Karadağ'da 452 yıldır yaşayan Osmanlı ailesi, Türkçe ve Türk kültürünü ayakta tutuyor
Karadağ'da kendilerinin "eski Türkçe" konuştuklarını dile getiren Bayazıt Karagöz, "Dedem Hüseyin, Karadağ'a geldiği andan itibaren hepimiz Türkçe konuşuyoruz. Türk kültürünü ve adetlerini hala evimizde yaşatıyoruz" dedi
Bar'da yaşayan 75 yaşındaki Osmanlı torunu Bayazıt Karagöz (Bajazit Karadzuzovic), dedelerinin Karadağ'a gelişini ve Türk kültürünü nasıl ayakta tuttuklarını AA muhabirine anlattı.
Karagöz, büyük dedelerinden Hüseyin Karagöz'ün 1571'de Osmanlıların kente girişiyle Manisa'dan Bar'a geldiğini ve o tarihten beri kenti terk etmediklerini söyledi.
Kendilerinin "eski Türkçe" konuştuklarını dile getiren Karagöz, "Dedem Hüseyin, Karadağ'a geldiği andan itibaren hepimiz Türkçe konuşuyoruz. Türk kültürünü ve adetlerini hala evimizde yaşatıyoruz." dedi.
Karagöz, Hüseyin Karagöz'le şehre birçok Türk ailenin geldiğine işaret ederek "Türk mutfağını asla terk etmedik. Sarma, dolma, imambayıldı, kelle paça, bağırsak yemeklerini bugüne kadar taşıdık." diye konuştu.
Türklerin çay içme kültürünü de hala ayakta tuttuklarına dikkati çeken Karagöz, babasının isminin Recep annesinin ise Cevahira olduğunu kaydetti.
"Karadzuzovic pastanesi 89 yıldır hizmet veriyor"
Karagöz, babası Recep ile amcası Halil Karagöz'ün 1934'te bir pastane açtıklarını belirterek "Karadzuzovic" ismini verdikleri pastanede halihazırda kendisi ve oğulları Cengiz ile Agron'un çalıştığını söyledi.
Bar'daki tarihi eski çarşıdaki dükkanlarını 1989'da şehir merkezine taşıdıklarını anlatan Karagöz, "Dükkanımızda etli, peynirli, ıspanaklı ve patatesli böreklerin yanı sıra bal, şeker, çikolata ve cevizden yapılan sultanların yediği 'sultan sucuk' adını verdiğimiz tatlıyı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Karagöz, dükkanlarındaki tatların çoğunun ülkenin hiçbir yerinde yapılmadığını, sadece kendilerine ait olduğunu söyledi.
"Allah Türkleri korusun ve hayatlarına bereket versin"
Türkiye'deki akrabalarını hala bulmayı umduğunu kaydeden Karagöz, "2012'de akrabalarımı aramak için Manisa'ya gittim. Manisa ve İzmir'deki Osmanlı belgelerinden geçmişlerimize baktık ancak kimseye ulaşamadık." dedi.
Karagöz, Manisa'da bulunduğu sürede, yerel yönetim ve halk tarafından çok sıcak karşılandığını, orada bulunduğu birkaç günde hayatı boyunca unutamayacağı anlar yaşadığını anlattı.
Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin kendilerini çok üzdüğünü ifade eden Karagöz, Türkiye'ye şu mesajları yolladı:
"Türkiye'ye benden büyük selam. Allah Türkleri korusun ve hayatlarına bereket versin. O deprem Allah'tan ama ben çok üzüldüm orada yaşananlara. Çok selam Türklere hem Türklere hem de Türkiye'ye."
