Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Bilge Köyü katliamı davası sonuçlandı

        Yusuf ÇINAR/ÇORUM (AHT)

        Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyü'nde 7'si çocuk 44 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak Çorum'da görülen davanın sekizinci duruşmasında karar çıktı. Tutuklu sanıklardan 6'sına ağırlaştırılmış müebbet, evinde el bombası bulunan sanığa 15 yıl hapis cezası, yaşı küçük olan diğer sanığa ise 44 kez 15 yıl hapis cezası verildi.

        Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyü'nde 7'si çocuk 44 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak Çorum'da görülen davanın sekizinci duruşmasına

        Çorum Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan biri tutuklu 8 sanık ile Mardin'den gelen Bilge köyü muhtarı Abdurrahman Çelebi ile17 mağdur yakını ve avukatları katıldı. Duruşma öncesinde adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ''zorunlu kapalılık'' başlıklı 185/1. maddesi gereği kapalı yapılan duruşmaya sadece taraflar alındı. Önceki duruşmada eksik olan evrakın mahkeme heyetine sunulmasıyla başlayan duruşmada sanıklar savunmalarını yaptı. Savcı, mütalaasını tekrarladıktan sonra mahkeme heyeti, müzekkereyi hazırlamak için duruşmaya ara verdi.

        Bilge köyü Muhtarı Abdurrahman Çelebi ve 15 yakınıyla Mardin'den gelen Mardin Milli Piyango Lisesi 2'nci sınıf öğrencisi Masum Çelebi (17), saldırı günü okul harçlığı için amcasının oğlu ile şehir içi minibüsünde muavinlik yaptığını, saldırıda son anda kurtulanlardan biri olduğunu, babası Mehmet Salih ile annesi Yıldız'ın saldırıda öldüğünü belirtti. Yedi kardeşi ile yetim kaldığını belirten Çelebi, ''İsteğim suçluların hak ettikleri cezaları çekmeleri. Diğer taraftan hiçbir şey bizim için eskisi gibi olmayacak. Adalet yerini bulmazsa bu olay daha da büyür'' diye konuştu.

        Sanık avukatlarından Eşref Kaya, duruşma arasında yaptığı açıklamada ''Şıh Mehmet'' olarak bilinen M.Ç. ile oğlu M.Ş.Ç. ve kardeşi A.Ç'nin saldırıyı üstlendiğini belirtti. Aranın ardından duruşmaya devam edildi. Mahkeme Başkanı, tutuklu sanıklardan 6'sına ağırlaştırılmış müebbet, evinde el bombası bulunan sanığa da 15 yıl, yaşı küçük olan diğer sanığa ise 44 kez 15 yıl hapis cezası verildiğini açıkladı.

        Buna göre, Mehmet Şirin Çelebi (14) 44 kez 15 yıl hapis, Ahmet Çelebi'ye 15 yıl hapis, Mehmet Çelebi, Abdulhakim Çelebi, Mehmet Emin Çelebi, Mehmet Sait Çelebi, Ömer Çelebi, Süleyman Çelebi'ye 44 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Havaya ateş açtığı gerekçesiyle 6 ay hapis cezası verilen sanık Mustafa Çelebi'nin cezası ertelendi. Bilge Köyü katliamı nedeniyle yargılanan sanık Mehmet Ali Çelebi, Abdülkadir Çelebi, Ali Çelebi ve Ahmet Çelebi (15) beraat etti.

        Müebbet hüküm giyen sanıklar, "Yaşasın kötülük, Çorum'da adalet yok" diye bağırdı.

        TÜRK BAYRAĞI AÇILDI

        Mehmet Sait Çelebi duruşma salonunda adalete sığındıklarını belirterek Türk bayrağı açtı. Duruşmanın ardından da Çorum L Tipi Cezaevi'ne götürülmek üzere cezaevi aracına bindirilen sanıklar, "Yaşasın Kötülük", "Çorum'da adalet yok" ve "İmralı'ya, imralı'ya" gibi sloganlar attı.

        SAVCI 44'ER KEZ MÜEBBET İSTEMİŞTİ

        Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, şimdiye kadar 7 duruşma gerçekleştirildi. Daha önceki duruşmalarda tutuklu sanıklardan A.Ç., M.Ç. ve A.Ç. tahliye edilmiş, ayrıca Bilge köyünde keşif yapılmıştı. Son olarak 12 Nisan'da yapılan 7. duruşmada, savcı tarafından mahkeme heyetine mütalaa sunuldu. Sunulan mütalaada 13 sanıktan tutuksuz yargılanan M.A.Ç., A.Ç., A.Ç., A.Ç. ve M.Ç.'nin beraatı istenmişti. Tutuklu 7 sanık hakkında ise ayrı ayrı 44'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Ayrıca, 7 sanığın, 10 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan ayrı ayrı 240'ar yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. Evinde el bombası bulunan tutuklu sanık A.Ç.'nin 17 yıla kadar hapsi talep edildi.

        AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET, MAĞDURLARIN ACISINI HAFİFLETMEDİ

        Ailesinden 23 kişiyi kaybeden Mekiye Çelebi, verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını az bulduğunu ve zanlıların idam edilmelerini istediğini söyledi.

        Mekiye Çelebi (31), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4 mayıs 2009 tarihinde meydana gelen saldırıda ailesinden 23 kişiyi kaybettiğini ve yetim ve öksüz kalan 30 çocuğa baktığını belirtti.

        Bu çocuklara bakmakta zorlandığını ifade eden Mekiye Çelebi, ''Onların kadınları bile suçlu. 7 kişi bu katliamı yapamaz, esas katillerin bir kısmı dışarda isimlerini de sayabilirim. Verilen cezayı az buluyorum, idam edilmelerini istiyorum. Bu köyde herkes anasız babasız, biz olayın sebebini öğrenmek istiyoruz. Çocuklarımızın hakkını istiyoruz'' dedi.

        -''TEHDİT EDELİYORUZ''-

        Saldırıdan yaralı olarak kurtulan ve bir süre Mardin ve Diyarbakır'da tedavi gördüğünü anlatan Hediye Çelebi (19), ''Herşeyimi kaybettim. Keşke ölseydim bugünleri bu acıları görmeseydim'' diye konuştu.

        Verilen cezaya tepkili olduklarını vurgulayan Hediye Çelebi, şöyle dedi:

        ''Bıraksınlar gelip bizi öldürsünler. Ceza vermiş de ne olmuş? Onları idam etmeleri gerekiyordu. İdam edilmeli ki bundan sonra böyle bir şey yapılmasın. Halen 44 kişinin öldürüldüğü bu olayın nedeni bile değil. Namus meselesi ya da, kıskançlık değil. Tehdit ediliyoruz,. 'İfadenizi geri alın yoksa gelip hepinizi öldüreceğiz. Biz sizi öldürdük siz de gelin bizi öldürün' diyorlar. Ses kayıtları var elimizde. Bu saldırının asıl nedeni çıkmazsa hepimiz intihar edeceğiz. Verilen cezadan memnun değilim. 7 kişiyi zaten bırakmışlar. Artık ölümden korkmuyorum, ailemin yanına gitmek istiyorum. O geceyi yaşayan bilir ancak. Ben olaydan yaralı olarak kurtuldum. Amcamın kızının cesedi üzerime düşmüştü.''

        -''O SİTELERDEN ÇIKARILIP NORMAL EVLERE KONULSUNLAR''-

        Öldürülen gelin adayının ablası olan Rukiye Çelebi (29), olay tarihinde kız kardeşi Sevgi'nin nişanı için babası muhtar Cemil Çelebi'nin evinde toplandıklarını hatırlattı.

        Abdulkadir Çelebi'nin suçsuz olduğunu iddia ettiği için serbest bırakıldığını savunan Rukiye Çelebi, şunları söyledi:

        ''Ben olaydan 15 dakika önce kızımı eve götürdüm. Abdulkadir Çelebi'nin 6 kişilik evinin içinden 20'nin üzerinde kişinin sesi vardı. 15 dakika önce bu kadar insanın onun evinde ne işleri vardı? Olaydan sonra biz farkına vardık ki, orada katliam planları yapılıyordu. 44 kişiyi öldürenlere site verilir mi? Bir madalyaları kalmış, onu da biz verelim. Gidin evlerini görün nereden nereye? İnsanları teşvik ediyorlar, 'gidin öldürün' diyorlar. Onlara çiftlik evi versinler, neden lüks sitelere yerleştiriliyorlar? O sitelerden çıkarılıp normal evlere konulsunlar bizim gibi. Mağdur olanlar biz isek eğer eşitlik istiyoruz. Gerekirse Ankara'ya bile giderim, Müslüman kimliğimden bile vazgeçerim ama bu davadan vazgeçmem. Mağdur olan biziz bu evlerin badanasını bile biz yaptık.''

        Köydeki bazı genç kız ve çocukların köy girişinde bulunan yakınlarının mezarına çiçek bıraktığını ve dua ettiği görüldü.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa