Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Migren tedavisi için erken yaşta teşhis hayat kurtarıyor

        10 yaşındaki Kayra Matara, 8 yıl önce 2 yaşındayken ağlama krizlerine giriyor ve başını gösteriyordu. Bunun üzerine kafasında bir problem olduğundan şüphelenen anne-babası minik Kayra'yı doktora götürdü.

        DHA'nın haberine göre uzun yıllar teşhis koyulamayan Kayra, sokakta oyun oynayamıyor, okula gidemiyor, arkadaşlarıyla sosyalleşemiyordu. Baş ağrısı yaşadığı anlaşılan küçük çocuğun şikayetleri 8 yıl boyunca şiddetlenerek devam etti. Kendisine migren teşhisi koyulan Kayra, bir süre sonra ağrı kesici ilaçlar kullanmaya da başladı ancak ağrılarında bir iyileşme olmadı.

        Daha sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı'na annesi Gamze Matara ile başvuran Kayra Matara uygulanan doğru tedavi ile ağrılarından kurtuldu.

        YILLARCA TEŞHİS EDİLEMEDİ

        İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Derya Uludüz, migrenin 16 yaşından daha erken teşhis edildiğinde, doğru tedavi ile migrenin ortadan kaldırılabileceğini belirtti.

        Gamze Matara, oğlunun uzun yıllar yaşadığı sorunu şöyle anlattı: "Bir sürü doktora götürdük baş ağrısının nedenini bulabilmek için ancak bir türlü teşhis koyulamıyordu ve şikayetleri daha çok artıyordu. Toplum içine girdiğinde, doğum günü kutlamalarında, arkadaşlarıyla oyun oynadığı zaman arkadaşlarıyla şikayetleri daha çok artıyordu. Devamlı bir köşede ağlarken buluyordum ve her defasında biz Kayra'yı geri çekmek zorunda kalıyorduk. Okula bırakıyorduk, öğretmeni 'Oğlunuzun başı ağrıyor' diye arıyordu ve okuldan almak zorunda kalıyorduk. Bir çözüm bulamıyorduk ne yapacağımıza dair."

        REKLAM

        Baş ağrısından kurtulmak için geniz eti ameliyatı da olan küçük çocuğa son olarak migren teşhisi koyulduğunu söyleyen anne Gamze Matara, oğlunun çok yüksek alerjisi olduğunun ortaya çıktığını, kolesterolünün yüksek olduğunu ve endokrin tedavisi gördüğünü belirtti. Anne Matara, geçtiğimiz haziran ayında başlayan çok kapsamlı bir tedavi ile alerjiyi kontrol altına aldıklarını ve kolesterolü de düşürdüklerini açıkladı ve o günden sonra oğlunun hiç baş ağrısı yaşamadığını söyledi.

        “ÇOCUKLARDA BAŞ AĞRISI ERİŞKİNLERDEN DAHA KOLAY TEDAVİ EDİLEBİLİYOR”

        Prof. Dr. Derya Uludüz her 10 çocuktan 4'ünün baş ağrısı yaşadığını, kız ve erkek çocuklarda eşit oranda görüldüğünü ancak ergenlik çağı ile birlikte kızlarda baş ağrısı oranının yükseldiğini belirtti ve şunları söyledi: "Çocuklarda baş ağrısını önemsemek gerekiyor. Önemsemediğiniz zaman çocuk onu yaşam şekli haline getiriyor. Oysa uykusunu, beslenmesini, bilgisayar oyununu düzelttiğiniz zaman her şeyi toparlayabilir bu çocuklar. Çok basit, ufak müdahalelerle çok hızlı geri dönüş alabiliyorsunuz. Çocuklarda baş ağrısı erişkinlerden daha kolay tedavi edilebiliyor."

        “16 YAŞINA KADAR MİGREN DOĞRU TEDAVİ EDİLİRSE TAMAMEN ORTADAN KALKABİLİYOR”

        Migrenin genetik bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Derya Uludüz, 16 yaşına kadar migrenin doğru bir şekilde tedavi edilirse tamamen ortadan kalkabildiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: "Mavi ekran yani telefon, tablet, bilgisayar kullanımı gibi alışkanlıklar migreni çok fazla tetikleyen etkenler. Migren genetik bir hastalıktır ancak 16 yaşına kadar doğru tedavi yapılırsa bu genetiği kırmak ve migrenden tamamen kurtulmak mümkün. İstatistiklere göre yaklaşık 10 çocuktan 4'ünün başı ağrıyor. Bu ağrıları önemsemek gerekiyor çünkü önemsemediğiniz zaman çocuk onu yaşam şekli haline getiriyor. Oysa uykusunu, beslenmesini düzenlediğimizde, bilgisayar oyununu azalttığında baş ağrısı önemli ölçüde azalabilir. Çok basit müdahaleler ile çok hızlı geri dönüş alabiliyorsunuz. Çocuklarda baş ağrısı erişkinlerden daha kolay tedavi edilebiliyor."

        Toplumda migrenin görülme sıklığının yüzde 16 olduğunu belirten Prof. Dr. Uludüz, 4 kadından 1'inin migren, 12 erkekten de 1'inin migren olduğunu açıkladı ve kadınlarda çok daha yüksek oranda görüldüğünü bunun da hormonal değişikliklerin neden olduğu bir farklılık olduğunu söyledi.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa