Dünya Sağlık Örgütü’nün Sinovac aşısı hakkındaki son kapsamlı raporunun ayrıntıları
Türkiye'nin de içinde olduğu ülkelerin Sinovac aşısıyla ilgili yayınladığı veriler son günlerde doktorların klinik pratiğiyle çelişen sonuçlar veriyor. Uzmanlar özellikle son iki ayda aşısın koruyuculuk, hastaneye yatış ve yoğun bakım yüzdelerinin neden değişiklik gösterdiğini sorguluyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) geçtiğimiz günlerde yayınladığı Sinovac aşısı hakkındaki son kapsamlı raporu değişime dair nedenler ortaya koysa da, kafalarda "Kime ve neye güveneceğiz sorusu dolaşmaya devam ediyor. Türkiye'ye mi, Brezilya'ya mı, Çin'e mi, Dünya Sağlık Örgütü'ne mi, Yoksa hekimlerin günlük klinik pratiğine mi güveneceğiz? Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi
ABONE OLAşı, insan yaşamını kurtaran en başarılı, en etkili ve düşük maliyetli sağlık müdahalelerinin başında geliyor. İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere yol açan pek çok hastalığın aşılama sayesinde bittiği tartışılmaz bir gerçek. Dünyada milyonlarca insanın ölümden ve hastalıktan aşılama ile kurtulduğunu hepimiz biliyoruz. Çiçek hastalığı, çocuk felci ve yeni doğan tetanozu bu konuda en çarpıcı örnekler arasında yer alıyor.
Prof. Dr. Vefik Arıca
Peki ya Covid-19’a karşı geliştirilen aşılar? Özellikle ülkemizde büyük bölümü Çin kökenli Sinovac aşısı olan milyonlarca insan? Onlar kendilerini çok mu güvende hissediyor yoksa Sinovac ile ilgili son 2 ayda değişen veriler kafaları mı karıştırıyor? Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vefik Arıca “Türkiye’de şu an için 24 milyon civarında aşı dozu yapılmış olup ikinci dozu tamamlanan kişi sayısı 10 milyona ulaşmıştır. Doz sayısı olarak Türkiye’nin dünyada 7. sırada yer alması büyük bir başarı örneğidir. Şu an ülkemizde Alman Biontech ve Çin Sinovac aşı seçeneklerine, yakın zamanda Rus Sputnic V aşısının eklenmesini bekliyoruz. Türkiye’de uygulanan aşıların büyük çoğunluğu Çin Sinovac aşısı olduğu için bu aşıyla ilgili son güncel verileri kullanarak kafa karışıklıklarını değerlendirmeliyiz” diyerek devam ediyor: