Rıdvan Dilmen'den Mesut Özil yorumu

"Bu durum genel sosyolojik bir problem. Lukaku Belçika Milli Takımı ile Dünya Kupası'nda oynadı. Başarılı olduğunuz zaman Belçikalı, olmadığı zaman Kongo'lu 'göçmen' durumu oluyor.

Afrika kökenli futbolculara da bunlar yapılıyor. Bizde ırkçılık hiç olmadı. Mehmet Aurelio denen bir oyuncu vardı. Fatih hoca takıma almıştı. Her maç dolu dolu oynamadı ama Türk insanı onu 'Mehmet' olarak gördü, Aurelio olarak görmedi. Almanya, Fransa, Belçika gibi ülkelerde bu oldu.

Biz güçlü bir ülkeyiz. Sadece sporda değil, genel anlamda bu gücü gösterebilecek durumdayız. Almanya'daki yeni jenerasyonda her yaş grubunda oyuncularımız var. Mesut Alman Milli Takımı'nı seçtiğinde Türkiye'den hiçbir reaksiyon görmedi.

Sinan Erdem’de bir organizasyon hatırlıyorum. Roberto Mancini, Slaven Bilic gibi isimler vardı. Yerlisi, yabancısı herkes vardı. Mesut Özil’in açıklamaları da ortada. Ülkesinin lideri gelmiş o da yanına gitmiş.

Futbolu da çok sevdikleri için futboldan sohbet ediyorlar. Ayrıca spordan gelme dostlukları var. Mesut ile Sayın Cumhurbaşkanımız siyaset konuşmuş değil. Mesela; Gomis’in de 15 Temmuz paylaşımları gün gibi ortada. Gomis bizden biri gibi.

Cumhurbaşkanımız futbolu seven bir insan. İspanya'ya gitmişti, Emre Belözoğlu ile Arda Turan, Madrid'de oynuyordu. Sonuçta Mesut, ülkesi için buraya ziyarete gelmiş. Oturup sohbet ediyorlar.

Bugün stada giden bir futbolcu diyelim ki Hristiyan… İbadetini orada yapabilir. Müslümana da niye Müslüman mı oldun diyeceksin? Bizde ırkçılık falan yok. Olamaz da. Herhangi bir Müslüman kardeşimiz namazını kılabilir, Hristiyan bir sporcu da ibadetini yapabilir. Bu konuyu daha fazla kaşımamak lazım. Bugün Mesut var, daha sonra İlkay var. İlkay ile telefon görüşmesi yaptım.

'Ben kendi fikrimi söyledim. Sen dış etkenlerden etkilenme, işini yap, etkilenme' dedim. Sayın Cumhurbaşkanımız ile de konuşma şansım oldu.

Mesut, daha fazla kendisini Türkiye ile ilişkilendirdi ve daha fazla bizden hissetmeye başladı kendini. Mesut dün Singapur'a gitti takımının kampı için. Mesut 2010'dan sonra kendini daha çok bizden hissetmeye başladı. Yazı Çeşme'de geçiriyor, annesi için Zonguldak'a geliyor.

Kanımızdan, canımızdan biri. Şimdi İlkay’ı koruma zamanı. Almanya Futbol Federasyonu’nun tek kelime etmemesi gerek. Bunu bir siyasi platforma sokmamak gerekiyor.

Almanya’ya git. İki tane park edilmeyecek yer varsa, “Aaa bunlar Türklerdir” deniliyor. Almanya’da bir tek futbolcu çıkmıyor. Doktor da çıkıyor, akademisyen de. Bazen bu konuda komplekslerde giriyoruz. Bundan sonra olacaklar önemli. Omurgalı bir duruş ortaya koyan bir kardeşimiz var. Ben de Mesut olsaydım o dönem Almanya’yı tercih ederdim. Çünkü kariyerini düşünmüştü.

Höeness ne diyor onu da okuyalım. Hemen atlamış sazan gibi... Sadece oyunculuğundan değil onların bu jenerasyonu belki bizim örnek gösterdiğimiz jenerasyondur. Bunlar kötü örneklerdir, teşekkür edeceğine bunu söylüyor.

Teşekkür etmezseniz o zaman şöyle yapalım. Dünya Kupası'ndan önce Cumhurbaşkanımız ya da Başbakanımızla görüşmüştür ver o zaman kupasını. Yani bunu başarılarına göre çocuklarımızı ve ailelerini zor durumda bırakmamak lazım.

Ama bizim yangına körükle gitmeyerek İlkay'a tam destek olmamız lazım. Aman ha 'İlkay sen de hemen falan filan' böyle saçma sapan yani argo mantıksız şeyler söylememek lazım.

Mesut Özil'e sahip çıkarak ki bence sahip çıkması gereken Merkel ve Alman halkıdır. Ben Alman halkının tamamının Höeness gibi düşündüğünü düşünmüyorum. Aklı başında insanlar vardır.

Almanya ve Hollanda'dan gelen sıcak gelişmeler varken sporcu üzerinden de ülkeler arası kaosa dönüştürmemek gerekiyor. Bizim de demeçlerimize dikkat etmesi gerekiyor. Höeness'in bu davranışları değil de Mesut ve İlkay forması giyen bakanları örnek almamız gerekiyor. Jürgen Klopp da Löw’ün yapamadığını yaptı.

Löw benim de arkadaşım ama buna mecbur kaldı. İlkay oyuna girerken yuhalanmıştı. Mesut da demiş ki: Ben girsem ben de ıslıklanacaktım.

İlkay pırıl pırıl kardeşimiz. Ben ona 'Fevri davranma, işine devam et. Sen Türklüğünü yaşa.' dedim. Kongo'nun tepkisiyle Türkiye'nin tepkisi bir olmaz, bunlara dikkat edilmesi lazım.

Almanya’da İlkay oyuna girerken yuhalanmıştı. Bizde ırkçılık yok ama mesela bir Volkan Demirel’e empati yapalım. Milli takım forması giyerken yuhalanmıştı. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. İlkay’ın konumu çok önemli bir hal geldi. O da tedirgin. İki arada bir derede kaldı. Ona, fevri davranmadan işine devam etmesini söyledim.

Bazı şeyleri tek taraflı düşünmemek lazım. Bundan sonra Alman Milli Takımı’nda oynayacak oyuncuları korumak lazım. Futbolcular özgür olmalı, hangi takımı seçmek istiyorsa seçmeli.

Yangına körükle gitmeyip İlkay Gündoğan'a da sukunet içerisinde destek vermemiz gerekiyor. Alman halkında aklı başında insanlar var. Bizim Hoeness'in açıklamalarını değil de, İlkay ve Mesut forması giyen bakanları baz almamız lazım."