Habertürk
Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

YAZI DİZİSİ 1

Bu yıl ilk kez okula başlayacak yaklaşık 1.4 milyon öğrenci dahil 18 milyon öğrenci ile öğretmenler için 2016-2017 eğitim-öğretim yılı, 19 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Bu yıl birçok değişiklik var. Kapatılan okullar, açığa alınan ve atılan öğretmenler, yeni ders programı gibi birçok değişiklik yaşanacak. Örneğin atılan ya da açığa alınan 50 bin öğretmenin bu öğretim yılını nasıl etkileyeceği önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz açığa alınan ve işten atılan öğretmenlerin eğitim sistemine etkilerinin olmayacağını söylüyor olsa da eğitimcilere göre 66 binler civarındaki öğretmen açığı çoktan 100 binleri aşmış durumda. Dizi yazımızda eğitimde yaşanan ve yaşanacak tüm bu konulara da değineceğimiz gibi okula başlayan öğrencilerin okul fobisini nasıl yenebileceklerini, uyum sorununu nasıl çözebileceklerini, kaç aylıkların zorunlu 1’inci sınıfa başlayacağını anlatacağız. Yine ailelerin en sık merak ettiği “okul olgunluğu”nun ne olduğunu, beslenmenin önemini ve hangi sağlık kontrollerinin yapılması gerektiğini dile getireceğiz...

GEÇTİĞİMİZ temmuz ayında okulların açıldığı 30 Eylül 2016’da, 66 ayını dolduracak tüm çocukların 1’inci sınıflara kayıtları ikametgâh bilgilerine göre evlerine en yakın okullara yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu kapsamda mecburi ilköğretim çağına giren toplam 1 milyon 402 bin 782 çocuğun kaydını 1’inci sınıfa yaptı. Aynı şekilde 1 milyon 697 bin 908 öğrencinin de 5’inci sınıflara kaydı gerçekleştirildi.

Bu yıl, 19 Eylül’de ilk kez 1.4 milyon çocuk 1’inci sınıfa başlayacak. Ancak birçok ailenin aklında hâlâ aynı soru var: “Çocuğum okula başlamaya hazır mı?” Bu soruyu uzmanlar, “Çocuk okul olgunluğuna erişti mi?” diye soruyor. Çünkü 66 aylık olsa da bir çocuğun okula başlayabilmesi için okul olgunluğuna erişmesi gerek. Aksi halde çocuklar hem başarısız oluyor hem de okulu sevmiyor.

NEDİR BU OKUL OLGUNLUĞU?

Peki bir çocuğun okul olgunluğuna eriştiğini nasıl anlarsanız? Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Oktay, ilk olarak çocukların kendi başına 20 dakika bir etkinlikle uğraşabilmesi ve başladığı işi bitirebilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Kendini ifade edebilme, renk, sayı, seslerle ilgili sorulara yanıt verebilme, diğer çocuklarla paylaşma gibi gelişimsel özellikler de okul olgunluğunun göstergelerinden birkaçı. En önemli göstergelerden biri de çocukların özbakım becerilerine sahip olmaları. Yani kendi kendine giyinebilmek, tuvalete gitmek, el yıkamak, ayakkabılarını giymek gibi işleri tek başına yapabilmek.

KALEM TUTMA BECERİSİ VE SÖZCÜKLERİ ANLAMA

Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi, Okulöncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Günseli Girgin, “okul olgunluğu” nu şöyle tanımlıyor: “Genel olarak çocuğun bedensel, bilişsel, duygusal ve sosyal anlamda ilköğretimin gerekliliklerini karşılamaya hazır olmasıdır. Örneğin kalem tutma becerisi, dinlediğini ve gördüğünü anlatma becerisi, dilbilgisi kurallarına uygun konuşma becerisi, kendi başına giyinme, soyunma, yeme, temizlik gibi, özbakım becerilerinin gelişimi, yaşıtlarıyla olumlu ilişkiler kurma, kurallara uyma, dikey yatay çizgiler çizme, basit geometrik şekilleri çizme, 1’den 10’a kadar rakamları kopya edebilme, zıt anlamlı sözcükleri anlayabilme gibi beceriler. Bunlar aileler için kabaca fikir verebilecek başlıklardır ama asla kesin karar için gelişim alanlarının tümü değerlendirilmeli.”

EBEVEYNLERİN EN SIK YAPTIĞI HATA

İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şebnem Türktan, okula başlama konusunda ebeveynlerin en sık yanılgısının çocukları zekâlarıyla değerlendirmek olduğunu söyleyerek şöyle konuşuyor: “Henüz 4 yaşındaki çocuklarının temel aritmetiği kavradığını veya okuma yazmaya çok hevesli olduğunu gören ebeveynler mümkün olan en erken yaşta çocuklarını okula başlatır. Oysa araştırmalar gelişimde olgunlaşmanın önemini gösteriyor. ‘Anaokullarında sıkılmasın, hep aynı etkinlikleri yapmasın’ gerekçesiyle çocukların okula başlatılması daha ilk basamakta tökezlemelerine neden olabilir. Çocuk 2’nci sınıf seviyesinde aritmetik biliyordur ama ayrılık kaygısını aşmakta zorluk yaşıyor olabilir, bir çocuk 5 yaşında okumayı sökmüştür ancak sınıf arkadaşı ona hoşuna gitmeyen bir şey söylediğinde tüm ders saati boyunca sakinleşemeyebilir. Bunun ötesinde çocuğun 66 aylıkken yaşıtlarının ilerisinde bir olgunluk göstermesi ileriki yıllarda da böyle devam edeceği anlamına gelmez. Bazı ‘büyümüş de küçülmüş çok akıllı çocuk’ların 10’lu yaşlarda veya ileri ergenlikte çeşitli sorunlar ve güçlükler yaşama riski göz önünde bulundurulmalı. Okula başlama kararı verilirken liseye geçiş ve üniversiteye giriş gibi sınavlardaki rekabet gerçeğiyle birlikte gelişimin bir ömür sürdüğü hatırda tutulmalı, özellikle duygusal ve sosyal gelişimine destek olacak deneyim ve öğrenmeler için gerekli olan oyun zamanı çocuklara tanınmalı.”

GERİ ZIPLAR, TEK ELLE TOP FIRLATIR

ANNE Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) uzmanlarına göre, 60-72 aylık çocukların gelişimsel özellikleri şöyle:

FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ: Yardımla banyo yapabilir. Saçını tarar, dişlerini fırçalar, elini yüzünü yıkar, burnunu siler. Ayakkabılarını doğru giyebilir ve bağcıklarını bağlar. Yemeğini yerken çatal bıçak kullanabilir. Eli göğsünde tek ayak üzerinde durabilir. Geri zıplayabilir. Tek elle topu fırlatabilir, iki eliyle yakalayabilir. İki eliyle topuklarına dokunabilir. Bazı baş harfleri taklit ederek yazabilir. Basit bir ev resmi çizebilir. 6-7 kısımdan oluşan çöp insan resmi çizebilir.

DİL GELİŞİMİ: Kelimelerin anlamlarını sorar. Doğum gününü, telefon numarasını, anne-babasının adını söyleyebilir. “Ve, fakat, çünkü” gibi kelimeleri kullanmaya başlar. Üç eylemden oluşan komutları takip edebilir. Hikâyelerin başı, sonu ve ortası olduğunu anlar. Kitapların soldan sağa, yukarıdan aşağı okunduğunu anlar. Hikâyeleri tekrar anlatabilir. Aynı sesli ve sessiz harfle başlayan ve biten kelimeleri bulabilir.

SOSYO-DUYGUSAL GELİŞİMİ: Arkadaşlarını kendisi seçer, işbirliği yapar, yardım ister ve morali bozuk olan arkadaşlarını rahatlatır, bazen onlarla tartışır. Cinsel kimliğinin değişmeyeceğini bilir. Empati duygusu oluşur. Duygularını ifade eder. Sosyal olarak doğru ve doğru olmayan davranışlar arasındaki farkı anlar ve grup kurallarına uyar. Bu dönemde çok sevdiği arkadaşları vardır. Küçük çocukları ve hayvanları korur. Yetişkinlerle paylaşmadığı sırlarını arkadaşlarıyla paylaşır.

ZİHİNSEL GELİŞİMİ: Saat ve zaman kavramlarını anlamaya başlar. Öğretilirse büyük ve küçük harfleri gösterebilir. 20’ye kadar sıralı sayabilir. Daha iyi konsantre olur. Nesneleri büyüklüklerine, uzunluklarına, renklerine göre ayırabilir. Nesneleri farklı şekillerde sıralayabilir. 4 rengin dışındaki turuncu, gri gibi belirli renkleri bilir. “Aynı”, “daha fazla”, “daha az”, “içinde-dışında”, “altında- üstünde”, “ önünde-arkasında” kavramlarını anlar. Neden-sonuç ilişkisi kurar.

KIM DILEKÇE VERECEK, KIM RAPOR ALACAK, KIM ZORUNLU BAŞLAYACAK?

Eğer okulların açıldığı eylül sonu itibarıyla çocuğunuz 66, 67 ya da 68 aylık olacaksa ve okul olgunluğuna eriştiğini düşünmüyorsanız okul yönetimine dilekçe vererek 1 yıl okula başlamasını erteleyebilir, okul öncesi eğitime gönderebilirsiniz. Eylül ayı sonunda 69, 70 ve 71 aylık olacaksa çocuğunuzun okula başlamaya hazır olmadığına ilişkin rapor alıp okul yönetimine verebilir ve 1 yıl erteleme yapabilirsiniz. Ancak eylül ayı sonunda çocuğunuz 72 aylık ve daha üzerinde olacaksa zorunlu okula gidecek. Gelişim yönünden ilkokula hazır 60-66 aylık çocukların da 1’inci sınıfa başlaması velisinin yazılı izniyle mümkün.

YAZI DİZİSİ 2

Okul fobisi özellikle çocuğu ilk kez okula başlayacak ailelerin en büyük kâbuslarından birisini oluşturuyor. Çocuklarda ağlama, bağırma, öfke nöbetlerinin yanı sıra mide ağrısı, kusma, ateşlenme gibi fiziksel rahatsızlıklar da ortaya çıkıyor. Tüm bunlara ise “Okula gitmeme isteği” olarak da nitelendirilen okul fobisi yol açıyor.

Bu fobinin atlatılmasında öğretmenlerin yanı sıra ailelere de büyük görev düşüyor. Bir yandan çocuklarının okula alışma sürecinde sabırlı olmaları, bir yandan kendi korkularını çocuklarına yansıtmamaları gerekiyor. Çünkü okul fobisi yalnızca çocuklarda yaşanmıyor aynı şekilde özellikle çocukları ilk kez okula başlayacak ve yanlarından ayrılacak ailelerde korku ve endişe görülüyor. Bu durumda da ailenin çocuğuna kendi korku ve endişelerini yansıtmaması gerekiyor, aksi halde çocuğun fobisi daha da artıyor.

MEF Okulları Bahçeşehir Kampusu İlkokul Psikolojik Danışmanı Nesrin Taşdemir Yılmaz okul korkusunun en yoğun 5-8 ve 11-14 yaşları arasında görüldüğüne dikkat çekiyor. Özellikle ailelerin endişelerini hisseden çocuklarda okul fobisinin daha da yükseldiğini söyleyen Yılmaz, “Korkularınızı çocuğunuza yansıtmayın” diyor. Yaşar Üniversitesi Psikoloji bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ilgın Başaran, “Anne ve babalar çocuklarınızın bu süreci atlatmasında en büyük destek sizden gelmeli” diyerek, alışma sürecinin her çocuk için farklı olabileceğini belirtiyor.

BİRKAÇ HAFTA DA SÜREBİLİR

Eğitimcilerin de vurguladığı gibi her çocuğun okula alışma süreci birbirinden farklı oluyor. Kimi çocuk okula başlama ile ilgili hiçbir sorun yaşamazken, kimi çocuklarda okula ve aileden ayrı kalmaya alışma birkaç hafta sürebiliyor. Ancak bu süre uzadığında önerileri ise ya okul rehberlik servisinden ya da bir psikologdan yardım almak.

HANGİ ÇOÇUKLAR ZORLANIYOR?

Nesibe Aydın İlkokulu Rehberlik Birimi’nden Psikolog Mine Gençer okula ilk kez başlayacakların yanı sıra daha önce başlamış öğrencilerde de ilk hafta endişe yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Gençer okula uyumda en çok zorlanan çocuklarla ilgili şu bilgileri veriyor: Ebeveynleri ile bağımlı bir ilişki geliştirmiş, koruyucu bir aile yapısına sahip çocukların da okulda uyum süreçleri zor olmakta veya bu süre uzayabilmektedir. Bu tarz bir yaklaşıma sahip olan anne-babalar çocukların bireyselleşmelerine engel olarak, çocukları adına birçok sorumluluğu üstlenip onların belli yaşantıları deneyimlemelerine olanak sağlayamazlar. Bu tutumlar çocukların yeni ve farklı durumlara alışmalarını güçleştirmektedir.”

AİLE VE OKUL ÇATIŞIYORSA

Ailenin eğitime ve kurallara bakış açısının okul yapısı ile uyuşmamasının da çocuğun okula uyumunu güçleştirdiğine değinen Gençer, “Ailedeki huzursuz ortam, boşanma, yeni bir kardeş gelmesi, ebeveyn kaybı gibi durumlarda veya arkadaşları ve öğretmeni ile sağlıklı sosyal ilişkiler kuramamış, tatil döneminde okula ait ödevler gibi sorumluluklarını yerine getirmemiş çocuklar için de bu süreç sancılı geçebilmektedir. Tüm çocukların bu süreçte istediği tek şey okulda kendilerini güvende hissetmektir. Çocuk güven duygusunu hissettiği an, okula keyifle gidip gelmeye başlayacaktır” diyor.

OKULDA İLK GÜN ÇOK ÖNEMLİ

Okuldaki ilk günün uyum sorunlarının atlatılmasında çok önemli olduğuna dikkat çeken Doğa Okulları Ortaokul Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Merve Kuruhasanoğlu, “Bu günü okulda geçirmelerini sağlamak gerekiyor. Ancak çocuklarla hiçbir zaman okula gitme konusunda pazarlık yapmayın. Çocukların endişelerinin normal olduğunu kabul edin. Okul kurallarına uyum konusunda sabırlı olun” diyor.

GÖZ KONTROLÜNÜ YAPTIRIN

Gözleri bozuk olan ve bunun farkında olmayan çocukların okul başarısı olumsuz etkileniyor. Emsey Hospital’dan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dolar Bilge erken yaşta belirlenecek göz bozukluklarının daha kolay tedavi edilebileceğine dikkat çekiyor.

OKUL FOBİSİNİN BELİRTİLERİ NEDİR?

* Ağlama, bağırma, şiddet gösterme.

* Mide ağrısı, baş ağrısı, baş dönmeleri, kusma, avuç içi terlemeleri, kasılmalar, hastalanma vb.

* Annenin sürekli yanında olmasını isteme.

* Aşırı endişelenme, olumsuz düşünceler, okulla veya durumla ilgili önyargılar.

* Kendinden istenilenleri yapamayacak kadar özgüveninin zedelenmesi.

* Çocuk okula gönderilmediğinde birçok belirti ortadan kalkabilir.

OKUL FOBİSİ NEDEN KAYNAKLANIR? 

* Okul değiştirmek, ev taşımak, anne- baba ayrılığı gibi hayatındaki değişimler.

* Uzun bir hastalık süreci yaşaması.

* Başarısızlık korkusu. n Alay edilme gibi okulda yaşayacağı baskıların hayali.

* Öğretmenden korkması. n Aileden ayrılma kaygısı.

* Ailenin aşırı koruyucu bir tutumla çocuklarını yetiştirmesi

AİLELER NASIL DAVRANMALI? 

* Çocuğunuzu korkularını dile getirmesi için destekleyin ama zorla konuşturmaya çalışmak doğru değil.

* Resim yaptırma, yarım kalmış hikâye tamamlama çalışmaları yaptırarak iç dünyasını paylaşmasına yardımcı olun.

* Çözümün yarısı çocuğun okula götürülmesi ile başlar. Zorlamamak için evde bıraktığınız takdirde problem artar.

* Okula bırakma sürenizin kısa olmasına özen gösterin, çocukla uzun süren vedalar riskli.

* Sizi çok özlüyorsa yanına bir aile resminizi verin.

* Sevdiği bir oyuncağını yanına verin ama öğretmenini ve okul psikolojik danışmanını haberdar edin.

* Duygusal tepkilerinizde sakin ve kontrollü olun.

* İlk başlangıçta tam gün gitmesi için zorlamayın. Okulda kalış süresini gittikçe artırın.

* Gerekirse çocuğunuza okulun yeniden tanıtılıp gezdirilmesi için okuldan destek isteyin.

* Kendini güvende hissedene kadar ve süreyi gittikçe azaltacağınız tarzda okulda bekleyin.

* Çocuğa haber vermeden gizlice okuldan ayrılmayın.

PAMUK DOĞAL KUMAŞLI

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Moda ve Tekstil Tasarımı bölümü öğretim görevlisi Özge Dikkaya Göknur, öğrenci kıyafetleri için şu uyarılarda bulunuyor: Sağlık açısından mutlaka pamuklu, doğal kumaşlar seçilmeli, hava geçiren özelliğe sahip olmalı. Kıyafetler üst üste giyilebilen ayrı parçalardan seçilmeli.

 

YAZI DİZİSİ 3

2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı 18 milyon 43 bin 15 öğrenci ve yaklaşık 900 bin öğretmen için bugün başlıyor ve ilk dönem 20 Ocak’ta bitecek. Tüm özel ve resmi kurumlarda ilk haftanın tüm etkinlikleri, “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma” temasıyla gerçekleştirilecek. İlk gün törenleri bu temaya göre hazırlanacak. Okulların yakınında bulunan şehit ve gazi yakınları açılış törenlerine katılacak. Konuyla ilgili broşürler öğrencilere dağıtılacak. İlk ders de aynı tema ile tüm sınıf ve şubelerde işlenecek.

İKİNCİ GÜN MEKTUP VAR

İkinci gün ise öğrenciler demokrasi kahramanlarına duygu ve düşüncelerini anlatan mektup yazacak. Üçüncü gün “Vatan ve Bayrak” konulu şiir dinletisi, dördününcü gün “milli birlik ve beraberlik, vatan sevgisi, demokrasi, yurt bilinci” konularında sohbet, söyleşi veya seminer düzenlenecek. Haftanın son günü, imam hatip okulları öğrencileri tarafından okunan Kuran hatimlerinin duasının yapılması programda yer alacak. Ayrıca okulların açıldığı hafta boyunca yapılacak etkinlikler arasında, “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma konulu röportaj, sinevizyon gösterileri ve Eğitim Bilişim Ağı’nda (EBA) yayınlanacak anma programının öğrenci ve velilere izlettirilmesi”, “demokrasi, şehitlik, milli irade, yurt savunması konularını içeren şiir ve metinlerin Türkçe, Türk dili ve edebiyatı, din kültürü ve ahlak bilgisi, sosyal bilgiler ve tarih derslerinde işlenmesi”, “okul girişlerinde veli ve ziyaretçilerin görebileceği yerlerde anma köşelerinin oluşturulması, etkinliklerle ilgili fotoğraf, röportaj, haber gibi görsel ve yazılı metinlerin sınıf panolarında paylaşılması”, şehit ve gazilerin öğrenci ve öğretmenlerce ziyaret edilmesi yer alıyor.

YIL BOYU SÜRECEK

Etkinlikler yıl boyunca sürecek. 100 temel eser içerisinden vatan, milli birlik ve dayanışmayı konu alan kitaplar okutulacak. Konuyla ilgili yarışmalar düzenlenecek, olay mahalleri ziyaret edilecek, “Demokrasi Şehitleri Hatıra Ormanı” oluşturulacak ve tüm etkinlikler okulların web sayfalarında duyurulacak.

ÖRNEK PROGRAM TASLAĞI HAZIRLANDI

MEB, 15 Temmuz temasıyla düzenlenecek törenler için 2 ayrı video ve örnek program taslağı hazırladı. Törenlerde gösterilecek ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstiklal Marşı’nı okuduğu videolarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ’nün darbe girişimine karşı halkı meydanlara çağırdığı ifadeleri ile Başbakan Binali Yıldırım’ın darbe girişimi gecesi halka verdiği mesajlar ile Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde kazanılan 18 Mart Çanakkale Savaşları ile 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı simgeleyen görseller ile FETÖ darbe girişimi gecesinde yaşananlardan kesitler sunuluyor. Videolarda Türk bayraklarıyla tutulan demokrasi nöbetleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yanı sıra pek çok siyasinin katıldığı Yenikapı’daki “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” nden kesitler de ile Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in duası var. MEB’in hazırladığı taslak programda Nâzım Hikmet’in “Davet”, Necip Fazıl Kısakürek’in “Şarkımız Bizim”, Orhan Şaik Gökyay’ın “Bu Vatan Kimin” isimli şiirlerinin öğrencilerce okunması öngörüldü.

2 ÖĞRETMEN KONTROLÜNDE

Törenler sırasında dikkat edilmesi gereken hususları belirleyen bakanlık, anma programı için okullarda bir idareci ve 2 öğretmenden oluşan bir komisyon kurulmasını ve programı sunmak üzere kız ve erkek öğrenci seçilmesini istedi. Taslak programa göre, anma programı, şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayacak, şehitlerin ruhu için Fatiha okunacak.

BAKANLIKTAN 8 SAYFALIK 15 TEMMUZ BROŞÜRÜ

Öğrencilere bugün, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve okullara gönderilen 8 sayfalık bir broşür dağıtılacak. Broşürde, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında neler yaşandığı saat saat anlatılıyor ve şehit düşenlerin fotoğraflarına yer veriliyor. Son sayfasında ise “Bir destan yazıldı o gece” andı yer alıyor:

“Şehidim! Aziz ve mübarek hatıran önünde bir kez daha söz veriyorum ki, Üzerinden asırlar geçse bile Şehadetinle hayat bulan bu kutlu destanı asla unutmayacak, Asil ve temiz kanınla suladığın bu toprakları her hal ve şart Altında tıpkı senin gibi canım pahasına koruyacağım! İnsanı insan yapan hasletlerin, vatanı vatan yapan değerlerin En mükemmel örneğini oluşturan şanlı direnişini, Vatan aşkıyla kutsanmış bir yaşama bilincine dönüştürecek Ve yarınlara istikamet çizen zaman ötesi bir ruh olarak Muhafaza edeceğim! “

BU YIL DA BİRİNCİ SINIFLARA UYUM HAFTASI YOK

MEB, 2006-2007 Eğitim-Öğretim Yılı’ndan bu yana, okul öncesi eğitim ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin ev ortamından ayrılarak yeni bir çevreye girmeleri nedeniyle ortaya çıkan kaygılarını gidermek için onları 1 hafta erken okula başlatıyordu. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da öğrenciler ‘uyum’ için erken okula başlamıyor. “Okula Uyum Haftası” programı okulların açıldığı ilk hafta yapılacak. MEB, valiliklere gönderdiği yazıda şöyle dedi: “2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı’nın 19 Eylül 2016’da başlaması ve okula uyum için hazırlık haftası olarak uygulanması düşünülen haftanın Kurban Bayramı tatili olmasından dolayı materyallerin dağıtımı ve uygulanmasıyla ilgili aksaklıkların yaşanmaması için Okula Uyum Programı kapsamında hazırlanmış olan materyallerin ve uygulamaların 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı başlangıcında derslerle birlikte ele alınmasına karar verildi.” Geçtiğimiz yıl da turizmcilerin talebi üzerine okulların açılması ertelenince uyum programı da yapılmamıştı.”

EĞİTİM DÜNYASINDA NELER DEĞİŞTİ?

15 Temm uz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnameler (KHK), eğitim alanında büyük değişimler getirdi. İşte yeni ders yılındaki değişiklikler:

BİN 29 ÖZEL OKUL KAPANDI : 667 sayılı KHK kapsamında ülke çapında bin 29 özel okul kapatıldı. Kapatılan ilk ve ortaokullardaki öğrenciler evlerine en yakın okullara kaydedilirken, lise öğrencileri sınava girdikleri yılların puanlarına göre liselere nakil yapma kararı alındı. Bu öğrenciler 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı ile sınırlı olmak üzere 30 Eylül’e kadar işlemlerini yapacak. Ancak velilerin bu okullara yaptıkları erken ödemeleri nasıl alacakları henüz belli değil. Kapatılan eğitim kurumları arasında 823 özel yurt ile etüt, kurs, sürücü kursları gibi 283 diğer kurum da bulunuyor.

ASKERİ OKULLAR ARTIK YOK: 31 Temmuz 2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 669 sayılı KHK ile Harp Okulları bünyesindeki fakülte, yüksekokullar, astsubay meslek yüksekokulları ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi kapatılarak, Milli Savunma Üniversitesi kuruldu. 5 askeri okuldaki yaklaşık 5 bin öğrenci sınava girdikleri yılın puanına göre fen ve sosyal bilimler liseleri dışındaki okullara yerleştirildi. Askeri lise mezunları ise üniversiteye geçişleri için özel bir sınava girdi.

15 VAKIF ÜNİVERSİTESİ KAPANDI: 667 sayılı KHK ile 15 vakıf üniversitesi kapatıldı. Bu üniversitelerde okuyun 65 binin üzerindeki öğrenci sınava girdikleri yılın puanlarına göre tekrar tercih yaptı. Bu öğrencilerin KYK’dan aldıkları öğrenim kredisi veya bursları kesildi.

28 BİN 163 ÖĞRETMEN GÖREVDEN ALINDI: MEB,15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan FETÖ/ PDY soruşturması kapsamında özel öğretim kurumlarında çalışan 21 bin öğretmenin öğretmenlik lisansı iptal edildi. Bakanlıkta ilk aşamada 15 bin 200, ikinci aşamada 6 bin 538 kişi görevden uzaklaştırıldı. 2 Eylül’deki kararname ile işten atılan kamu görevlilerinden 28 bin 163’ü MEB, 2 bin 346’sı ise akademisyendi. 8 Eylül’de 11 bin 285 öğretmenin bölücü terör örgütü bağlantısı nedeniyle açığa alınırken, içlerinde Tunceli’deki 419 öğretmen görevine döndü. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada 28 bin 163 öğretmenin ilişiğinin kesildiğini, 20 binin üzerinde de açığa alındığını ve soruşturmalarının sürdüğünü belirterek, şöyle dedi: “Hepsi toplam 50 bine yakın öğretmen. Ama 41 bin norm fazlası öğretmeni etkin kullanacağız. 30 bin de Şubat’ta atananlar göreve başlayacak. Toplam 70 bin. 20 bin daha alıyoruz, onlar da Ekim’de atanacak. Sıkıntı olmadan bu dönemi atlatalım istiyoruz.”

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK GERİ GELDİ: Resmi Gazete’de yayımlanan KHK ile 2011 yılında kaldırılan sözleşmeli öğretmenlik uygulaması geri geldi. 15 bin öğretmenin KPSS ve sözlü sınav sonuçlarına göre atanırken, 5 bin dershane öğretmeni de KPSS şartsız sadece sözlü sınavla atanacak. Bu öğretmenlerin atamaları 10 Ekim’de yapılacak. Sözleşmeli atananlar 6 yıl ‘çakılı’ kalacak.

2 BİN 346 AKADEMİSYEN ÇIKARILDI: 1670 sayılı KHK ile 2 bin 346 akademisyen üniversitelerden atıldı. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında görevden alınan ve tutuklanan rektörler de bulunuyor.

ÜCRETSİZ KURSLARDA DERS SAYISI ARTTI: MEB’in hem TEOG hem de üniversite sınavlarına girecekler için açtığı ücretsiz kurslarda ara sınıflardaki öğrencilerin tercih edebileceği ders sayısı ise 3’ten 5’e çıkarıldı. Ortaokulların 5, 6 ve 7’nci sınıflarındaki öğrenciler ile lisenin 9, 10 ve 11’inci sınıflarındaki öğrenciler en fazla 5 farklı dersten haftalık toplam 12 saate kadar ders alabilecek. 8’inci sınıftaki öğrenciler ise en fazla 6 farklı dersten haftalık 18 saate kadar kursa katılabilecek. Üniversite sınavlarına hazırlanan 12’inci sınıf öğrencileri ile mezunlar ise en fazla 6 farklı dersten haftalık 24 saate kadar kurs alabilecek.

ÖZEL ÖĞRETİM KURSLARINA SINIRLAMA GELDİ: Özel öğretim kurslarında ise MEB, 18 Eylül 2015’te yayımladığı genelgede en fazla 3 bilim grubunda kurs açılmasına izin vermişti. Danıştay’ın bu maddeyi iptal etti ve MEB ders sayısını 5’e çıkardı. 5 Ağustos’ta yönetmelik değişikliğiyle bilim grubu sayısı 1’e düşürüldü. Kurslar, 8 bilim grubundan sadece birini seçebilecek. Mevcut kurslar bakanlıkça onaylanmış bilim gruplarıyla 1 Temmuz 2018’e kadar açık olabilecek. Bu tarihe kadar dönüşmeyen kurslar kapatılacak.

PERVİN KAPLAN/ GAZETE HABERTÜRK