuk da vardı. Bu onlarda misafir olan yeğenleriydi. Onun görüntüsü içimizi parçaladı. Küçücük bir çocuğu bile öldürmüşlerdi. Çok üzüldük.” dedi.
AİLEDEN 3 KİŞİ YOKTU
Önce içerideki görüntü neyi ifade ediyordu? Bunun için incelemelerini sürdüren cinayet masasının deneyimli dedektiflerinin çalışması, artık Hollywood filmlerini aratmayacaktı. Cinayet uzmanı Hikmet Yeşilmurat, katil veya katillerin yabancı biri olabileceği ihtimalini göstermediğini söyleyerek “Olay yerine baktığımızda şunu gördük. Bu eve yabancı biri girmemiş. Küçük çocuk dışında 3 kişi salonda oturma odasında öldürülmüş. Eve sanki misafir gelmiş oturmuşlar. Çay içilmiş. Tabii hemen aile ile ilgili tüm bilgileri aldık. Baktık aileden 3 kardeş ortalarda yok. Bunlar neredeydi? Bu kişilerin olayla ilgisi var mıydı? Birçok ayrıntıyı düşünmek zorundaydık" ifadelerini kullandı.
DEHŞET KAPI AÇILINCA ORTAYA ÇIKMIŞTI
Çınar ailesi katledilmişti. Türkiye’yi sarsan bu cinayet, evde öldürülen küçük çocuğun babasının eve gidip bakmasıyla ortaya çıkmıştı. Ortaya çıkan detaylara göre, öldürülen küçük çocuğun babası, katledilen Çınar ailesinin yakın akrabası ve aynı zamanda komşusuydu. Akşam saatinde çocuğunu almak için Çınar ailesinin evine giden genç adam, bastığı zile cevap alamayınca telaşlandı. Çünkü evin ışıkları yanıyordu. Ancak kapıyı açan olmamıştı. Sabah erken saatlerde babasıyla eve gelen genç adam, çilingirle açtırdığı eve girdiğinde tüyler ürperten bir manzarayla karşılaşmıştı.
ÇELİK KASA DA ALINMIŞTI
Vahşet böyle ortaya çıkmıştı. Evde yapılan incelemelerde çelik kasanın alındığı ortaya çıktı. Soruşturma giderek derinleşiyordu. Eve giren katil zanlıları, katliamı gerçekleştirdikten sonra evdeki kasayı almışlardı. Kasada, çek, senetler, para ve değerli ziynet eşyası var deniliyordu.
KİMSE SİLAH SESİNİ DUYMAMIŞ
Polis bir yandan ortadan kaybolan Çınar ailesinin 3 ferdini arıyordu. Bir yandan cinayeti işleyenin kim olduğunu araştırıyordu. Cinayet uzmanı Yeşilmurat, olayın silahla gerçekleştiğini belirterek “Dikkatimizi çeken detaylardan biri de olayda kullanılan silahtı. Evin içindekiler kurşun yağmuruna tutulmuştu. Ama çevrede hiçkimse bir tek silah sesi bile duymamıştı. Bu imkansız bir durumdu. Bunun nedeninin tek bir cevabı vardı. O da katil zanlısı ya da zanlılar kullandıkları tabancalarında susturucu taktıkları içindi. Tabii elde edilen bu bilgileri basınla paylaşmıyorduk. Katilin kendisiyle ilgili bir şeyler bildiğini bilmesini istemiyorduk. Henüz erkendi" şeklinde konuştu.
TÜM İLİŞKİLERİ MERCEK ALTINA ALINDI
Öldürülen ve kayıp olan Çınar ailesinin profilleri ve ilişkileri ortaya çıkarıldı. Ortaya çıkan bilgilere göre, tekstil işi yapan Çınar ailesi, çevresindeki zor duruma düşen esnaflara senet karşılığında küçük bir faiz karşılığında para veriyordu. Cinayet uzmanı Yeşilmurat şöyle devam etti: "Bir yandan hem kayıp olan hem de öldürülen ailenin telefon kayıtlarının incelenmesi yapılıyordu. Bir yandan olay yerinde bulunan parmak izleri ve DNA'lar inceleniyordu. Biz bu ailenin para verdiği ve iş yaptığı kişileri tek tek ortaya çıkardık. Aile ile son günlerde çok sık görüşen birini tespit ettik. Bu kişi aynı zamanda ailenin iş yerine yakın olan bir esnaftı" dedi.
İFADESİNİ ALIP SERBEST BLIRAKTIK
Hamza adlı kişi polisin merceğine takılmıştı. Polis cenaze törenini de kameraya aldı. Kimlerin geldiğini inceleyen polis ekipleri, mercek altına aldıkları Hamza’nın da cenazede olduğunu gördü. Hamza adlı kişi Çınar ailesi ile para alışverişi yapan isimlerden biriydi. Deneyimli dedektif Hikmet Yeşilmurat, bu kişiyi ifadesinin alınması için cinayet masasına götürdüklerini belirterek “İfadesini aldık. Şüpheli olarak ifadesini almadık. Bu tür olaylarda birçok kişinin ifadesi bilgi amaçlı alınır. Bu kişinin de öyle alındı. Ama biz ona seninle ilgili bir şeyler biliyoruz gibi davrandık. Arabasında bazı senetlerde bulduk. Bu kişinin bizi cinayetin çözümüne götüreceğine inanıyorduk. Ve onu serbest bırakarak telefon dinlemesi yapmaya başladık” dedi.
KAYIP KARDEŞLERDEN HABER YOKTU
Kayıp 3 kardeşten de haber yoktu. Cinayet uzmanı Yeşilmurat, kayıp 3 kardeşin kaçırılıp öldürüldüğünü düşündüklerini belirterek “Biz Hamza’yı takibe aldık. Bir yandan Hamza’nın arabasında bulduğumuz senetlerle ilgili araştırmalar yaptık. Elde ettiğimiz bilgilere göre, o senetler, öldürülen ailenin başkasına ait hazırladığı borç senetleriydi. Ve bu senetlerin Çınar ailesinde olması gerekirken, Hamza adlı kişideydi. Bizim baş şüphelimiz bu kişiydi.” ifadelerini kullandı.
HAMZA İNTİHAR ETTİ
Şüpheli Hamza yakın takibe alınmıştı. Polis, yaptığı araştırmalarda, iş insanı Hamza’nın da öldürülen aileden borç para aldığını belirlemişti. Baş şüpheli Hamza’nın başka kimlerle irtibatı vardı. Tüm bunların tespit edilmesi ve 3 kardeşin nerede olduğunun bulunması için çalışma genişletildi. Telefon dinlemelerinde Hamza’nın bir otoparkçıyla görüşmesi kuşku uyandırdı. Polis Florya'da bulunan otoparkçıyı mercek altına aldı.
Bu sırada önemli bir gelişme yaşandı. Yeşilmurat şöyle anlattı: “Takip ettiğimiz Hamza’nın aracının Silivri’de TEM otoyolunda hareketsiz durduğunu gördük. Telefon sinyali böyle gösteriyordu. Biz bu kişi kendini vurdu dedik. Orası jandarma bölgesiydi. Hızla olay yerine gittiğimizde dediğimiz gibi Hamza kendini vurmuştu. Bu da artık bizim için önemli bir delildi. Şüphelilerimizden biri buydu, kesin ve netti. Muhtemelen pişmanlık duyduğu için intihar etmişti."
OTOPARKÇIYA OPERASYON DÜZENLENDİ
Hamza’nın telefon kayıtlarından otoparkçıya ulaşıldı. Otoparkçının tüm bağlantıları incelendi. Ve zincirleme bağlantılar tek tek ortaya çıkarıldı. Katliamı intihar eden iş insanı Hamza ile otoparkçının yaptığı konusunda bulgular edinildi. Bu yüzden otoparkçı ile de bağlantılı isimler tespit edildi ve operasyon için düğmeye basıldı. Otoparkçı ile bağlantılı kişilerin bir kısmı Diyarbakır’daydı.
“ATEŞİN VAR MI?”
Her şey titizlikle sürdürülüyordu. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda basına bilgi sızdırılmadı. Ve otoparkçının kaçmaması için deliller elde edildi. Operasyon için düğmeye basıldı. Bir ekip Diyarbakır’daki şüphelileri gözaltına almak için kente gitti. Olayın kilit ismi otoparkçı ise oynanan bir oyunla yakalandı. Florya’da otoparkçıya yaklaşan cinayet uzmanı polis memuru Bülent, “Ateşin var mı” dedi. Otoparkçı çakmakla polisin sigarasını yaktığı sırada ne olduğunu anlamadan arkadan yaklaşan cinayet uzmanı Yeşilmurat ve ekip arkadaşları onu yere yatırarak kelepçeledi.
3 KARDEŞİN CESEDİ ARAÇTAN ÇIKTI
İstanbul ve Diyarbakır’da düzenlenen operasyonlarda olayla ilgili 9 kişi gözaltına alındı. Bu arada kayıp 3 kardeşin aracı Florya tarafında bulundu. Araç incelendiğinde tüyler ürperten gerçek ortaya çıktı. 3 kardeşin cesedi aracın bagajında bulundu. Cesetlerin bulunduğu araç üzerinde incelemeler yapıldı. Şüphelilere ait parmak izleri bulundu.
“ÖNCE İNKAR ETTİ SONRA İTİRAF ETTİ”
Türkiye bu olaya kilitlenmişti. Bir aileden tam 7 kişi katledilmişti. Bu aile neden ve kimler tarafından öldürülmüştü? İşte tüm bu soruların cevabına olayı çözen cinayet masasının tecrübeli ekibi Hikmet Yeşilmurat ulaşmıştı. Hem olay yerinde hem de 3 kardeşin aracında otoparkçının parmak izi çıkmıştı. Otoparkçı ve elemanları sorguya alındı. Otoparkçı “Önce bu olayı yeni duydum. Benim ilgim yok. Bulun bana ait bir şey anlatırım” dedi. Parmak izi çıktığını duyan otoparkçı, tüyler ürperten cinayetleri nasıl işlediğini tek tek anlattı.
ÖNCE 3 KARDEŞİ ÖLDÜRMÜŞLER
Yaklaşık iki haftalık çalışmanın ardından çözülen vahşetin de detayları ortaya çıktı. Cinayet uzmanı Hikmet Yeşilmurat, otoparkçının itiraf ettiğini belirterek “Biz bunlarla ilgili zaten maddi delil bulmuştuk. İtiraf etmese bile elimizde delil vardı. Tüm bunlar aileden alınan borç para yüzünden oldu. Tüm planları maktullere borcu olan Hamza yapıyor. Bu cinayetleri işlerken hem borç paradan kurtulmak hem de evdeki kasayı alarak içinde yüklü miktarda bulacağı parayı alacağını düşünüyor. Planlarına göre önce otoparka çağırdıkları 3 kardeşi öldürüp öyle eve geçiyorlar.” dedi.
DETAYLAR ORTAYA ÇIKTI
Olayla ilgili İstanbul İl Emniyet Müdürü Celallettin Cerrah “Cinayet yüzde yüz çözüldü. Her şeyi çözdük” dedi. Cinayet masasının deneyimli dedektifi Hikmet Yeşilmurat ve ekibi tüyler ürperten bu cinayeti kısa sürede çözdü. Ortaya çıkan detaylara göre, iş insanı Hamza, maktul aileden bir miktar borç para aldı. Borcunu ödeyemeyince, hem aileyi ortadan kaldırmak hem de ailenin evde kasada bulunan yüklü miktarda düşündüğü parayı almak için otoparkçı ile anlaştı.
SUSTURUCU İLE ATIŞ TALİMİ YAPTILAR
İş insanı Hamza ile anlaşan otoparkçı, olayda kullanılan iki silahı Diyarbakır’dan akrabası aracılığıyla getirtti. Ve silahları Bolu’da buluşarak aldı. Planlarına göre, cinayetleri silahla susturucu takarak işleyeceklerdi. Bunun için de aldıkları silahlarla susturucu takarak atış talimi yaptı.
3 KARDEŞİ OTOPARKTA ÖLDÜRDÜ
Plan gereği, Hamza, borçlu olduğu maktulü konuşmak için otoparka çağırdı. Bunun üzerine çağrılan maktul, iki kardeşiyle birlikte otoparka gitti. Otoparka gelen Çınar ailesinin 3 kardeşi, bu kişiler tarafından susturucu silahla tek tek öldürüldü. Cesetler bir torbaya konularak aracın bagajına konuldu. Ve otopark temizlendi.
EVE GİDİP KATLİAM YAPTILAR
Üç kardeşi öldüren otoparkçı ile Hamza, daha sonra maktullerin Sarıyer’deki evine gitti. Kapıyı açan Çınar ailesinin babası Hamza ve otoparkçıyı gördü. Hamza, aileye “Biz çocuklarla burada buluşacaktık. Gelmediler mi daha” dedi. Baba da iş insanı Hamza’yı tanıdığı için çocukların olmadığını gelene kadar içeri gelmelerini istedi. İçeri giren iki katil zanlısı misafir olarak karşılandı.
ŞİFRE BACAK SÜRTMEYDİ
İki katil zanlısı yan yana oturdu. Çınar ailesinin üniversite okuyan 22 yaşındaki genç kızı misafir olarak gördüğü iki katile çay ikram etti. İki şüphelinin harekete geçmesi için de önceden bir plan yapmışlardı. Plana göre Hamza bacağını otoparkçının bacağına sürtünce harekete geç işareti olacaktı. Hamza bu işareti yapınca, iki katil zanlısı hareket geçti. Salonda bulunan 3 kişiyi susturucu takılı silahla katletti.
ÇOCUĞU HAMZA VURDU
Katil zanlısı otoparkçının ifadesine göre, 3 yaşındaki küçük çocuğu Hamza vurmuştu. Verdiği ifadesinde “Hamza çocuğu görünce bana çocuk beni tanıyor onu da vur dedi. Ben çocuk vuramam dedim. O da gidip çocuğu vurdu. Sonra evdeki kasayı aldık. Bu sırada çocuğa bir el daha ateş etti ölmemişti dedi." şeklinde konuştu.
POLİS BENİ BİLİYOR
Katil zanlısı ifadesinde ‘Kasada bulunan senetleri Hamza götürüp bozdurdu. Sonra bir gün bana 'Polis olayda benim olduğumu biliyor galiba, ya beni vur ya da Kıbrıs’a kaçayım' dedi. Bende seni ben vurmam al sana silah kendi işini kendin yap dedim” ifadelerini kullandı. Türkiye’yi sarsan cinayetler böylece çözülmüş oldu. Cinayet uzmanı Hikmet Yeşilmurat, yıllarca cinayet masasında çalıştı. Birçok önemli olayı çözen başarılı dedektiflerden biri oldu.