Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Lost’un yapımcısı Ra’uf Glasgow, temmuzda Türkiye’de Anzak ve Mehmetçik adlı bir film çekmeye hazırlanıyor. İstanbul’un tünellerinde geçen bir diziye de sıcak bakıyor...

        Aysun ÖZ KAŞİ - HT PAZAR

        Lost’un yapımcısı Ra’uf Glasgow, temmuzda Türkiye’de Anzak ve Mehmetçik adlı bir film çekmeye hazırlanıyor. İstanbul’un tünellerinde geçen bir diziye de sıcak bakıyor...

        Geçen hafta ünlü dizi Lost’un yapımcısı Ra’uf Glasgow İstanbul’daydı. Ünlü yapımcıyı buraya getiren Anzak ve Mehmetçik (Anzac & Johnny the Turk) adlı Avustralya yapımı filminin tanıtımı. Reynolds Entertainment şirketiyle Türkiye’de çekmeyi planladıkları bu filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Eriş Akman üstleniyor. Başrolleri Crocodile Dundee filmlerinden tanınan Paul Hogan ile Liam Adams (JJ Feild) paylaşacak. Ünlü oyuncu Russel Crowe’a da filmde misafir oyunculuk için teklif götürülmüş. Türkiye’den de Tuncel Kurtiz’in oynaması yönünde görüşmeler sürüyor. Temmuz ayında motor demesi beklenen filmle ilgili Glasgow’a, Türkiye’ye olan ilginin sebebini ve elbette Lost’un izleyiciyi doyuramayan sonunu sorduk. Ağzından İstanbul’un altındaki tünellerde Lost gibi bir dizi çekmek istediğini de aldık. 

        Niye Türkiye’desiniz?

        Türkiye, çocukluğumdan beri gelmek isteyip de gelemediğim bir yerdi. Film yaparken ilginç bir hikâye ve karakterlerle başlamak ve insanların duygularına hitap etmek istersiniz. Bunu nasıl bir arka planda, nasıl bir zenginlik içinde yaptığınız önemli. Türkiye gibi tarihi zengin, doğası güzel, enerjik insanların yaşadığı bir yerde film çekmek çok mantıklı. 

        Ülke harika olsa da film çekecek adam yoksa, çok pahalıya gelir. Türk film endüstrisi son dönemde çok geliştiği için, birlikte film çekebileceğiniz, yaptığı işi bilen insanlar var artık. 

        Türkiye’de film çekmeye karar vermenizde Oscar alan Argo’nun ya da Skyfall’un etkisi var mı?

        Tam olarak bu filmlerden etkilenip geldiğimizi söyleyemem. Argo’nun burada çekildiğini sonradan öğrendim. Geçmişte İran’da geçen bir filmi Türkiye’de çekiyorsanız bu Türkiye’nin zenginliğini gösterir. 

        Argo İstanbul’da çekildi Oscar aldı, Skyfall gişede iyiydi. O da müzikte Oscar aldı. İstanbul, Hollywood’a totem olur mu?

        İstanbul Hollywood’a totem olabilir, önümüzdeki sene de Türkiye’de çekilen kazanırsa olur! 

        Truva filmi Çanakkale’de değil Malta’da çekilince üzülmüştük. Neyimiz eksikti o zaman?

        Truva filminin neden burada çekilmediğini söyleyemiyorum ama yapımcılık kararlarının bir sürü boyutu vardır. Malta daha iyi bir vergi avantajı sağlamıştır, Türkiye sağlamamıştır. Ben yaptığım işin otantik olmasını, gerçek olmasını isterim. Tarih hissedilmeli. İstanbul’da bir film çekip şehirden hiç bahsetmeseniz bile bu şehir kendini hissettirir. O hissiyatı vermek isterim. 

        Truva kötü bir film miydi?

        Senaryosu da kötüydü. O filmi izlerken karakterler umurumda değildi. Ancak bizim filmde iki yaşlı adamın hikâyesi anlatılıyor. Bu tip insan hikâyeleri, Truva gibi destansı bir hikâyeden daha dokunaklı olabilir. Amerikalılara cahil derler ama buraya gelirken herkes Truva ve Efes’ten bahsetti bana. Herkes Türkiye’yle ilgili bir şey söyledi. Buranın zengin tarihinin ünü oralara kadar gitmiş. Hollywood her zaman gerçekliğe önem vermez, paraya önem verir. Ama bizim için gerçeklik önemli.

        "LOST'UN GİTTİĞİ YÖN BENİ DE ŞAŞIRTTI"

        Gelelim Lost’a. İlk sezonlarda beklentiyi o ka - dar yük selt ti niz ki son se zon da aradığımızı bulamadık. Son se zon dan pişman mısınız?

        Lost’un sonunu beğenmediniz diye gelecekteki projeme de öyle bakmayın sakın! (Gülüyor...) Lost’un son sezonunda gittiği yön beni de şaşırttı. İlk sezonlarda inanılmaz bilgi vardı ama sonra pek çok soru cevapsız kaldı. Böyle bir dizide birtakım sorular cevapsız kalacaktı zaten, en azından karakterleri bağlamaya çalıştık. 

        Yine Lost gibi bir proje gelecek mi?

        Umarım olur. Lost öyle bir diziydi ki yapımcısı olmama rağmen ben bile fanıydım. Dünyanın dört bir yanındaki insanlara dokunabilmek müthişti. İlk sezonunda tatile Güney Amerika’ya gitmiştim. Lost’ta çalıştığımı öğrenince herkes diziyle ilgili soru sormaya başladı. Tatil boyunca kaçmak zorunda kaldım. Lost’un bu başarısının sebebi şu: Çok güzel karakterler vardı ve izleyiciler bu duygusal serüvene kapıldı. Ayrıca gizemli bir yerde geçiyordu, aynı gizemi İstanbul için de yapabiliriz. İyi senaryoyla başlarsın, karakterlerin iyi olur, gizemli bir ortamın olur, bakmışsın elinde Lost var. 

        İstanbul’da böyle bir dizi olabilir mi, onu mu söylemeye çalışıyorsunuz?

        Evet İstanbul’da Lost gibi bir dizi çekebiliriz. İstanbul’da geçen bir bilim kurgu çekeceğiz zaten. Bilim kurgu dendiğinde Batılı şehirleri düşünür herkes, ama İstanbul’da da çekilebilir. Hem modern bir yaşam hem de binlerce yıllık kültürün karman çorman birleşimi var. Böyle karmaşık bir yerde çektiğin zaman zaten avantajlısın. İstanbul kusursuz bir mekân. Lost’ta da ilginç bir ada vardı ve geçmişteki günahlarından kurtulmaya çalışan insanların hikâyesi anlatılıyordu. Bu, binlerce yıllık bir tema. Bunu İstanbul gibi mükemmel bir şehirde daha iyi çekersin. 

        İstanbul’un altında tüneller var. Buralarda geçebilir...

        İstanbul’un tünellerini bir belgeselde izlemiştim. Çok enteresandı. Roma, Paris, İstanbul gibi şehirlerin altı tünellerle dolu ve bunu orada yaşayanlar bile bilmiyordur. Sadece buralarda yaşayanlara bile bir şey yapsanız çok şaşırırlar. Dışarıda yaşayanlara göstermek de güzel olur.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa