Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Merkel’in yerine Derviş!

        Friedrich Merz, Alman siyasetinin efsanelerinden biri. Özellikle de bira bardağı altlığına yazdığı üç aşamalı vergi reformu formülüyle efsaneleşmiş bir muhafazakar politikacı. Hıristiyan Demokrat Parti CDU’nun çekirdeğinden yetişen, daha sonra Bundestag’da grup başkanlığını yürüten, ancak partiye doğudan gelen kadının taca çıkardığı 62 yaşındaki Merz, şimdi yeniden sahnede. Hem de o doğulu kadının, Angela Merkel’in müstakbel halefi olarak sahnede...

        Friedrich Merz, yıllar sonra siyaset sahnesine dönmek üzere harekete geçti.

        İki Almanya’nın birleşmesinden sonra Merkel, dönemin lideri Helmut Kohl’ün elinden tuttuğu “kızı” olarak CDU’da yükseliyor; hatta Kohl’ün biyolojik babası olduğu şeklinde komplo teorileri üretiliyor, 2000 yılında parti liderliği, 2005’te şansölye koltuğu derken bugün artık Merkel devrini tamamlamış bulunuyor. Bavyera’nın ardından Hessen eyalet seçimlerinde de CDU’nun kan kaybına uğraması üzerine 7-8 Aralık’taki parti kurultayında liderliğe aday olmayacağını açıklayan Merkel, en geç 2021 seçimine kadar görevde. Ancak Amerikan usulüyle bir nevi “topal ördek” olarak…

        1996... Helmut Kohl ve "manevi kızı" Angela Merkel.

        Büyük koalisyon ortağı SPD’nin de ağır oy kaybına uğradığı ortamda Merkel’in aday olmayacağı zaten tahmin ediliyordu. Parti kulislerinde aday isimleri şekillenmeye başlamıştı. Merkel’in yakın çevresinden parti Genel Sekreteri Annegret Kramp-Karrenbauer ve Kuzey Ren Vestfalya Başbakanı Armin Laschet ile muhafazakar delegeler arasında sıkı desteği bulunan Sağlık Bakanı Jens Spahn bu isimler arasındaydı.

        Ancak Merkel’in “Aday değilim” dediği gün sürpriz aday olarak ortaya çıkan Friedrich Merz, seçim kayıplarıyla yılgınlaşan partiyi bir anda elektriklendirdi. Hem muhafazakâr kanada enerji getirdiği için iyi anlamda, hem de giderek sola kayan Merkel kanadı açısından kötümserlik anlamında. Merkel, göçmen politikası nedeniyle muhafazakar kanat tarafından eleştiriliyor. Merz ise AfD ile giderek yükselen sağ popülizme sekte vurabilecek damardan bir muhafazakar olduğu için destek buluyor.

        REKLAM

        İNTİKAM SAATİ Mİ?

        Merkel ile Merz’in rekabet hikayesinin kırılma noktası 2002 genel seçimleri. CDU’nun kaybettiği o seçimin gecesinde parti lideri Merkel, Meclis grup başkanı olarak artık görevinin sona erdiğini Merz’e resmen bildirmiş ve Bundestag başkanlığını önermişti. Merz “Ben siyaset yapmak için buradayım, duyuru yapmak için değil” diyerek teklifi sert bir dille geri çevirmiş ve Merkel onun yerine grup başkanlığını üstlenmişti. Sahayı terkeden Merz, daha sonra verdiği bir röportajda “İstesem savaş çıkarır ve kazanırdım da ama partide hizipleşme istemedim” demişti.

        Sonraki seçimlerde milletvekili adayı da olmayan Merz hayatını avukat olarak sürdürmüş, dünyanın en büyük yatırım danışmanlığı şirketlerinden BlackRock ve HSBC’nin tepe yönetimlerinde görev almıştı. Siyaseti bırakan Merz, yine de partisinin eski Federal Almanya geleneğinden gelen damarıyla bağlarını koparmamış, özellikle İngiltere ve ABD ile ilişkilerde köprü görevleri üstlenmişti. Şimdi ise ekonomi sahasındaki işlerini terketmek pahasına CDU liderliğine aday olması, Merkel’e karşı bir intikam hamlesi olarak değerlendiriliyor Alman basınında.

        Merz, finans dünyasında önemli mevkilerde bulunan bir hukukçu.

        Merz’in partinin geleneksel cephesiyle bağlarını koruduğu, Meclis Başkanı Wolfgang Schaeuble’nin çok özel 75’inci doğumgünü davetine katılmasıyla da belli olmuştu. Partinin güçlü figürü Schaeuble şimdi liderlik koltuğu açısından da kilit adam konumunda. Çünkü Merz’in yanı sıra, genç kuşak adaylardan 38 yaşındaki Sağlık Bakanı Spahn ile de yakın ilişkisi var.

        .png
        .png

        Spiegel'de yayınlanan Civey anketinde Friedrich Merz açık ara önde.

        Ancak Der Spiegel’in adaylığın açıklandığı gün yaptığı online ankete bakılırsa, Merz ile Spahn’a verilen destek arasında dağlar kadar fark da var. Merz yüzde 34 puanla ilk sırada, CDU Genel Sekreteri Karrenbauer yüzde 19’la arkasında, Spahn’ın puanı ise yüzde 6.2. Bir süredir Merkel’in muhtemel halefleri olarak görülen CDU Genel Başkan Yardımcısı Julia Klöckner ve Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in ise hayli gerilerde kaldığı görülüyor.

        “ADIM MERZ, FRIEDRICH MERZ”

        Bir dönem partinin ekonomi ve maliye uzmanı olarak sivrilen, bira bardağı altlığına yazdığı vergi refomu formülüyle de ünlenip efsaneleşen Merz acaba 2018’in konjonktürüne uygun bir isim mi? Çünkü Merkel yönetiminde CDU giderek modernleşti, hatta aile ve sosyal politikalar alanında giderek sola kaydı; Merz ise üç çocuklu aile babası olarak eski geleneği temsil ediyor. Ancak Mrez’in bu yıl başlarında Avrupa için çağrı metnine filozof Jürgen Habermas ve sosyal demokrat politikacılarla birlikte imza atması değişimin göstergesi olarak yorumlanıyor.

        Friedrich Merz'in efsane olan meşhur vergi reformu taslağı!

        Neticede Merz parti kurultayında yeni genel başkan seçilirse, intikam için dönmüş olsa da Merkel ile birlikte çalışmak zorunda kalacak. Aynı mecburiyet Şansölye Merkel için de geçerli. Alman basınındaki yorumlara göre CDU bu anlamda zor bir sınavla karşı karşıya.

        İşte bu ortamda çatışma beklentisine nokta koyacak açıklamalar geldi Merz’den. Dün basının karşısına çıkıp “Adım Merz, Friedrich Merz” diye selam verdi, “Karşınızda Avrupa ve Atlantik ötesi ilişkilere inanan, dünyaya açık bir Alman var” dedi ve Merkel’in saygıdeğer bir davranışta bulunduğunu söyledi. “Partinin yenilenme ve yeni hamlelere ihtiyacı var, darbelere değil” diye de ekledi.

        REKLAM

        “MADAM AVRUPA”YA VEDA

        Sadece CDU’da değil, Avrupa Birliği’nde de zor bir sınav verilecek. 2021 seçiminde partinin şansölye adayı olması beklenmeyen Merkel “topal ördek” konumunda Brüksel’deki nüfuzunu da yitirebilir. Avrupa basınında zaman zaman bir kaynaştırıcı unsur olarak “Madam Avrupa” diye anılan Merkel’in Euro bölgesi, göçmen politikaları, Brexit süreci ve Balkanlardan yeni üyelerin katılımı konusunda otorite kaybına uğrayabileceği konuşuluyor.

        Merkel’in kararı, AB liderleri arasında da farklı hissiyatla karşılandı. Reform programında Merkel’in desteğine ihtiyacı bulunduğu için hayli üzüldüğü belirtilen Fransa Lideri Emmanuel Macron, kararı “onurlu bir davranış” diye niteledi.

        Hollanda Başbakanı Mark Rutte, “Merkel’I aradım ve önümüzdeki üç yıl aynı şekilde çalışmaya devam edeceğimize dair kendisinden güvence aldım” dedi. Polonya Lideri Andrzej Duda ise Twitter’dan alaycı bir tepki verdi. “AB’den en ufak çıkarımız yok” diyerek Brüksel’le çatışan ve geçenlerde Almanya’dan ilave savaş tazminatı isteyeceklerini ilan eden Duda, Merkel’in çekilme kararı üzerine İstanbul’daki dörtlü Suriye zirvesinden fotoğraf paylaştı. Tweet’te Lehçe tek kelime vardı: Urocze… “Ne şeker, ne şirin…” anlamında sanırım.

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa