İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: Başka bir partiyi yermedim, kendi partimi övmedim

Ben adaylarımıza her şeyleri ile kefilim. Çünkü projelerini bizzat inceledim. Arkadaşlarımız şantaja maruz kalmayacaklardır. Çünkü arkadaşlarımız çok dürüst. Bayram ikramiyesini 7 bin lira yap, 11 bin lira da seyyanen zam ver' diyorum. 5 bin lira yapacağınızı duydum, kabul etmiyorum. Eğer 11 bin lira zam yapmaz, 7 bin lira da bayram ikramiyesi vermezse emeklilerimizin oylarına talibim. Sen yapmadığın taktirde de ben yaptıracağım. Muhalefet nasıl yapılırmış göreceksiniz. İkinci problemimiz de 100 bin öğretmen tayin edeceksiniz. Bu öğretmenleri yetiştiriyorsun. Öğrencileri oraya sen gönderiyorsun. Çocuğun ne suçu var? Gidiyor okuyor geliyor. Atama bekliyor. Cumhuriyetin 100'üncü yılında 100 bin öğretmen atayacaksın Sayın Erdoğan" diye konuştu.

İFTARA KATILDI

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Aydın’daki programına Söke ilçesinde iftara katılarak devam etti. İYİ Parti Sözcüsü ve Ankara Milletvekili Kürşat Zorlu, İYİ Parti Aydın Büyükşehir Belediye başkan adayı Özer Kayalı'nın katıldığı programda konuşan Akşener, "Bu partiyi kurarken milletin sesi olmaya söz verdik. Bu millet iki yumruk arasına sıkışıp kalmıştı. Bunu ortadan kaldırıp bu gençlerin yüzünü güldürmek, umutlarını yeniden inşa etmek, çiftçinin sorunlarına değinmek, köylünün derdine çare bulmak ve atanamayan öğretmenlere cevap olmak, mülakatın kaldırılmasının vesilesini yaratmak ve emeklilerin derdine çözmek üretmek gibi konuların önde olduğu, sesinizin duyulduğu bir siyaset anlayışını bu ülkeye yeniden inşa etmek için yola çıktık" dedi.

'O DEĞİŞİKLİKLER OLMASAYDI TÜRKİYE'DE 15 TEMMUZ 2016 KALKIŞMASI OLMAZDI'

2010 yılından itibaren yapılan yanlışlıkların Türkiye'ye mal olacağını gördüğünü ve engel olmaya çalıştığını söyleyen Akşener, "2010 yılındaki referanduma karşı çıktım. Bu referandumun olmaması için bir numaradan başlayarak Türkiye'deki bütün önemli şahıslarla gittim, konuştum. Dedim ki; bu referandum Türkiye'ye büyük bir zarar verecek. Nitekim öyle oldu. Eğer o referandum yapılmasaydı, o değişiklikler olmasaydı Türkiye'de 15 Temmuz 2016 kalkışması olmazdı. Devleti, millet köprüden toplamak zorunda kalmazdı. Sonra 2017’de malum bugünkü ucube sistemi getiren konu için referandum yapıldı. Şu anda öyle bir sistemle yönetiliyoruz ki, milletvekillerin kıymet-i harbiyesi yok. İktidar milletvekillerin de kıymet-i harbiyesi yok. Bu ucube sistemi değiştirebilmek için Türkiye ittifaklar sistemine mahkum oldu. Bu ittifak sisteminden dolayı gene sizin dertlerinizin konuşulmadığı, emeklinin aç gezdiği, engellilerin bakım ihtiyaçlarının giderilmediği, ekonomilerinin yerde olduğu, atanamayan öğretmenlerin gerçekten insanlık dışı şartlarda çalıştığı, mülakatla gençlerin geleceğinin çalındığı bir Türkiye konuşulması gerekirken; gene oculuk- buculuk üzerinden bir siyaset anlayışı devam etti. Biz bunu ortadan kaldırabilmek için ve muhalefet partisi olarak halkın avukatlığı görevini yerine getirebilmek için bu seçimlere hür ve müstakil olarak yürüme kararı aldık. Biz İYİ Parti olarak hizmetlerimizle, projelerimizle buradayız. Kürşat Zorlu, öğretmenler ve emekliler ve engelli ile bakım maaşlarımın artması için kanun teklifi verdi. Engelli maaşının 7 bin 500 liraya çıkarılması, evde bakım maliyetinin de 12 bin 500 liraya çıkarılması için kanun teklifi verdi. Umarım iktidar partisi bunu duyar" diye konuştu.

'ADAYLARIMIZ KONUNUN UZMANI'

Adayların konularının uzmanı kişiler olduğunu söyleyen Akşener, "Dolayısıyla size faydalı olacak, doğru hizmet edecek, istihdam yaratabilecek, dertlerinize çare getirebilecek bir arkadaşımızı Söke’de aday gösterdik. Mehmet kardeşimi seçmenizi rica ediyorum. Çünkü biliyorum ki asla emanete ihanet etmeyecektir. Asla çalmayacaktır. Asla çaldırmayacaktır. Büyükşehir Belediye başkan adayımız Özer Kayalı kardeşimi de büyükşehirde oy vermenizi rica ediyorum. Hem belediye tecrübesi var hem de o tecrübede işini iyi yapmak, işini bilmek ve aynı zamanda çalmamak, çaldırmamak. Çünkü Türkiye'nin şu anda en büyük problemi o" dedi. Akşener, aynı zamanda Nevruz Bayramı'nı kutlayarak, "Ayrıca Nevruz Bayramımız kutlu olsun. Yeni gün demek. Türk'ün bayramı demek" diye konuştu.

MİTİNGDE HALKA SESLENDİ

Aydın’ın Söke ilçesindeki iftarın ardından Kuşadası’nda düzenlenen mitinginde konuşan Akşener, "Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar ve bu ucube sistem Türkiye'yi siyasi olarak kamplara böldü. İttifak siyasetine mecbur bıraktı. Biz 2018’de mecburiyetten bir ittifak sistemi içinde yer aldık. Sonuç itibariyle başarısız olduk. 2019’a gelindiğinde ben arkadaşlarımla konuştum. Muhalefet seçmeninin umutsuzluğunu, mutsuzluğunu ve gelecek endişesini nasıl ayağa kaldırırız? Nasıl geleceğe dair ümit içinde olmalarını sağlarız diye tartıştık ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne biz bir teklif götürdük. Yerel seçimlerde ittifak yapma ve birlikte seçime girme teklifi götürdük. Bir ay arkadaşlar kendi aralarında konuştular. Ertesi gün kabul etmediler. Bir ay sonra teklife buyur dediler. Ben o masaya oturan arkadaşlarıma bir talimat verdim. 'Bir tarafta Türkiye'nin iyiliği, öbür tarafta İYİ Parti'nin iyiliği; ama siz Türkiye'nin iyiliğini tercih edeceksiniz' dedim. Teklifin neticesinde amacım muhalefetin dirilmesiydi ve 2023 seçimlerinde de netice itibariyle muhalefetin bu ucube sistemi değiştirecek bir şekilde seçim kazanmasıydı. 19 ilçe 4 tane beldeyi kazanmamızım ardından baktığınız zaman çırak çıkmış oluyoruz. Ancak bunun için şikayet etmedik. Bütün belediye başkanlarının arkasında olduk" dedi.

'İTTİFAK SİSTEMİ SİZİ ÇIRAK ÇIKARIYOR, SEÇMENİ ÇIRAK ÇIKARIYOR'

Akşener sözlerine şu ifadelerle devam etti:

"Erdoğan'ın söylediği bir söz var; ‘İstanbul'u alan Türkiye'yi alır.’ Biz İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Aydın, Kuşadası’nı aldık. Biz Türkiye'yi kurtaracağımızı düşünürken arkadaşlar dümen içindeymiş. 2023 seçimlerinden evvel Eylül 2021 ben ve Koray Aydın, Cihan Paçacı, Uğur Poyraz ve Kılıçdaroğlu ile konuşma yaptık. Henüz 6'lı masa kurulmuş değil. Konuşmada, ‘Kemal Bey, değerli arkadaşlar İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının içinden birini aday edecekseniz biz varız, ama diğerini geri çekin. Şayet ikisini de aday etmeyecekseniz ikisini de geri çekin. Çünkü seçmen taraftar hale geliyor’ dedim. Ancak geri çekilmedi, aday da ilan edilmedi. 2021 sözümün değeri olsun diye cumhurbaşkanı adayı olmayacağımı söyledim. Ben kendimi cumhurbaşkanlığına layık görmeyecek bir durumda değilim. Ama amacımız 2023 seçimini kazanmaktı. Sonra öyle bir telaş oldu, masa kuruldu. Sonuç itibariyle Kuşadası'ndaki belediye başkanı da dahil olmak üzere yüzde 60 ile Kılıçdaroğlu'nun seçileceğini söylediler. Fakat kabahat benimse 9.67 oy aldık. Yüzde 60’tan 9.67'yi düşürünce 51.33 kalıyor ve Kılıçdaroğlu'nun kazanması gerekiyordu. Buradan her önüne gelene iftira atan, herkese racon kesmeye çalışan abilere sesleniyorum. Sizin kabadayılığınız İYİ Parti'ye geçmez. Atatürk'ün anasına sövülürken bu ülkede kafasını yere indirenlerden değiliz, gök kubbeyi yıkanlardanız. Gördük ki ittifak sistemi sizi çırak çıkarıyor. Seçmeni çırak çıkarıyor. Ben de bunun üzerine arkadaşlarımla konuştum ve sizin sesinizi duyabilmek, daha fazla rekabet edebilmek, sizin adınıza konuşabilmek için hür ve müstakil seçme girme kararı aldık. Buradan bana iftiraya uğradığı için üzüldüğünü söyleyen oldu. Ancak üzülmesin, ben Ekrem İmamoğlu'nu korumak için Saraçhaneye gittim, ölmüş anama sövdüler. Biraz önce de bir arkadaşımız buradaki belediye başkanının parmak salladığını söyledi. Bazen bu parmağa oy ile kırarlar. Çünkü seçmenin velinimet olduğunu unuttular. Seçmene maraba muamelesi yapmaya alıştılar. Çünkü bir taraf kola kutusu koyuyor, yüzde 60’la kazanıyor, öbür taraf ceketini koysa kazanıyor. Sizden isteğim İYİ Parti Kuşadası Belediye başkan adayı Behçet Alp’e, bu gencecik heyecanlı namuslu şerefli dürüst kardeşime oy vermenizdir" dedi.

Fotoğraf, DHA tarafından servis edilmiştir.