Sağlıklı yaşamın sırrı: Beslenme
Bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki beslenmenizde yapacağınız küçük değişiklerle daha uzun ve sağlıklı bir hayat yaşamanız mümkün.
Akdeniz tarzı beslenmeyi daha önce duymadıysanız şu an araştırmanın tam sırası. Besin değeri yüksek sebzeleri öğünlerinize ekleyerek uzun vadede büyük sonuçlar elde etmek elinizde, üstelik Akdeniz tarzı beslenmek için fazla efor sarf etmenize de gerek yok; her zamanki manavınıza uğramanız yeterli!
Daha az kırmızı et, daha fazla meyve ve sebze, fasulye, mercimek, bezelye gibi bakliyatlar, kepekli tahıllar, ceviz, badem, ceviz ve antep fıstığı gibi kuruyemişler yemek sağlıklı yaşamın anahtarı. Beslenme şeklinizde ufak ufak bu şekilde bir değişikliğe gitmek ömürünüzü de uzartıyor; bilimsel çalışmalara göre hayatınıza ortalama 13 yıl daha eklenebiliyor.
Çoğu insan beslenme şeklini değiştirmek ister ancak nereden başlayacağını bilemez. Koşuşturmacalı bir gün esnasında ne yediğine dikkat etmek zor olabilir. Beslenme uzmanları bu ikilem karşısında yediklerimizi not etmenin önemli bir adım olabileceğine dikkat çekiyor. Yediğiniz her şeyi, zaman ve mekân detaylarını da ekleyerek not etmek, yeme davranışlarınızı fark etmenizi sağlıyor. Bu sayede beslenmenizi nelerin şekillendirdiğine uzaktan bakarak alışkanlıklarınızı tespit edebilirsiniz. Ancak bu işin püf noktası ilk etapta mucizevi bir sonuç beklememek, küçük değişiklikler yaparak uzun vadeli sonuçlar elde etmek olmalı.
Beslenme uzmanlarının bir diğer tavsiyesi ne yediğinizin bilincinde olarak hareket etmek. Bu evde, işte, arabada hatta seyahat ederken öğünlerinizi planlamayı gerektiriyor. Elinizde bulunan abur cubur yiyeceklerin yerine besin değeri yüksek sebze ve meyvelere geçiş yaparak sağlıklı yaşama bir adım daha atmış olacaksınız. Etrafınızda bu yeni seçeneklerin olduğu bir ortam yaratmak kalıcı sonuçlar getiriyor.
Acele yenen bir mısır gevreği yerine protein, karbonhidrat ve vitaminlerin dengede olduğu bir tabak enerjik ve yaratıcı bir günün anahtarı olabilir mi? Araştırmalara göre ilk öğün kahvaltı gününüzün nasıl geçeceğini belirliyor. Kahvaltıya gereken önemi vererek besin değeri yüksek yiyecekleri bu öğüne dahil etmek insülin seviyesini dengelemeyi sağlıyor, bu sayede kan şekeri seviyeniz stabil kalıyor. Ayrıca metabolizma hızını oldukça etkileyen şekeri azaltmak sağlık için oldukça önemli.
Akdeniz diyetine geçiş yaparken alışkanlıklarınıza sadece sebze ve bakliyat olan bir öğün ekleyin. Daha fazla bitki tüketmenin yolu hayvansal gıdaları azaltmaktan geçiyor, bunun için en önemli adım etsiz bir öğün planlamak. Bakliyat, tahıl ve sebze ağırlıklı bir öğle yemeği yaratarak kan şekerinin yavaşça yükselmesini sağlayabilirsiniz. Öğlen yemeği sonrası çökkünlük hissini azaltmak için gereken enerjiyi bu kaynaklardan edinerek gece yemelerinin de önüne geçebilirsiniz.
Sebze tüketmenin sağlımız için iyi olduğunu bilsek de çoğu zaman bu yiyecekler favorimiz olmayabiliyor. Sağlıklı yiyeceklerin sevdiğiniz formlarını bularak hayatınıza daha çok dahil etmeniz mümkün. Örneğin çeşitli bakliyatları baharatlarla harmanlayıp değişik tarifler geliştirerek hayatınıza entegre edebilirsiniz, ya da bu seferlik ızgarada sebze pişirmeyi seçenekleriniz arasına alabilirsiniz. Sağlıklı bir alışkanlık geliştirmenin sevdiğiniz şeylerden vazgeçmek demek olmadığını yeni tatlar keşfederek öğrenmek mümkün. Üstelik bu keşif sürecinde belki de fark edeceğiniz en önemli şey yemeklerin ceza ve ödül değil, hayattan keyif almanın bir diğer yolu olabileceğidir.
UNUTMAYIN: Beslenme faktörlerden sadece biri
Beslenmenizde küçük değişiklikler yapmak daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmenizi sağlayabilir, ancak tek faktörün beslenme olmadığını da eklemek gerekiyor. Günlük yaşamınızda hareket etmek hem ruhsal hem bedensel sağlık için gerekli. Aynı zamanda stresten uzak durmak, uyku düzeni ve sağlıklı insan ilişkileri de en az beslenme kadar önemli.