Dikta rejiminde 'Yol'u seyretmek!
"32 yıl önce Yılmaz Güney'in "Yol" filmini izlemek, 12 Eylül'e küfretmek kadar tehlikeliydi..."
ABONE OLMuhsin KIZILKAYA / HT PAZAR
Nuri Bilge Ceylan, Yılmaz Güney’den 32 yıl sonra Cannes Film Festivali’nden “Altın Palmiye” ödülü kazanınca, bir anda basın sanki “Yol”un başına hiçbir şey gelmemiş gibi, filmden ve Şerif Gören’le birlikte yaratıcısı Yılmaz Güney’den bahsetmeye başladı. Oysa “Yol”, 1999 yılına kadar bu memlekette yasaklı bir filmdi. Madem ona dair herkesin bir hikâyesi var, daha önce bir yerlerde anlattığım kendi hikâyemi burada tekrarlamak farz oldu bana da...
Belleğim beni yanıltmıyorsa, 1984 kışı olmalı. İstanbul o zamanlar daha gri, havası daha kasvetliydi. Şehrin iman tahtasına bir kâbus gibi çöken sisle karışık kirli bir havanın hüküm sürdüğü bir akşamüstü, inşa etmeye başladığımız öğrenci derneklerinin kuruluş çalışmalarının nirengi noktasındaki arkadaşım Zeki geldi; fısıldar gibi, “Akşama hazır ol, çok önemli bir işimiz var” dedi ve gitti. Zeki’nin bu tür sır vermez konuşmalarına alışkındım, yine bir “eylem” vardı demek; merakla akşamı bekledim.