Paksoy kardeşlerin yargılandığı davada dilekçe savaşı!
Boston Üniversitesi mezunu 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun ölümü ile ilgili davada dilekçe savaşı yaşanıyor. Sanık Can Paksoy'un duruşma savcısı hakkında yaptığı şikayetin ardından bu kez Erköseoğlu'nun babası Ergun Erköseoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe verdi. Baba Erköseoğlu, Can Paksoy'un "iftira ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından yargılanmasını istedi
İstanbul Beyoğlu'nda 2010 yılında 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun apartman boşluğuna düşerek yaşamını kaybettiği olaya ilişkin davada dilekçe savaşı yaşanıyor.
TÜRK HUKUKUNDA GÖRÜLMEMİŞ BİR USUL VE ŞİKAYET
Habertürk muhabiri Serdar Kulaksız’ın haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na Ergun Erköseoğlu’nun avukatı Bahar Topsakal tarafından verilen şikayet dilekçesinde, şüpheli Can Paksoy tarafından duruşma savcısı Barış Kurt’un görevini yerine getirmiş olmasının suç unsuru gibi gösterilerek daha önce Türk Hukukunda görülmemiş bir usul ve şikayet yapıldığı belirtildi.
BİRÇOK YERE ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERİLMİŞ
Bir hakim veya savcının görevinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, araştırma görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu’na ait olduğu belirtilen dilekçede, şüpheli Can Paksoy tarafından verilen haksız ve hukuka aykırı şikayet dilekçesinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’a, Adalet Bakanı’na ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne de sunulduğu ifade edildi.
AMAÇ MAHKEMEYİ BASKI ALTINA ALMAK
Şüpheli Can Paksoy tarafından verilen dilekçenin iyi niyetten yoksun olduğunun her hali ile açık olduğunu belirtilen şikayet dilekçesinde, “Böyle bir girişimin altında yatan temel saik hiç şüphesizdir ki İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyelerini baskı altına alarak lehinde karar verilmesini sağlamaktır” denildi.
ADİL YARGILAMAYI ENGELLEMEK İSTİYOR
Dilekçede, şüpheli Can Paksoy’un duruşma savcısı Barış Kurt hakkında verdiği şikayet dilekçesiyle adeta İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyelerine gözdağı vermekte ve mahkemeyi hukuki ve psikolojik bir baskı altına alarak adil bir yargılamanın yapılmasını engellemekte olduğu ifade edildi. Şüpheli Can paksoy hakkında, “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan iddianame düzenlenerek cezalandırılması istendi.
TEŞEKKÜR ETMEK NASIL SUÇ OLARAK GÖSTERİLİR
Şüpheli Can Paksoy hakkında verilen dilekçede, müvekkilleri Ergun Erköseoğlu’nun son duruşmada verilen mütalaanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’a teşekkür etmesinin nasıl suç unsuru olarak gösterildiğini, adil yargılamayı nasıl etkilediğinin anlaşılamadığı ifade edildi.
İFTİRA SUÇLAMASI
Dilekçede, şüpheli Can Paksoy’un verdiği dilekçe ile müvekkili Ergun Erköseoğlu’nun işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için hukuka aykırı olarak bir fiil isnat ederek iftira suçunu işlediği öne sürülerek hakkında dava açılması istendi.