YGS'deki uzun Türkçe soruları tartışma yarattı
Sorular mı zordu, gençler okuma alışkanlığını mı yitirdi?
GEÇEN pazar günü YGS’ye giren 1 milyon 837 bin kişi zorlu bir 160 dakika yaşadı. Uzmanlara göre bu yılki sınavda uzun ve yorucu Türkçe soruları hayli yorup zaman aldığı için, öğrenciler diğer sorularda da zorlandı. “Bu sınavın en zor soruları Türkçe’dendi” diyen uzman ve adaylar haklı mı? Klasik test formatına alışmış olan gençler, okuma alışkanlıkları olmadığı için mi uzun metin sorularında zorlandı? Okuma alışkanlığını kaybettikleri konusunda herkesin hemfikir olduğu genç nesle bu yetiyi kim kaybettirdi? Nasıl kazanılabilir? Uzmanlara sorduk, farklı görüşler şöyle...
‘Kitap okuma alışkanlığı YGS’de mi kazandırılır?’
Habertürk Gazetesi Eğitim Yazarı Pervin KAPLAN:
TÜRKİYE’ye çok yansımıyor ama birçok ülkede gençlerin yeterli kitap okuyup okumadığı, teknolojinin dili bozduğu ve gençleri çok az kelimeyle konuşmaya mahkûm ettiği tartışmaları yapılıyor. Bu sorunlar Türkiye’de de var. Teknolojideki gelişmeler, gençlerin cep telefonu ve sosyal medyayı yaygın kullanması onların okuma alışkanlıkları kazanmalarını olumsuz etkilerken, asıl sorun eğitim sisteminden kaynaklanıyor. İlköğretim birinci sınıftan itibaren açık uçlu soruyla karşılaşmayan, test şeklinde yapılan sınavlara giren, kitap okuma ya da araştırma yerine “test çözme teknikleri” geliştiren, kompozisyon dersi nedir bilmeyen bir gençlik var ve onlar uzun yazılar okumaya da alışkın değiller. Anlaşılan ÖSYM, gençlere okuma alışkanlığını bazısı 144 kelimeye çıkan ve 3.5 dakikada çözülebilecek sorularla kazandırmaya çalışıyor. Geçen yıl da Türkçe paragraf soruları uzundu, bu yıl uzunlukları daha da artmış. Siz kitap okuma alışkanlığı veremediğiniz gençlere bunu “hayatlarının sınavı” olan YGS’de mi vereceksiniz?
‘Teste alışıklar, okuma alışkanlıkları yok‘
ODTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Yaşar ÖZDEN
GENÇLER teste dayalı yetiştirilince pek fazla okuma alışkanlıkları olmuyor. Bu yüzden uzun metinlerde sıkıntı yaşıyorlar. Biz bunu üniversite içinde de tartışıyoruz, sadece Türkçe sorularda değil fizikte, matematikte, kimyada da aynı sıkıntı var. Bu, sistemin onları bu şekilde hazırlamış olmasından kaynaklanıyor. Siz sürekli 5 şıkka dayalı, kısa kısa test formatlı sorular arasında seçim yaptırırsanız sonuç böyle olur. Biz okulda asla test yapmıyoruz, üst düzey analitik bilişsel becerilere bakarız sınavlarda. Ve çocukların uzun zamandır özellikle fizik alanında sınavlarda çok başarısız oldukları, zorlandıklarını görüyoruz. Bunun nedeni bugüne kadar geldikleri eğitim sistemi, bizim gözlemimiz bu yönde. Bu çocuklar 1., 2. sınıfta temel sosyal bilimlerde, fen bilimlerinde sorun yaşıyorlar. Nedeni büyük ihtimalle sınav sistemi.
‘Sınav zor değildi, çocuklar kitap okumuyor’
Marmara Üni. Atatürk Eğitim Fak. Türkçe Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Latif BEYRELİ:
SINAV formatında geçen senelere göre öyle çok bariz bir fark ve zorluk olduğunu düşünmüyorum. Çocuklar hakikaten kitap okumaya karşı ciddi mesafeli oldular; buna biraz sistem zorladı, aileler yeteri kadar bu konuya eğilmedi, öğrenciler yönlendirilemedi. Tamamen teste dönük, 5 seçenekli formata alışık oldukları için kitap okuma alışkanlıkları zayıfladı ve bunun çok büyük etkisi oldu diye düşünüyorum. Yoksa geçmiş yıllara göre bariz zorluk var demek haksızlık olur. Burada temel faktör, çocukların kitap okumadan uzaklaşmış olmaları.
‘Metinler uzun ama sorular kolaydı zor diyenler öylesine girenler‘
Final Dergisi Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Celil VARDAR:
“TÜRKÇE soruları zor” meselesinde, çocuklarımızın kitap okuma alışkanlıklarının olmaması, metnin neresinde neyi arayacakları konusunda antrenman yapmamış olmaları belirleyici. Ama son birkaç yıldır özellikle Türkçe testlerinde anlamaya dayalı soruların ağırlık kazanmasıyla metinlerin dozajı arttı. Kabaca baktığınız zaman sorular çok uzunmuş gibi gözüküyor ama okuduğunuz zaman çok kolaylıkla cevap bulunacak sorular hepsi. Çocuklardaki önyargının nedeni de uzunlukları, uzun olunca zor diye düşünüyorlar. Değişik düzeyde çocuklara çözdürdük bu soruları, ilk bakışta “Oo” diyen çocuklar daha sonra “Çok kolaymış” dediler. Bu sınava 1 milyon 860 bin başvuru oldu, 1 milyon 800 bin kişi girdi. Büyük olasılıkla 50 bin civarında aday da öylesine girdi ve ne yazık ki tepkisini sosyal medyada orada burada en fazla da onlar dile getirdi. Yani bu konuda kamuoyunu kimlerin oluşturduğu da önemli. Okuma becerilerini geliştirmiş olan, anafikir nerede olur, konu nasıl anlaşılır gibi teknik bilgiye sahip olan öğrenci için bu sınav soruları problem değildi.